Carnival Row || Tanıtım
26 yorum necdetcem7 09 Eylül 2019 08:12
Ünlü yönetmen Guillermo del Toro fantastik projesi Carnival Row için 2015 yılında Amazon ile anlaşmıştı. Yönetmen 2005 yılından beri bu projeyi hayata geçirmeye çalışıyordu ve geçtiğimiz Ağustos ayında bizlerle buluştu. Del Toro’ya ek olarak dizinin mutfağında Rene Echevarria ve Travis Beacham da yer alıyor. İlk sezonu 8 bölüm olan dizinin 2. sezonu da gelecek. Bölüm süreleri 50-67 dakika arası değişiyor.
“Çağlar boyunca perilerin yurdu, mit ve efsanelerin konusuydu. Ta ki insan imparatorlukları gelip onların zenginlikleri için savaşana dek. 7 yıl önce savaş büyük savaş bitti. Burgue Cumhuriyeti geri çekildi ve perileri, düşmanları olan Pact’in katı yönetimine bıraktı. Perilerin güzeller güzeli yurtları, artık kaçmak istedikleri bir cehennem haline dönüştü.”
Vignette Stonemoss (Cara Delevingne), yurdunda kalıp halkından insanları kurtarmaya çalışan bir peridir. Pact kuvvetlerinden kaçarken bir kaza sonucu kendini Burgue Cumhuriyeti’nde bulur. Burgue Cumhuriyeti perilerin yaşamasına müsaade edilen özgür gözüken bir ülkedir; ancak periler için genelevler ve zengin ev sahiplerinin hizmetlisi olarak onların evlerinde çalışmak dışında bir imkan yoktur ve kanatlarını da kullanmaları yasaktır. Üstelik halkın bir kesmi perileri istememektedir ve onlara ırkçı saldırılar düzenlemektedir. Vignette, böyle bir ortamda hayatta kalmaya ve türünü sağ tutmaya çalışır. Savaş, onun üzerinde derin izler bırakmıştır ve en büyük aşkı Philo’yu kaybetmesine sebep olmuştur. Fakat burada sürpriz bir şekilde karşısına bu büyük aşkı Philo çıkar.
Rycroft Philostrate (Orlando Bloom) savaştan mucizevi bir şekilde sağ kalıp yurduna dönmüştür; şimdilerde polis departmanında müfettiş olarak çalışmaktadır. O da acısını ve aşkını kalbine gömmüş, artık hayattan pek bir beklentisi kalmamıştır. Vignette’in geri gelmesiyle onun da gömdüğü bir parçası tekrardan ortaya çıkmıştır. Bu sırada perileri avlayan bir seri katil ortaya çıkar. Philo, müfettiş olarak bu davayı araştırmaya başlar.
Hükümet tarafında Başbakan Absalom Breakspear (Jared Harris) perilere karşıt olan diğer partiyle mücadele etmektedir. Bu sırada oğlunun kaçırılmasıyla da işler onun için zorlaşır, yönetimi elinde tutmakta zorlaşır.
Ayrıca dizide Simon McBurney, Tamzin Merchant, David Gyasi, Andrew Gower, Karla Crome, Arty Froushan ve Indira Varma rol alıyor.
Carnival Row, Del Toro’dan çok başrol ikilisi yüzünden merakla beklediğim bir diziydi. Cara Delevingne çok fazla beklentimi karşılamadı ama Orlando Bloom iyiydi. Bunda biraz da hikayeyi onun tarafından ilerletmelerinin de etkisi var. Amazon dizileriyle iyi anlaşırım ama bu dizide biraz ekstra beklenti de olunca o beklentinin altında kaldığını söyleyebilirim. 8 bölüm yerine 6 bölüm de çok rahatlıkla olabilirmiş. Bir de başrol ikili dışındaki yan karakterlerin hikayeleri de çekemedi pek kendisine beni. Yine de son iki bölümü ve gittikleri yolları beğendiğimi söyleyebilirim. Muhtemelen 2. sezonunda daha fazla beğendiğim bir dizi olacaktır. Başından da beklentiyi yüksek tutmayarak memnun kalktığımı söyleyebilirim. Çok büyük bir beklentiyle girmezseniz sizin için iyi olur.
İzlemek isteyenlere iyi seyirler.
NOT: Dizi hakkında daha önce burada konuşuluyordu.
yorumlar
@necdetcem7 eline sağlık, daha önce burada yapılan yorumlardan biri de benimki idi.
İlk Sezon
Ortalama, hatta bazı bölümleri sıkıcı bir iş olarak tanımlayacakken muhteşem finali her şeyi unutturdu, tüm 9 bölüm sanki final için hazırlıkmış, özellikle bitmeyen ilk bölüm sonrası bırakmadığım için öyle memnunum ki.
Sabırla izleyin, zaten muhteşem kadrosu için bile izlenir.
Beklenti ile girdiğim, ve neredeyse zaman harcadığıma pişman olduğum bir dizinin, son bölüm ile ayağa kalkmasının heyecanı ile yazdığım cümle epey beklenti yaratmışa benzer. Her izleyenin de katıldığı gibi son 2 bölüm ile dizi kendine geldi, yani başlayacaklara tavsiyem diziye beklentisiz başlamaları.
İlk üç bölüm itibarıyla memnunum ben. Sadece konusuyla izlemezdim muhtemelen ama bu kadroyla gidiyor. Sezon zaten 8 bölüm, bir şekilde sonunu görürüm.
Ben de yorumumu aktarmak istiyorum buraya:
Bitti nihayet. Son bölüm bende öyle özel bir etki bırakmadı. Bir iki aksiyon sahnesi çaldılar işte ağzımıza. Yersen… Ama en azından olan biteni toparladıklarına memnunum.
Üstte abidin’in yazdıklarına katılarak ve o kafayla giderek izledim diziyi. Dönem dizisi sevmeyenleri açacak bir iş yok ortada. 2. sezon olursa yine anca yazın çekillir.
Eline sağlıklara ve tutanlara teşekkür ederim. İkinci sezona da devam ederim ama 0 beklentiyle.
gibi olacak heralde. finah sahnesinde resmen onu gördüm.
Dün nihayet bitirebildim. İyi hoş da tempo sorunu maalesef diziyi çok aşağıya çekiyor. 8 bölümde 50 kez uyuyup uyandım.
Bir de Cara katlanmamda en büyük etkendi ama kız özellikle sezonun ikinci yarısında doğru düzgün ortada yoktu.
Güzel bir yerde bitti, ne olup bitecek merak da ediyorum ama 1-1,5 sene sonra yeni sezon geldiğinde hatırlayacağımdan, canımın isteyeceğinden emin değilim.
Erik Oleson yeni Showrunner. Marc Guggenheim, Travis Beacham ayrılmış. Yapımcı olarak devam edecekler.
Jay Ali, 2. sezon kadrosuna katılmış.
Malum olay.
İlk yarısını izledikten sonra diğer şeylerden dolayı durmuştum. Karantina günlerinde geri dönüp tamamladım.
İkinci yarısı daha iyi geldi gözüme. Belki izlediğim dönemin de etkisi vardır ya da ara vermiş olmanın. Gerçi kadrosunun etkisi olmasa muhtemelen başlamazdım düşüncem pek de değişmedi. Yoklukta gideri olduğu da söylenebilir.
Epey bir şey topladılar kapanışa kadar, iyi oldu. Gerisini kendileri bilir. Sezonu çekmeyi #coronavirus nedeniyle bitiremedikleri için belirsiz zamana kaldı ama geldiklerinde tahminen yiine görüşürüz.
Çekimlere devam ederler yakında.
Bunu biliyorum. Seyahat yasaklarının da hafiiflemesi lazım. Çek Cumhuriyeti’niin aklı varsa ABD’den insan kabul etmez bir süre daha.
Çekmeye dönmüşlerdi, bitirmişler. Coming soon herhalde.
Jamie Harris ana kadroya geçmiş.
Poster
1–2–3
Season 2 – Official Trailer
Poster
Bu bir son değil, başlangıç!
Breaking olmayan News:
– 5 dakika previously var.
– Çifter çifter yayınlanacak.
– Amazon’un 201 altyazısı ucundan kafayı yemiş. Ö, Ü, Ç yok mesela ama Ğ, Ş, I var şeklinde. Şapkalı A da mefta.
S02E01
Üzerinden 3,5- 4 yıl geçmesine rağmen çok sıkıntı yaratacak şekilde başladığını söyleyemem. 5 dakikalık previously nin de faydası olmuş olabilir tabi. Fena açmamış sezonu. Keşke tüm sezon gelseydi.
Yukarda ki aytackara daki altyazı sıkıntısı bende mevcut değil.
Malum kurumlar da biraz eksik iş yapmış olabilir tabii.
Yayınlanan 2 bölümü izledim.
– Hepsini gönderselerdi ilk bölümden sonrasına haftalık devam ederdim muhtemelen. Çifter çifter yayınladıkları için memnunum. Bana daha uygun.
– Kaldığımız yeri az buçuk hatırlıyordum ama fazlası için 5 dakikalık previously göndermeleri de iyi oldu. Dile kolay, 3.5 yıl geçmiş.
– İlk sezon ayarında ya da ondan bir tık daha iyi gibi geldi şimdilik. 2. bölümü daha fazla sevdim. Çünkü işler malum sebeplerden dolayı ciddileşiyor. Diğer ana karakterlerin payı genel olarak artmış. O yüzden 2. bölümde başrollerin ağırlığı az geldi.
– Fazla uzamadan 2 sezonda kalmasına da itirazım yok.
S02E03-E04
İzlemeyi seviyorum sanırım ama final sezonuna göre biraz ağır gidiyor gibi. Tam olarak ne anlatmak istediğini son bölümlere sıkıştırıp gidecek gibi duruyor. His Dark Materials gibi potansiyelinin baya altında final ile bitereceğiz hissi bırakıyor. O kadar araya girmese dizi için üzülebilirdim ama çok da şey hissetmiyorum. Keşke tüm sezon gelseydi aradan çıksaydı.
Tatmin edici bir bölümdü.
Yalnız içimde kalmasın, o noktaya kadar Şanşölye’nin kendince kulvar atladığını düşünmeye başlamıştım. Final bölümünde başka şekilde yenilse de olurdu.
Eh işte diyebileceğimiz bir finalle noktayı koymuşlar. Zaman zaman sıksa ve arada bir takım saçmalıklar olsa da kötü bir sezon değildi. Tabii elde böyle bir dünya varken daha iyi bir iş çıkarmalarını beklerdim. Gerçi 3.5 yıl sonra 2. ve son sezonuyla dönen bir diziden daha fazla bir şey beklemek ne kadar doğru bilemiyorum. İzlediğime pişman etmeyen ama beklentiyi de tam karşılamayan bir iş olarak kaldı benim için.
Son iki bölümü “Hadi kapatalım,” edasında izledim, yalan olmasın. Sürekli bir savaş modunda olup aksiyon dışı hareket etmeleri bir noktada sıkar gibi olmuştu. Gider ayak birbirlerine girdiler tabii. 10 değil de 8 bölümde kapatsalar daha iyiymiş.
– Philo sona doğru o şekilde ölseydi çok dandik olacaktı. Bastonla kurtarmışlar. Peki.
– Vignette ve Philo’yu final zamanı birlikte bitirebileceklerini düşünmedim değil ama bu şekilde bitmesine de itiraz edecek değilim. Böyle de olur.
Nihayetinde ilk sezon ayarında ilerledi bence, kötü de değildi ayrıca. Ama 2 sezonda kalıp gittiği için de memnunum. His Dark Materials misali iyi bir kadroya rağmen potansiyelini yeterince kullanamamış olmasıyla hatırlayacağım desem doğru olur. Ayrıca evet, The Nevers‘ı halen daha çok sever durumdayım.
Neyse sevgiler.