BBC One’ın The Gold adlı dizisinin başrol oyuncular belli oldu.
13 yorum abidin77 13 Nisan 2022 17:05

İlk haberini 2021’in Ağustos ayında şurada paylaştığımız, yakın zamanda çekimlerine başlanan BBC ve Paramount+’ın gerçek bir hikayeden uyarlanan The Gold adlı dramasının yıldızlarla dolu oyuncu kadrosu açıklandı.
Hugh Bonneville (Downton Abbey, Paddington 1-2), Jack Lowden (Slow Horses), Dominic Cooper (The Preacher), Charlotte Spencer (Sanditon), Tom Cullen (Becoming Elizabeth, Black Mirror), Emun Elliott (Guilt, Old), Sean Harris (Southcliffe, Mission: Impossible), Ellora Torchia (Ali and Ava, Midsommar) ve Stefanie Martini (Prime Suspect, The Last Kingdom), gerçek hayat dramasından uyarlanan dizide göreceğimiz oyuncular olacaklar.
The Gold, Brink’s-Mat soygununun ikonik gerçek hikayesinden ve ardından gelen onlarca yıllık olaylar zincirinden ilham alan sürükleyici yeni bir drama. ‘Yüzyılın suçunu’ dramatize eden 6 bölümlük dizi Neil Forsyth (Guilt, Eric, Ernie & Me) tarafından yazıldı. Dizi, The Long Goodbye ile bu sene En İyi Kısa Film dalında Oscar ödülü kazanan Aneil Karia (The Long Goodbye) ve Lawrence Gough (The Last Bus, Snatch, Misfits) tarafından yönetildi.
26 Kasım 1983’te 6 silahlı adam Londra’nın Heathrow Havaalanı yakınlarındaki Brink’s-Mat güvenlik deposuna girdi. Hedeflerinde kasada olduğunu umdukları 3.5 milyon sterlin değerinde nakit para vardı. Ancak depoya girdiklerinde işler değişti. 26 milyon sterlin değerinde külçe altın ve elmaslarla karşılaştılar. O zamanki dedektiflere göre ‘tipik bir Old Kent Road silahlı soygunu’ olarak başlayan şey, İngiliz suç tarihinde çığır açan bir olay oldu. Sadece hırsızlığın boyutuyla, aynı zamanda dünya tarihindeki en büyük hırsızlık olayı olmasıyla değil, daha geniş mirasıyla da dikkat çekti.
Külçenin elden çıkarılması, büyük ölçekli uluslararası kara para aklamanın doğmasına neden oldu. London Docklands emlak patlamasını körüklemeye yardımcı olan kirli parayı sağladı, mavi ve beyaz yakalı suçluları birleştirdi ve ardından tartışmalara ve cinayetlere neden oldu.
Kapsamlı araştırmalardan ve olaylara dahil olan bazı kişilerle yapılan röportajlardan esinlenen The Gold, bu olağanüstü ve destansı hikayeyi bütünüyle ilk kez anlatmak için kolay para ve gevşemiş ahlakla dolu 80’lerin dünyasına bir yolculuğa çıkaran, nefes kesici bir dramatizasyon.
The Gold, BBC One ve BBC iPlayer için Objective Fiction‘ın ortağı Tannadice Pictures ve Paramount’un uluslararası stüdyo bölümü olan VIS ortak yapımı bir dizi olacak. BBC için Tommy Bulfin; Tannadice Pictures için Neil Forsyth ve Ben Farrell; VIS için Kate Laffey ve Claire Sowerby-Sheppard dizinin yönetici yapımcıları.



yorumlar
Trailer – BBC
İlk bölümü izledim.
Kadrosunun ilgimi çektiğini söyleyebilirim. Jack Lowden’ı ve Charlotte Spencer’ı izlemesi hoştu. Hugh Bonneville her zamanki ciddiliğinde salınıyor ortalıkta. Dominic Cooper da bildiğimiz gibi aslında ama onun karakterine bir tık daha alışmam lazım. Tom Cullen dileyene bonus.
Gerçek bir soygunun hikayesi güya ama bildiğim bir olay değil. Fazla kurcalamadan normal tempoda izlemeyi düşünüyorum o yüzden. Şimdilik polis/araştırma tarafından ziyade soyguncuların tarafı ilgimi daha fazla çekti. Açılış yazılarını da sevdim bu arada.
6 bölümün heeepsini de verdiler zaten. Bakalım.
1×02 üzerine:
Halamın bıyıkları olsaydı amcam olurdu zaten aşko
Şakası bir yana acaba günümüzde böyle bir şey yaşansa teknoloji/yasalar/kripto para vs. nedeniyle daha mı kolay olurdu yoksa daha mı zor? Hayır, La casa de Papel’de neler olduğunu umursamıyorum.
bonuz tirek: Hugh Bonneville buradaki imajıyla yaşlı bir Atatürk’ü canlandırabilir.
Bitirmeyen açmasın alttakini:
Biraz çabuk oldu sanki…
Bitirdim sezonu.
Derli toplu bir işti, memnunum. Soygunu, soruşturması, mahkemesi, falanı+filanı derken geniş çaplı takılıp anlattılar. Kadrosu zaten tanıdık isimlerden oluştuğu için ilgimi çekiyordu, onlar da işimi gördü. Sağı solu kurcalamadan izlemenin faydası da oldu.
– IMDb, TV Series olarak gösteriyor, Wikipedia mini dizi diyor. Devamının geleceğinden emin değilim ama bir ihtimal haber çıkarsa elbet görüşürüz tabii ki.
Neyse siz arayın bakalım, belki de bulursunuz.
Not: Yaratıcısının 2. sezona niyeti varmış. BBC’nin niyeti var mı onu da anlarız muhtemelen.
Not 2: Wikipedia’ya bakasım geldi.
Onay
++Tom Hughes, Stephen Campbell Moore, Joshua McGuire
Series 2 | Trailer
2. sezonla tamamlanıyor, bir tane daha yok.
6 bölümün hepiciği gelmiş, evet.
* Sean Teale de var bu sezonda, ben şahidim. Jack Lowden beycim fragmanda var ama ilk iki bölümde yoktu.
Her şeyi tam hatırladığımı iddia edemem ama kalan altının yarısını aramak üzere yola çıktıkları malum. Bir yandan soruşturma ekibi ilk sezondaki gibi işine devam ediyor diğer yandan soygun ekibinin bir kısmı + yeni karakterler üzerinden karşı tarafı veriyorlar. Tom Hughes’un karakteri de bu taraftan mesela. Kenneth Noye karakteri ilk sezondaki kadar aktif olmayacağı için boşluğu onun karakteriyle doldurmuşlar gibi+gibi.
Fena başlamadı ama iki tarafın da planlarını+amaçlarını henüz pek de önemseyemedim. Bozmadan haftalık devam etmeyi düşünüyorum, elbet biter bu sezon da. Nasılsa bir şekilde tamamlıyorlarmış. Bakarız nasılına.
* Ben bu John Palmer’ı anlıyorum ama anlamıyorum.
– Fazla boş kalınca sıkıntı basıyor herhalde. Bir şekilde kurtarmışsın işte, ne demeye farklı işler falan derken kafanı çıkarıp kendini gösteriyorsun ki? İlla uğraşsınlar mı?
– Altını/parayı aklaması tamam ama canım siz de şansınızı fazla zorlamasanız mı? Joshua McGuire’ın karakterinin hadi işi bu sayılır, Tom Hughes’un karakterininki belasını aramaya benziyor
Soruşturmayı yürüten ekip de ayrı mesele, taktı mı takıyorlar hesabı. Tatil ayağına gitti adaya mesela.
* Jack Lowden beycim 3. bölümle birlikte yüzünü gösterdi, dolayısıyla sezonun ikinci yarısı daha tempolu ve iyi geçti. Finalin başına Dominic Cooper (Edwyn Cooper) konuktu.
Gerçi ben soygunun yapılması ve soruşturma derken ilk sezonu biraz daha beğendim. Bu seferki artık biraz da uzatmaya benzedi. Altının kalan yarısının peşine düştükleri için ya da bazı kişilerin halen peşinde oldukları için tam da bitmemişti, o açıdan anlıyorum. İkinci yarıda meseleyi toparlamaya doğru yol aldılar ve makul bir sona vardık.
Mahkeme kısmını belki biraz daha detaylı işleyebilirlermiş. Birkaç şeyi final bölümünün 2. yarısına yığdıkları için dolu/hızlı geçtiği intibam var. Gidişat gereği Kenneth Noye tarafı fazla bağımsızdı diğerlerinden. John Palmer ise daha beter olsuncuydu. Logan Campbell kısmını ise daha “büyük” beklemiştim ben. Neyse artık. Araştırma ekibi aynısının lacivertiydi.
* Hazır aklımdayken, madem gerçek hayattan isimlerin olduğu bir yapım, kapanış yazılarında biraz daha detaya hayır demezdim. Basite kaçmışlar.
John Palmer’ın kendisini yeme süreci veya savunmaya kalkması antipatikti… O yüzden ilk sezonda en azından soyguna kalkışları falan daha ilgi çekici durduydu. Karakterini biraz fazla tanıdık ^.^ 2015’te evinin bahçesinde öldürülüp faili meçhul kaldığını biliyorduysam bile unuttum herhalde. İnsan şaşıramıyor tabii.
* Mahkemelerden suçlu kararının çıkacağını düşünüyordum zaten. Douglas’ın Douglas’lık yapması şaşırtıcı olmasa dahi ki suçlu kararı zaten çıkar derken haklıydı…
Brian Boyce’un finalin orta yerinde emekli olup “Ben yokken de işler devam eder,” kafasında olması ilginçti. Gerçek hayattan sapacakları hali yok tabii. Arkadan takip edip sonunu gördü tabii.
Altının kullanılmasıyla elde edilen yasadışı finansal gelirin peşine düşülmesiyle kaybın altın olarak değil de para olarak yasa kanalıyla geri alınması gibi sonuca bağladılar. Altın fiziksel olarak bulunamadı… Kayıp mı kazanç mı tartışılır ama son makul işte her türlü. OK.