Amerika’nın ulusal kanallarından ABC, birkaç hafta önce ekranı yeni bir aile dramasıyla tanıştırdı. 26 Eylül’den beri yayınlanan ve dört bölümü çıkan A Million Little Things‘in ilk sezonu 17 bölüm sürecek.

ABC Studios ve Kapital Entertainment’ın yapımcılığını üstlendiği diziyi D.J. Nash yarattı. Komedi-drama türündeki proje ülkemizde Digiturk bünyesindeki beIN Series Drama kanalında yayınlanıyor.

Konusu:

Hikaye Boston’da geçiyor ve dört çift etrafında şekilleniyor. Çiftlerin erkekleri birkaç yıl önce birlikte asansörde kalmışlar ve bu sayede tanıştıktan sonra aralarında bir bağ kurulmuş. Sonrasında irtibatı koparmayıp ailece görüşür hale de gelmişler. Hatta birlikte buz hokeyi maçlarına gitme gibi bir ritüelleri bile olmuş. Bu grubun hayatı içlerinden birisinin ani intiharıyla baştan aşağı sarsılıyor.

Jon Dixon’ın bölümün başlarında ofis balkonundan bir anda kendisini attığına şahit oluyoruz. İntihar haberi eşi, çocukları ve yakın arkadaşları başta olmak üzere herkesi büyük şaşkınlığa uğratıyor. Zaten göründüğü kadarıyla intihar etmesi için mantıklı bir sebep de yok. Hatta birkaç dakika öncesinde şirketi için önemli büyük bir işi bağlamış. A Little Million Things, bu olayın sonrasında dağılan, kendince yas tutan, arkadaşlıklarını ve kendi hayatlarını sorgulamaya başlayan bu kişilerin yaşadıklarını anlatıyor.

Dizinin sloganı: Arkadaşlık büyük bir şey değildir, bir milyon küçük şeydir.

Jon – Eddie – Gary – Rome

Ana Karakterleri:

  • Eddie Saville (David Giuntoli): Müzik öğretmeni, özel ders vererek aileye katkı sağlıyor. Theo isminde bir oğlu var ve çoğunlukla o ilgileniyor. Evliliğinde bazı problemleri, herkesten sakladığı büyük bir sırrı var.
  • Rome Howard (Romany Malco): Kariyeri reklam çekme üzerine kurulu bir yönetmen. İstediği noktaya henüz gelememiş ve depresif bir ruh halinde. Jon’un intiharı hayatının dönüm noktası oluyor.
  • Gary Mendez (James Roday): Grubun diğerlerine göre daha eğlenceli ve esprili ismi. Göğüs kanserine yakalanıp kanseri yenmiş, arada destek grubu toplantılarına katılıyor. Hatta bu sayede Maggie’yle tanışıyor.
  • Regina Howard (Christina Moses): Rome’un eşi. Kendi restoranını açma hayali var ve Jon’un son projesi onun için büyük bir sürprizi barındırıyor.
  • Delilah Dixon (Stéphanie Szostak): Jon’un yas tutan eşi. Neler olduğuna pek de anlam veremeyenlerden ama çocukları Sophie ve Danny için güçlü durmaya çalışıyor. Onun da diğerlerinden gizlediği bir sırrı var.
  • Maggie Bloom (Allison Miller): Terapist. Daha önce bir kez kansere yakalanmış ve yenmiş, destek grubunda Gary’yle tanışıyor ve içlerine yeni giriyor. Ama elbette onun da henüz kimseye bahsetmediği bir sırrı olduğunu söyleyebiliriz.
  • Katherine Kim (Grace Park): Eddie’nin eşi. Bir zamanlar eğlenceli ve daha sıcakkanlı biriyken artık ciddi birisi haline gelmiş. Mesleği olan avukatlıkta yükselmeye çalışıyor, çok çalışıyor ve evin mali yükü asıl onun omzunda. Evliliklerinin pek iyi gitmediğinin Eddie kadar farkında değil.
  • Ashley Morales (Christina Ochoa): Jon’un birkaç yıldır asistanı ve intihar olayının istemsiz tanığı. Konuyla ilgili söylediğinden daha fazlasını biliyor.

 A Little Million Thigs‘e biraz meraktan biraz da görünüş itibarıyla This is Us’ı andırdığı için başladım. Bir This is Us olduğunu düşünmüyorum tabii, daha hafif ve daha az sıcak bir versiyonu olduğunu söyleyebilirim. ABC kanalının genel olarak pek de başarılı olmadığı bir saat diliminde ekrana geldiği için geleceği şu an orta bir noktada. Yine de en azından bekleneni veren ve kendisini izletmeyi başaran bir draması var.

Hikayesini arada geçmişi hatırlatarak ilerletiyor. Karakterlerin gizlediğini bildiğimiz şeyler yavaş yavaş gruba yayılırken bir yandan da Jon’un neden bir anda intihar ettiği üzerinde duruyorlar. Bazıları kendisini öne çıkarmış olsa da bahsi geçen karakterler üzerinde aşağı yukarı eşit bir hikaye dağılımı var. Eddie, Gary ve Maggie izlediğim kadarıyla daha fazla sevdiğim isimler oldu mesela. Oyunculuklar da projeyi destekleyen türden. Dolayısıyla bir şekilde hayatta kalmasına itiraz etmem açıkçası.

A Million Little Things böyle bir dizi işte. İyi seyirler.