Amerikanıydı, İngiliziydi derken bu kez de İrlanda Polis Teşkilatı’nın işleyişine tanık olduğumuz bir diziye ne dersiniz?
Cevabınızı beklemeden, BBC marifetiyle 27 Mart’ta bizlerle buluşan, 2. sezon onayı da alan, 6 bölümlük Blue Lights‘a hak ettiği bir tanıtım ile dikkat çekelim.

Mutfak

Dizinin yaratıcıları Declan Lawn, Adam Patterson. Senaryo aşamasında kendilerine Fran Harris eşlik etmiş; Gilles Bannier de yönetmenliği üstlenmiş.

Tamamıyla Kuzey İrlanda’da çekilen dizinin yapım şirketlerinden biri de Northern Ireland Screen.

Konu

Dizi, 3 çaylak polisi alet ederek bizleri Kuzey İrlanda Polis Teşkilatı’nda olan ve ol(a)mayanlar ile bölgedeki suç dünyasına sokuyor. Farklı ülkelerde izlediğimiz muadillerine taş çıkartan bir işleyiş ile ilerleyen bu polisiyeyi yönetmeninin deyişiyle özetleyelim: “Gelecek nesillere bayrağı nasıl teslim ettiğiniz ve o bayrağa uzanan neslin de o tecrübeyi tatması”
Dizinin gerek suç, gerek polis tarafında kıdemliler ve çaylaklar -gerçek hayatta da sık sık yaşadığımız gibi- orta yolu bulmaya çalışıp, bol bol bocalıyor.
Bambaşka amaçlarla polis olmaya çalışan 3 çaylağımız da Belfast’ta atandıkları Blackthorn Karakolu’nda kıdemli polis memurları eşliğinde devriye gezerlerken, bulundukları bu sorunlu bölgede kim var kim yoksa önümüze düşüyor. Bu esnada dizi boyunca sistem de insanlık da elden geçiriliyor.

Karakterler

Grace Ellis (Sian Brooke) – Eski bir sosyal güvenlik memuru, 40’larında bir çaylak bir polis ;) ve bir ergen annesi. Polis dediğimize bakmayın, kendisi diğer 3 arkadaşı gibi aslında henüz deneme evresinde. Bir nevi stajyer polis.
Tommy Foster (Nathan Braniff) – Bu çaylağımız kariyerinde hızlı yükselmek için “hızlandırılmış stajyerlik” seçmiş. Bu nedenle de işler onun için daha zorlu ve hızlı geçiyor gibi.
Annie Conlon (Katherine Devlin) – Katolik, azimli bir diğer stajyer polis. Teori ile pratiğin bir gitmediğine tanık olan/eden karakterimiz.
Gerard ‘Gerry’ Cliff, (Richard Dormer) – Tommy’nin eğitmeni olan kıdemli devriye polis memuru. Tecrübesi ve renkli kişiliği ile gözümüzün önünden eksik olmayan bir karakter.
Stephen ‘Stevie’ Neil (Martin McCann) – Grace’in eğitmeni olan kıdemli devriye polis memuru. Yaşıtı olan Grace’in sosyal güvenlik memurluğu yaptığı günlerden gelen tecrübesi ile kendi devriye polisliği tecrübesi arasında dengeyi kurmakta zorlanıyor.
James McIntyre (John Lynch) – Bölgedeki suç örgütü ailenin mafya babası
Angela Mackle (Valene Kane) – McIntyre ailesi ile bir şekilde bağı olan bir anne.
Gordon ‘Gordy’ Mackle (Dane Whyte O’Hara) – McIntyre’lara çalışan bir genç
David ‘Jonty’ Johnston (Jonathan Harden) – Karakolun komiseri
Çavuş Helen McNally (Joanne Crawford) – Karakolun komiser yardımcısı. İşe yarar bir ikinci adam.
Jen Robinson (Hannah McClean) – Hızlandırılmış stajında 2 yılı tamamlamış olan ve polis teşkilatında yüksek mevkideki bir polisin kızı olan kıdemli çaylağımız.
Kadronun kalanı için şuraya buyurabilirsiniz.

Yazarın Notu

Daha önce şurada mini tanıtımı yapılmış olan bu polisiyeyi gözden kaçırmıştım. Yakın zamanda @aytackara’nın taze yorumları ile radarıma girdi sağ olsun ve denememle bitirmem bir oldu. “Polislik de zor zanaat” konulu güncel, benzer dizilerden Line of Duty ve The Rookie’den esintiler elbette hissettim. Ama bu dizinin de kendine has bir havası var, benzerlerini arayarak dalmamak gerek.
Ortalama olan beklentimin epey üstünde, türün iyi bir örneği oldu benim için. Tutarlı, inandırıcı, çeşitli ve sevilebilir karakterleriyle, klişe ama iyi işlenmiş konusuyla, eldekileri sündürmeyişiyle, akıcılığı ve meraklandırıcılığı ile epey öne çıkıverdi. The Watch ile radarıma giren ve oradaki ile çok benzer bir karakteri canlandıran Richard Dormer’a da rastlamak işin bonusu oldu.
Çoğu Avrupa dizisine nazaran hızlı akan bir yapısı olduğunu da not düşeyim ki yaz günlerinde elinizin kenarıyla itivermeyin.

Yani diyeceğim odur ki deneyin işte yahu… Güzel dizi bulduk size.