Avukatlık Dizileri
31 yorum dkamoy 30 Mart 2009 13:13
Hayatın anlamını dizilerde arayan 2 kişilik ailemizde avukatlık dizilerinin özel bir yeri vardır.
22dakika’nın podcast programlarında “80’ler” ele alınırken “L.A. Law” dile getirildiğinde, “Yahu evet, bir de L.A. Law (Kanun Kanundur) vardı” diye düşündüm. TRT zamanlarında, Türkçe dublajı ile izlediğim, ergen yaşlarımda o davaları, ofis içi etkileşimleri anlamaya çalışmalarımı düşündüm. Sonra dedim ki “Acaba bugünkü aklımla ve o kadar avukatlık dizisi izledikten sonra bu dizi dişimin kovuğuna gider mi?”
…ve bulup buluşturup L.A. Law izlemeye giriştik ailece. Inanılmaz olan oldu: 80’lerin bir dizisini, o zaman aldığım tadı alarak şimdiki aklımla izleyebiliyorum. (Önceki başarısız çabalar A Takımı (1983), Battalestar Galactica (1978), Dempsey and Makepeace (1985), Doogie Howser M.D. (1989), Knight Rider (Kara Şimşek) (1982), MacGyver(1985), Quantum Leap (1989), Star Trek : Original Series (TOS) (1966), Visitors (V) (1983) listesiyle sınırlı.)
“Avukatlık dizilerinin ayrıcalığı burada galiba” diye düşündürüyor insana. Nispeten zamandan bağımsız geçiyor olaylar. Pek animasyon ya da teknoloji kullanılmıyor. Oyuncuların kabiliyetleri, davaların ilginçlikleri, psikolojinin verilişi kalıyor kucağınızda. Beklentilerim bunlardan öte değildi ve L.A. Law gerçekten tam bir “avukatlık dizilerinin babası” tadında geldi damağıma.
L.A. Law (1986) : Dizide bir avukatlık bürosu var. Güçlü ve köklü bir firma. Avukatlar hırslı, karşılarına çıkan savcılar altta kalmıyor. Davalar çeşit çeşit, kimi zaman da uçuk. Kahramanlar arası ilişkiler gırla gidiyor. İzlerken, elbette 80’lerin saç, makyaj ve giyim tarzını gözardı etmelisiniz. Dizinin wikipedia sayfasında gördüğüm şu ifade de benim için birçok şeyi açıklıyor :
“Dizinin ilk sezonu sırasında Bochco (dizinin yaratıcılarından Steven Bochco), Boston avukatlarından From The Hip isimli filmin yazarı David E. Kelley‘i kiraladı. Kelley, bundan sonra eleştirmenlerin gözünde de ticari yönden de başarılı oldu.”
Bunun ardından Hollywood’da avukatlık dizisi çekmek konusunda en ısrarlı ve en ünlü senarist ve yapımcı David E. Kelly almış başını yürümüş.
The Practice (Mart 1997) : Yine bir avukatlık bürosu, ama bu kez meşhur olmayan, küçük, pis(!) ve başka kimsenin almayacağı davaları alarak para kazanıp (uyuşturucu kaçakçılarını ve katilleri de savunarak) yavaş yavaş palazlanan cinsinden… L.A. Law’dakinin yarısı kadar bile avukat yok. Vicdan muhasebesi ile hırsı çok güzel veren, davalar konusunda yaratıcılıkta sınır tanımadığını düşündüğünüz, çok gerçekçi bir dizi. İzlediğim avukatlık dizileri içinde en gerçekçi olanı The Practice‘tir. Ha bu arada, Lost‘un meşhur Ben‘ini canlandıran Michael Emerson‘ı, ilk defa The Practice’te yine sayko(!) bir rolde izleyip hayran kaldığımı da eklemeden geçmeyeyim.
Ally McBeal (Eylül 1997) : Kelley’nin, Mart ayında ABC’ye çekmeye başladığı The Practice‘i devam ederken, biraz daha sulu, davaların ikinci planda ana karakter ve ofis çalışanlarının özel hayatlarının ön planda olduğu, kurguladığı davaların daha komik olduğu Ally McBeal‘i Eylül ayında FOX kanalında yayınlanmaya başlamış. İlişki dizilerini sevenler, çizgi film tadını dizilerde arayanlar, dizilerde müziğe doyamayanlar derken Ally epey bir hayran kitlesini etrafına toplamıştı hatırlarsınız. Eh bu benim için de biçilmez kaftan olmuştu. Tekrarlarını bile zevkle izlediğim pek eğlenceli bir dizidir Ally McBeal. Ama dediğim gibi davalar daha ikinci planda ve daha sulu geçer. İnanılırlıktan nispeten uzaktır.
Judging Amy (Yargıç Amy) (1999) : Aile mahkemesinde yargıç olan 34 yaşında, boşanmış çocuklu bir kadının özellikle çocuk davalarının ortasında kalışını iple çekerek izlerdim. Birlikte yaşadığı, sosyal hizmetler uzmanı bir annesi vardı ki dizide bu sayede doğan hikaye çeşitliliğini varın siz tahmin edin. Mübaşiri ile arasındaki dengeler, önüne gelen davaların hayatını yönlendirmesi, kendi aile içi dinamiklerinin karışıklığı, özel hayatıyla işini karıştırmamaya çalışması vs. derken gerçekçi işlenirdi çoğu durum. Pek güzel, ama değeri bilinmeyen bir diziydi bence. (Kaliteli bir toplu fotoğraf bile bulamadım web’de). Buram buram avukatlık kokmadığı için bu yazıyı ilk yazdığımda listeye eklememeye karar vermiştim. Ama gelen yorumlardan biri beni kendime getirdi ve hemen ekledim bunu da listeye. Ha bu arada, mübaşirini (Richard T. Jones) şu aralar Terminatör‘de izliyor ve mübaşir olmadığına yeni yeni alışmaya başlıyorum.
Boston Legal (2004) : Kelley, The Practice’in 8. sezonunda ABC kanalı bütçesini kıstığı için oyuncuların yarısını kovup yerine yeni bir karakter yaratmıştı. Bu “etikleri zorlayan , tekel karşıtı (anti tröst)” diye tanımladığı avukatla 8. sezonun epey bir bölümünü geçirip son bölümde Boston Legal‘a geçiş bölümü yaptı ve diziyi bölerek (spin-off ile) bitirdi. Hem sulu, hem de ciddi iki dizi çektikten sonra nasıl yeniden bu konuyu gündeme getirsem diye kararsız kalmış olsa gerek ki, bu sefer de birçok 50 ve üzeri yaşta oyuncunun rol aldığı Boston Legal ile geri geldi. Bu kez daha önce çektiği dizilerde ne varsa bunda karma yapmaya karar vermişti. Kalabalık, zengin ve köklü bir avukatlık bürosu, hırslı gençler, ya sorumluluk sahibi ya da çatlak yaşlılar… The Practice’ten daha az ciddi, ama Ally McBeal’dan daha az sulu ve daha mantıklı davalarla bezemişti Boston Legal’ı Kelly. Üstüne, yılların oyuncuları William Shatner (ilk Star Trek’lerden Kaptan Kirk), Candice Bergen (Murphy Brown) ve James Spader (Stargate, Sex, Lies and Videotape) ile sanırım hayatını bayağı bir kolaylaştırmıştı. Öyle ki son 2 sezonda, -Hollywood’dan beklemediğimiz kadar rahatça- ABD’nin politikası üzerine -özellikle hükümeti eleştiren- bol yorumlu bir dizi sundu bizlere.
Raising the Bar (2008) : Dizinin yaratıcılarından Steven Bocho L.A. Law’un yukarıda bahsi geçen yaratıcılarındandır. Henüz 1 sezonu yayınlandı, ama 15 bölümlük 2. sezonu için anlaşma yapıldı. Bir “The Practice” ya da “L.A. Law” tadını henüz vermedi ama ciddi davalar, ciddi ilişkiler… Benim şimdilik tek derdim aynı hayta avukatın, aynı gıcık hakime düşüp durması. Ama elbette avukatlık dizisi kıtlığı çektiğimiz günlerde can oldu bu dizi. Gelecek vadediyor. Ha bu arada, Malcolm in the Middle‘ın annesi Jane Kaczmarek‘i sinirli ve otoriter bir hakim rolünde izlemek ayrıcalığı için de seyredebilirsiniz.
“Kanun” kelimesine kanıp, Law&Order kabilesinden sadece “Special Victims Unit“e bulaştım. Ama açıkçası o bana bir avukatlık dizisi tadı vermedi. Belki onları tanıtacak başka birileri çıkar.Benim izlediklerimden özellikle paylaşmak istediklerim bunlardı. Buraya kadar okuduysanız ne mutlu bana. Sürçülisan ettiysem affola.
yorumlar
tüm yazılarınızı büyük zevkle okuduğumu artık biliyorsunuz. 22dakika’ya katkınız için çok teşekkürler. çok leziz bir dosya olmuş.
Damages ve Eli Stone da bu zümreden sayılır.
Eli Stone izlemedim ama Damages’ın ilk sezonunu izlemiştim. Bakın ona “avukatlık dizisi” demek aklıma gelmemişti. Eh öyle buram buram mahkeme salonlarında çeşit çeşit dava ile geçmedi ama herkes ya avukat ya da politikacı olduğundan sayılır herhalde.
Canterbury’s Law
Hollywood yazarları grevi sırasında, çekilen 13 bölümünün anca 6’sı yayınlanan Canterbury’s Law vardı bir de izlediğim. Ama dizi daha ısınma turlarındayken iptal olunca yazık oldu. Onda da hafif bir The Practice’in ilk zamanları havası vardı ufaktan.
Aaaah ah, ne diziler ziyan oldu/oluyor…
epey eskilerden bir de bu varmış: the young lawyers
@tachyon : “ismi kesinlikle hatırlıyorum ama cismi çıkaratamadım” diyerek verdiğiniz adrese tıkladım hemen. evet, evet! jenerik müziğini de tanıyordum ama gerisi flu… Sonra düşündüm “Acaba trt bunu kaç yıllarında verdi..? Benim tevellüt ne alemdeydi o sıralarda?” diye. Çünkü mesela Dallas saatinde bana “hadi yatağa” denirdi, ben kapı arkasından gizlice dinlerdim. Bunda da benzer bir şey olmuş olabilir. ;)) 1974-1976 dizisiymiş ama videonun sonundaki ufak sahne gayet izlenebilir olduğunu düşündürdü. “Bulursam izleyeceğim” listeme girdi. Bu arada biraz internet karıştırdım da trt diziyi “söz savunmanin – petrocelli” adı ile yayınlamış. petrocelli’yi rahmetli sadrettin kılıç seslendirmişmiş. Kaybettiği tek dava da harikaymış gerçekten.
@shane : Bunu hiç duymamıştım. 70-71’de oynayıp 1971’de Golden Globe’da en iyi dizi ve en iyi yardımcı aktör dallarında aday gösterilmişmiş. Hmmm…
Yargıç Amy mutlaka listede yer almalı.
Yargıç Amy’i çok düşündüm. (Epey sevdiğim bir dizidir.) Ama çok da avukatlık dizisi gibi gelmedi. Kendi özel hayatı ve sosyal hizmetler daha ön planda diye yazıya dahil etmedim. Ama Ally McBeal’ı sayıyorsak, Judging Amy çok daha fazla sayılır haklısınız, teşekkürler. Yazıya ekleyeyim ilk fırsatta.
Düşünülmesi güzel oldu yorumumun.Teşekkürler.
avukatlık di,zileri diye bi kavram varsa bence bunun isim hakkı david kellyde olmalıdır. la lawda harika bi dizi ama practice le başlayan seride ally mc beal ve boston legalin yaratıcısı ve ufak bi detay olarakta michelle phiferın kocasıdır:))practice sahiden harika bi diziydi. suçlu olduklarını bildikleri sanıkları bile sonuna kadar savunup en ufak şeyden bile onları hapisten kurtarabilen üst düzey bi avukatlık bürosu. başındaki esas karizmatik avukat bobby. ama ally mc beal benim için özellikle en özel dizilerdendir. cnbcede yayınlanırken hem normal saattekini hep gecenin 2 sindeki tekrarını hiç kaçırmadan izlediğim ve 40 dk boyunca güldüğüm bi dizidir. peter mc nicholun john cage rolundeki inanılmaz performansı diziyi sürükleyen en büyük etkendi bu yuzden aslında feminist bi dizi değil bi cort-com izliomuşuz gibi geliodu..johncage ve en az onun kadar garip ve para manyağı ortağı richard fish(balık) uçuk asistan elenie ritch bitch the snob ling ve daha bi çok aciaip karakteriyle harika bi şovdu. phokepsie, bygones, barry white, noise whistle gibi kavramları hayatımıza sokan harika bi diziydi. gerçi son sezonu sahiden kötüydü kabul etmek lazım. heroesdaki cheerleaderımız allynin kızı çıkmıştı filan. practicelede pek çok crossoverları oldu.. avukatlık dizisi eşittir david kelley:))
The Guardian vardı birde, ara sıra cnbc-e’de rastlıyordum.. başrol oyuncusu (nedendir bilmem) kamu hizmeti cezasına çarptırılmıştı ve çocuk davalarına bakıyordu.. buraya konu olacak bir dizi değil sadece aklıma geldi..
bu arada yine aklıma geldi Ally McBeal yabancı dizilere başlama sebebimdir
@harsrealm : aslında “bir david e. kelly yazısı da yazmalı” diye düşündüm sık sık yukarıdaki dosyayı hazırlarken. ama ona herhalde bu avukatlık dosyası için ayırdığımın iki katı zamanım gidecektir. şöyle bir düşünüyorum da:
l.a. law
doogie howser, M.D.
chicago hope
the practice
ally mcbeal
boston public
boston legal
Oy oy anlatacak öyle eğlenceli, öyle ilginç malzemeler var ki David E. Kelly deyince. Haliniz varsa yazsanıza..?
kendime not : sanırım bu listeye bir de bu sezon başlayıp ikinci sezonu garantilemiş olan the good wife‘ı eklemenin zamanı geldi.
Biraz ileri sayfalarda kalmış yazını buldum dkamoy, her zamanki gibi çok güzel yazmışsın, ellerine sağlık
Açıkçası avukatlık dizilerinin pek aram yoktur. Çünkü çoğunlukla her bölüm farklı bir olay üzerinden geçiyor. Bağımsız bölümler yerine devamlı konusu olan bir diziyi takip etmek her zaman daha cazip gelmiştir bana.
Bu listede seyrettiğim dizilere gelirsek, sadece bir tane var, o da Ally McBeal. Hiçbir diziyi seyrederken bu kadar eğlendiğimi hatırlamam. Hala rakibi çıkmadı, çıkamadı. Bölümlerde geçen bağımsız davalarla dizinin sürekli konusunu da çok iyi oturtmuştu David E. Kelley. Şimdi yazarken ne kadar özlediğimi fark ettim, yakın zamanda yeniden başlayayım en iyisi ben
gerçekten de Ally Mcbeal üzerine hiçbir dizi gelmedi , hala keyifle bölümlerini izleyebiliyorum.
Good Wife güzel bir dizi ve çok beğeniyorum fakat Ally ile çok farklı kulvarlardalar açıkçası…
ilk sezonunu izlediğimiz yeni avukatlık dizisi suits de bence çok güzel bir dizi; tabii burda herkes bu alanda birçok dizi izlemiş benim ilk avukatlık tecrübem kıyaslama yapmam mümkün değil, ama bi şans verin derim, bi tane zeki avukat ve onunla çalışan başka bir zeki sahte avukatın hikayesini anlatıyor, ilk sezon kısa ama 2. sezonda bizlerle olmaya devam edecek..
Yine 2. sezon siparişini alan İngiliz polisiyesi Silk de buraya giren bir dizi olur. İngiliz dizilerini gerçekten kaliteliler. Bir de izlemediğim NBC yapımı Harry’s Law var. O da avukatlık dizisiydi, aklıma geldi bir anda. Bu arada evet Suits’e katılıyorum. 12 bölüm yetmedi bana, 2. sezonunun olması gerçekten mükemmel oldu.
Son gelen yorumlara cevaben :Ben bu yazıyı unutmuuuş gitmiştim. Tozlu raflardan geri indirdiniz, teşekkürler.The Practice’i herkese (hele The Good Wife sevenlere kesinlikle) tavsiye ederim. Sezonlar ilerledikçe müthişleşir.Ben bu yazıyı yazdıktan sonra çıkan avukatlık dizileri konusunda haklısınız. Yukarıdaki yazıda bulunmayan ama sonradan izlediklerimi yeni bir bildiride toplamamın zamanı gelmiş.
@ozgun14: Ally practice’ten türedi.
ben bunu okuduydum aslında ama dizileri bilmediğim zamanda okuyunca aklımda yer etmemiş tabii.
son önerini de kesin dikkate almışımdır türkçe altyazısı olmadığından vazgeçmişimdir diye düşünmüştüm. good wife ikinci yarıyı art arda ingilizce gidince practice i igilizce alayım yayınıma dedim ama ingilizcesi de yok görünce hatırladım. meğer daha önce de aynı şeyi düşünüp elim boş ayrılmışım.
ingilizce altyazı olsa vallahi edincem ama hiç altyazı olmadan inan ki anlayamam hele de avukatlık dizisi mümkün değil.
İngilizce altyazısı var aslında başka sitelerde, google’a yaz bulursun. Sadece divxde yok. Ben izlemeyi düşünüyorum The Practice’i Grey’s Anatomy’i izlemeye başlayınca itelemiştim. Grey’s de güncele yetişince ona geçeceğim.
ben bulamadım altyazıları açıkçası ilk sezondan fazlasını göremedim. yönlendirmen mümkün mü? bayaa da araştırdım ama yok gibi.
Mertkytrk bence Private Practice anlamış.
S2, S3, S4, S5
Tek tek kontrol etmedim, ama bunlar var.
S6
Sonradan Ek: 6’dan sonra başka yerlerde de yok sanırım. Ama çok araştırdım belki bulunur.
‘L.A. Law’ Sequel Series With Blair Underwood in Development at ABC
‘L.A. Law’ Sequel Moving Forward at ABC
‘L.A. Law’ pilotuna orijinal diziden Corbin Bernsen de girmiş.
LA Law dizi uyarlaması onay alamamış.
the practice hulu da yayınlanmaya başlamış ve sonucunda da kaynak altyazılı webrip versiyonlar piyasaya dökülmüş.
basit bir aramayla bulabilirsiniz. tvrip değil de webrip olanı almaya dikkat edin tvripte altyazı yok.
The Practice bizim Disney+’a gelmedi ama VPN ile Kanada üzerinden İngilizce altyazılı ile izlenebilir.
evet şimdi bakınca ben de fark ettim evet iki yerde de streaming olarak varmış. zor kısmı çözüldü şimdi 8 sezonluk diziye başlama kararını almaya geldi sıra.
ilk bölümün mahkeme sahneleri fena göz devirtti bana. bobby tam bir drama queen. savunma konuşmasını atlamamak için zor tuttum kendimi. böyle bir savunma gerçekte olabilir mi o da başka bir soru işareti. karar sahnesinden sonra çalmaya başlayan müzik güldürdü.
bilemedim, şimdilik askıya alacağım sanırım. dursun kenarda. belki arada tek tek alırım.