Breeders, FX ve Sky One ortaklığıyla ekrana gelen bir komedi-drama dizisi. Mart 2020’de başladı, bugüne kadar 3 sezonu yayınlandı ve 4. sezon onayını aldı. Dizinin her sezonu 10’ar bölümden oluşuyor. Bölümler ülkemizde Disney+ Türkiye’nin kütüphanesinde bulunuyor.

Martin Freeman, Chris Addison ve Simon Blackwell imzalı Breeders‘ın genel hikâyesi ebeveyn olma üzerinden ilerliyor. Hem mizahi bakış açısıyla hem de yeri geldi mi ciddi tonda ve pek çok açıdan aile olmanın getirisini ve götürüsünü, sorunlarını ve güzel yanlarını izleyiciye sunuyorlar.

Dizi, Freeman’ın kendi deneyimlerine de dayanıyor ve başrolü Daisy Haggard (Episodes) ile paylaşıyor.

Konusu:

Breeders’ın merkezinde iki çocuk sahibi Paul Worsley ve Ally Grant bulunuyor. Yıllar geçse de evlenmemişler, birlikte yaşayarak çocukları Luke ve Ava’yı büyütüyorlar. Bölümlerde ailenin ev hayatına, çocuklar da dahil herkesin bir diğeriyle olan ilişkisine farklı şekillerde tanık olurken onlara Paul’un ve Ally’nin aileleri, yeri geldiğinde komşuları ve az sayı arkadaşları da katılıyor.

Not: Dizinin ilk sezonunda Luke ve Ava’yı George Wakeman ile Jayda Eyles canlandırırken 2. sezonla birlikte gelen zaman atlamasıyla rolleri Alex Eastwood ile Eve Prenelle devraldı. Önceki oyuncular konuk oyuncu olarak genç halleri canlandırmaya halen devam ediyorlar.

Kadroda Joanna Bacon, Alun Armstrong, Stella Gonet, Patrick Baladi, Michael McKean ve Tim Steed de bulunuyor.

Not 2: Dizi yapım aşamasındayken, günümüzde çoğunluğun “Harry Potter” serisiyle bildiği usta oyuncu Michael Gambon’un da kadrosunda olacağı duyurulmuştu. Ancak 2015’te hafıza kaybına yönelik endişelerini dile getiren ve tiyatro çalışmalarından emekli olan Gambon, repliklerini hatırlamakta zorlandığı için Nisan 2019’da diziden ayrıldı. IMDb‘ye göre Gambon’un görünen son işi de 2019’da.

Breeders’a gördüğüm övgüler sonrası bir merakla başlamıştım. Daisy Haggard’ı Episodes zamanından tanıyorum, Martin Freeman zaten malumunuz. Onların varlığı bonus oldu. 3 sezonu da tamamladım ve memnunum. Eldeki bölümleri tamamlamışken  yazısını da yazayım dedim.

Dizinin en sevdiğim tarafı doğal, gerçekçi ya da tanıdık gelmesi. Yani ebeveynlik üzerinden kamu spotu sunmuyorlar, ders verme amacı güttükleri söylenemez ya da komedisini yaparak sulandırmıyorlar. Yeri geldi mi el yordamıyla ebeveynlik yapmaya çalışan iki kişinin defolarını da sunuyorlar, yeri geldi mi çocukların aileleri için nasıl sabır testi olduğunu da gösteriyorlar. Kendi ebeveynleriyle olan ilişkilerine yer verdiği için onların da çocuk olduğu tarafı gördüğümüz için bazen de masa tersine dönüyor.

Bu sayede Breeders’ı gittikçe daha sever oldum, izledikçe devamı geldi… Bana göre 2. sezon diğerlerine göre biraz daha öne çıktı ama diğerleri de çok uzakta sayılmaz. Çocuk oyuncuların değişmesinin diziyi olumsuz anlamda etkilediğini söyleyemem bu arada, onlar da keza işimi görüyor. 4. sezonda da hangi mercekten bakacaklarını da merak ediyorum.

Breeders da böyle işte. İyi seyirler.