
Bloodline — Tanıtım
66 yorum burakturan 08 Nisan 2015 09:18


“Biz kötü insanlar değiliz ama kötü bir şey yaptık.”
Son zamanlarda çok başarılı yapımlara el atan Netflixten ve ünlü Damages isimli hukuk dramasının yapımcıları Todd A. Kessler, Glenn Kessler, Daniel Zelman üçlüsünden çıkma mükemmel bir aile draması olan Bloodline tanıtımına hoşgeldiniz. Buyurun hep birlikte dizimizi tanıyalım:
Yayın Bilgileri
Tür: Drama – Gerilim
Yayıncı: Netflix
Yayın tarihi: 20 Mart 2015
Bölüm sayısı: 13
Bölüm uzunlukları: 50-65 dakika arasında değişiyor.
Onay durumu: 2. sezon onayı aldı.
Konu
Rayburn Ailesi, Florida Keys Adaları’nda büyük bir konaklama işletmesi olan, herkes tarafından oldukça sevilen bir ailedir. Ailenin kara koyunu Danny, yıllar sonra eve geri dönünce işler karışır ve yaptıklarıyla aileyi zor duruma sokar. Ailenin tüm fertleri onun geldiği yere geri dönmesini ister ama Danny istediğini alana kadar gitmemekte kararlıdır. Dizide John, “Size her şeyi anlatacağım; biz kötü insanlar değiliz ama kötü bir şey yaptık.” diyor. Acaba bunu True Detective veya The Affair dizilerinde olduğu gibi bir polis sorgusunda mı söylüyor; yoksa başka bir şey mi var? İzleyip öğreneceksiniz.

Sonun başlangıcı.
Karakterler ve Oyuncular
Oldukça iyi bir oyuncu kadrosuna sahip dizimizin karakterlerini ve onları canlandıran oyuncuları tanıyalım.
John Rayburn
Ailenin 3 oğlundan birisi. Kasabada dedektiflik yapıyor.
Karaktere Friday Night Lights‘tan tanıyor olabileceğiniz Kyle Chandler hayat veriyor.
Danny Rayburn
Ailenin istenmeyen, sevilmeyen üyesi. Borçlu kalınmamak istenilen kişilere borçlandığından para kazanmak için kötü yollara başvuruyor. Yaptığı kötü işler ailenin itibarını tehlikeye atıyor.
Karaktere Ben Mendelsohn hayat veriyor, oyuncuyu The Dark Knight Rises filminde izlemiştik.
Kevin Rayburn
Dizide kardeşi John, onu ailenin asabisi olarak tanıtıyor. Kendi işini kurmaya çalışan sıradan bir insan.
Karaktere Norbert Leo Butz hayat veriyor.
Meg Rayburn
Ailenin tek kızı ve avukatlık yapıyor. Ailenin ve otelin hukuksal işlerinden sorumlu.
Karakteri Linda Cardellini canlandırıyor, kendisini Freaks and Geeks dizisinden hatırlayabilirsiniz.
Diana Rayburn
John’un eşi. 1 oğulları 1 de kızları var.
Karaktere çok sevdiğim bir oyuncu olan Jacinda Barrett hayat veriyor, kendisini daha önce 3 bölümcük de olsa Suits‘te izlemiştik. Aynı zamanda gerçek hayatta Suits dizisinin başrolü Gabriel Macht ile evli.
Yazarın Notu
Dizi oldukça sıradan bir konuya sahip bir dizi gibi gözükse de Damages izleyenlerin aşina olacağı şekilde geçmişten ve gelecekten (sezon finalinden) görüntülerle ilerleyen, değişik, oldukça heyecanlı ve kendine bağlayan bir yapıya sahip. İlk bölümün sonuna kadar izlediğinizde hemen 2. bölümü izlemek isteyeceğinizi düşünüyorum. Kısa sürede büyük başarı gösteren dizi, yayınlandıktan sadece 11 gün sonra 2. sezon onayı aldı. Eğer bir drama severseniz bu diziyi kesinlikle kaçırmayın.
Ayrıca bu, benim ilk tanıtım yazım, olabildiğince ispiyonsuz bir şekilde, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak tanıtmaya çalıştım. Umarım hoşunuza gitmiştir. Herkese iyi seyirler dilerim.
Fragman
Bonus: Fragmanda çalan şarkı
yorumlar
John Leguizamo 2. sezonda
İzleyeceğim diyip izlemeyenleri unutmadım, hala bekliyorum
İzleyeceğim deyip izlemeyenlerden biri ben olabilirim.
Araya bir sürü dizi girdi ama yakın zamanda bakacağım kesinlikle. 
Sonunda ilk bölümü izleyebildim. Bir şeyler söylemek için henüz erken ama ilk bölüm itibarıyla beğendiğimi söyleyebilirim. Daha ağır bir dizi bekliyordum açıkçası, beklediğimden daha akıcı buldum. Devam edeceğim.
Clark Gregg Bloodline’ı izlemiş ve tvitterdan netflix ona yanıt vermiş
Çok hoş.
İlk sezonu nihayet bitirebildim. 1 ay ile en uzun sürede bitirdiğim Netflix dizim oldu. Öncelikle diziyi beğendiğimi söylemeliyim. Ancak keşke 13 bölüm değil de 10 bölüm olsaymış sezon. İlk 2-3 bölümdeki akıcılık sezon ortalarına doğru gıygıylığa bıraktı yerini iyice. Olaylar az çok tahmin edilebilir olduğundan, bir de yavaş işlenince konunun cazibesi azaldı benim için. Böyle olunca da iki bölüm arası izleme zamanım uzadı da uzadı. Yine de oyunculuklar, senaryo ve çekim mekanları çok iyiydi. Dediğim gibi diziyi beğendim ama beklentimi yüksek tuttuğumdan ve açıkçası diziyi biraz ağır bulduğumdan ölüp bittiğim bir dizi olamadı. Bu arada sezon finali en iyi bölümdü bence.
Netflix dizilerinin bölümlerini peşpeşe izlemek gerekiyor, diziyi 3 günde bitirdiğimden çok akıcı gelmişti ve hiç sıkılmamıştım.
Ben bunu peşpeşe izledim, içime fenalıklar gelmişti. :))
@dkamoy Neden dolayı?
Yani ben de istedim peşpeşe izlemeyi zaten ama gitmedi maalesef. “Bence” elindeki konuyu gayet yavaş işliyor. Her dizi peşpeşe gitmiyor ne yazık ki.
@real tortoise: The Affair’i severek izledim dediğin için Bloodline’a bayılırsın dedim çünkü affairde 1 olayı 2 kere izledik, bu da yetmezmiş gibi bu sezon 4 kere izliyoruz.
@burakturan: The Affair’i bu bakış açısıyla izliyorsan bence hiç vakit kaybetmeden bırak.
@burakturan: The Affair’in ilk sezonunun tamamını izlememiştim. Yarısından sonra biriktirmeye aldım. Dönemedim henüz. Bloodline’ı beğendim zaten o ayrı, kesinlikle kaliteli bir dizi. Belki de şu ara böyle bir dizi izleme havamda değilim, daha çıtır şeylere yöneldim bu aralar hep, ondan dolayıdır muhtemelen. İnsanın o ara ne izlemek istediği bile değiştiriyor beğenileri malum.
@keremaci Hayır, ana konu umrumda değil dramasını seviyorum affair’in. Yeni sezon da güzel başlamışken bırakmak gibi bir niyetim yok. Ana konunun işlenme yavaşlığından söz edildiği için aklıma o geldiği için örnek verdim.
Bloodline izlerken fenalık geçirenlerden biri de benim. Bazen niye bu kadar sakız gibi uzatıyorlar diye de çok düşündüm izlerken.
@burakturan: Yani diziyi eleştirme noktan dizideki farklı bakış açıları üzerinden olacaksa hiç izleme demek istedim. Zaten dizinin olayı o. Böyle düşünürsen hiçbir zaman beklentini karşılamayacak demektir. Sen bilirsin tabii yine.
@keremaci Eleştirme değil, örneklemeydi
Şu an gayet karşılıyor, hatta ilk sezona göre 2 kat daha memnunum 
@burakturan: “Bu da yetmezmiş gibi” deyince kötülüyorsun sandım, pardon o zaman.
Genelde o anlamda kullanılır çünkü.
@keremaci Yavaş ilerleyen ana konuyu yavaşlattılar diye dedim ama ana konu pek umrumda olmadığı için dokunmuyor bana. Sonuçta polisiye dizi değil drama dizisi gözüyle bakıyorum ki bakılması gereken de o.
@burakturan : Bana hiç gitmedi. Bizim evin ikincisi ilk 3 bölümün ardından “eeeh” dedi terk etti zaten. Ben Netflix’tir, oyuncuları da sevdim diyerek devam ettim ittire ittire. Gıy gıy gıy… Ama yok yani keşke zorlamasaymışım. Yukarıda da yazmışım bişiler. (Gerçi orada peşpeşe izlemedim demişim ama aynı hafta içinde bitirdiğim için peşpeşe izlediğimi kabul ediyorum. Zaten öyle izlemesem “bitirilmeyi bekleyen ama bir daha dokunmayacağımı da içten içe bildiğim” diziler listesinde baş köşeye yerleşecekti.) İzlediğime acıdığım Leftovers ilk sezonu bundan daha iyiydi benim için. Öyle düşün.
2.sezon çekimleri devam ediyormuş, bu yüzden Netflix daha net bir tarih açıklamamış
Season 2 | Official Trailer
1 x 01:
İlk bölümünü izledim ve sevdim diyebilirim. Zaten Kyle Chandler’ı çok seviyorum o yüzden dizinin gözümde bir artısı var. İlk bölüm daha bir tanıtım gibi olmuş. Tam konuya başlamadılar. 27’si gelmeden bitirmek istiyorum diziyi.
Doğrusunu söylemek gerekirse garip bir diziydi. Çoğu insanı sıkacak derecede giden bir diziydi ama nedense beni hiç sıkmadı. Aksine devamlı bir izlemeye devam etme isteği veriyordu ve şunu söylemek isterim ki ikinci sezonun başlamasına yakın izlediğime şükrediyorum. Çok pis bir yerde kalmıştı.
Oyuncuların hepsi harika iş çıkarmışlar. Ama özellikle John (Kyle Chandler) ve Danny (Ben Mendelsohn) karakterlerini çok sevdim.
İkinci sezonu da merakla bekliyorum.
İlk sezonun üstünden yaklaşık 14 ay geçti, bu yüzden dizinin ilk yarısı ne olup bittiğini hatırlamakla geçti. Dizinin temposu da yavaş olduğu için biraz sıkılmıştım fakat ikinci yarısı gayet güzeldi.
John, Miami’deki eve uyuşturucu yerleştirdiğinde Danny’nin oğlunun da o zamanlar orada olduğunu öğrendik. Kafama takılan şu: John uyuşturucuyu yerleştirirken arkada görülen eleman Danny’in oğlu muydu? Peki oysa bildiklerini polise niye anlatmıyor?
Şu yanan tekneden de bir delil elde edilebilir bence. Kevin konuşurken epeyce tedirgin gözüktü John’un yerinde olsam onu da ortadan kaldırırım, yoksa onun yüzünden yakayı ele verecek.
2×2’yi pek sevmedim fakat 3. 4. ve 5. bölümler güzeldi.
Vicente denilen adam Wayne Lowry’i öldürünce Danny olayı bir müddet kapanır dedik ama Jonh’ın şeriflik yarışında rekabet ettiği kişi bunu koz olarak kullanmaya devam edecek. Diğer dedektif de olayı kurcalamaya devam ediyor.
Bir de ortada kayıp kaset var tabi ki.
İkinci sezon 10 bölüm mü olacak? Bilgisi olan var mı?
@okakacukaka : Öyle diyo
@dkamoy: Teşekkür ettim
Bloodline’a çevirmen çıksın diye Change.org kampanyası başlatılmış
Season 3 Official Trailer
Bu diziye bayılan bir tek benim galiba; muhteşem bir atmosferi ve dokunaklılığı var. Oyunculuklar zaten enfes. Son sezon olması üzücü olsa da, en azından “final sezonu” ibaresi altında bitecek olması sevindirici.
@darkcrystal: yalnız değilsin bende bayılıyorum çok sevdiğim drama dizilerinden biri, oyunculuk harika. Netflix farkı..
Final Sezonu Posteri
Geldi sonunda muhteşem dizimizin final sezonu, acayip mutluyum!
Son yapılan bir röportajda dizinin yapımcısı Todd Kessler,
“Dizinin finali Rayburn ailesi için bir kapanış sunsa da, seyirciyi bölümü bitirdiğinde yanındaki kişiye dönerek ‘Sence ne oldu şimdi?’ diyeceği bir soruyla başbaşa bırakacak. Niyetimiz, bu durumun hem tatmin edici hem de düşündürücü olmasıydı ve finali görmüş biri olarak, her iki anlamda da bunu başardığımızın garantisini verebilirim. Bu arada seyircinin üzerine asıl konuşacağı bölümün son bölüm değil (10. Bölüm), bir önceki bölüm olan 9. Bölüm olacağını da garanti ederim” demiş.
Umarım ucu çok da açık bitmemiştir, kafayı yedirtmese bari!
Iste bu finallerden nefret ederim. Milleti dusundursun ne olur dusundurmesen ne olur.
Diziyi bitiren birine ucunun kapalı olup olmadığını sordum aynen şunu dedi.
“Closure var ama ne kadar tatmin eder tartışılır. Bunda son iki bölümün çok ağır olması da etkili galiba. İptal edilmiş bi dizi görüntüsü yok ama finalinin aceleye getirilmiş olduğu çok belli.”
@aytackara
Bilgi için sağol. Ben de son iki bölüm hakkında IMDB’de filan bazı olumsuz yorumlar görmüştüm. Olsun ya, bu da “The Leftovers” gibi çok güzel ve özel bir dizi.
@Vesper Seni buraya alalım. (Beğendiğim bir dizi değildir ama Ben Mendelsohn ile burada tanışıp hastası olmuştum.)
Ben de bunu izleyeceğim bir ara, listeme aldım.
Dün buna da başlayayım madem diye düşünüyordum tam, hazır Mendelsohn övme trenindeyken iyi olur. Yakında başlarım, tavsiye için teşekkürler.
Zamanında ilk bölümü deneyip bende bölümün sonunu getirme isteği uyandırmadığını anımsıyorum. İlerde uygun bir zamanda tekrar denerim belki deyip bırakmıştım. Kadroda Kyle Chandler, Linda Cardellini ve Katie Finneran gibi isimler olunca pas geçmek istemedim ve yeniden aklıma gelince bir şans daha vereyim dedim. İlk 2 bölüm itibariyle iyi ya da kötü diyemiyorum dizi için. Ortada kayda değer bir hikaye olduğunu söyleyemem. Her bir üyesi sıkıntılı, aile üyeleri arasındaki ilişkilerin de berbat ve yapmacık gibi ifadelerle tarif edilebileceği disfonksiyonel bir aile draması izliyoruz. Yönetmenin kullandığı sunum dolayısıyla ‘kopuk kopuk’ şeklinde ifade edilebilecek sahneler izliyoruz. Ara ara fena bulmuyorum, ara ara da kopuyorum falan. Net yargılarda bulunmak için biraz daha izlemek lazım gibi.
Linda Cardellini’yi pek kullanmadılar ne yazık ki ilk 2 bölümde. Ağırlık Kyle Chandler ve Ben Mendelsohn’da. Ben Mendelsohn, ilk 2 bölümün en fazla parlayan ismi ayrıca. Chloë Sevigny de fena bir giriş yapmadı 2. bölümde. Norbert Leo Butz ve Sissy Spacek’i yorucu buluyorum ayrıca şu an için.
Kısacası kime ısınayım ya da kime tavır alayım bilemiyorum şu anda karakterleri tanıma süreci uzun sürdüğü ve daha da uzun sürecek gibi göründüğü için.
Linda Cardellini, kayda değer bir süre alabildi nihayet bu bölüm. Meg’in o kibirli hallerini izlemesi keyifliydi. Chloë Sevigny’yi gördüğüm her sahnede mutlu olmaya devam ediyorum bu arada. Bu dizinin sürpriz atı oldu bende daha şimdiden.
Çok bir şey olmasa da izletmeye devam ediyor dizi kendini hala. Bu atmosferdeki bir dizinin çıplaklık ya da kayda değer bir seks sahnesi içermiyor oluşu ise eksiklik hissi uyandırıyor benim radarımda bu arada. Soğansız menemen tadında bir eksiklik gibi bir şey bu dizi için bende oluşan his. Umarım işler değişir ilerleyen süreçte.
S01E10
Chelsea: Hemşireymişsin bir de! Hoş hatunsun, düzgün de bir işin var; niye yani? Danny gibi biriyle ne işin var senin?
S01E13 (Sezon Finali)
Kocaman öpüyorum seni John!
İlk 8 bölüm boyunca emekledi resmen dizi. Bırakmayı düşündüm ama sabrettim. İyi ki de sabretmişim. 9. bölümden itibaren yürümeyi öğrenen dizi, 12. bölümün sonu ve 13. bölümle birlikte koşmayı da başardı. Bu dizinin ilk sezonuna (2014’te çekilmiş.) Netflix’in acemilik dönemi çalışmalarından biri gözüyle bakıyordum ben zaten. 2. ve 3. sezonda üzerine koyarak ya da en azından şu son 5 bölümdeki seviyede ilerlemesini umuyorum. Umarım beklediğim gibi olmuştur.
Anneye dizinin en gıcık karakteri ödülünü veriyorum bu arada.