Do No Harm — tanıtım
11 yorum rpdi 04 Temmuz 2013 10:46
Do No Harm, geçtiğimiz sezon yeni başlayan diziler içinde en başarılılardan biriydi şüphesiz. Fakat ne yazık ki insanlara, başarısından çok izleyici toplama konusundaki başarısızlığından söz ettirdi. 31 Ocak 2013’te, NBC‘de yayın hayatına başlayan dizi, korkunç ötesi reytingler elde edince 2 bölümün ardından yayından çekilmişti. NBC de elinde kalan halihazırdaki 10 bölümü, yazın Cumartesi akşamları yayınlayayım dedi ve 29 Haziran 2013 tarihi itibarıyla diziye tekrar kavuşabildik.
Gelin, Amerikan halkının zevkleri (daha doğrusu zevksizliği) nedeniyle bu ca’nım diziyi sezonlar boyu izleyemeyecek olsak bile “12 bölüm, 12 bölümdür. Mahrum kalmayalım bu güzellikten.” diyelim ve biraz yakından tanıyalım Do No Harm‘ı.
Mutfaktaki İsimler
Dizinin yaratıcısı Desperate Housewives ve The Event‘in de yaratıcısı olan David Schulner. Yapımcı kadrosunda gördüğümüz diğer isimler, Peter Traugott (Ringer) ve Rachel Kaplan (Ringer). Yönetmeni koltuğundaki isim ise Smash‘te de çalışan Michael Mayer.
Konu
Dr. Jason Cole, işinde başarılı, saygı duyulan bir beyin cerrahıdır. İyi kazanç sağladığı bir kariyeri, temiz bir kalbi, dayanılmaz bir cazibesi ve daha nice özenilesi özelliğe sahip biridir. Fakat bu güzel yaşamının arkasında derin ve karanlık bir sır saklamaktadır. Kendisinde çoklu kişilik bozukluğu hastalığı vardır. Her akşam saat 8:25’te, Jason’ın içinde bir şeyler değişir ve alkol ve uyuşturucu bağımlısı, kadın düşkünü, sosyopat biri olan Ian’a dönüşür. Kendine tamamen zıt özelliklere sahip olan Ian, Jason’a özel hayatında ciddi sorunlar çıkarmakta ve ona zarar vermektir. Jason bazen bir sabah uyandığında nerede olduğunu bilmemekte ve kendini başkalarına açıklaması çok zor vaziyetlerde bulabilmektedir.
Aslında son bir kaç yıldır doktorumuz, Ian’ın ortaya çıkmasını bir takım ilaçlarla engellemiş, normal yaşantısına dönmüştür. Fakat artık vücudu bu ilaçlara direnç göstermeye başlamıştır ve Ian geri dönmüştür. Dizide de esas hikaye bundan sonra başlıyor zaten.
Artık Jason’ın yanı sıra hastaları, sevgilisi, eski sevgilisi, arkadaşları, yani yakınındaki herkes tehlike altındadır. Çünkü Ian, kendini yıllarca zapt ettiği için Jason’a artık daha büyük bir öfke duymaktadır ve ondan intikamını alıp, hayatını cehenneme çevirmeye kararlıdır.
Kadro ve Karakterler
Dr. Jason Cole/Ian Price (Steven Pasquale):
Konu kısımında yeteri kadar bahsettiğimiz Jason ve Ian, karizmatik oyuncu Steven Pasquale tarafından canlandırılıyor. Böylesi birbirine zıt iki karakteri aynı anda canladırmak, daha yüz ifaderinden o sıra kim olduğunu belli etmek gibi zor işlerin altından başarıyla kalkan aktörü, en iyi 7. sezon boyunca ana karakterlerden birini canlandırdığı Rescue Me‘den tanırsınız. Bunun dışında geçen sonbahar izlediğimiz 2 bölümlük mini dizi Coma‘dan ve Up All Night‘ın ilk sezonundaki konukluğundan da gözünüz aşina olabilir.
Dr. Lena Solis (Alana De La Garza):
Lena, Jason’ın iş arkadaşı ve hoşlandığı kadın. Ian’ın dönüşü, daha başlayamayan ilişkilerinde ciddi sorunlar yaratıyor.
Karakteri Alana De La Garza canlandırıyor. Oyuncuyu en iyi Law & Order, Law & Order: LA ve CSI: Miami‘den tanıyabilirsiniz.
Dr. Vanessa Young (Phylicia Rashad):
Vanessa Young, Jason’ın çalıştığı hastanesini nöroloji anabilim dalı başkanı.
Karakteri The Cosby Show‘un yıldızı Phylicia Rashad canlandırıyor.
Olivia Flynn (Ruta Gedmintas):
Olivia, Jason’ın eski aşkı, çocuğunun annesi ve Ian’ın büyük nefret duyduğu ve şimdi intikam için peşine düştüğü kadın.
Olivia’ya hayat veren İngiliz aktrist Ruta Gedmintas‘ı Lip Service, The Borgias ve The Tudors‘tan tanıyabilirsiniz.
Dr. Ruben Marcado (Lin-Manuel Miranda):
Ruben, Jason’ın hastaneden iş arkadaşı bir farmakolog. Jason’ın Ian’ı bastırmak için kullandığı ilaçları sağlama konusunda ona yardım eden biri.
Karakteri canlandıran Lin-Manuel Miranda, TV kariyerinden çok Broadway kariyeriyle tanınıyor.
Hastane ortamında geçen dizide elbette ki pek çok karakter mevcut; fakat bahsedecek pek bir özellikleri yok. Kalan oyuncular ve karakterler için şuraya ve şuraya bakabilirsiniz.
Hakkında
Do No Harm‘ın reytinglerde büyük bir hüsran yaşamasının nedeni, başarısız bir dizi olması değil elbette. Bu konuya The Hollywood Reporter, şu yazısında güzel bir şekilde değinmişti. Son yıllarda Ringer, Awake, Lone Star, United States of Tara gibi çift ya da daha daha çok kişilikli yaşam konusunu ele alan dizilere karşı Amerikalı izleyicinin nedeni bilinmeyen ve anlaşılamayan bir şekilde bir ilgisizliği var. Saydığımız bu dizilerin çoğu, türünün başarılı birer örnekleri olmasına rağmen hepsi iptali gördü. Sadece geçen Mart ayında başlayan Orphan Black yırtmayı başardı; ama bunda az reytingle yetinmeyi bilen bir kablolu kanalda yayınlanıyor olmasının etkisi büyüktü muhakkak. Belki Do No Harm da dizi kıyımlarıyla meşhur NBC’de değil de başka bir kanalda yayınlansaydı, şu an her şey daha farklı olabilirdi.
Son Söz
Dizide gayet akıcı ilerleyen ana konunun yanında bölüm içinde biten, çeşitli tıbbi vakalar da mevcut. Fakat bunlar, -belki dizinin daha ilk bölümleri olduğundan- biraz arka planda ve diğer tıp dizilerine kıyasla biraz daha zayıf kalıyor. Yine de türü sevenleri tatmin edecek bir şeyler çıkabiliyor aradan. Ayrıca dizi uzaktan bakıldığında gerilim ağırlıklı bir şeymiş gibi dursa da tam tersine epey eğlenceli bir seyir sunuyor çoğu zaman.
Bu yaz başlayan yeni dizilerden pek elle tutulur bir şey bulamadıysanız, sonunun açık bitmesi sizin için o kadar da önemli değilse, “12 bölüm güzel vakit geçireyim bana yeter.” diyorsanız, Do No Harm’a mutlaka şans verin.
Tanıtım Filmleri:
http://youtu.be/2XdL1tT4jHg
yorumlar
Dizinin 3.bölümü çıkıp da izledikten sonra içim bir defa daha cız etti. Güzel dizi be…
Eline sağlık rpdi.
Bu yaz başlayan yeni diziler sorun değil de sonunun açık bitmesi önemli maalesef. Bir de diziyi severken gözümün önünde eriyip gitmesi benim de canımı acıtacak. O yüzden istemeyerek de olsa uzak durayım diyorum.
Ama dizinin hakkını veren bir tanıtım olmuş. Eline sağlık.
Do No Harm‘ın ilk bölümü bu seneki en iyi ulusal kanal pilotlarındandı; ama reytingleri öyle kötüydü ki ben ilk bölümden sonra direkt bırakmıştım; geri dönmeye de niyetim yok. Çünkü sonu açık kalan dizilerden hele ki dramaysa hoşlanmıyorum; bir de yazılanlara göre hala iyi de gidiyor; e o zaman beni daha da çok bağlayacak ve sonunda çok üzüleceğim; aynı Goodwin Games’teki gibi. O sebeple hiç bulaşmayayım…
Ellerine sağlık @rpdi, elinden tanıtım okumayı özlemişim…
Sadece ilk bölümünü izledim, izlediğim kadarıyla da gayet güzel bir diziydi.
erken yaşta vefat eden yazar ve şairleri okumaya devam ediyorsam, bu güzel diziyi de izlerim elbet. yazıyı yazmanız iyi oldu bu diziyi gözden kaçırmışım. teşekkürler.
Do No Harm 12 bölümden 13’e çıkmış. Bu düzgün bir final bekleyin mi demek oluyor acaba?
NOT: Dizi başlamadan aylar aylar önce 13’ten 12’ye inmişti. Bu 13. bölüm de o zamandan çekilmiş miydi yoksa iptal haberinden sonra mı çekildi bilmiyorum. Eğer 2. seçenekse senaristler düzgün bir final yazmış olabilirler diye düşünüyorum/umuyorum.
En son 9. bölümü seyrettim. Şimdi de korka korka final yorumlarına şöyle bir baktım yabancı kaynaklarda ve anladığım kadarıyla yine bir “cliffhanger” vakası.
O kadar da iptali erken belli olmuştu, sonradan +1 bölüm almıştı, kesin toparlamışlardır falan diye ümit ettiydim.
Üzüldüm. Dizi ilk bölümdeki heyecanı ve bana vaat ettiğini çok veremedi ama yine de kesinlikle sıkılmadan ve severek izledim. Yine vazgeçmeyip izleyeceğim kalan 4 bölümü de.
@rpdi: İlk yarıdaki akıllı hamleleri ikinci yarıda yapamadı senaristler. Saçmalıklar sinir edecek düzeye ulaştı. Ama ben de senin gibi yine de severek izledim. Ha 2 sezon daha sürse bu şekilde izler miydim? Hayır. Bu arada ben finali beğendim.
@dkamoy: Anladığım kadarıyla ikinci bir Last Resort olayı olmuş. Malum onun da ilk yarısı güzel sonradan iptali görünce, saçmalamıştı. Senin ikisini de seyretmen hasebiyle sana söylüyorum…
Son 4 bölümden ispiyonumsu:
Ben dediğim gibi en son 9’u izledim. Yani sezonun 2. yarısından 2-3 bölüm izlemiş oluyorum; o yüzden bilemeyeceğim ama duyduğuma göre olayın geçmişine, derinlerine iniyorlarmış o bölümlerde. Hep merak ettiğim ve dizi bitmeden görmek istediğim bir şeydi bu adamın nasıl bu hale geldiği. Mantık hataları vardır; inanırım ama kesinlikle o bölümleri merak ediyorum ben.
İspiyonumsu bitti.
Bu arada dkamoy gibi finali beğenenler de az değil. Anladığım kadarıyla Ringer gibi olmuş. Yani soruların çoğu cevap bulmuş ama 2. sezon için de ortaya bir şeyler atıp gitmişler. Haliyle de insanlar isyanda böyle olmamalıydı diye.