Behzat Ç.’yi Anlamak — İnceleme
12 yorum TheAnarky 02 Şubat 2016 09:10
Her ne kadar Behzat Ç. efsanesi şu yazıda tanıtılmış olsa da, ben de hayranı olduğum bu dizi hakkında düşüncelerimi damıtmak istedim.
“Bir Ankara Polisiyesi” dense de Behzat Ç. aslında “Bir Ankara Draması”dır. Kara sakız gibi yapışmıştır polislik Behzat’ın üzerine. Boşanmış, kızını korkunç bir intiharın kollarına kaptırmış, deli dolu bir cinayet masası amiridir o.”
Başına buyrukluğu, gece hayatı ve kendine has ahlak kurallarıyla ülkedeki kalıplaşmış polis algısını adeta yerle bir etmiştir. Cinayetten cinayete koşturan Behzat Ç. karmaşık bir adam, kızına olan sevgisi, hiddetini kötülere karşı kullanışı ve gençlik yarası olan Bahar’a duyduğu aşk Behzat’ı Behzat yapan asıl şeyler. Behzat’ın asıl kişiliği ise Bahar’ın da belirttiği gibi:
“Suçlular arasında kalmış bir suçludur Behzat, kötüler arasında kalmış ve kötü olmuş bir adam.”
Behzat’ı Behzat yapan bir diğer özelliği ise “la” kelimesidir. Bölüm içinde en az 50 tane “la” geçer. Öyle ki Leyla ile Mecnun’daki “hoop” kadar ünlüdür. Dizinin en büyük artısı ise biplenen ama sanki sınav yapar gibi seyircinin kendisine göre doldurduğu küfürlerdir. Çünkü küfür gerçek hayatın en büyük gerçeğidir. Polisiye bir dizide hem de Behzat Ç. gibi bir karaktere sahip bir yapımda küfür kerpiçler arasındaki harçtır adeta.
Behzat Ç.’nin kişiliğini eleştirebiliriz, hatta üzerine milyon tane sosyolojik ve psikolojik tez yazabiliriz. Ama hiçbiri Behzat Ç.’nin seyirciye verdiği hazzı değiştirmez. Ne olursa olsun, hangi kalıpları yıkarsa yıksın, Behzat gene polistir, sorguda döver, küfür eder, içki içer (Birasını fondiplemeden bırakmaz. Behzat için en tatlı sabahlar votkayla başlar.) ama hak yemez, kimsenin adamı değildir, başına buyruk, deli doludur. Bağlanmaktan korkmaz ama bağlandığı şeyi kaybetmekten korkar.
Hazır diziyi anlatmışken Bahar’ı, Şevket’i, Şule’yi, Harun’u, Hayalet’i, Akbaba’yı, Seda’yı, Savcı Esra’yı ve Ercüment Çözer’i unutmamak gerek.
Bahar, Behzat’ın gençlik aşkıdır. Bahar kabul ettiği dünya görüsünden dolayı Behzat’la gençlik döneminde ayrılır. Çünkü Behzat’ın polis olması Bahar’ın yaşam biçimine uygun değildir. Behzat’tan sonra Bahar evlenmiş boşanmış 2 çocuklu bir kadındır. Behzat’la yolu rehabilitasyon merkezinde kesişir. Behzat ilk başta tanımamazlıktan gelir ama ağabeyi Şevket’in de çabalarıyla ikili yakınlaşmaya başlayacaktır.
Bahar aslında polis olgusunun en çok eleştirildiği, sorgulandığı ve polis kurumu tarafından en çok hırpalanan kesimi temsil ediyor dizide. Bir yandan inandığı saygı duyduğu değerler bir yandan da Behzat’a duyduğu aşk onu büyük bir çıkmaza sürükleyecektir. Geçmişte yaptığı seçimler aklını kurcalayacak yaşadığı başarısız evliliğin meyveleri olan çocuklarının da etkisiyle aldığı kararlarda Behzat’ı geri plana atmaya çalışacaktır…
Şevket ise Behzat’ın fedakar ağabeyidir. Behzat’ı yalnız bırakmaz, içtendir. Behzat ne kadar içine kapalı biriyse Şevket onun tam zıttıdır. Behzat’ı açmasını bilir, kısacası Behzat’ın bam teline nasıl dokunacağını bilir. Behzat’ın polisliği bırakıp kendisi gibi özel bir işe girmesini ister ama Behzat her fırsatta geri çevirir.
Harun ise dobra dobra konuşan klasik bir tiptir, babasıyla ve Eda’yla problemleri vardır. Selim’i yani Eda’nın yeni sevgilisini bir kaşık suda boğası gelir. Küfür ederse içten bir dille dillendirir. Sorgu odasında onun haricinde küfür edenin vay haline…Behzat’ın birim içindeki en samimi adamıdır. Öyle ki Behzat’la beraber Leyla ile Mecnun’a da konuk olarak gelmişlerdir.
Hayalet kendi halinde kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan bir polistir. Daha çok Akbaba’yla takılırlar. Bir adam mı bulunacak adres bellidir elinden uçan da kaçan da kurtulamaz. Özellikle sarı gömlekleriyle ün salmıştır kendisi…
Akbaba ise birimin bir diğer demir baş komiserlerindendir, Akbaba denmesi polis telsizini dinlemesi ve cinayet yerine ilk varan olmasındandır. Akbaba için varsa cinayet yoksa cinayettir, maktulü görmesiyle ölüm nedenini anlaması arasındaki zaman farkı göz açıp kapayıncayadır. Bu bakımdan adli tıp görevlilerine taş çıkartır da diyebiliriz.
Eda Ankara cinayet masasındaki tek kadındır, tüm sekreterlik işleri ona bakar. Selim’le sevgilidir. Harun’la hala ayrılık problemleri vardır. Eda’nın da her polis gibi masa başından sahaya inme niyeti vardır ki bunu ara sıra gerçekleştirmeye çalışır.
Savcı Esra tam anlamıyla bir savcı görüntüsü çizer. Tutumu, davranışları, Behzat’ı idare edişi dizinin bir diğer sıra dışı rengidir. Behzat ve Savcı Esra arasındaki ilginç ilişki ise izlemeye değer diğer bir güzelliktir.
Ercüment Çözer: Geldik zurnanın zırt dediği yere. Ercüment Çözer’i cümlelerle betimlemek demek paragraf dolusu küfür etmekle aynı eş değerdedir. Ercüment’in öyle bir saygı takıntısı vardır ki hastalık derecesindedir. Kendisi profesyonel, zengin bir sosyopattır. Behzat’ın en azılı düşmanıdır. Her bölüm olmasa da ara sıra Behzat’ın işlerine çomak sokmaya bayılır. Ayrıca kadınlara aşırı derecede düşkünlüğü vardır ve saygı duyulacak kötüler arasında nezdimde ön sıralardadır.
Söz konusu dizi olduğu için anlatacak bir çok karakter var aslında ama önemli olan burada büyük resmi görebilmek ve tüm bunları sosyal düzen içinde çözümleyebilmek. Çünkü Behzat Ç’yi çevresinden bağımsız düşünemeyiz, Behzat’ı Behzat yapan yaşadığı acılar, şahit olduğu haksızlıklar ve yaşadığı düzendir.
Behzat Ç’nin aşağı yukarı 30 küsür bölümünü izlemiş biri olarak bunları yazmak, hala keşfetmemiş olanlara aktarmak istedim. Çünkü Behzat Ç, Ezel ve Leyla ile Mecnun’dan sonra etkilendiğim ve izleyemeye doymadığım, soyu tükenen yerli dizilerden biri. Özellikle Türkiye’nin diken üstünde olduğu dönemlerde sergilediği cesur tavrı, gerçekleri dile getirmesi dizinin en büyük artısı. Kısacası ben size diziyi sadece izleyin demiyorum, izleyin ama önce Behzat’ı anlayın ya da en azından anlamaya çalışın… Çünkü dizi gerçek hayatı resmediyor, belki bir dizide bu kadar küfür edilmesi ya da Behzat ve biriminin yaşayış biçimi size ters gelebilir ki bu doğaldır. Ama şu bir gerçek ki Behzat Ç oyuncu performansları, senaryosu, replikleri ve özellikle Pilli Bebek müzik grubu tarafından seslendirilen harika parçalarıyla izlenmeyi kesinlikle hak ediyor.
Hayal dünyanızdan çıkın, gerçeğe adım atın ve Behzat Ç izleyin… Emin olun ki o zaman bir ön yargı daha yok olacak, bir duvar daha çökecek ve tonlarca örümcek ağı temizlenecek…
yorumlar
Oncelikle sunu belirtmek farz oldu; efsanevi bir inceleme olmus. Bunu cerceveletmek lazim o derece. Cok etkili bir yazi. Ellerine saglik.
Aslinda uzun suredir izlemek istedigim (begenmeyeneni henuz gormedim) ama turk dizilerin surelerinden oturu hep erteledigim bir dizi oldu.
Bir gun mutlaka izlemek istiyorum. Begenecegime de eminim aslinda.
@theanarky güzel incelemen için teşekkürler…
ben de beğenerek okudum. behzat ç. ye kadar yolum uzun ama ileride kim bilir kestirip atmamak lazım
enfes bir dizi, zamanında günü gününe izleyebilme şansını yakalamış biri olarak böyle bir yazıyla hatırlamak keyif verdi.
netflix in ülkelere dizi çektiğini biliyoruz, bu ekibi tekrar toplayabilse süper olurdu aslında.
eline sağlık..
İzlemeyi çok istediğim ama bir türlü izleyemediğim bir dizi. İnşallah bir gün izleyeceğim. Yazı gerçekten çok güzel olmuş
Valla çok güzel bir inceleme + tanıtım yazısı olmuş. Eline sağlık @TheAnarky + bu yazıyı bize kazandıran @ozgun14’e de sonsuz teşekkürler <3
Valla Behzat Ç. kelimelerle anlatamayacağım bir karakter benim için. Bir sürü dizi izlemişimdir, ne onun gibi bir karakter gördüm, ne de duydum. Dizi benim gözümde gelmiş geçmiş en iyi Türk dizisi zaten ve kendisini bir sürü yabancı diziye tercih ederim. Behzat'ı Behzat yapan ekibi de çok önemli. Birbirinden farklı ve güzel karakterler tanıdım şu dizide. Erdal Beşikçioğlu da en sevdiğim oyuncular bölüme oturmuştu bu diziyle. Günün birinde tekrar izlemek isterim,inşallah fırsatım olur.
Yukarıda izlemek isteyenler süreyi dert etmesin 2 saatlere çıkmıyor bu dizi Hatta son sezonunda full 1 saatlik bölümler var.
Birde bu dizinin sansürsüz izlediğim bölümleri daha güzel gelmişti gözüme, öyle izlemeye çalışın.
Behzat Ç.'yi ve la demelerini özlüyorum.
Geçen düşündüm Behzat Ç. gibi bir dizi var mı dünyada diye, bulamadım. Yok onun anlattığını anlatan bir dizi. Ne yabancılarda var, ne bizde var öyle bir dizi.
Imdb listelerini pek ciddiye almam ama şöyle bir şey gözüme çarptı: Top 250 listesinde yer alan 4 dizimiz var, (İşler Güçler, Behzat Ç., Kardeş Payı, Leyla ile Mecnun) İşler Güçler'i saymazsak diğer 3 dizide haksız yere bitirildi. Bu durumda da bizim için bi utanç tablosu gibi bir şey çıkıyor herhalde. Çok yazık gerçekten.
@dkamoy: Luther izlerken en çok ne bekledim biliyor musun ?:
Sorguda ve suçluları yakaladıkları zaman Luther'ın biraz Behzat gibi onları pataklamasını isterdim.
Öncelikle olumlu yorumlarınız için çok teşekkür ederim. @ozgun14 ayrıca teşekkür ederim, o olmasa yazı hala taslaklarda kış uykusunda olacaktı. Aslında yazının enterasan bir hikayesi var. Bu yazıyı bir yıldan fazla oluyor yazalı ilk siteye yüklediğim de bir önceki editör tarafından başka bir yerde (kendi blogumda) yayınlandığından dolayı geri çevirilmişti.
O zamanlar diziye yeni başlamış acayip etkilenmiş adeta içimi dökecek bir şey arıyordum. 30 bölüm izlememe rağmen böyle bir şey ortaya çıktı.
Bu arada diziyi hala bitirmedim. 85. bölümdeyim. Kıyamıyorum her gün bir bölüm izliyorum. İzlemek isteyenler için dizinin resmi youtube kanalı ilk iki sezon 480p kalitesinde 3.sezon 1080p ve sonlara doğru sansürsüz olarak da eklenmiş. İzlememiş olanlar şanslısınız. Boş vakitleriniz de bir şans verin derim. Sevgiler
edit: @dkamoy düzelttim, kusura bakma, uyardığın için sağ ol
@TheAnarky : Hatırlarsanız yazınız başta kendi özel bloğunuzdaydı.
Zamanında pek severek izlemiştim bu diziyi. Bizim dizilere göre standartların üstünde bir diziydi. Karakterlerin işlenişini, derinliğini vs. halen çok başarılı bulurum. Yukarıda necdetcem söylemiş ama tekrar edeyim ben de. Dizinin ilk iki sezon bölümleri ortalama 90 dk, son sezonda 60-65 dakika arası değişiyor. Süreye çok takılmayın yani.
Çok başarılı bir inceleme olmuş, ellerinize sağlık @TheAnarky, ayrıca teşekkürler @ozgun14.
turk dizileri birbirlerinin kopyası diziler çekılıyor çok az turk dizileri izlemişimdir oda farklı konusu olan dizileri izliyorum artık tv açamıorum okadar boşş dizi programlar var yabancıların hayal dunyası bizden daha iyii birde çakma dizileri alıp yapmasalar çok guzel olacak
@TheAnarky
ben de tesadüfen eski taslakları temizleme aşamasında karıştırırken denk geldim. içine not düşmüşsünüz yazıyı kişisel blogumdan kaldırdım yayınlayabilirsiniz diye. ama editör tayfası olarak o notu görmemişiz. bekleme ondan olmuş. siz de tekrardan göndermeyince kalmış öyle gerilerde. ben içindeki notu görüp ricanız üzerine google da aratıp başka yerde olmadığını fark edince işlemleri başlattım diyelim.
geç olsun güç olmasın daha başka yazılarınızı da okuruz inşallah
.Geçen gün kanal d ye verilen cezaları görünce artık iyi gerçekçi bir türk dizisinin yapma imkanın gittikçe ortadan kalktığı duygusuna kapıldım..Hele yeni bir yasa hazırlanıyor ki kanallara nerdeyse dizi yapmayın türde.Getirilen reyting sistemi zaten bu tür dizlerin ekranda yaşamasına büyük engel.Sansür ülkesi olma yolunda koşar adımlarla gidiyoruz zaten ve çıkacak yasayla bu iş iyice resmiyete binecek.Bu diziyi bu yüzden izlemek için bile büyük bir sebep oluşturuyor bu durum.Başka bir örneği olmuyacak çünkü.
Neşet Ertaş ı gençlere sevdiren bizi rakının içkinin efendisi olduğunu gösteren diziydi.