Black Mirror — tanıtım | 3 Film Birden
393 yorum dkamoy 23 Aralık 2011 16:00
İngiliz ekranlarından karşımıza gelen 3 bölümlük mini dizi Black Mirror, akranlarından biraz farklı, kaçırmamanız gereken bir dizi. Her bölümü diğerinden ayrı oyuncular ve apayrı konular içeren dizinin ana teması modern dünyamızın tekno-paranoyası. “O ne demek?” derseniz dizinin yaratıcısı Charlie Brooker‘ın (Dead Set) sözleriyle, işte sizlere temanın en güzel tarifi :
Teknoloji bir ilaçsa -ki bir ilaca benziyor- yan etkileri tam olarak nelerdir? Black Mirror (Kara Ayna) dizisi, (teknolojiden kaynaklı) keyif ile huzursuzluk arasındaki bu alanda kurgulanıyor.Başlıktaki kara aynayı dizideki her duvarda, her masada, herkesin avucunda göreceksiniz : Televizyon, monitör, akıllı telefonların soğuk, parlak ekranı
Gelin, teknoloji çağının üzerimizdeki etkisini güzel bir kurgu ile burnumuza sokan bu dizinin birbirinden bağımsız bölümlerine birlikte bakalım.
Black Mirror, İngiliz Channel 4 kanalında 4 Aralık’ta yayınlanmaya başladı ve 3 haftada sona erdi, zira 3 adet birbirinden bağımsız kısa film gibi bölümü var. Öyle ki her biri farklı yazar, yönetmen ve oyunculara sahip. Üstelik süreleri bile farklı. Üçlemenin ortak paydası ise hayatımızı kolaylaştırması beklenen teknolojinin, bizi nasıl avucuna aldığı ve sosyal yaşantımızı nasıl da alt üst ettiği. Hatta şu makalede konu, “Teknolojik zamazingolara olan bağımlığımızın karanlık tarafı” diye özetlenmiş.
Haydi, bölümlerin künyeleri ve konularına geçelim.
The National Anthem
The National Anthem
The National Anthem (Milli Marş)
Süre : 43 dakika
Yazan: Charlie Brooker
Yöneten : Otto Bathurst
Oyuncular : Rory Kinnear, Lindsay Duncan, Tom Goodman-Hill, Donald Sumpter, Lydia Wilson, Allen Leech, Anna Wilson-Jones
Bu bölüm çok başarılı ve sürükleyici bir politik gerilim hikayesi. Oldukça ilginç bir konusu var.
Bölümün ana kahramanı Michael Callow isimli bir başbakan. İngiltere kraliçesinin kızlarından biri olan Prenses Susannah’nın kaçırılması ile başlıyor tüm macera. Prenses’i kaçıranlar, başbakandan canlı yayında televizyonda öyle bir şey yapmasını istiyorlar ki olmaz olsun. Dizinin 5. dakikasında ne olduğu anlaşılan bu ayrıntıya -ispiyon etmemek adına- burada yer vermeyeceğim. Teknoloji sayesinde tüm dünyaya mal olan bu olayla (twitter, youtube, tv kanalları, Allah ne verdiyse sayesinde ülkece şerefleri iki paralık olmuş durumda) başbakan kişisel ve politik bir çıkmaza sürükleniyor. Hükümetin, halkın, başbakanın ve ailesinin bu durumla başa çıkışını, yaşanan gerilimi izliyorsunuz bir çırpıda.
Gerçekten izlemeye değer, “Ne zaman başladı da bitti?” dedirtecek kadar sürükleyici bir bölüm. Hoş bir kısa film de denebilir.
15 Million Merits
15 Million Merits
15 Million Merits (15 Milyon Meziyet)
Süre : 1 saat
Yazan : Charlie Brooker ve Kanak Huq
Yöneten : Euros Lyn
Oyuncular : Daniel Kaluuya, Jessica Brown-Findlay, Paul Popplewell, Rupert Everett, Julia Davis, Ashley Thomas
Bu bölüm, tam bir geleceğe dair bilim kurgu filmi havasında The Prisoner’a yaraşır ortamlarda başlıyor. (Hatta ilerledikçe “Acaba The Island (Ada) filmini baştan mı izleyeceğim?” diye merak ettirmedi desem yalan olur. Ama hayır, öyle olmadı.) Bilim kurgu seven sevmeyen herkese hitap edebilecek 1 saatlik bir kısa film aslında bu bölüm. Bu bölümde, televizyondaki eğlence programlarına olan açlığımız hicvediliyor.
Konuyu ispiyonsuz şöyle özetleyebilirim :
Sanal yaşam konsolları (X-box, Playstation 3 vb.) tüm hayatımızı sarsa ne olurdu?
15 Million Merits
Biraz ispiyonlayarak konusuna giriş yaparsak…
Gelecekteki bu dünyada, herkes egzersiz bisikletlerine binerek Merit (meziyet) denen bir tür gelir elde ediyor. Ne kadar çok pedal çevirirseniz o kadar çok meritiniz oluyor. (Pedal çeviremeyenlerdenseniz aşağılandığınız başka işler yapıyorsunuz.) Bisiklet pedalı çevirmediğiniz zamanlarda küçücük bir odada yaşıyorsunuz. Tek kıyafetiniz de gri bir eşofmandan ibaret. Odanızın dört bir tarafı ekran. Üstelik, baktığınız ekranlarda çıkan reklamları izlemezseniz meritleriniz azalıyor.Her bireyin kendine ait bir sanal avatarı var. O meritlerle avatarınıza kıyafet alıyor, onu çeşitli imajlara sokuyor, etkinliklere katılıyorsunuz.
15 Million Merits
Sürekli sağda solda bir ekrana bakarak sanal dünyada yaşayan bu insanlığın nereye gittiğini merak etmediniz mi? Peki bu kurgunun bir aşk hikayesi ve “Yetenek Sizsiniz” gibi bir yarışmayla nasıl birleştiğini de mi merak etmediniz?
Bence etmelisiniz ve bu 1 saatin de ustaca kotarıldığına, birçok filme taş çıkarttığına tanık olmalısınız.
The Entire History of You
The Entire History of You
The Entire History of You (Senin Tüm Tarihin)
Süre : 48 dakika
Yazan : Jesse Armstrong
Yöneten : Brian Welsh
Oyuncular : Toby Kebbell, Jodie Whittaker, Tom Cullen
Diğer iki bölümden aşağı kalmayan bu bölüm, alternatif gerçeklik içeriğiyle bir bilim kurgu. Ama bu da sosyal bilim kurgu türüne girdiğinden, bilim kurgu seven sevmeyen herkese hitap ediyor. Hatta bir “ilişki dizisi sever” için rahatlıkla tavsiye edilebilecek bir içeriğe sahip.
Konusu gayet yaratıcı; şöyle ki…
Öyle bir dünya düşünün ki insanların beyinlerine bir çip takılıp, tüm yaşadıkları (gördükleri/duydukları) bu çipe kaydedilebiliyor. Bu sayede bütün hatıralarını tekrar izleyebiliyorlar. Hatta yetmiyor, dilerlerse istedikleri insanlarla bir ekrana yansıtarak birlikte izleyebiliyorlar. İleri, geri alabiliyor, belli sahneleri yakınlaştırabiliyorlar (zoom edebiliyorlar). Böyle bir dünyada, genç kahramanımız Liam ile karısının bu teknoloji sayesinde nereden nereye savrulduklarını adım adım izlerken bakalım sizin de duygusal anlamda sarsıldığınız anlar olacak mı.
Üç bölümdeki oyuncuları da (özellikle başroldekiler) fazlasıyla başarılı bulduğumu eklemeden geçmeyeyim ve sizi bu üçleme için hazırlanan ispiyon yemeyeceğiniz tanıtım filmi ile başbaşa bırakayım.
http://www.youtube.com/watch?v=S8I8uZ0TpoU
Aşağıdaki, ispiyon içerdiğini düşündüğüm, bölümlere özel tanıtım filmlerini izleyip izlememek size kalmış.







yorumlar
Bu altyazı mevzuunu son kez dile getireyim. Geçen hafta, Tyndale ve Ozgun14’ün yardımları ile nelere takıyor admin’ler diye keşfedip, bazı yerlerini değiştirdim o 2. bölüm altyazısının. Farklı fps için olan halini de yükledim.
Bu arada ilk bölümün de 25fps’lik başka bir altyazısını gönderdim. Her üçü de kabul gördü.
Üçüncü bölümün, çevirmeni tarafından özen gösterilmiş, düzgün bir altyazısı olduğu için ona hiç girişmedim, girişmeyeceğim.
Böylece bu dizinin de çeşit çeşit türkçe altyazısı olmuş oldu, iyi oldu. Vatana millete hayırlı uurlu ossun
şimdi izleme fırsatı buldum üç bölümü de, rahatsız ediciydi ama çok güzeldi, güzel vurgular vardı. çevirini de beğendim. dikkatimi çeken bir sorun görmedim, ama bir yerden sonra konuya girince de altyazıya pek dikkat etmedim.
black mirror için 2.sezon onayı geldi.gene 3 bölüm olacak.
@abidin77: A-a??? İşte buna çok şaştım. Meraklandım da… Dur, hemen son iptal/devam listesine ekliym bunu da. Teşekkürler haber için.
Daha yeni bitirdim , hemen yazmak istedim birbirinden güzel üç ayrı bölüm yapmışlar çok beğendim.Bölümlerin süreleri özellikle ikinci bölümün süresini pek dikkate almadım; film şekline izledim.Her birinde farklı bakış açıları ve vurgulamaları başarılı buldum.Çeviri konusunda bir sıkıntı yaşamadım ,ikinci sezon onayını almasına ayrı mutlu oldum.Sezon onayı haberi içinde teşekkürler @abidin77
imbd’ye göre 28 Ocak 2013 Pazartesi günü (bize Salı yani) 2.sezonu başlayacakmış.
Pek güven vermese de imbd.
ben de ocak diye duymuştum, aklımdaydı.
Ben bunu mini dizi sanıyordum oysa ki.(Gerçi bu dizi bile sayılmaz.Daha çok tv filmlerinin aynı başlık altında paketlenmiş hali) Ama ilk sezon gibi olacaksa neden olmasın diyorum.
bir “tutan formatın uzatılması” sendromuyla daha birlikteyiz. neyse ki bunda şikayetimiz yok.
Black Mirror – 2. sezon trailer: 1 dakika
Aslansın aytackara!
Rica ederim. Bir de çıkalı 2 gün olmuş, daha yeni haberim oldu. Başlasa da izlesek!
@aytackara: “Bir de çıkalı 2 gün olmuş”
O yüzden diyorum aslansın diye. Emniyet ağım gibisin.
@dkamoy Sen de sağol. Hem üstteki yazı için hem de bunca zamanlık sabrın için!
Ben ilk sezonuna bayılmıştım gerçekten farklı senaryoları ile 3 bölüm de beni benden almıştı. Fragmanı da çok sevdim, teşekkürler @aytackara…
Yukarıda @abidin77 “IMDB’ye güven olmasa da…” diye başlayarak Black Mirror için 28 Ocak diyordu. Zira site tarihler konusunda olmadığını bir kere daha kanıtladı.
Kanalın bu akşamki programında Black Mirror falan yok + bu da Şubat içinde yayınlanacak demiş. Kim bilir hangi gün… Zaten belli olsaydı fragmanda da söylerlerdi, daha orada bir sorun vardı ya neyse.
11 Şubat
Robert Downey Jr. Channel 4’dan yayın hakkını satın almış, ilk sezonun 3. bölümünü film yapıyormuş. Hatta George Clooney de niyetliymiş ama haklar Downey’de kalmış. Öyle diyor.
Nasıl bir şey çıkacağını çok merak ettim şimdi, umarım yüzlerine gözlerine bulaştırmazlar.
malum yerlere ilk bölüm düşmüş… güzel olmuş güzel…
Ah meraktan çatlıyorum da ilkinde de bekleyip bekleyip topluca izlemiştim bunda da dayanabilirsem niyetim o. Sonra kendi kafamda sıralamalar yapıyorum. Mesela ilk sezonda en çok beğenilenden en aza doğru: 1-3-2 idi.
Bu sezondan tek beklentim, orjinalliğini koruması…
2. sezonun ilk bölümü, yine damar bir bölümdü benim için. İlk sezonun 3. bölümüne benzettim.
@alperen4700 benim sıramın tam tersini yazmışsın yahu.Gerçi hepsi güzel.Sıralamaları burun farkıyla yaptım ben.İlk bölümü indirdim.Bile bile izlemiyorum.İzlesem hemencecik bitcek.Böylece gün içinde aklıma geldikçe izlencek bi bölümüm var diye mutlu oluyorum.Arada açıp more fragmanını izliyorum.Bu arada diziyi izlemeden önce izlediğimden İlk sezonun fragmanının kıymetini bilememişim.O da bombaymış.
@meorman: İlk sezonda, ilk bölüme orjinal hikaye ile gidişat, sürekli heyecanı ayakta tutması ve hele ki sonu ile bayılmıştım.
Bölüm 3‘te çip olayı bilinen bir hikaye olsa da, çok güzel işlediler, güzel de bağlandı. Bir de bu bölümde benim tanıyıp sevdiğim oyuncu sayısı fazla idi ondan torpilli.
Bölüm 2‘de yaratılan dünya çok güzeldi; ama işlenişte sorun vardı. Hem olayı fazla dramatize etmişlerdi hem de çok yaymışlardı, süresi 45 dakika olsa idi 2’yi 3’ün önüne koyabilirdim. Ama 1. bölümle yarıştıramam…
Genel yorum bu. 2. sezonu ise kararlıyım topluca izleyeceğim…
Ben de çıktığı gün, hemen üzerine atlayıp izledim bölümü. Geçen sezonun ilk bölümü kadar bünyemde vurucu olmadı ama beğendim. O kadının yerinde olsam neler olurdu diye ciddi düşündürdü ki ben pek ciddi düşünmem böyle şeylerde. Geçenkinde sıralamam benim de 1-3-2 olmuştu. Bakacağız bakalım bu sefer ne çıkacak…
Ben de siralamam 1 3 2 idi, ki ben 2deki kizi downtondan cok severim. Ona ragmen biraz itelemem gerekti. Ama 1 sonuna kadar ayakta tuttu, ve sonuyla da bayaa sasirtti.
2.sezon bölümleri de ilk sezon gibi çok başarılı gidiyor. hikayeler ve anlatım çok iyi. darısı bilim kurgu dizisi çekiyoruz diyen amerikalı coni’lerin başına
artık bilimkurgu hikayeleri ile hayat birbiriyle atbaşı gidiyor desek yeridir. Yeni sezonun ilk bölümünü izledikten hemen sonra şu haberi okumak çok ilginç bir deneyimdi benim için:
http://www.medyatava.com/haber/olunce-de-tweet-atabileceksiniz_86076
@DR FELL : Gerçekten de cuk oturmuş.
Ben öldükten sonra 22dakika’da yorum yazmaya devam etmek istiyorum. Böyle bir hizmet var mı @dkamoy
Sevdiğim şeyler; ortalığı karıştırmak,@shane,@rpdi ve @dkamoy’a laf atıp kızdırmak, SyFy, NBC ve ABC’ye saydırmak şeklinde özetlenebilir. Bridget Regan’ı unutmamak lazım tabi.
Yeni cikan bolumlerini izledim iki bolum cok guzeldi ya. Haberi de sozlukte gordugumde bayaa gulmustum.
Bakalim son bolumde nasil bi cilginlik yapacaklar.
@abidin77: Yazarız bi robot yahu aşkolsun, seni mi kırcaz?
2.sezonu izleme şansım yeni oldu. Bütün bölümleri peşpeşe izledikten sonra, benim bu sezonki sıralamam 2-1-3 oldu.
İspiyon
2.bölümdeki adalet anlayışına bayıldım, oldukça yaratıcıydı.
3 . Sezon
hiç sevemiyorum ben böyle yılışık durumları.
bittiyse bitti abi. tuttu diye devam ettirmenin bir anlamı yok. !!
illa bıktırıp öyle bırakacaklar. tadında bırakmak diye bir kavram var. nispeten yabancılar özen gösterirdi bu duruma artık onlarda da kalmadı.
@ozgun14 herhangi bir dizi olsa sana katılırdım ama Black Mirror zaten her bölüm sonunda bitiyordu.Şimdi 7. bölüm neden sana fazla geldi anlayamadım.Charlie Brooker 3. sezonu yapçam diyorsa demekki anlatacaklarını bitirmemişki devam ettiriyor.Black Mirror gibi bir diziyi yapmış bir adama birazcık güven duymamız fazla olmazdı hani.
@ozgun14: Yorumunu okuyunca “Black Mirror da mı izlemedi bu adam???” diye düşündüm ilk anda.
Ama izlemiştin. E o zaman nesine itiraz ettin anlamadım. Dizi demeye bin şahit lazım bu yapıma. Süreleri (genelde) kısa diye dizi diyorlar işte. 
Antoloji… Yıllarca devam edilebilir bir tür. Oyuncular başka, yönetmen başka, senaryo başka… Bi tek yaratıcı/yapımcı sürekli ortalıkta. O “vaktim var, aklımda bişiler var” dedikçe de devam etsin yahu.
Yok yav black mirror icin konusmuyorum. Genel duruma sinirlendim bir anda buna patladim. Ilk sezon da bitirdik deyip tutunca ikiyi cektilerdi. Simdi de aynisini yaptilar. Yoksa guzel guzel kisa filmlere sikayet ettigim yok. Anlatacak seyin varsa 6 7 8 sezon anlat izleriz de her sezon bu sezon sonmus gibi cekip yenisini ekliyolar ona kilim.
Genel durum hos degil bence. Diziye saygim sonsuz. Ama yine ikinci sezonun bir bolumu haric ilk sezona yaklasamadigi da bir gercek.
Büyük ihtimal bunda yanlız kalıcam ama ben 2. sezonu daha çok sevdim. Bunun sebebi ilk 2 bölümün beni çok etkilemiş olması. 3. bölümün ise fikri güzel ama işlenişi sıkıntılıydı.
@ozgun14 kimse 2. sezon son sezon demediki yahu. Bu son sezonmuş gibi çekilip sonra devam eden dizi sayısı da bir elin parmaklarını geçmez zaten. En iptal olmaya yakın diziyi bile belki 2. sezonu çekeriz diye bazı şeyleri sonlandırmadan bırakıyorlar.
Tutan diziler ise sezonlarca sağıldıktan sonra gelecek sezon son sezon diye duyurulup ondan sonra iyi veya kötü son yazılıyor.Tabi bunlarda son dakika iptali görüp sezonlarca izledikten sonra bizi bir sondan mahrum bırakmazlarsa.
Benim kızdığım (bence senin de kızdığım) nokta bu. 2-3 sezonda anlatılcak bir konunun uzatılıp 7-8 sezonda anlatılmaya çalışılması.
2. Bolume ben de bayildiydim demeden gecmeyeyim zaten diger ikisini pek sevemedim. Belki ondan istemiyorum uzamasini.
O dediginde de haklisin ona zaten sinir olmayan yok da minidizi gibi baslayip sonradan uzayan dizi sayisi da az degil bence.
Ben bu dizi icin 3 bolumden sonra devami gelmeyecek muhabbetini hatirliyorum sanki belki benim yanlisim. Sonra ikinci 3lu cekilmesine karar verilince neyse zaten guzel izlenir diyip sevindiydim ama boyle boyle devam edip de bozacaklar diye bunaliyorum.
3 bölümde ayrı zevkleri tatmin ediyor.Başarılı ,kesinlikle mini dizi severlere tavsiye ederim LOST ROOM ‘dan sonra beğendiğim diziler arasında ve her arkadaşıma tavsiye ettim ve izlettirdim…
Ben ikinci sezonu da beğendim. Ama ilk sezonuyla o kadar sürpriz, o kadar beklenmedik bir dizi idi ki ikinci sezonda beklentili oturduğumuz için öncekinin altında kaldığı hissi doğdu izleyenlere diye düşünüyorum.
Bu arada ilk sezon bittiğinde “2.si olmayacak” dememişlerdi diye hatırlıyorum ben.
İngiliz dizilerinin çok acayip bir durum yoksa hepsi “mini dizi” etiketi ile başlıyorlar. İlk sezon sona erdiğinde ya da ermesine yakın bir zamanda “aha 2. sezonu da olacak” dedikleri anda “mini”likleri düşüyor.
Christmas special
Jon Hamm, Oona Chaplin, Rafe Spall Board C4’s Mind-Bending ‘Black Mirror’ Christmas Special
1×3 ve 2×1’i izle, yine beğenmezsen (o zaman öeeeh derim ayrı konu) o zaman kesin kararını ver bence.
@burakturan: Bu arada Black Mirror’ın tüm bölümlerinden farklı olan ve en bilim kurgu olmayan bölümü 1×01 idi. 2.yi çok beğenirim ama mesaj almak istemediğin için izle demeyeceğim. meorman’ın dediği ve yukarıdaki tanıtımda da yazdığı gibi dizinin olayı mesaj vermek.
Offf, aman! Ne sevindim çok mutlu oldum. ☺