Netflix’in 17 Eylül 2021 tarihinde yayınladığı Güney Kore yapımı dizisi Squid Game, PSY’ın vakti zamanında Gangnam Style şarkısıyla yarattığı etkiye benzer bir etki yaratmıştı dizi dünyasında. Futbol maçlarından parodi videolarına, video oyunlarından sokakta kıyafetini giyip dolaşan insanlara kadar televizyon dünyasında ve güncel hayatta pek çok yerden diziyle alakalı pek çok şey karşımıza çıktı geride kalan 4.5 aylık süreçte.

Hem Güney Kore yapımı dizilere olan ön yargımdan dolayı hem de geniş çapta ilgi görmüş olmasının bende yarattığı negatif etki nedeniyle bunca zamandır uzak durdum diziden. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan All of Us Are Dead dizisi için söz konusu ön yargımı askıya alınca hazır dizinin etkileri de soğumaya başlamışken bunu da izleyip aradan çıkarmaya karar verdim.

Son 3-4 gün içerisinde diziyi iki kez orijinal dilinde izlemeye yeltensem de daha 5. dakikaya ulaşamadan kapatma isteği uyanıyordu. Ben de çözümü çok uzun yıllardır hiç yapmadığım bir şeyi yaparak ‘Türkçe Dublaj’ seçeneğiyle izlemekte buldum ve bu tercihim sonrasında da büyük keyif alarak tamamladım sezonu. 5. ve 7. bölümler dışında düştüğü/hafiften sıktığı bir bölüm olmadı dizinin. Sezonu 9 değil de 8 bölüm olarak planlanmış olsa bu eksiklik de yaşanmayabilirdi belki de.

Alice in Borderland misali biraz gaddar bir diziydi ve haliyle 16 yaş altı izleyiciler için çok uygun olmayabilir bu dizi. Oyuncu seçimleri Alice in Borderland’in aksine daha sıradan tipler üzerinden şekillenmişti. Lakin bu durum eksi yazmamış elbette dizinin hanesine. Macera ve gerilim türlerinin yanına komediyi de monte ederek oluşturulmuş bir dramaydı. Böyle bir trajedinin ortasında çokça gülümsetmeyi başarabilmesi önemli bir artıydı.

Geçtiğimiz günlerde 2. sezonuna dair olumlu haberini aldığımız dizinin yaratıcısı, senaristi, yönetmeni, yürütücü yapımcısı aynı kişi: Hwang Dong-hyuk. Ona yapımcı koltuğunda Kim Ji-yeon eşlik etmiş.

Dizinin bölüm süreleri genel olarak baktığımızda 52-63 dakika aralığında değişiyor. 32 dakika uzunluğundaki 8. bölüm dışında elbette.

Hayatta başarısız olmuş, beş parasız kalmış ya da borç batağına düşmüş, kendini çaresiz durumda hisseden 456 kişi yüksek ödüllü bir oyun için davet alırlar ve kendi rızalarıyla söz konusu oyuna katılmaya karar verirler. Elbette katılmadan önce hem oyunun bu derece acımasız olacağından hem de ödülün bu derece büyük olacağından habersizdirler.

Yarışmacılar, ayni model araçlarla belirli noktalardan alınırlar. Gidecekleri yeri bilmemeleri için de araca bindirildikten sonra araçta salınan gaz vasıtasıyla uyutulurlar. Uyandıklarında üzerlerinde 1’den 456’ya kadar olan kişisel yarışmacı numaraları yazılı aynı tip eşofmanlarıyla birlikte uyanırlar. Genci yaşlısı, kadını erkeği, eğitimlisi cahili, yerlisi yabancısı derken bir çeşitlilikten söz edilebilir yarışmacılar arasında.

Yarışmacılar her turda yeni bir oyun oynayacaklar. Kazananlar, başka bir ifadeyle hayatta kalanlar umutlarını bir üst tur için koruyacaklar. Kaybedenler, yani ölenler ise yukarıdaki fotoğraf karesinde de gördüğümüz üzere kurdeleli tabutlara konularak kimsenin onları bir daha göremeyeceği bir hiçliğe doğru yol alacaklar.

Her turda karşımıza çıkan oyunlar, Güney Korelilerin çocukken oynadıkları eski oyunların birer versiyonları.

Oyun alanlarında oyuncular dışında oyunların düzenini sağlamakla görevli kırmızı kıyafetli, eli silahlı kişiler bulunmakta. Yüzlerindeki maskelerdeki kare, üçgen ve çember sembolleri onların rütbelerini ve görevlerini ifade etmekte. Bir de siyah elbiseli ve sembolsüz siyah maskeli biri daha mevcut. Kendisi oyun yöneticisi konumunda.

Kısa kısa bazı yarışmacılardan/karakterlerden de bahsedelim o vakit.

*Seong Gi-hun/Oyuncu 456 (Lee Jung-jae): Hikayemizin merkez karakteri. İşsiz güçsüz, kumarbaz, etrafa çokça borç takmış olan, yaşlı annesi sayesinde karnı doyan ve yatacak bir yeri olan, biricik kızından ayrı yaşayan, onu öne çıkaracak herhangi bir özelliği bulunmayan, sıradan bir adam. Tüm eksilerine rağmen güzel bir kalbi olduğunu ve doğal komik bir insan olduğunu belirtelim ama.

*Cho Sang-woo/Oyuncu 218 (Park Hae-soo): 456’nın çocukluk yıllarından eski bir arkadaşı. Çok çok büyük bir borca batmış olan ve polisler tarafından aranan bir beyaz yakalı. Soğukkanlı, güvenilmez biri.

*Oh Il-nam/Oyuncu 1 (Oh Yeong-su): Oyundaki en yaşlı yarışmacı. 456’nın oyunlarda ilk olarak tanıştığı ve çok geçmeden insani bir bağ kurduğu yarışmacı. Beyninde tümör olan, dışarıda ölmeyi beklemek yerine büyük bir iştahla buraya yarışmaya gelmiş olan, sempatik bir yaşlı adam.

*Ali Abdul/Oyuncu 199 (Anupam Tripathi): Pakistan’dan yasa dışı yollarla karısı ve bebeğiyle birlikte Güney Kore’ye gelen ama burada da şansı yaver gitmeyen bir adam. En güzel kalbe sahip yarışmacı. Efendi, son derece saygılı, kıymet bilen, uyumlu, sevecen, sempatik, saf bir Müslüman.

*Kang Sae-byeok/Oyuncu 67 (Jung Hoyeon): Kuzey Koreli bir sığınmacı. İnsanlara karşı güvenini yitirmiş olan, tek tabanca takılmayı tercih eden, soğukkanlı bir yankesici. Kayıp annesini bulmak, küçük erkek kardeşini devlet yurdundan geri almak ve sonrasında da ailesiyle mutlu bir hayat sürmek en büyük hayali.

*Jang Deok-su/Oyuncu 101 (Heo Sung-tae): 67’nin dışardaki hayatından tanıdığı, emrinde bir müddet çalıştığı ve iyi anmadığı bir gangster. Etrafındakilere en çok korku salan, acımasız bir yarışmacı.

*Han Mi-nyeo/Oyuncu 212 (Kim Joo-Ryung): Tavır ve davranışlarından eski bir hapishane kuşu olduğunu hissettiren, ağzı iyi laf yapan, manipülatif bir kadın.

*Tıpkı 67 gibi yalnız takılan Ji-yeong/Oyuncu 240 (Lee Yoo-mi), korkudan çareyi sürekli dua etmekte bulan Oyuncu 244 (Kim Si-Hyun) ve çıkarcı doktorumuz Byeong-gi/Oyuncu 111 (Yoo Seong-ju) de akılda kalabilecek diğer yarışmacılardan birkaçı.

*Hwang Jun-ho (Wi Ha-Joon): Yarışmacılardan biri değil. Kayıp ağabeyini bulmak üzere gizlice oyun alanına giren ve kırmızı kıyafetlilerden birine bürünen bir polis memuru.

Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılmış. Bu da diziye ait fragman: