Aşk-ı Memnu — Tanıtım
119 yorum sinemam 29 Mayıs 2010 16:34
Aşk-ı Memnu
Halid Ziya Uşaklıgil tarafından o zamanların zihniyetiyle yazılan Aşk-ı Memnu romanının günümüzde diziye çevrilebileceği kimsenin aklına gelmezdi.
Gerçi 1975’te çekilmiş, Bihter’i Müjder Arın‘ın, Adnan’ı Şükran Güngör‘ün, Nihal’i Itır Esen‘in ve Behlül’ü ise Salih Güney‘in oynadığı, her bölümü 33 dakika olan, 6 bölümden oluşmuş bir uyarlaması vardı zaten kitabın. Ve o zamanın zihniyetini ekrana çok iyi bir şekilde yansıtabilmeyi de başarmıştı.
Yine de ben şahsen günümüzde bu romanın diziye uyarlanmasını büyük bir cesaret ve başarı olarak görüyorum. Zaten bu görüşümü destekleyecek derecede harika bölümler ortaya koymuş durumdalar.
Perşembe günleri Kanal D ekranlarında yayınlanmakta olan Aşk-ı Memnu dizisinin başrollerini; Beren Saat (Bihter), Kıvanç Tatlıtuğ (Behlül), Selçuk Yöntem (Adnan), Nebahat Çehre (Firdevs), Zerrin Tekindor (Matmazel) ve Hazal Kaya‘nın (Nihal) paylaşıyor. Aşk-ı Memnu dizisi, izleyicileri gününde ekran başına kilitlemeyi çok iyi biliyor. Özellikle Toygar Işıklı‘nın el attığı dizi müzikleri, başta ben olmak üzere insanlarımızı duygulandırmayı ve diziye biraz daha bağlamayı çok iyi başarıyor.
Karakterleri tek cümleyle anlatmak gerekirse;
- Bihter, kocasını kocasının yeğeniyle aldatabilecek bir kadın.
- Behlül, amcasını umursamadan yengesiyle birlikte olabilecek ve ayrıca kendi kuzeniyle oynayabilecek bir adam. (öz kuzen olmasa da)
- Adnan, hiçbir şey’in farkına varamayan tam anlamıyla saf yerine konulan iyi bir adam.
- Nihal, kalbi temiz ve oynatılmayı hiçbir zaman hak etmeyecek kadar hoş bir kadın.
- Firdevs, kızı Bihter’e iyi yönde akıl vereceğine o durumda dahi aklı cinlikte olan bir kadın.
- Matmazel, herkesin iyiliğini isteyen iyi kalpli bir kadın.
- Beşir, her şey’i bildiği halde kimseye bir şey anlatmayan, Adnan’ın ve Nihal’in iyiliklerini düşünürken tam anlamıyla işleri daha da zorlaştıran bir adam.
yorumlar
33 dakikadan 6 bölümlük dizi.. şimdi böyle bir şey yapamazlar.. vay be..
Ben de ona şaşırmıştım zaten tıpkı bir Amerikan dizisi tarzı
başka farkeden var mı bu benzerligi.
Sanki eller aynı ama elmanın yönü farklı
o da aynı ayna efektiyle sağı solu ters çevirilmiş bence…
@icdeddpeople;
aşkı memnu 1975 ilk yerli dizi sayılıyor fakat aslında dizi olarak değil film olarak planlanmış. halit refiğ sinemasını çekmeye karar vermiş. vermiş ama epey uzun olunca dizi şeklinde yayınlanmış. yani amerikan tarzı dizi filan mantığı yoktu. çok uzun metraj sinemayı parçalayıp yayınlamışlar..
@sinemam;
yazıda habire göze “zihniyet” de “zihniyet” kelimesi sokuluyor, pardon? zihniyet derken?
@behman; anladım.. ama yine de iyi, ben o cümlemde aslında türk dizilerinin şu anki haline yakınmıştım.. çünkü gerçekten çok fena durum.. çok uzun ve fazla bölüm var..
diziyi izlemedim ama elma ne alaka?
@boylumlama; yasak elma – yasak aşk, herhalde, ben öyle anlıyorum bakınca..
@icdeddpeople; yerli dizi vaziyeti hakikaten içler acısı. işin de tuhaf ve komik ve trajik tarafı herkes bunun farkında. yapımcısı, oyuncusu, herkes. ama sanırım “reklam” yayınlama ve buna göre de para kazanma oranlarında bir dengesizlik söz konusu olduğundan böyle uzun yapmak “zorunda kalıyorlar“. yoksa herkes herşeyin farkındaymış.
@behman, zihniyet derken yani o zamanın edebiyet ve sanat anlayışları tabi ki günümüzün edebiyat ve sanat anlayışından farklı olmak zorundaydı burda onu belirtmek için zihniyet kelimesini kullanma gereği duydum ona yoğunlaştım…
Muhteşem bir dizi.. Uzun zamandır bana göre Türkiye’de ilk defa bir dizinin final bölümü yine soluksuz bekleniyor. Başladığı günden beridir sürekli ses getirdi ve sürekli konuşuldu. Daha çok dizideki yaşak aşk konuşuldu. Ancak unutuldu ki bu yasak aşk, yeni ortaya çıkmış bir dizinin eser değil, bundan 100 yılı aşkın bir süre önce yazılmış bir romanın içerdiği konudur. Görülüyor ki 100 yılda, Türkiye’de bazı değerler hala aynılığını sürdürüyor. Bu bence güzel bir şey.. Halen daha bazı edep anlayışlarımıza sahip çıkıyoruz demektir.
@sinemamteşekkürler açıklama için. evet ben yanlış anlamışım. hani agresiflik sezdim ondan sormuştum. sağol..
@Behmanyok efendim ne agresifliği amacımız bir şeyler öğrenirken bir şeyleride tartışmak değil mi ?
Size de bir yerden tanıdık gelmiyor mu? http://www.kitapci.nl/dilara-tr/images/1255776033alacakaranlik.jpg
Bihter’in şeysi:))
çok sıkıcı bir dizi. aksiyon desen sıfır. bütün bölüm bir yalıda sadece tlf. konuşarak geçiyor. tek güzel yönü kıyafetler.
2 saatte bir cümle anca kuruyorlar. neden bu kadar olay bir dizi oldu, hâlâ çözemedim.
İlk başlarda bende aynen senin gibi düşünüyordum @nevdalis fakat izleyince karakterlere yavaş yavaş gıcık oluyosun ya işte o zaman izlemek zevkli oluyor.
benim için bu dizinin tek ilginç yanı, dizinin oturduğum yere yakın bir yerde çekilmesi,bir de insanların sürekli yalının karşısında kümelenip resimler çekmesi,bu kalabalığı görmeyi özleyeceğim
ilginçmiş valla güzel sende iyi değerlendir bari.