22dakika.org

Dijital platformlardaki edebiyat uyarlamalarının sayısı gün geçtikçe artıyor. Yakın zamanda izlediğimiz Sıcak Kafa’nın ardından Netflix’ten bir roman uyarlaması daha geldi. Perihan Mağden‘in 2007’de yayımlanan kitabı ‘Biz Kimden Kaçıyorduk Anne‘nin aynı adlı dizi versiyonu, 24 Mart itibariyla izleyici karşısına çıktı.

KİMLİK BİLGİLERİ

KONU

Gerçek adını bilmediğimiz anne ve Bambi lakabıyla hitap ettiği kızı, Türkiye ve dünyanın dört bir yanındaki otellerin en lüks odalarında kalarak hayatlarını sürdürür. Peşlerindeki tehditler, onları daima kaçıp saklanmaya mecbur bırakırken yıllardır süren bu kaçışın ne zaman, neden ve nasıl başladığı meçhuldür. Fakat son zamanlarda yaşananlar, ikisinin de kaçışını imkansız hale getirecek, bu esrarengiz ilişkideki dengeleri değiştirerek geçmişteki gizemlerin ortaya dökülmesine yol açacaktır.

KARAKTERLER

• Anne (Melisa Sözen): Soğuk, ciddi, mesafeli, az konuşan ama çok düşünen bir kadın. Geçmişinin karanlığını giydiği kıyafetlerle yansıtıyor. Bambi olarak hitap ettiği kızını “takma ruhlar ve kötü kalabalıklar”dan korumak için her şeyi yapacak kadar gözü kara. Kendilerini haksızlığa uğratan herkese dersini vermeye hazır.
• Bambi (Eylül Tumbar): Hastalık derecesinde bağlı olduğu, sözünden asla çıkmadığı annesinden daha canlı ve neşeli bir ruh. En başta güzelliğiyle herkesi kendine dönüp baktırsa da sezgileri yüksek, zeki biri. Hâlâ korumasına muhtaç olduğu annesiyle ilişkisi yeni bir boyut kazanınca başka bir tarafını keşfediyor.

Dizide birden fazla bölüm görünen diğer oyuncular arasında Musa Uzunlar, Birand Tunca, Başak Daşman, Işık Naz Ezedgü, Hakan Emre Ünal, Alper Çankaya yer alırken öne çıkan konuk oyuncular arasında da Kubilay Tunçer, Buçe Buse Kahraman, Deniz Karaoğlu, Wilma Elles, Koray Candemir, Özlem Zeynep Dinsel, Nalan Kuruçim, Cem Uslu gibi isimler var.

SON SÖZ

En sonda söyleyeceğimi en başta söylüyorum, karşımızda Netflix Türkiye’nin son dönemdeki en iyi işlerinden biri var. Kendi adıma, sürükleyici hikayesi, çarpıcı sinematografisi, akılda kalıcı müzikleri ve başarılı oyunculuklarıyla seyir zevkini hiç düşürmeyen bir proje izlediğimi düşünüyorum. Ufak tefek sorunları (bazı yapay diyaloglar vs.) yok denemez ama açıkların bir şekilde kapatılabildiği ve ortaya çıkan sonucu ciddi derecede olumsuz etkilemediği kanaatindeyim. Tabii dizinin en büyük şansı, Melisa Sözen gibi her açıdan dört dörtlük bir oyuncuya baş karakterini teslim etmesi. Rüştünü çoktan kanıtlamış olsa da buradaki tüyler ürpertici performansıyla çıtayı gittikçe yükselterek inanılmaz bir noktaya ulaşıyor. Kendisine eşlik eden Eylül Tumbar da ilk ciddi projesinin altından yeterince kalktığı için hastalıklı bir anne-kız ilişkisinden seyir zevki yüksek bir kimya çıkıyor. Herkesi aynı derecede etkiler mi bilemesem de anne-kızın aksine siz bu diziden kaçmayın derim.

Not: Hassas görüntülerden rahatsız olanların diziyi izlerken (özellikle 6. bölümün son sahnesinde) dikkatli olması tavsiye edilir.