Black Mirror — tanıtım | 3 Film Birden
364 yorum dkamoy 23 Aralık 2011 16:00
İngiliz ekranlarından karşımıza gelen 3 bölümlük mini dizi Black Mirror, akranlarından biraz farklı, kaçırmamanız gereken bir dizi. Her bölümü diğerinden ayrı oyuncular ve apayrı konular içeren dizinin ana teması modern dünyamızın tekno-paranoyası. “O ne demek?” derseniz dizinin yaratıcısı Charlie Brooker‘ın (Dead Set) sözleriyle, işte sizlere temanın en güzel tarifi :
Teknoloji bir ilaçsa -ki bir ilaca benziyor- yan etkileri tam olarak nelerdir? Black Mirror (Kara Ayna) dizisi, (teknolojiden kaynaklı) keyif ile huzursuzluk arasındaki bu alanda kurgulanıyor.Başlıktaki kara aynayı dizideki her duvarda, her masada, herkesin avucunda göreceksiniz : Televizyon, monitör, akıllı telefonların soğuk, parlak ekranı
Gelin, teknoloji çağının üzerimizdeki etkisini güzel bir kurgu ile burnumuza sokan bu dizinin birbirinden bağımsız bölümlerine birlikte bakalım.
Black Mirror, İngiliz Channel 4 kanalında 4 Aralık’ta yayınlanmaya başladı ve 3 haftada sona erdi, zira 3 adet birbirinden bağımsız kısa film gibi bölümü var. Öyle ki her biri farklı yazar, yönetmen ve oyunculara sahip. Üstelik süreleri bile farklı. Üçlemenin ortak paydası ise hayatımızı kolaylaştırması beklenen teknolojinin, bizi nasıl avucuna aldığı ve sosyal yaşantımızı nasıl da alt üst ettiği. Hatta şu makalede konu, “Teknolojik zamazingolara olan bağımlığımızın karanlık tarafı” diye özetlenmiş.
Haydi, bölümlerin künyeleri ve konularına geçelim.
The National Anthem
The National Anthem
The National Anthem (Milli Marş)
Süre : 43 dakika
Yazan: Charlie Brooker
Yöneten : Otto Bathurst
Oyuncular : Rory Kinnear, Lindsay Duncan, Tom Goodman-Hill, Donald Sumpter, Lydia Wilson, Allen Leech, Anna Wilson-Jones
Bu bölüm çok başarılı ve sürükleyici bir politik gerilim hikayesi. Oldukça ilginç bir konusu var.
Bölümün ana kahramanı Michael Callow isimli bir başbakan. İngiltere kraliçesinin kızlarından biri olan Prenses Susannah’nın kaçırılması ile başlıyor tüm macera. Prenses’i kaçıranlar, başbakandan canlı yayında televizyonda öyle bir şey yapmasını istiyorlar ki olmaz olsun. Dizinin 5. dakikasında ne olduğu anlaşılan bu ayrıntıya -ispiyon etmemek adına- burada yer vermeyeceğim. Teknoloji sayesinde tüm dünyaya mal olan bu olayla (twitter, youtube, tv kanalları, Allah ne verdiyse sayesinde ülkece şerefleri iki paralık olmuş durumda) başbakan kişisel ve politik bir çıkmaza sürükleniyor. Hükümetin, halkın, başbakanın ve ailesinin bu durumla başa çıkışını, yaşanan gerilimi izliyorsunuz bir çırpıda.
Gerçekten izlemeye değer, “Ne zaman başladı da bitti?” dedirtecek kadar sürükleyici bir bölüm. Hoş bir kısa film de denebilir.
15 Million Merits
15 Million Merits
15 Million Merits (15 Milyon Meziyet)
Süre : 1 saat
Yazan : Charlie Brooker ve Kanak Huq
Yöneten : Euros Lyn
Oyuncular : Daniel Kaluuya, Jessica Brown-Findlay, Paul Popplewell, Rupert Everett, Julia Davis, Ashley Thomas
Bu bölüm, tam bir geleceğe dair bilim kurgu filmi havasında The Prisoner’a yaraşır ortamlarda başlıyor. (Hatta ilerledikçe “Acaba The Island (Ada) filmini baştan mı izleyeceğim?” diye merak ettirmedi desem yalan olur. Ama hayır, öyle olmadı.) Bilim kurgu seven sevmeyen herkese hitap edebilecek 1 saatlik bir kısa film aslında bu bölüm. Bu bölümde, televizyondaki eğlence programlarına olan açlığımız hicvediliyor.
Konuyu ispiyonsuz şöyle özetleyebilirim :
Sanal yaşam konsolları (X-box, Playstation 3 vb.) tüm hayatımızı sarsa ne olurdu?
15 Million Merits
Biraz ispiyonlayarak konusuna giriş yaparsak…
Gelecekteki bu dünyada, herkes egzersiz bisikletlerine binerek Merit (meziyet) denen bir tür gelir elde ediyor. Ne kadar çok pedal çevirirseniz o kadar çok meritiniz oluyor. (Pedal çeviremeyenlerdenseniz aşağılandığınız başka işler yapıyorsunuz.) Bisiklet pedalı çevirmediğiniz zamanlarda küçücük bir odada yaşıyorsunuz. Tek kıyafetiniz de gri bir eşofmandan ibaret. Odanızın dört bir tarafı ekran. Üstelik, baktığınız ekranlarda çıkan reklamları izlemezseniz meritleriniz azalıyor.Her bireyin kendine ait bir sanal avatarı var. O meritlerle avatarınıza kıyafet alıyor, onu çeşitli imajlara sokuyor, etkinliklere katılıyorsunuz.
15 Million Merits
Sürekli sağda solda bir ekrana bakarak sanal dünyada yaşayan bu insanlığın nereye gittiğini merak etmediniz mi? Peki bu kurgunun bir aşk hikayesi ve “Yetenek Sizsiniz” gibi bir yarışmayla nasıl birleştiğini de mi merak etmediniz? Bence etmelisiniz ve bu 1 saatin de ustaca kotarıldığına, birçok filme taş çıkarttığına tanık olmalısınız.
The Entire History of You
The Entire History of You
The Entire History of You (Senin Tüm Tarihin)
Süre : 48 dakika
Yazan : Jesse Armstrong
Yöneten : Brian Welsh
Oyuncular : Toby Kebbell, Jodie Whittaker, Tom Cullen
Diğer iki bölümden aşağı kalmayan bu bölüm, alternatif gerçeklik içeriğiyle bir bilim kurgu. Ama bu da sosyal bilim kurgu türüne girdiğinden, bilim kurgu seven sevmeyen herkese hitap ediyor. Hatta bir “ilişki dizisi sever” için rahatlıkla tavsiye edilebilecek bir içeriğe sahip.
Konusu gayet yaratıcı; şöyle ki…
Öyle bir dünya düşünün ki insanların beyinlerine bir çip takılıp, tüm yaşadıkları (gördükleri/duydukları) bu çipe kaydedilebiliyor. Bu sayede bütün hatıralarını tekrar izleyebiliyorlar. Hatta yetmiyor, dilerlerse istedikleri insanlarla bir ekrana yansıtarak birlikte izleyebiliyorlar. İleri, geri alabiliyor, belli sahneleri yakınlaştırabiliyorlar (zoom edebiliyorlar). Böyle bir dünyada, genç kahramanımız Liam ile karısının bu teknoloji sayesinde nereden nereye savrulduklarını adım adım izlerken bakalım sizin de duygusal anlamda sarsıldığınız anlar olacak mı.
Üç bölümdeki oyuncuları da (özellikle başroldekiler) fazlasıyla başarılı bulduğumu eklemeden geçmeyeyim ve sizi bu üçleme için hazırlanan ispiyon yemeyeceğiniz tanıtım filmi ile başbaşa bırakayım.
http://www.youtube.com/watch?v=S8I8uZ0TpoU
Aşağıdaki, ispiyon içerdiğini düşündüğüm, bölümlere özel tanıtım filmlerini izleyip izlememek size kalmış.
yorumlar
Valla tanıtımdan sonra çok ilgimi çekti.(Özellikle 3. bölüm) Az önce de ilk bölümü edindim Haftasonu bitmeden izlerim inşallah Eline sağlık dkamoy,tanıtım her zamanki gibi şahane.
@rpdi : Üçünü peşpeşe izledik biz ailecek. Hepsini ayrı beğendik. Şu şundan daha iyi diyemedim. Uzun zamandır izlediğim bilim kurgu filmleri beni böyle tatmin etmiyordu. İZlediğimden beri kafamda dönüyor üçü birden. Çok yorum katmadan tanıtmaya çalıştım ama elimden kaçtı biraz fazla kişisel yorum. Ama izleyenlerle üzerine saatlerce geyik yapabilirim. O derece sevdim. Herkeslere tavsiye ediyorum.
Ben de 2.bölümün kadrosunda Rupert Everett’ın olduğunu görüp atladım. Malum ortamlarda karşıma çıkıp duruyordu dizi, listeme ekledim direk. En kısa sürede seyredeceğim. Her zamanki gibi mükemmel tanıtım için teşekkürler dkamoy.
@hsparks: Bu arada Rupert Everett üstteki fotolarda güneş gözlüklü adam. Ben yahu bi yerdne gözüm ısırıyo ama deyip deyip tanımamıştım izlerken.
İlk bölüm ne zaman başladı, ne zaman bitti anlayamıyorsunuz. O 5. dakikadaki ispiyonu verseydim eminim ki herkes “ilk bölüm ilgimi çekti” diye atlardı. Ama inadım inat, söylemiycem
İkinci bölüm, başlarda biraz ağır gidiyor ama öyle ağır ağır giderken sonra bi vites atıyor, of! Hele ki başroldeki adamın oyunculuğu beni bitirdi.
Üçüncü bölüm ne yavaş, ne de hızlı. Ama harika bir fikrin böyle başarılı işlenip, uyarlandığına sık denk gelmiyorum televizyonda ya da beyaz perdede.
Gerçekten takdir ettim tüm kadroyu. Müthiş bir proje olmuş.
çok merak ettim diziyi.izlenecekler listemde ilk sırada.:)
1. bölümü gerçekten merak ettim, 2. konuyu sevdim, üçüncü de hoş görünüyor. Sonuçta izlerim ben bunu, aldım listeye. Yalnız kısa bir süre altyazı için bekleyeyim diyorum, belki çevireni çıkar. Eline sağlık, ilgi çekici güzel bir yazı olmuş @dkamoy
Ya bir de konu sağlammış aslında, malzeme çok. Niye 3 bölümlük mini dizide kestiler ki, biraz daha uzatsalarmış, iyi olurmuş.
Ben bunu indirdim bir yerde görüp ama sonra izleyemedim. Ne durumda diye bakınca iptal edildi diye gördüm ve sildim. Mini-seri olduğunu bilsem bakardım. Araştırmıyorum pek bu aralar ama dkamoy sağolsun, izleyeceğim Eline sağlık tanıtım için, şahane olmuş.
Bag of Bones ‘u da tanıtım yazısından sonra izlemiştim. Çok memnun kaldım. Yahu ne kadar yararlı bu tanıtım yazıları:) Çok teşekkürler.
Bana bile indirttin ya diziyi, “işte tanıtım böyle olur” dedim (: Öyle çok bilim-kurgu müptelası falan değilimdir ama inanılmaz ilgimi çekti; özellikle modern dünyamızın tekno-paranoyası sözüyle. @axilik’in de dediği gibi tanıtım yazılarının teşvik etme açısından ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk bir kez daha. Hemencik izlemek istiyorum (:
@desperate houseboy : Hepinizin hemencik izlemenizi izliyorum.
Uzun zamandır bir şey seyrederken bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum; soluksuz izledim ilk bölümü, muazzamdı! O 5. dakika ispiyonu da yazıyı okuduğumdan beri kemiriyordu beni meraktan O nasıl bir şeydir yahu? (Azıcık da ben meraklandırayım :P) Çok yazık olurdu gözden kaçsaydı bu dizi valla. Tekrar sağ ol @dkamoy.
@desperate houseboy: OLEEY! O ispiyonu vermediğim kadar varmış ama di mi? Kendin öğrenmenin tadı başka.
Diğer iki bölüm ilk bölüme göre biraz daha ağır gitse de onlar da harika bölümlerdi. Üç bölümü de çok beğendim ama illa bir sıraya koyacak olsam 1, 3, 2 derim ben. Şu 3. bölümdeki çip olayı gerçekten olsa aman aman ortada sağlam ilişki kalmaz 2. bölümde başroldeki oyuncunun performansı müthişti gerçekten; bir de o kız ne kadar Nil Karaibrahimgildi öyle (: Velhasıl kelam bütün eşe dosta gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir dizidir kendisi efem…
Diziyi gectim, “negzel tanitim yapmi$” diyip yazara 1 baktim dkamoy (: parmaklarina saglik. henuz 2. bolume gecemedim ama ilk kismi ben de cok begenmi$tim.