Battlestar Galactica || Yaratılış, Evrim, Başkaldırış
94 yorum ozgun14 21 Ağustos 2013 00:09
Saylonlarİnsanlar tarafından yaratıldılar.
Evrimleştiler.
Başkaldırdılar.
Birçok kopyaları var.
…ve bir de planları…
—
…ve insanlar
49.584 kurtulan,
Dünya denilen
Yeni yuvalarını arıyor.
“ALL OF THIS HAS HAPPENED BEFORE, AND WILL HAPPEN AGAIN”
(Tarih Tekerrürden İbarettir – Bunlar Önceden De Yaşandı ve Yeniden Yaşanacak)
Başlıklar
- Kimlik Bilgileri
- Eski Dizi ve Yapım Süreci
- Mini Sözlük
- Mini Konu
- Konu
- 4 Sezon İzlemiş Olanlar İçin Ayrıntılı İnceleme
- Karakterler
- Uzantı Dizileri
- İzleme Sırası
- Ödüller ve Reytingler
- Tanıtım Videoları ve Giriş Jeneriği
- Son Söz
Kimlik Bilgileri
Türü: Bilim kurgu, Drama, Politika, Felsefe
Yaratıcısı: Ronald D. Moore
Sezon-Bölüm sayısı: 4 sezon (75 bölüm)
Yayın tarih aralığı: 18 Ekim 2004 – 20 Mart 2009
Bölüm süresi: 42 dakika
Yayınlandığı kanal: Sci-Fi
Türkiye’de yayınlandığı kanal: CNBC-e, E2, FX
Jenerik müziği: Richard Gibbs
Resmi Web Sitesi – Vikipedi – Wikipedia – IMDb – BattleWiki
Eski Dizi ve Yapım Süreci
Glen A. Larson, 1978’te boyundan büyük bir işe kalkıştı ve dönemin en pahalı dizi fikrini ortaya attı. Uzayda geçen, Dünya’larını arayan bir insanlık ve onlarla savaş halindeki Saylonlar. Evet, fikir güzeldi; ama çok fazla teknik destek ve görsel efekt gerekiyordu. Bunca masrafa değmesi için de büyük başarı elde etmesi şarttı. Ama bir yandan da Star Wars‘la benzerlikler mevcuttu, bu da ikna sürecini zorlaştırıyordu.
Bunlara rağmen uzun ikna süreci başarıya ulaştı ve dizi, -aynı uyarlamasında olduğu gibi- mini dizi olarak ortaya atıldı. Bu sayede hem seyircinin nasıl karşılayacağını görebileceklerdi, hem de tutması halinde ön satışlardan diziye ek bütçe sağlamış olacaklardı.
Umut edilen gerçekleşti, dizi izlenme rekorları kırdı; her bölüm seyirci sayısı daha da artıyordu. Ama bölüm başı harcamalar çok fazlaydı ve iyi olması yeterli değildi; en iyi olması gerekiyordu. İlerleyen bölümlerde masrafları düşürmek için aynı uzay sahnelerinin tekrar tekrar kullanılması ve kalitenin düşürülmesi izleyici sayısının da azalmasına neden oluyordu. Her şeye rağmen belli bir izleyici kitlesi elde etmişti ve herkes umutluydu.
Ama George Lucas durmadı ve dizinin birçok yönden çalıntı olduğunu iddia etti. Diziye dava açılmasını istedi. Senaryo ve karakterler açısından incelendiğinde Star Wars’tan birçok şeyin arak olduğunu söyledi. Düşen reytingler olsun, mahkeme süreci olsun, bütçe olsun dizinin devam edilmesine değmeyeceğine karar verildi ve Battlestar Galactica iptal edildi. Acı olansa mahkeme sonucunda iddia edilen benzerliğin çalıntı düzeyde olmadığı yönünde karar verilmesiydi.
…ve yıllar sonra bu iptal, bir hazineye dönüştü. Ronald D. Moore, bu evrendeki eksik kalmışlığı, işlenebilecek zengin hikayeleri gördü ve bunu değerlendirmeyi başardı. 25 yıl sonra bu evrenle tekrar buluşmamızı sağladı. Bir devam niteliğinde olmaktan çok, aynı hikayeyi baştan ufak değişikliklerle uyarlamayı tercih eden Moore, serinin hakkını verdi ve 4 sezonluk (+2 film, +3 web dizisi, +1 uzantı dizi) bir şaheser yarattı.
Mini Sözlük
Diziyi izlemek isteyenler için açıkçası bir sözlük şart. Kobol gezegeni, şimdi yaşadıkları gezegen serisi, kullandıkları araçlar, saylon teçhizatları ve tipleri filan derken bayağı bir kafamın karıştığını, durdurup durdurup Google’ladığımı çok iyi hatırlıyorum. Ama onlara da girersem yazının çok uzayacağının da farkındayım. Şimdilik minisini hazırladım:
Frack/Frak: İngilizcedeki “fuck“, küfür.
12 Koloni: Kobol’dan ayrılan insanların 12 gezegeni bulduğunda ayrılması sonucu oluşan koloni sistemi.
Cylon: Saylon. İnsanlar tarafından üretilen robotlar. Genel bir kalıp.
Centurion: Saylon askerleri. İrade sahibi değiller. SkinJob Saylonlar’a bağlılar.
Skinjob: İnsan-saylon: İç ve dış olarak tamamen insana eş özelliklere sahip, gelişmiş saylon türü.
Battlestar: Savaş Yıldızı. Her koloninin kendi savaş yıldızları, yani ana savunma uzay gemileri var. Caprica’nınkilerden biri de Galactica.
Raptor: Taşıma araçları. Uzayda filolar halinde gezen gemiler arasındaki ulaşım bunlarla sağlanıyor. Keşif gezilerine filan çıkılabiliyor. Işınlanabiliyorlar.
Viper: Savaş araçları. Saylon savaş araçlarına karşı ilk müdahale ekibi. Işınlanabilme özelliği bu araçlarda mevcut değil.
Cylon Baseship: Saylon Üssü. İnsanların Battlestar’ı gibi onların da ana gemisi bunlar.
Cylon Raider: Saylon savaş araçları. Viper’lara denk. Ekstra olarak ışınlanabiliyorlar.
Dradis: Galactica radar sistemi.
Komuta Merkezi: Geminin kontrolünün sağlandığı bölüm.
CAG: HEK, yani Hava Ekibi Komutanı. Viper pilotlarının başı gibi düşünebilirsiniz. Onları yönlendirir, görev dağılımı yapar.
Mini Konu
İnsanlar tarafından yaratılan, yapay zeka+makine birleşimi saylonların, insanlarla eşit haklara sahip olmak istemesi ve bunun üzerine ayaklanıp insan ırkına savaş açmasının ardından çok az insan hayatta kalmayı başarır. Galactica adlı savaş gemileriyle uzaya açılan bu insanlar, kutsal metinlerde de adı geçen, insanlığın kalanının yaşadığına inandıkları Dünya adlı gezegeni aramaya koyulurlar. Bilinmeyene doğru bu uzun yolculukta bir yandan saylonlarla savaşırken, bir yandan da gemideki yeni düzeni korumak zorundadırlar.
Konu
Kobol adlı gezegende Tanrılarıyla beraber mutlu mesut yaşayan insan ırkı, bin yıllar önce, -daha sonra öğreneceğimiz bir nedenden dolayı- gezegeni terk etmek zorunda kalır. Kendilerini uzayın derinliklerinde bulan insan ırkı, yeni bir yuva arayışına girecekken bir kısmı gruptan ayrılır; kendi yolunu çizmeye karar verir. Geriye kalanlar uzun bir arayış sonucunda 12 gezegenden oluşan bir galaksi bulur ve oraya yerleşir.
Bu 12 gezegen sonrası, kolonilere ayrılırlar. Böylece 12 koloni kavramı oluşur. Kendilerinden ayrılan gruba da 13. koloni adını verirler.
Aerilon, Aquarion, Canceron, Caprica, Gemenon, Leonis, Libran, Picon, Sagittaron, Scorpia, Tauron, Virgon adlı bu gezegenlerde uzun süre yaşarlar. Her bir koloni belli alanlarda gelişmeler kaydeder. O özellikleriyle tanınır olur. Bazı koloniler tarımda yükselir, bazıları teknolojide. Bu süreçte koloniler arası savaşlar da yaşanır; bazen sınıfsal, bazense dinsel çatışmalar yüzünden.
Caprica, aralarında en gelişmiş olanıdır. Teknolojide çığır açar, günlük hayatta ve askeri alanda yardımcı olması için saylonları üretir. Yapay zeka sahibi olan saylon robotlar, belli kısıtlamalar nedeniyle sadece insan ırkının emrine amadedir. İşçi olarak, hizmetli olarak, asker olarak kullanılır ve makine olarak görülürler.
Yıllarca bu şekilde sorunsuzca ilerleyen sistem, saylonların insanlarla aynı haklara sahip olmak istemesiyle sekteye uğrar. İstekleri yerine gelmeyen saylonlar ayaklanır ve insanlığa savaş açarlar.
İnsanlık tarihinin en büyük savaşlarından biri olan, 1. Saylon Savaşı adını verdikleri bu savaş tam 12 yıl sürer. İki taraf da çok fazla kayıp verir. 12 yılın ardından saylonlar birden savaşı sona erdirir; iki taraf da masaya oturup ateşkes imzalar. Saylonlara galaksi dışında ayrı bir gezegen verilir. Uzayda ortak bir üs kurulur ve her yıl iki tarafın da birer temsilci göndereceği ve ateşkesin yenileneceği kararına varılır. İnsan ırkı her yıl anlaştıkları gibi temsilci gönderirken saylonlardan hiç kimse gelmez. Tam 40 yıl boyunca böyle devam eder. Artık her şeyin sona erdiği, savaşın bittiği düşünülürken saylonlar gezegenlere nükleer saldırılar düzenleyerek geri dönerler.
İşte bu saldırıyla başlıyor hikayemiz. Saylonlar 40 yıllık sükunetten sonra ateşkesi bozuyor ve insan ırkına savaş açıyorlar ve şimdi eskisinden çok daha güçlüler. Onlar da teknolojide ilerlemiş ve kendi özel insan-saylonlarını yaratmışlar. Artık, tamamen insan görünümlü saylonlar savaşı yönetiyor. Hatta insan ırkının arasına bile karışmışlar. Saldırıların bu denli başarılı bir şekilde sonuçlanmasında en büyük etken de; insan-saylonlardan bir tanesinin savunma sistemi bilgilerini sorumlulardan birini kandırarak elde etmesidir.
Saldırılar esnasında gezegenlerde büyük tahribatlar yaparlar, insan ırkının büyük bir kısmı saldırılar esnasında ölür. 50.000 kişiden az bir topluluksa kaçmayı başarır. Etkisiz hale getirdikleri savunma sistemleri yüzünden insanlığın tüm savaş yıldızları(battlestar) imha edilir. Saylonlara karşı savaşabilmek için ellerinde olan tek silahsa, o gün müzeye çevrilmesi planlanan ve eski olduğu için sisteme bağlı olmadığından saldırılardan etkilenmeyen 1. Saylon Savaşı’ndan kalma Battlestar Galacticadır (Savaş Yıldızı Galactica).
Az sayıda kalan insan ırkı, her şeye rağmen, eski kutsal metinlerde de adı geçen, 13. koloninin yaşadığına inandıkları Dünya adlı gezegeni bulma ümidiyle Battlestar Galactica ile uzaya açılırlar. Bilinmeyene doğru bu uzun yolculukta bir yandan saylonlarla savaşırken, bir yandan da gemideki yeni düzeni korumak zorundadırlar.
Sıradan bir uzay hikayesinden çok çok daha öte olan Battlestar’ın hikayesinde saylon-insan savaşı ve muhteşem görüntülerin yanı sıra insan ilişkileri, din, politika, felsefe ve psikoloji üzerine de çok güzel ayrıntılar bulacaksınız.
4. Sezon 17. Bölüme Kadar İzlemiş Olanlar İçin Ayrıntılı İnceleme
Dizi geri dönüşlerle (flashback) beslenen önce verip sonra açıklayan tarzda bir dizi olduğu için doğal olarak bitirmeye yakın kafalar karışıyor. Ama artık korkmanıza gerek yok. mabl‘ın yazmış olduğu bu inceleme yazısıyla tüm sorularınız cevap bulacak.
Karakterler
William Adama – Edward James Olmos
Laura Roslin – Mary McDonnell
Lee Adama – Jamie Bamber
Kara Thrace – Katee Sackhoff
Gaius Baltar – James Callis
Number Six – Tricia Helfer
Saul Tigh – Michael Hogan
Karl Agathon – Tahmoh Penikett
Sharon Valerii – Grace Park
Galen Tyrol – Aaron Douglas
Anastasia Dualla – Kandyse McClure
Felix Gaeta – Alessandro Juliani
Cally Henderson – Nicki Clyne
Uzantı Dizileri
Caprica: Dizi final yaptıktan sonraki yayın döneminde sunulan bu dizi, hikayenin başlangıcını, yani Caprica nükleer saldırısından 58 sene öncesini (ilk saylon savaşından 6 sene öncesini), saylonların yaratılışını anlatıyor. Galactica’nın kaptanı Adama’nın küçüklüğü üzerinden Adama Ailesi’nin köklerine inme fırsatı da buluyoruz. Bir yandan ilk saylonun muciti olan Graystone Ailesi’nin hayatını izlerken, bir yandan çok tanrılı inanışa sahip toplumda tek tanrılı inancın tohumlarının atılışına şahit oluyor; bir yandan da sınıfsal çatışmaların geleceği nasıl da şekillendirdiğini görüyoruz.
Dizi tek sezonluk planlanmamış olsa da erken gelen iptal haberi sayesinde son bölümüyle kendi hikayesini ana hikayeye bağlıyor ve final yapıyor. Ben, SyFy’nin potansiyeli yüksek bir diziye yazık ettiğini düşünüyorum. Ama güzel bir finalle asıl diziye bağlanabildiği için de mutluyum.
Hala şüpheleriniz varsa Widfara’nın bu sitede daha önce yazmış olduğu şu yazıyı okuyabilirsiniz.
Battlestar Galactica: Blood and Chrome: Bu web dizisi ise aslında yeni bir diziye pilot bölüm olarak düşünülmüştü. Yaklaşık 1,5 saat süren bir mini dizi veya tv filmi olarak nitelendirebileceğimiz bu yapım, ilk saylon savaşının 10. yılını anlatıyor. Başrolde ise Battlestar Galactica’nın komutanı/kaptanı Adama’nın gençliği yer almakta. Beklenen onay gelmeyince 1. Saylon Savaşı’ndan kesitler sunan güzel bir film olarak kaldı.
Battlestar Galactica: Razor: Dizi hala yayındayken TV filmi olarak yayınlandı. 2. sezonda karşımıza çıkan Pegasus adlı diğer bir savaş gemisinde yaşanan olayları, bu sefer Galactica yerine Pegasus bakış açısıyla izlediğimiz bir yapım. Pegasus’a ayrılan bölümü izlerken oturtamadığımız, kafamızı kurcalayan kısımlar burada açıklığa kavuşuyor. Saldırılar başladığından beri Pegasus’un başından neler geçtiğini bu güzel filmle öğreniyoruz.
The Plan: Dizi finalinden hemen sonra yayınlanan bu TV filmi ise bazı önemli olaylara saylonların bakış açısıyla tekrardan bakmamızı sağlıyor. 4 sezon boyunca saylonlar tarafından yapılan bazı hareketlerin amaçları, sık sık ortaya çıkıp kaybolan ama dizide önemli işler yapan bazı kopya saylonların akıbeti derken, kafamızda soru işareti bırakan bazı suallere cevap bulabiliyoruz.
Ama hemen aşağıda izleme sırasında da belirttiğim gibi finalden sonra değil, 4-5 bölüm önce izlenmesi önerilir ki eksik noktaları tamamlasın kafada soru işareti kalmasın ve final öyle izlensin. Bu yöntemi uygulayan biri olarak kesinlikle öneririm. Final bölümlerine soru işaretsiz bir kafayla girmek en sağlıklısı.
İzleme Sırası
Neden böyle bir başlık eklediğimi merak ediyor olabilirsiniz. Haklısınız da ama bu dizi birçok yan hikayeyle desteklendiği için çok fazla izlenecek materyal var. Bunları da yeni başlayacak biri için sıraya sokmak hayli yorucu olsa gerek. Ben de seriye yeni bulaştığımdan bu izleme rehberlerinden yararlandım ve seyir zevkimi kat kat daha arttırdığına inanıyorum. Parantez içi belirtilen bölümler blu-ray setinde uzatılmış sürümleri olan bölümler, her birinin çevirisi mevcut olduğundan uzatılmış sürümlerin izlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
(Bir de burada söylemek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama, mümkünse Pitiko çevirilerinden izleyin. Ben ilk sezon farkına varmadan başka çeviriyle izlemişim. İkinci sezondan Pitiko’yla devam ettim. Çok özenli çevirilerle seyir zevkinizi artıracaktır. Kendisi son dönemlerde baştan çevirdiği güncel altyazılar sayesinde dikkatimi çekmişti zaten. Uygun sürümleri bulmaksa size kalıyor.)
Bu alakasız bölünmeden sonra izleme sırasıyla devam edelim:
1. The Night Mini Dizisi
2. Sezon 1
3. Sezon 2 – İlk 17 bölüm (10. bölümü Pegasus: 56 dakikalık versiyon)
4. The Razor TV Filmi (101 dakikalık versiyon)
5. Sezon 2 – 18. Bölüm ve devamı
6. Sezon 3 (9. bölümü Unfinished Business: 70 dakikalık versiyon)
7. Sezon 4 – İlk 15 bölüm (12. bölümü A Disquiet Follows My Soul: 53 dakikalık versiyon)
8. The Plan TV Filmi
10. Sezon 4 – 16. bölüm ve devamı (18. bölümü Islanded In a Stream of Stars: 62 dakikalık versiyon, 19. bölümü Daybreak: 150 dakikalık versiyon)
11. The Blood and Chrome Web Dizisi (isteğe bağlı)
12. Caprica Uzantısı (isteğe bağlı)
“İsteğe bağlı” yazdıklarım yukarıda da belirttiğim gibi uzantılar. Kadro aynı değil. İlk “isteğe bağlı”da ilk savaş dönemi anlatılırken, ikinci “isteğe bağlı”da ise ilk savaş öncesi saylonların icadı anlatılıyordu. Ama şuna emin olabilirsiniz: Zaten 4 sezon BSG izlemişseniz, devamını da getirirsiniz.
Ödüller ve Reytingler
Ödüller: Dizinin sadece aldığı ödüllerin listesi için bile ayrı bir Wikipedia maddesi bulunduğundan ben ayrıyetten kasmayıp sizi o sayfayla başbaşa bırakacağım. Aynı listeye IMDb üzerinden de ulaşmak mümkün. Bağlantısı burada.
Reytingler: Bu konudaki bilgilere ise kendi wiki sayfasından ulaşabilirsiniz. Bağlantısı da burada.
Tanıtım Videoları ve Giriş Jeneriği
Son Söz
Varsa ön yargılarınızı kırın ve sadece pilot bölümü izleyin. Düşündüğünüz gibi bir yapım olmadığını göreceksiniz. Düşündüğünüzden çok daha fazlası, çok daha ince dokunmuş bir hikayeyle karşılaşacaksınız. İnsanlarla saylonların yaşam mücadelesinde, bir insan olarak bazı zamanlarda ne tarafın haklı olduğuna karar veremiyor olmak, dizinin ne kadar özenli hazırlandığının bir göstergesidir bence. Bu yapımdan sonra robotlara bambaşka gözlerle bakacaksınız.
İzleyeceklere keyifli seyirler dilerim.
“SO SAY WE ALL”
(Dualarımızı Kabul Edin – Amin)
yorumlar
Bende bugün burdan okumuştum. :))) http://geekyapar.com/konular/film/battlestar-galactica-filmi/ Ne olacak bilinmez ama ben her türlü heyecanlıyım
Listeme alıp unutmuşum izlemeyi bu diziyi. Şimdi tekrar gündeme gelince aklıma düştü. Yalnız böyle çok övülen dizilerde beklentim tavana vurduğu için hep korkarak başlıyorum izlemeye. İlgi çekici görünüyor zaten ama, dizi zevkimi az çok tahmin edenleriniz varsa bir öneri alabilir miyim, kesin seversin ya da sana göre değil bu falan diye. O kadar bölüm gözümde büyüyor zira
@real tortoise: Seveceğini düşünüyorum ama temposu ağırdır, uyarayım.
Real tortoise ben mini diziyle bi kaptirdim bi daha da ara vermedim diye hatirliyorum.
Dizi zevklerimiz benzer sevecegine inaniyorum. bana temposu agir da gelmemisti pek, surekli bi heyecan olurdu dizide saylonlar olmazsa ic cekismeler falan hic tempoyu dusurmezdi. Ya da ben sadece guzel kisimlarini atmisim hafizaya
Tam 4 sezon bile etmiyor ayrica, gozunde buyutme basla.
Zamanim olsa da ben de bastan baslasam. Dexter’i mesela daha cok sevsem de yeniden izleyecegim dizi olursa onceligimi buna vericem.
Muzigi de pek guzeldi.
İç sıkan bir ağırlık olmadığı müddetçe temposu ağır dizilerle bir sorunum yok aslında. Yanılıyorsam düzeltin ama anladığım kadarıyla ağırlığı çok aşırı dozda değil bunun da. Başlayayım edinmeye o zaman. Görüşler için teşekkürler
Yok yok değil. Senin kaldırabileceğinden az hatta.
Battlestar Galactica son sezonuyla çizgisini bozana dek muazzam bir başyapıt olmayı başarmıştı. Gerçekten ben ve benim gibi bir çok insan için bu dizinin yeri çok başka. Yazacağım eleştiri kesinlikle diziyi sevmememden değil, tersine keşke kendisine yakıştığı gibi veda edebilseydi diye düşündüğümden. TV dizilerinin başyapıtlar çıkarabildiği bir dönemdeyiz, bunu hafife almayalım. Hele de bağımsız kanalların dizi anlayışları, serbest ve özgürlükçü senaryoları kabul etmeleriyle çıta giderek yükseliyor. BSG, bunun dört dörtlük bir örneği. Bu muhteşem senaryo, son sezonunda dağılışına dek inanılmaz bir insanlık ve uygarlık hikâyesi anlatıyor: kendi yarattıkları makinelerin özgürlük ve intikam arzusuyla yuvası olan dünyayı ve kolonileri kaybeden insanlar uzayın derinliklerinde kendilerine hem yeni bir yuva arıyorlar hem de kendi yarattıkları ve anlaşılan insan görünümlü olan Cylonların kimlik ve insan olmak, bir inanan olmak, çok tanrıya değil tek tanrıya inanmak gibi başlarına açtıkları meselelerle de yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Dizi boyunca bütün politik krizler, bütün psikolojik krizler insanların ait olmak, kim olduklarını bilmek ve bu kimliği yüceltmek ve onu ait olduğu doğru çerçeveye yerleştirmek için yaşanıyor: Galactica uzayın derinliklerinde bir yuva arayışı olduğu kadar gemi içerisinde bir kimlik arayışı da bir yandan; bir yandan bir yaratıcı arayışı; hepsi eninde sonunda ve özetinde kim olduğunu bulmak ve olduğun kimlikle ait olmak arayışı. İnsanlar kadar Cylonların da dahil olduğu ve önce düşman olarak tanıdığımız Cylonların da benzer varoluş ve var kalma krizlerine dahil edilirken, sürekli olarak pozisyonumuzu değiştirmeye ve farklı açılardan bakmaya zorlanıyoruz. Dizi boyunca karakterlerin bütün çıkmazları, bütün sorunları, çözülüşleri, güç arayışları sürekli olarak hem psikolojik hem sosyal-politik derinliklerle yansıtılıyor…öyle ki dizinin hikâyesi 3.sezonun ortalarında-meselâ “unfinished business” gibi bölümlerde en tepe, en zirve noktalarına ulaşıyor- gerçekten de bir başyapıt derinliği, komplikeliği kazanıyor. 3.sezon sonunda hikâyede kilit önem taşıyan Son Beş Cylonlunun kim olduğunu öğrendikten sonra ise senaristler bir anlamda yanlış bir seçim yapıyorlar. 4.sezon her ne kadar 10. bölüm ya da iç savaş bölümlerinde karşılaştığımız gibi çok iyi bir düzeye ulaşsa da senaristlerin son sezonu bir sebep açıklama, her şeyi bir sebebe bağlama hatası yüzünden özgünlüğünü yitiriyor, dizinin kendine özgü gerçekliği ağır hasar alıyor. bunun gerçek nedeni senaristlerin anlatmak yerine bizi ikna etmeyi seçmesi. Oysa Haneke ne diyordu? Bütün gerekçeler, bütün sebepler seyirciye yalan söylemektir, seyirciyi rahatlatmaktır, onun eline şeker verip onu kandırmaktır: senaristler bütün insanlığın ve -Cylonların- hikâyesinin neden böyle olduğunu açıklamaya başlayınca o zaman üç sezon boyunca kendine özgü, derin, çok gerçekçi bir karakter olan Kara Thrace’in kim veya ne olduğunu öğrenmek bizi şaşırtıyor ama inandırmıyor meselâ: zira oyuncu kendisi bile inanmıyor, öyle belli ki… Bu örnekler çoğaltılabilir. Galactica bir masala dönüştükçe hikâyesi de sıradan bir bilim kurgu dizisinin hikâyesine dönüşüyor… oysa Galactica demokrasiden askeri darbelere, dinin politikaya alet edilmesinden Tanrı arayışına, öteki olmaya dek bir çok konuda o kadar gerçek ve evrensel şeyler söylüyor ki…
Bu söylediklerimden diziyi sevmediğim sonucu çıkarılmasın: tam tersine diziyi çok seviyorum, hatta dizi ve felsefe konulu bir kitaptan çeviriler yazarak siteme koymayı düşünüyorum…İzlemeyen herkese muhakkak izlemesini öneriyorum Galactica’yı…
sen bi de devamını gör
Bu dizinin izleme sırasının karışıklığı biraz gözümü korkutuyor
karışık falan DEĞİLLLL !! kızdırmayın beni
uncut versiyonunu indirceksiniz dizinin. diziden önce pilot bölümünü izliceksiniz mini seri. aralara da iki tane film sokacaksınız izlerken.
iki tane web seriyi öylesine şeyler. sonradan çekilen 2 diziyi de izlemek zorunda değilsiniz.
esas dizi toplamda 1 pilot artı 4 sezon artı 2 film
Yukarıda uzun bölümler falan yazıyordu ondan da şey ettim. web seriyi izlemeye gerek yok o zaman.
Michael De Luca ve Scott Stuber ypımcılığında film çalışmasına başlamışlar.
Battlestar Galactica movie gets a writer & Francis Lawrence may direct
@ozgun14 Demin aklıma düştü, “ozgun bunu izlemediyse izleteyim” diye. Yorumlara bakmaya geldim ki tanıtım senden çıktı.
ben de durup dururken ne oldu şimdi buna diye tıkladım valla başlığa.
ama izlemeseymişim de burada sevdiremezdin bana o adamı
Yok o adamı sevdirmek için değil, sadece çağrışım.
8 sene sonra bir aradalar.
@abidin77 Öyle pat diye “8 sene” yazılır mı yaa? İnsan biraz alıştıra alıştıra yazar.
@dkamoy: Zaman akmış valla
bunu izlemek istiyorum tekrar ama bekleyen çok fazla şey var.
@ozgun14 iki yorumun denk gelmesi iyi tesadüf oldu
Ben uzun süredir diğer dizilerden vakit bulup başlayamıyordum, sonunda tüm dizilere ara verip başlamaya karar verdim, yoksa erteleyip duruyorsun.
‘Battlestar Galactica’ Reboot Set In Same Universe As Ron Moore’s TV Show
İsterlerse 3 defa yeniden çekilsin, ben izlerim.
Reboot
Asıl dizinin bendeki yeri ayrıdır, kolay kolay da değişmez. Ama aynı evrende farklı bir hikaye anlatma işi kulağa fena gelmiyor, merakla bekliyorum.
Ben varım
Bişi soracağım bu heyecanla bekleyen kitleye: Caprica’yı deneyip beğenenlerden misiniz, gömenlerden mi?
Ben Caprica’ya başlamayı düşünürken aradan uzun süre geçti bahanesiyle Galactica’yı tekrardan izlemiştim Acayip gömüldüğünü hatırlıyorum ama bu başlarken Caprica’yı da denerim herhalde.
İptaline oldukça üzüldüğümü hatırlıyorum.
bunu heyecanla beklemiyorum ama capricayı başrole ergen bir kızı koymaları dışında beğenmiştim. iptal olmuş olsa da finalini güzel bir sahneyle bağladıklarını düşünüyorum. yani hala izlenebilir düşünen varsa.
@dkamoy,
Caprica potansiyelinin çok altında kalan, ve sanırım bir kaç sezon götürürüz hesapsızlığı ile başarısız olsada izlediğime hiç bir zaman pişman olmadım.
Ben Caprica’yı beğenerek izlediğimi hatırlıyorum. Ama şimdi izlesem temposunu biraz yavaş bulabilirim diye düşünüyorum.
Empire diziyle ilgili güzel bir yazı yayınlamış. Şu an yetişmeye çalıştığım bir sürü dizi var ama tekrardan buna da mı başlasam diye düşünmeye başladım yine. 2 3 yılda bir atmosferini özlediğim dizilerden.
Fans Raise Money for ‘Battlestar Galactica’ Actor Michael Hogan After Serious Fall
Simon Kinberg film versiyonunu yazıyormuş. Universal yapımcı.
mini dizi ve ilk 5 bölümü izledim. mini dizi muhteşemdi hatırladığım kadar iyiydi. sonraki ilk 3 bölümse formüllü dizi tadındaydı biraz. özellikle 3te sıkıldım bayaa. 4 ve 5 ile açıldı dizi. karakter dramasını çok başarılı işliyorlar. hızlıca karakterlerin derinine indiler ve hepsini sevdirdiler. bu kadar kısa sürede başarmaları bir uzay bilimkurgusu için çok iyi. düşününce dizinin başından beri hiçbir gelişme olmadı ana konuda. bunun rahatsız etmemesi dizinin başarısı sayılır. uzun bir süre daha yerlerinde sayacaklarını bilmek gerse de diziden adam akıllı hiçbir şey hatırlamıyor olmak motivasyonumu artırıyor.
saylonlar özellikle de skinjoblar daha aktifti gibi kalmış aklımda. şu an hayli pasifler. herhalde gelecek sezonlarda girşiyorlar. yapmasam daha iyiydi ama saylon listesini açıp hepsini hatırlattım kendime. tavırlarını bilerek izlemek istiyorum bu sefer. bakalım ipuçları vermişler mi diye.
iki boomer’ın da hikayesini izlemek çok keyifliydi. ikisi de fena şekilde kaldı. hele adamanın vahim durumu. darbe vs derken olaylı bir finaldi.
hepsi bir şekilde çözülür de boomer’ı hikayede nasıl tutuyorlardı hiç hatırlamıyorum. o kısmı yine keyifle izleyeceğim.
ilk sezon skinjoblar olabildiğince uzak kaldılar olaylara. genelde caprica da izledik orda da ne yapıyorlar belli değil. sanırım helo yu battlestar galactica ya ulaşmak için kullanmak niyetindeler. starbuckta geldiğine göre. ekibin toplucanak uzaya taşınma zamanı geldi.
küçük adama nın şu triplerine ise sezonun başından beri uyuzum. ne zaman artiz çıkışlar yapsa göz deviriyorum. anladık uslanmaz bi ergensin. büyü artık.
2×08 belli bir hedef uğrunda çok kötü planlanmış bir bölümdü. ancak bu kadar göz devirebilirdim. tamam anlatmak istediğini anlattı ama çok kötü bir şekilde. kendi seviyesine yakışmadı.
Peacock için yeni versiyonu hazırlayacak Mike Lesslie diziden ayrılmış.
3ün ortalarındayım, bence bu dizi hala eskimemiş. umarım reboot değil de evreni genişletme dizisi olur. aksi takdirde gereksiz bir diziyle karşı karşıya kalabiliriz.
bunun yerine babylon five ı yeniden çekseler de onu izleme fırsatımız olsa ideal şartlarda.
bu dizinin en büyük sorunu filler episode konularını güzel seçmesine rağmen arc halinde planlayamaması. ciddi zaman alabilecek konuları tek bölümde ön hazırlık yapmadan yol yapmadan işleyip oldu bittiye getirip sonra da unutup devam ediyor. perşembenin gelişi çarşambadan belli olmuyor, ne alaka bir anda oluyorsun konu işleniyor bir daha da aynı konunu esansını hissetmiyorsun. az daha zekice planlanmış olsa efsane olacakmış.
S01E01 33
İzleyecek o kadar yeni dizi varken her birkaç yılda bir Battlestar Galactica’ya geri dönüyorum, tıpkı her birkaç yılda Lord of the Rings serisi yapmam gibi
Hiçbir zaman da pişman etmiyor, arka arkaya izletiyor. 2 bölümlük mini dizi açılışında da böyle oldu, harika sahneler var. Özellikle Adama’nın so say we all konuşması.
Asıl dizinin ilk bölümü de izlemesi zor bölüm, her 33 dakikada Cylon’lar koordinatları buldukları için atlama yapıyorlar, 5 gündür uyumayan gemi mürettebatının psikoloij durumunu izlemek zor. Her 33 dakikada gelen Cylon saldırısının 240 kere gerçekleşmiş olması
Olympic Carrier gemisi Cylonlar tarafından ele geçirildi mi geçirilmedi konusunun cevabını da hiçbir zaman alamadık bu arada, izlerken fark ettim.
S01E07 Six Degrees of Separation
İlk sezonda bu kadar ana konudan uzak bölüm gelmesini beklemiyordum, hapishane bölümü, Kara-Zach geçmişi, Baltar suçlamaları ile ilgilendiler şimdiye kadar. Yine bu konular güzel gidiyor ama Caprica’da sıkışıp kalan Helo’nun sahneleri baya kötüymüş, ilk sezonun en zayıf yeri burasıymış.
Gaius Baltar’ı izlemek her zamanki gibi büyük keyif, sanki komedi dizisi izliyormuşum gibi hissettiriyor bazen. Tv tarihindeki en şeffaf karakter olabilir, senaryo nedeniyle kafasının içindeki her düşünceyi anında öğreniyoruz. Tabii %90 kadınlar hakkında hayaller kuruyor, en kritik anlarda bile
Battlestar Galactica reboot projesinden vazgeçmiş Peacock.
peacock mı… isabet olmuş.
4 sezonu da Prime Video TR’ye dönmüş. Eğer lazımsa.
Michael Hogan
Michael Hogan için düzenlenen yardım amaçlı açık artırmada 46 bin dolar toplamışlar
Bu fotograf beni hizla gecip gidiveren yillarin acimasizligiyla uzdu.