big love : tanıtım
9 yorum cemshid 20 Haziran 2006 11:11
big love, HBO
Big Love, HBO‘nun yaz dizisi. Mormon inanışına göre bir ailede büyütülmüş olan Bill’in 3 eşi ve düzineye yakın çocuğu ile 3 yanyana evde yaşamalarını konu alıyor. Babasının rahatsızlanması ve ailenin şimdilik en önemli projesi olan Yapı Malzemeleri dükkanının açılışı, en ehemmiyetli mevzular gibi duruyor.
Bill Paxton
–
Bill Henrickson‘ı Twister‘dan ve Apollo 13‘ten tanıdığımız Bill Paxton canlandırıyor, ki Bill Paxton’ın bir diğer özelliği de hem Alien , hem Terminator, hem de Predator tarafından ayrı ayrı öldürülmüş ikinci aktör olması. Diğeri Millennium dizisinden tanıdığımız Lance Henriksen. Bill 3 eşine, her ay belli bir programa uyarak zaman ayırıyor, parasal sıkıntıları ve dükkanın açılışını kafaya takıyor. Bir de ufak mavi haplardan içmesi gerekli bir düzine çocuktan sonra..
–
Jeanne Tripplehorn
–
Bill’in ilk karısı, nispeten en aklı başında olanı, Barbara Dutton Henrikson‘ı Basic Instict‘te Michael Douglas‘ın ilk eşini oynarken tanıyıp sevdiğimiz Jeanne Tripplehorn canlandırıyor. Barbara, Tancy, Sarah ve Ben adında 3 evlat vermiş durumda Bill’e. Ayrıca ailede Bill’den başka çalışan tek fert.
–
–
Chloë Sevigny
–
Bill’in 2. eşini ise Chloë Sevigny canlandırıyor. Nicolette Grant olarak karşımıza çıkan bu pek güzel dilberi en beğendiğimiz türlü türlü filmlerden hatırlayabiliyoruz. Nicolette ailede nispeten daha uzun zaman geçirmiş olsa da, bazı zorluklar yaşıyor ve bunları sürekli bişiler satın alarak gidermeye çalışıyor ama yakında patlayacak gibi. Ayrıca en içten pazarlıkçı karakter bu, yaptıklarında pek iyi bir taraf aramamak lazım. Ortancaya güvenmeyin.
–
Ginnifer Goodwin
–
Bill’in 3. eşi, Margene Heffman‘ı muhtemelen nüfus memurunun azizliğine uğramış Ginnifer Goodwin canlandırıyor. Ailenin en ufak fertleri hep bunun üretimi, ailenin komün yaşamına en zor adapte olan kişide Margene.
İlk bölümü ve 2’nin bir kısmını seyredebildim henüz -uu diziyi yarım bırakmak büyük günah ama-, iyi oyuncular, ilginç bir konu ve HBO kalitesiyle seyredilesi yaz dizileri arasında.
yorumlar
hmm, jeanne pek bi hoşmuş ya.
mormonların poligamist olduğunu hiç bilmiyordum bu dizi öncesinde. yazarlar da poligamist ailenin çocukları ve yanlış hatırlamıyorsam amerika’da yaklaşık 100 bin aile radara yakalanmadan poligamist yaşıyormuş.
ilk bölümün sonunda yazdığına göre, Mormon kilisesi 1890’da “çok eşliliği” yasaklamış olmasına rağmen haziran 2005 itibariyle, 20.000-40.000 aralığında insanın çok eşli yaşadığını raporlamışlar…
sevenlere ayıp olmasın ama izlerken o kadar sıkıldım ki, ikinci bölüme girişmedim bile,.. dizi epey soğuk, karakterler (ayrıca bana göre oyuncular, özellikle de bayan sevigny) ziyadesiyle antipatik,.. jenerikten diyaloglara kadar “arıza” yaratmaya çalışıyor ama ben bu arızayı soğukluk olarak yorumladım,.. elbette en kötü diziden bile (ki “big love” kötü demiyorum) ilk bölümden vazgeçilmemesi gerektiğinin farkındayım,.. cemşid “yaz dizisi demiş” ama ben pilotu 13 mart’ta çekmişim,..
sonunda oturup izledim. dizide hakkaten vic vega’nın dediği gibi hissedilir bir arıza var ama ben bunu ağırlık olarak algıladım. six feet under kadar olmasın çok ağır bence. belki de 6 bölüm bi’ oturuşta izlemekten olmuştur bilemem ama konu itibariyle, 3 kadın 7 çocuk (doğru saydıysam) yaşamaları ve aslında tüm akrabalarının da böyle olması, bir yandan acayip geleneksel bir hayat yaşayan bu insanların şehirde gizli saklı bu hayatı sürdürmeye çalışması yeterinde güzel işlenmiş ki bize de sıkıcı geliyor. çünkü adamın hayatı çok bunaltıcı. bu yüzden de ben beğendim. ama beğenilerimi geçersek iyi dizi olduğunu düşünüyorum oyuncular ve senaryo hiç falso vermiyor yahu.
ayrıca bu diziden aldığım ders poligami bktan bir şeydir.
Ben çok seviyorum bu diziyi. Yakında 2.sezonu başlayacak.
üç kadınla yaşamak nasıl bir duygudur acaba? İki kadınla yaşamanın nasıl olduğunu biliyorum gerçi:)
Çok başarılı bir HBO dizisiydi. 5 sezonda bitirerek belki tadında kaldı ama ben suyunu çıkartarak izlemeyi sevdiğim için tabii ki yetmedi
Big Love için genel olarak sıkıcı diyorlar ama ben buna katılmıyorum. Kendinizi hikayeye ciddi anlamda verdiğinizde zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz
Chloë Sevigny diyorum başka da bi şey demiyorum (: Nicki gibi histerik bi karakteri mükemmelötesi canlandıran bu kadını Emmy’de falan nasıl gözden kaçırdılar bi türlü anlamıyorum, aday bile olamadı; bi Golden Globe’u var neyse ki. Genelde ağır bi havası olduğu için sıkıcı olarak nitelendiriliyor heralde; herkese kolayca tavsiye edilebilecek türden bi dizi değil. Ben de tam tersine o ağır havasını seviyorum zaten; o yönüyle bana Six Feet Under’ı anımsatıyor.