Chicago Fire — tanıtım
209 yorum rpdi 30 Ağustos 2013 22:09
Chicago Fire, 2012-2013 sezonunda NBC‘de başlayan yeni dizilerden. Şu an kanalın en çok izlenen dizilerinden biri olan ve geleceği de epey parlak görünen bu zamanınızı ayırmaya değecek olan dramayı, gelin biraz yakından tanıyalım.
Yüksek oktanlı dizimiz Chicago Fire, drama, aksiyon, polisiye ve hatta medikal-drama türlerini çok güzel bir şekilde harmanlayıp, karşımıza yanan binaların ve büyük patlamaların gırla gittiği, bol aksiyonlu bölümlük vakaların yanı sıra; her biri ayrı bahtsız ve dertli, ama hemen sempatimizi kazanabilen ana karakterlerin başından geçenleri ekranlarımıza taşıyor.
MUTFAKTAKİ İSİMLER
Dizinin yaratıcısı, Emmy ödülü sahibi, Law & Order‘ın da arkasında bulunan Dick Wolf. Prodüktörler ise Derek Haas ile Michael Brandt (“3:10 to Yuma“), Matt Olmstead (“Prison Break“, “Breakout Kings“), Joe Chappelle (“The Wire“), Danielle Gelber ve Peter Jankowski (“Law & Order“).
Pilot bölüm, Haas ve Brand tarafından yazılmış. Yönetmenliğini ise iki bölüm Homeland‘i de yöneten Jeffrey Nachmanoff yapmış.
KONU
Dizide, neredeyse her görevde hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmalarına rağmen işlerine kendini adamış, hepsi birbirinden cesur bir grup kahraman insanın hikayesini izliyoruz. Kim mi bu insanlar? Dünyanın belki de en tehlikeli ve stresli işine sahip olan; ama bundan hiç şikayet etmeyip büyük heyecanla ve gururla yapan, Amerika’nın en asil mesleklerinden birine sahip insanlar. Yani itfaiyeciler…
Bu cesur hanımlar ve beyler için herkes kendini tehlikeden kurtarma çabası içinde uzağa kaçarken, korkusuzca o tehlikenin içine atlamak, ölüm ile yaşam arasındaki o ince çizgide korkusuzca işlerini yapmak, rutin hayatlarının bir parçası olmuş durumda.
Bu dizide, Chicago 51. Bölge İtfaye Departmanı’nında çalışan bir grup insanın hayatına odaklanıyoruz. Genel olarak her bölüm 1 ya da daha fazla olay (yangın, travmatik trafik kazası vs.) üzerinden aksiyona doyuyor ve bir yandan da karakterlerin arasındaki ilişkilere, dinamiklerine tanık oluyoruz.
Onların yaptığı iş, büyük bir özveri ve fedakarlık gerektiren bir ekip işi. Buradaki insanlar da burada adeta bir aile olduğu için genellikle bu konuda sıkıntı yaşamıyorlar. Ancak elbette büyük egolar, işi başarma ve anlık kararlar verme baskısıyla birleşince ekip üyelerini karşı karşıya getirebiliyor.
Dizi de aslında bunun gibi bir çatışma üzerinden yola çıkıyor. Bir görev sırasında ekipteki birinin (Andy Darden) hayatını kaybetmesiyle esas olaylar başlıyor. Ekibin kaptanlarından Matthew, bu acı olayı geride bırakıp önüne bakmaya çalışsa da küstah başçavuş Kelly, aradan bir ay geçmesine rağmen hala sürekli onu suçlamaya ve olay çıkarmaya devam ediyor.
Yine de iş zamanı gelince aralarındaki bütün özel meseleleri unutup hayat kurtarmak için her türlü işbirliğini yapmaya ve birbirlerini ölümü pahasına kollamaya hazır hale geliyorlar.
Karakterler üzerinden ilerleyen ve dizinin esas konusunu oluşturan mevzuları, ‘Kadro ve Karakterler‘ başlığı altında vererek devam edelim.
KADRO VE KARAKTERLER
Matthew Casey (Jesse Spencer):
Matthew, birliğin komuta teğmeni (baş çavuş). Vardiyası olmadığı zamanlarda da kendi inşaat işleriyle uğraşıyor. Birlikte yaşadığı kız arkadaşıyla sorunları olan Matthew, hem bununla boğuşmak hem de adamını yangında kaybettiği için başta Kelly olmak üzere, bundan kendini sorumlu tutanların tavırlarıyla uğraşmak zorunda kalıyor.
Karakteri, En iyi House M.D.‘den tanıyabileceğiniz, başarılı oyuncu Jesse Spencer canlandırıyor. House’dan farklı olarak aktörü burada Amerikan aksanıyla konuşurken izlemek sizin için değişik bir deneyim olacak.
Kelly Severide (Taylor Kinney):
Soğukkanlı maskesinin altında içindeki şeytanla mücadele eden küstah başçavuş Kelly, aynı zamanda önüne geleni yatağa atmaya çalışan bir kadın avcısı.
Yakın arkadaşları Darden’ı kaybettikleri olayda boynunda kırık oluşan ve bunun yüzünden işinden uzak kalmak istemediği için bazı ilaçları reçetesiz ve yasal olmayan yollardan kullanarak bunu herkesten saklıyor. Fakat bu sorununda profesyonel kişilerden yardım almamaya devam ederse, ileride daha büyük sağlık sorunlarıyla uğraşacak.
Karakteri canlandıran Taylor Kinney‘yi tek sezon sürebilen tıp dizisi Trauma‘dan, web dizisi Dating Rules from My Future Self‘ten ve The Vampire Diaries‘teki büyük, Shameless‘taki küçük konuk rollerinden tanıyabilirsiniz.
Gabriela Dawson (Monica Raymund):
Gabriella, ekibin hızlı düşünen, akıllı, çevik ve işinde başarılı sağlık görevlisi. Yıllardır Matthew’e çarpılmış olmasıyla ve dizideki çoğu karakter gibi insan ilişkilerindeki sorunlarıyla ön planda.
Karakteri Monica Raymund canlandırıyor. Oyuncuyu 3 sezon süren Lie to Me‘den ve bir süre konuk olduğu The Good Wife‘tan tanıyabilirsiniz.
Leslie Shay (Lauren German):
Leslie de Gabriel ile birlikte ekibin sağlık görevlisi. O da Gabriel gibi güvenilir, sadık ve işinde başarılı biri.
Eşcinsel olan karakterimizin geçmişinde derin yaralar bir romantik ilişkisi var. Kelly’nin ev arkadaşı olan Leslie, onun için boynu ile ilgili aldığı ilaçları temin edip kariyerini tehlikeye atıyor.
Karakteri Lauren German canlandırıyor. Oyuncuyu en iyi tek sezonluk Happy Town‘dan, uzun sayılabilecek bir süre yer aldığı Hawaii Five-0‘dan ve Hostel: Part 2 filminden tanırsınız.
Peter Mills (Charlie Barnett):
Darden’ın ölmesiyle ekibe katılan, Akademi’den yeni mezun olmuş çaylak arkadaşımız. Babası da eskiden itfaiyeci olduğu için ve bir görev sırasında hayatını kaybettiği için işinde hırslı ve hemen iyi bir yerlere gelmek isteyen biri.
Karakteri canlandıran Charlie Bannet‘ın ön planda olduğu ilk yapım bu.
Wallace Boden (Eamonn Walker):
51. bölgenin tabur şefi Wallace Boden Eamonn, OZ ve Kings‘ten tanıyabileceğiniz Eamonn Walker tarafından canlandırılıyor.
Hallie Thomas (Teri Reeves):
Hallie, Matthew’in 8 yıldır birlikte olduğu ve şu an ayrılık noktasına geldiği, doktor kız arkadaşı.
Karakteri, Teri Reeves canlandırıyor.
Karakterlerin tamamına şuradan, kadronun tamamına ise şuradan ulaşabilirsiniz.
REYTİNGLER VE DİZİNİN GİDİŞATI ÜZERİNE
Dizi, geçtiğimiz Eylül ayında NBC’de başladı. Çarşamba akşamları saat 22:00’de, Nashville, CSI, American Horror Story: Asylum gibi güçlü rakiplerine karşı mücadele veren dizinin ilk birkaç bölüm reytingi çok da parlak değildi. Ama bölümler ilerledikçe ve dizi kulaktan kulağa yayılıp popülerliği arttıkça reytinglerinde de bir artış gözlendi. Dizi bir anda NBC’nin en çok izlenen dizilerinin başında geldi. İlk etapta 13 bölümüne sadece 5 bölüm ek senaryo siparişi alabilmişken önce 22 bölüme, sonra da 24 bölüme uzadı. Bu da yetmedi dizinin 2013-2014 sezon ortasında başlamak üzere bir uzantısına (spin-off) onay verildi.
NBC, dizinin yıldızını iyice parlatabilmek için önümüzdeki sezon yayın periyodunu da değiştirdi. Artık Salı akşamları saat 22:00’de, Amerika’nın reytingi en yüksek yarışma programlarından The Voice arkasından yayınlanacak.
Bu şekilde olması tesadüf değil aslında. Çünkü dizi ilerledikçe açılan dizilerden. İlk bölümle ilgili, gerek eleştirmenlerden, gerekse yakın çevrenizden vasat, hatta direkt kötü bir açılış yaptı şeklinde duyumlar almışsınızdır. İlerleyen birkaç bölüm de pilot bölüme kıyasla daha iyi olmayı ve vasatın üstüne çıkmayı başarsa da esas olayı 7-8. bölümden itibaren başlıyor. Sonra alıp başını yürüyor ve daha da kimse tutamıyor. Her bölüm daha iyiye gidiyor ve sezon sonuna doğru tam kıvamını bulup sizi içine alıyor ve vazgeçilmeziniz oluveriyor.
UZANTI DİZİ ‘CHICAGO PD’ HAKKINDA
Gabriela’nın ahlak masasında çalışan polis kardeşi Antonio sayesinde Chicago Fire’da ara sıra karşımıza çıkan Chicago 21. Bölge Eminiyet Müdürlüğü ve orada çalışanların hikayesi artık ayrı bir dizi olarak devam edecek. Aslında dizide, Chicago Fire’dan aşina olduğumuz Dedektif Voight ve Antonio Dawson dışında pek bir isim yoktu ama Chicago Fire’ın 1×22 ve 1×23 bölümlerinde bu uzantı dizideki karakterlerin çoğunu izleme fırsatı bulabildiğimiz olaylar yazıldı. Yani izleyiciye tanıtılması bir nevi bu şekilde oldu.
Dizide organize suç, uyuşturucu kaçakçılığı, sokak suçluları, üst düzey cinayet gibi konulara eğinilecek. Ayrıca diziyi tamamen bir formüle oturtmak yerine Chicago Fire’da olduğu gibi karakterlerin dinamiğe daha çok ağırlık verilecek gibi görünüyor.
Arkasında tastamam Chicago Fire’ın arkasındaki isimlerin bulunduğu dizi, sezon ortasında başlayacak. Kadrosu Clint Eastwood‘un oğlu Scott Eastwood ve geçtiğimiz günlerde katılan Sophia Bush gibi isimler sayesinde dikkat çekiyor.
Kadronun tamamı şöyle: (Yukarıdaki postere göre soldan sağa doğru)
LaRoyce Hawkins, Mykelti Williamson, Melissa Sagemiller, Jason Beghe, Jon Seda, Scott Eastwood, Tania Raymonde, J.B. Smoove ve Kelly Blatz.
SON SÖZ
Seksi hanımlarla ve beylerle dolu kadro, dramatik ve sürükleyici hikayelere sahip karakterler ve bol aksiyon barındıran bölümlük olaylara sahip Chicago Fire, bunlarla yetinmeyip kimi zaman tıbbi dramaya ve hatta polisiyeye kayan, dolu dolu, herkese bir şekilde hitap edebilen, yılın en eli yüzü düzgün, başarılı yapımlarından biri.
Bölümler ilerledikçe daha da açılacağını unutmadan seyretmeniz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, yeni sezonun 24 Eylül’de başlayacağını belirtiyor ve bir an evvel başlayıp güncele yetişmeniz öneriyorum.
DİZİYLE İLGİLİ ÖNEMLİ BAĞLANTILAR
Resmi Site | Wikipedia | IMDB | Wikia | TV.com | Ekşi Sözlük
SOSYAL MEDYADA CHICAGO FIRE
Facebook | Twitter | YouTube | Google+ | Instagram | Pinterest | Tumblr
TANITIM FİLMİ
yorumlar
DuShon Monique Brown Dies: ‘Chicago Fire’ Actress Was 49
Aaa haydaaa…
Eyes Exits
Ay çıksın valla hiç hayır demem.
@dkamoy: +1
Bu arada ben bu sezon şu karaktere çok ısındım. Tipim olmamasına rağmen oyuncunun mimikleri ve oyunculuğu çok hoşuma gidiyor. Ona daha fazla sahne yazmaları beni epey memnun etti.
Malum şahıs resmen çıkmış. Gözünüz aydın
Annie Ilonzeh ve Steven Boyer, tekrar eden rollerle 7. sezon kadrosuna dahil olmuşlar.
S7 Postercik
Annie Ilonzeh’un 2 yukarıdaki tekrar eden rolle 7. sezon kadrosuna katılma haberi güncellenmiş. Artık kadrolu oyuncuymuş..
Üç dizinin de ikinci bölümlerinde çakışma oldu. Normalde Med, Fire, P.D. sıralamasıyla yayınlanıyorlar. bu sefer Fire, Med, P.D. sırasıyla gitmişler. Sadece Med’i izlesem olur mu diye bir deneme yaptım da amaçsız bir girişim olduğunu fark etmesi çok sürmedi. Üçünü de izledim.
İyi iş çıkarmışlar. Tanıdığım tanımadığım bir sürü kişinin payına bir şeyler düştü. En çok Chicago Med’in bölümünü beğendim. Gelişme bölümü olduğundan daha fazla şey düşmüş. Fire karakterlerini ve Danny’yi daha iyi kullanmışlar. Med karakterlerinin payına çok bir şey düşmedi diyebilirim.
Chicago Fire ve Chicago Med’in bölümleri birbirine daha geçmiş durumdaydı. Hatta benim malum yerlerden edindiğim ikisini birlikte paketlemişti (38+42 dk), zaten Fire için çıkan Addic7ed altyazısı da çift bölümlük. Sondaki P.D.’nin bölümü daha bir ayrı bölümdü. Aslında bir ara onu izlememeyi de düşündüm ama başlamışken olayı kapatmak ve tam olsun diye onu da izledim.
Chicago Fire 7×02 üzerine:
* Çok duman annecim. İzlemediğimden pek alışkın da değilim, bir ara nefes alasım geldi resmen.
*
TVline’ın değerlendirme yazısında denk geldim. Kristen Gutoskie‘nin karakterini Cruz’a yönelik kullanacaklarmış.
* Dawson gittiğine göre Casey’i kime yazıyorsunuz sahi siz? Ayrıca bu crossover yüzünden Wikia’yı karıştırırken Sylvie’nin Cruz ve Antonio’yla; Gabriela’nın (Dawson/Casey) da Jay’le eski sevgili olduğunu fark ettim.
Chicago Med 4×02 üzerine:
Güya en çok şey Med’in bölümünde oldu ama Med karakterlerine işleri haricinde diyalog az yazdıkları için onlara pek bir şey olmadı
Halstead’lerin babasının ölmesini beklemiyordum açıkçası. Oradan bir gerilim ve huysuzluk çıkarırlar diye geçmişti aklımdan. Güya bu bölümün vurucu kısmı da bu oldu.
Chicago P.D. 6×02 üzerine:
Bölüm zaten iyilerin kazanmasından ziyade Jay’in psikoloji bozukluğuna ithaftı. Ayrıca Voight hala son ses bağırıyor da bağrıyor. Desibel daha fazla olunca kafaya daha iyi girdiğini düşünmekten vazgeçmemiş bu adam.
* Babasını yeni kaybetmemiş olsa Jay’e birini bulsanıza diyecektim, yine araya kaynadı.
Jordan Belfi, tekrar eden bir rolle 7. sezon kadrosunda.
Jesse Spencer & Taylor Kinney iki sezonluk anlaşma yapmış. Kadronun kalanının da bir ya da iki sezonluk anlaşması varmış.
TVLine’ın May Sweeps’inden geliyorum. Rispekt.
Alberto Rosende (Shadowhunters), tekrar eden bir rolle 8. sezon kadrosunda.
8×01’de ne olduğuna medya sayesinde maruz kalmış oldum. Rispekt.
(23 Mayıs’ta da benzer bir tepki vermişim. Ne güzel.)
Biri konuk dönüyor.
Alberto Rosende >> ana kadro oyuncusu
Bir süredir yavaş yavaş ilk sezonu izliyordum, yeni bitti.
Hem tahmin ettiğim hem de Chicago serisinden beklenir ölçüde pembe bir dizi çıktı resmen. Bazı yerleri takdir etmeden yapamadım. Özellikle Casey’in başına gelen kimisi saçma şeyler çok eğlendiriyor beni. Severide ile ikisine olanlara “Amaaan nasılsa vardır bir oluru,” şeklinde yaklaşıyorum ve daha da güzel oluyor işin güzeli.
Russian Doll+Tales of the City+Arrow Guy şamar oğlanına döndü yalnız, yazık ona. Bir de gözümün önünde P.D. uzantısı yarattılar resmen, ne diyim.
Devamını da bu ayarda yavaştan izlerim herhalde. Zaten Grey’s Anatomu misali sezon zamanı tatilsiz haftada bir bölüm şekliyle gidiyorum. Yaz zamanı da artık duruma göre.
@aytackara İyi oldu senin bu fire’a bulaşman. Sana en uygunu bu bence. Med’den daha memnun kalacaksın bence bunda. PD uzantısı benim en şaşırdığım uzantılardan biri.
O Voight’tan uzanmak, tutması ve karakterin dönüşümü… Bana sorsalar proje aşamasındayken çöpe atardım. İyi ki atmamışlar ama, izlenir kıvamda bir polisiye pd de şükür.
Neyse, güncele yetişince bunun altını da yorarız seninle. Yakında bitecek gibi görünmüyor nasıl olsa.
Sezon, 8×19 ile de bitse olurmuş aslında. Du bakalım korona zorlaması ile erken finalde nolcek.
Bir şahıs gelecek sezona dönmüyor.
8×20 ile bişi olamadan bitmiş sezon. Önceki bölüm bitirmeye daha uygundu.
Haftalık bir tempoyla 2. sezonu da bitirdim.
İlk sezonun izinden giden bir sezondu. Rahat izledim yine. Jones konusu başta olmak üzere iddialı hamleleri de oldu top çevirdikleri de. 2×20-1×12 ile PD üzerinden ortak bölüm de yaptılar hem. Hepsinin başında türlü dert vardı ama Shea kendince ayrı bir seviyeye çıktı sanki. Dawson’ın idealleri de az problem olmadı. Ayrıca PD-Fire arası çift denemeleri ilgimi çekiyor açıkçası
Bu arada 301'de olanı epey zamandır biliyorum, detayından haberim yok sadece. Onun da vakti geldi anlaşılan...
Daniel Kyri (Ritter) ana kadro oyuncusu olmuş.
+Adriyan Rae
8 Kasım’da birkaç COVID vakası yüzünden çekimleri durdurmuşlar meğerse.
Covid lafı geçirip maske ile gezmeyen ekipten ne beklenir ki zaten (evet 9. sezon ilk bölümü göz devire devire izledim tabii).
Laurie Holden‘ın oynadığı Dr. Hannah Tramble karakteriyle pilot çekip daha sonra vazgeçtiklerini hatırlıyorum. Natalie karakteri hiç yoktan dahil olmuştu. Bildiğimiz isimlerden Maggie’yi de kullanmamışlar. Connor zaten yeni doktor olarak gelmişti, o sayılmaz herhalde.
Yalnız Med karakterlerini bayağı fiyakalı ve cool olarak tanıtmışlar. 6 sezonda ciğerlerini bilir hale geldim, öyle değiller ^.^
Gelmişken:
Her sezon en az bir karakteri harcayacakları, büyük karmaşalar çıkaracakları döneme geldik tabii de Shay, benim sevdiğim karakterlerdendi. Bir de ölmesi var tabii. Double üzüntü.
Sezonun genel yorumu sezon finalinden sonraya kalsın, o zaman bir tur daha yazarım. Daha Mills'e gelmedim. Coming soon.
Aşağı yukarı önceki sezonlarla benzer bir ayardaydı. Baş kısımları ve son kısımları göreceli daha iyiydi. Ortalarda yavaşladığı oldu. O da 23 bölümlük bir sezon için beklendik olsa gerek.
Law and Order: SVU dizisini ortak bölümlerde kullanmalarına karşı değilim. Yine de gelecekte kullanmadıklarına sevindim desem olur. Chicago P.D.’yi hariçten izliyorum zaten, bir bölüm daha az izlemiş olurum. Chicago Med başladığından beri onun olduğu ortak bölümleri izlemiştim. Fire bölümlerini bir kez daha izlerim.
Sürpriz olmasa bile diziyi benim için daha sevilesi hale getiren iki karakterdi. Kendilerine sevgiler.
* Casey’i bir romantik komedi dizisine başrol koysak orada da sırıtmaz. Aynı saflık, başını zırt pırt belaya sokmak bunda da var. Severide hiç değilse biraz daha az belaya bulaşıyor.
Dawson’la olan ilişkilerinin yalama olmasına da şaşırmadım. Ne senle ne sensiz devam edin bakalım.
Aynen devam.
Hanako Greensmith (Violet Lim) dönüyormuş.
Ana kadro oyuncusu olmuş.
Genel bakarsak üçüncü sezona göre daha iyi ilerledi gibi. Son 6 aylık süreç üzerinden düşününce yangın kısımlarından ziyade istasyon-bar-ev kısımları aklımda daha çok kalmış.
Bazılarının iş/kişisel odaklı problemleri göz devirten cinstendi tabii. Boden’ınkiler mesela. Casey, Severide, Dawson üçlüsü göreceli daha iyiydi. Bazen “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz” tavırları da gözümü tırmaladı. Sanırsın “boy squad” hepsi, birinde arıza çıktığında karşı tarafın üstüne çullanmaya yer arıyorlar…
a) Stella’ya devam ettikçe alıştım sayılır, nasılsa daha çok görüşeceğiz.
b) Bunu zerre özlemeyeceğim.
c) Bunu TVD dolayısıyla tanıdığımdan daha fazla ortalıkta kalmasını dilerdim aslında. “Newbie” dediğimiz karakterleri ya pek iyi idare edemiyorlar, zira sıra gelmiyor ya da büyüklerin yerine daha kolay harcıyorlar haliyle. Tekrar görüşmek dileğiyle.
d) Bunu 6 bölümlüğüne de olsa konuk olarak gördüğüme sevindim. Continuum sonrası Titans’ta karşılaştık ama CF’de daha önce rol almış oldu. Başka bir dizide yeniden görüşmek üzere.
Not: Hiçbiri Peter Mills beycim ya da sevgili Shay değiller haliyle.
Slyvie-Cruz yürümedi. Sonrasında Otis’le olmadı. Jimmy’yle zaten hiç olamadı. En sonunda Antonio’ya geçtik. Kadını etraftaki bütün erkeklerle deneyip nabız mı ölçtüler ben anlamadım ki.
* Stella’nın eski koca draması kendisinden daha ilgi çekiciydi resmen. Peki, bu Severide’ın yanına koydukları kadınlar neden emanet gibi duruyor her seferinde ya da ben bir türlü yakıştıramıyorum? Neyse kısmet.
* Louie’nın evlat edinme durumu vs. olsun Casey-Dawson da evlenmeden evli çiftlere benzediler iyice. Casey seçimi kazanamasaydı bana ayıp olacaktı bu arada, thanks.
* Chicago Med ekibinin arada kafasını uzatmasından memnun sayılırım, gerçi Charles’ı görmek pek bir etki yapmasa da. Antonio’yu kenara koyarsak Mouch-Trudy düğünü de fena olmadı.
Şeytan diyor, Station 19 modeliyle devam edip çat diye 10’a atlayıp ileri-geri yap ya da git Youtube’u karıştır.
Not 2: 9. sezon bittiğinde 195. bölüme gelmiş. Gelecek sezon 200’ü bulacak.
@aytackara 9’la ilgili merakına değineyim, eğreti oldu tabii ki (bence). Baksan da olduracağını sanmıyorum. Biz bilerek bile olduramadık. Yav he he diyerek izledim o kısımları.
@dkamoy İnanırım. Yeni birisini bulup sıfırdan başlamaktansa eldekiyle devam etmek kolaylarına geldi herhalde.
20 Ekim’deki bölüm #200.
Yaptıkları şeyde ciddilermiş, evet. Ben şok.
gelsin.
+Brett Dalton (Agents of S.H.I.E.L.D.)
Bu sezon geçen sezondan daha güzeldi. Sezonun ilk kısmı daha rutindi, asıl ikinci kısım daha iyi geçti. Casey’i ve Severide’ı iyi kullandılar genel olarak. Sonlara doğru Mouch ve Cruz’un da seviyesi arttı. Dawson’da ise tersine işledik.
Anna
– Louie’yi evlat edinme macerasının neye varacağı tahmin ettiğim için fazla ciddiye alamadım. O şekilde de ilerledi.
– Her sezon mutlaka Boden üsttekilerle anlaşmazlığa düşüyor, sonra istasyondakileri etkileyecek gibi olurken bir şekilde halloluyor. Bu sefer de Şef Anderson’ı savdık.
– Casey’in politika macerası ne zamana kadar uzayacak diye bekliyordum, sezon finaline kadarmış. Peki.
– Geriden izlemenin bir faydası öldü-kaldı konusunda az buçuk da olsa fikrinin olması. Normal şartlarda merak ettirici denebilecek bir şekilde kapatmışlar ama ben şu an itibarıyla biliyorum tabii kimlerin gelecek sezonda da olduğunu ve bu durumdan şikayetçi değilim.
+Caitlin Carver (Dear White People, The Fosters)
Malum şahsı sezon finali için döndürmek istiyorlarmış.
Sezon finaline geliyor.
+ Özleyeceğimi düşündüğüm bir karakter değil ama alışkanlık olmuştu. Sağlık olsun.
– O değil de ben DuShon Monique Brown’ın öldüğünü bu bölümden sonra hatırladım. Beklenmedik bir şekilde vefat ettikten sonra karakterini drama katmadan çıkartmaları güzel olmuş.
+ Üstteki 5. sezon yorumunda da benzerinden bahsetmişim. Boden’ın üstleriyle (genelde haklı sebeplerden) takışmasından drama çıkarmaya bayılıyorlar. Bu sefer de sıra Severide soslu olarak Şef Grissom’a gelmiş.
– Severide ve Stella’nın sürünen ne olacak bizden ilişkisi resmen de başladı sonunda. Sırada ilişkinin kendisinin sürünmesinde.
– Antonio ve Brett’i yan yana seviyordum. Bitişlerde pek de iyi iş çıkardıklarını iddia edemesem de gördüklerimden memnunum. Cruz meselesi de kaplumbağadan hallice ilerlemeye devam ediyor.
Dizideki dalmaçyalı köpek vefat etmiş.
7×19 üzerine:
Evet diyemedim, hayır da diyemedim. Konu yine bize nasıl geldi, demiş oldum ^.^ Bölüm güzeldi.
Sezonun ilk yarısında üst yönetimle olan didişmelerinin, Kidd’in ya da bazen diğerlerinin arada içimi sıkmasının biraz düşürdüğü oldu ama özellikle ikinci yarısını daha rahat izledim. Malum Casey-Sylvie konusuna ilk olarak 720’de girmişler. Kağnı hızıyla devam ederler artık buradan.
801’de hızlı ilerlediler, Law and Order misali her şeyi tek bölüme tıkıp hallettiler. İsteseler 1-2 bölüm daha sünerdi herhalde. İzlemeyi sevdiğim bir bireydi kendisi, ama sağlık olsun tabii…
“Brother, I will be with you, always.”
Otis ölür mü yahu? Başka karakter mi yoktu kuzum? Kısa süreliğine de olsa durup yangına bakmasaydı bari… Vücudunun önemli bir kısmı yandığı için koma-müdahale kısmını fazla uzatmadılar muhtemelen. Cenaze kısmını da çabuk pas geçince “Bu ne acele?” dedim artık.
O da son sahnedeki Otis anısına dikilen heykele hazırlık yapmak içinmiş demek ki. 3 aylık zaman atlamasıyla soruşturmayı bile çıkardılar aradan. Oh, mis.
— Sylvie, bir ara daha fazla dayanamayıp geri dönecek. Gelecek bölüme Alberto Rosende’nin karakteri muhtemelen çaylak olarak gelecek. Dahası da var nasılsa.
Not: İçimde kalmasın, yardım etkinliğinde Dawson’ın amiri Casey’le konuşurken “Birisini görmek için Chicago’yu özellikle istedi,” gibisinden bir laf etti. Ömründe ilk kez gördüğün birisine söylenecek söz mü sence bu?
– Aradan Antonio’yu çıkarmış oldular isteyene. P.D.’nin 6. sezonu bittiğinde onun da karakteri tamamlandı demek ki… Biz La Brea’de görüşüyoruz gerçi kendisiyle, oradan devam.
– Shay vefat ettiğinde bir süre Severide’a özlem sahneleri yazmışlardı, benzer yoldan gidip Otis için Cruz’u kullanmaları da hoşuma gidiyor. R.I.P.