Dallas — Tanıtım
78 yorum aytackara 30 Temmuz 2012 12:00
1978 yılında başlayıp 14 sezon (357 bölüm) süren, yayınlandığı her ülkede izlenme rekorları kıran efsanevi Dallas dizisini duymayan yoktur herhalde. İşte, yıllarca içindeki entrikalarla kendine hayran bırakan, sonraki dizilere ilham vermiş ve halen de vermeye devam eden bu yapım, 2012 yazında TNT aracılığıyla yeniden aramıza döndü. Ben de izleyen ve seven biri olarak tanıtımına girişeyim dedim. Eğer yeni versiyon Dallas nasıl bir şeydir derseniz buyurun yazının devamına.
2012 versiyon Dallas, aslında yeniden çevrim bir dizi olmaktan ziyade devam niteliğindeki bir yapım özelliğinde. Dizide orijinal dizideki ana karakterlerin yanında onların çocukları ve çok daha fazlası kendine yer bulmuş durumda. 13 Haziran 2012′de yayın hayatına 10 bölümlük bir sezonla giriş yapan Dallas, yayıncı kanaldan 2. sezon için onay da aldı. Girişi burada kesip konuya girişi yaparsak:
1991 yılında orijinal dizinin hikayesinin bitişinin ardından geçen yıllar sonrasında Southfork’un eski sakinleri artık yaşlanmış, çocukları da deyim yerindeyse koca adam olmuşlardır. Ewing ailesindeki iktidar, güç ve petrol savaşı da artık son bulmuştur. Kötü olmasına rağmen insanlığın sevdiği dizi karakterlerinin ilk örneklerinden J.R. Ewing (Larry Hagman– Dallas(1978)) , bir süredir bir rehabilitasyon merkezinde kalmakta, kardeşi Bobby (Patrick Duffy– Dallas(1978)) ise Southfork’ta ailesiyle yaşamına devam etmektedir.
Uzun yıllar önce, petrol kavgasının ailesine neler yaptığını gören Miss Ellie, ölmeden önce oğlu Bobby’ye Southfork’tan petrol çıkartılmamasına dair yemin ettirir. O zamandan beri de 1 damla petrolün dahi sondajı yapılmaz. Ama, tabii ki aradan geçen yıllara rağmen durumu tersine çevirmek isteyen insanların isteklerinde de bir değişim olmamıştır. Dizi, ilk bölümünde açılışını Southfork topraklarının altında büyük oranda petrol bulunmasıyla yapıyor.
Yıllarca babasından kopuk, amcasının çiftliğinde bir yaşam süren J.R.’ın oğlu John Ross (Josh Henderson–Desperate Housewives) ile evdeki aşçının kızı ve enerji kaynaklarıyla ilgili master yapmışlığı bulunan Elena (Jordana Brewster– Fast and Furious) , Bobby’den gizli yaptıkları araştırmalarda böylesi bir keşif yaptıktan sonra sondaj için harekete geçerler. Ancak, işin ciddiye binmesi her şeyin açığa çıkmasına ve dizideki hikayenin başlamasına sebep olur. İkili, tabii ki karşılarında katı tutumuyla Bobby’i buluverirler. Aslında daha fazlasını da…
Bobby ve ilk eşi Pamela‘nın evlatlık aldığı Christopher (Jesse Metcalfe–Desperate Housewive) , evlenmek üzere olduğu kız arkadaşı Rebecca (Julie Gonzalo–Veronica Mars) ile eve dönüş yapar. Hem de Elena ile düğüne ramak kala ayrılışlarının ve şimdilerde onun John Ross ile birlikte olduğu Southfork’a olaylardan 2 yıl kadar sonra… Rebecca ile birlikte kardeşi Tommy’nin (Callard Harris) de Southfork ahalisine katılmasıyla birlikte Dallas’taki “grup” da bir nevi tamamlanmış olur.
Dizide yukarıda bahsi geçen karakterler dışında önemi yüksek ya da bilinmesinin iyi olacağı karakterlere bakarsak:
a) J.R.’ın eski eşi ve John Ross’un annesi Sue Ellen (Linda Gray– Dallas(1978)) da dizinin önemlilerinden. Yıllarca J.R’a karşı John Ross’u kullanan ve baba-oğul ilişkisindeki kopukluğun temel nedenlerinden olan Sue Ellen, bunun pişmanlığını da yaşayan bir karakter. Kendisini dizide, ünlü bir iş kadını ve politikaya atılıp başkanlığa adaylığını koymaya hazırlanan biri olarak görüyoruz.
b) Christopher yıllar önce Bobby ve Pamela tarafından evlatlık alınmış olsa da Pamela Barnes karakteri eski dizinin 10. sezonunda geçirdiği kaza sonucunda ölmüş. Dizide, Bobby’nin 3. eşi olarak Ann Ryland Ewing (Brenda Strong– Desperate Housewives) karakterini görüyoruz. Ann’in de yaptığı bu 2. evlilik ve Sue Ellen’la eskiden beri arkadaşlar.
c) Bobby’nin rahmetli eşi Pamela’nın kardeşi olan Cliff Barnes, J.R.’ı günahı kadar sevmeyen ve Ewing soyadının kardeşine yaptıklarını unutmamış biri. Bu karakter de orijinal dizide de bu karakteri oynamış Ken Kercheval tarafından canlandırılıyor.Dizide Elena’nın annesi Carmen, Ann’in ilk eşi Harris Ryland ve Bobby ile J.R.’ın kardeşi Gary’nin kızı Lucy Ewing gibi yan karakterler de zaman zaman karşımıza çıkıyor.
Yıllardır karakterleriyle ya da ismiyle karşımıza çıkmış olan Dallas, kimine göre pembe dizilerdekine varacak düzeyde bir entrika miktarına sahip. Dizide yeni karakterlere öncelik verilirken, eski diziden gelme karakterlerin de hikayede geri planda tutulmaması, bence mantıklı bir hamle olmuş. Oyunculuklarsa eski ya da yeni kadro olsun böylesi türde bir dizi için gayet yerinde. Diziyi orijinalden ayrı ve kendi içinde -ki öyle olması gerektiğini düşünenlerdenim- değerlendirirsek, eski dizinin adını iyi devam ettirdiğini düşündüğüm bir dizi.
Eğer siz de Dallas efsanesine sempati besliyorsanız 2012 yapım, hiç değilse bile denenmesi için tavsiye edilesi bir yapım. Son olarak, Dallas’la ilgili fikir sahibi olmak istiyorsanız buraya da bakabilirsiniz. İzleyenlere ve izleyeceklere iyi seyirler…
yorumlar
Haberini aldığımdan beri gözüm yollarda bekliyordum Dallas’ı. Neyse ki beklentilerimi karşıladı. Hatta entrika yönünden aradığımın fazlasını buldum. Dizide özellikle en çok hoşuma giden şey, eski karakterlerin küçük küçük rollerde karşımıza çıkmaması oldu. Daha önce yine benzer şekilde çekilen 90210’da ve Melrose Place’de hep genç jenerasyona odaklanmışlardı. Umarım dizinin ilerleyen sezonları o şekilde gitmez. Ben J.R.’ı bol bol görmekten memnunum.
Haa bir de 2012 yapımı Dallas başlamadan önce orjinal diziye el atmaya çalıştım. Ama bir yerde yarım bırakmam gerekti. Dizi bitse bir de televizyon filmleri var sırada. Belki kendime güvenirsem, bir gün 1978’de yayınlanmış ilk bölümden itibaren izleyebilirim.
…ve son olarak ellerine sağlık aytackara.
Birkaç yerde daha yazmıştım, buraya da ekleyeyim görüşlerimi.
Ben o kadar da “Uff amanın! Amma entrika var” diye hissedemedim, hissedemiyorum. Yıllardır bi dolu entrikalı dizi izlediğimden oldum herhalde böyle. Başlarda “eh işte, izlenir” diyerek bakıyordum ama 6. bölümden sonra baydım. Bölümde özel bir şey olmuyor, ben doydum sanırım. Eski oyuncuları ve karakterleri görmek istemiştim diziye başlarken. Gördüm, bitti gitti modundayım. İlk sezon 10 bölüm olduğu için sonunu getireceğim. Tamam, JR’ı hala çok seviyorum; ama, Sue Ellen’ın pörtlek gözlerini berte berte Türkan Şoray tadında tutuk tutuk sunulmasından, Bobby’nin “iyilikten öleceğim allaaaaam, ooooh yandan yandan” halleri de bi yere kadar. Bi Ann’i sevdim fazladan fakat yeni nesle de pek ısınamadım. (Zaten Jesse Metcalfe’ı çok 2. sınıf pembe dizi oyuncusu bulurdum, burada da döktürmüyor haliyle.) Hele hele oğlanların 3’er 5’er karın kasıyla da ilgilenmeyince…
Kısaca, entrikaya tokum, bu da kötü değil ama kuş kondurmuyor, 2. sezona bakma niyetim yok.
@aytackara : Bildiri yazmaya başlamanın 1. yılı kutlu olsun. Ellerine sağlık.
konu dışı: nice nice senelere aytackara :)) bir sürü güzel yazını daha okuma şerefine nail oluruz inşallah.
dallas içinse diyebileceğim; benden uzak olduğu sürece kendisiyle aramız iyi ellerine sağlık.
Dallas 2012 gündeme gelmeden önce eski Dallas’ı izleme girişimim olmuştu bir zamanlar; bi-iki bölüm sonra da öyle kalıp gitmişti Her dizi için geçerli değil tabi de bana göre birçoğunun tadı zamanında güzel oluyor. O devre yetişemedim belki ama annemlerden duyardım hep. … Dallas’a döndü, Dallas gibi… deyimlerini günlük hayatta insanlara kullandırtacak kadar etkilemiş zamanında. Şimdi oturup aynı şeyi o insanlara izletsek ne kadar etkiler bilemiyorum. Bunun da ilk bölümünü izledim. dkamoy tam anlamıyla hislerime tercüman olmuş valla “Uff amanın! Amma entrika var” diye hissedemedim, hissedemiyorum. diyerek. Entrikaya bayılırken bünyem artık bağışıklık kazandığı için mi böyle oldu bilemiyorum. En son Revenge’de de böyle oldum. Ve keza PLL’de de. Downton Abbey izledim ama onu bunlarla tabi ki aynı kefeye koymuyorum; orada salt entrika değil bir tarih izliyoruz sonuçta. Ben Desperate’la birlikte entrika olayını da tarihe gömdüm sanırım :)) Son zamanlarda fark ettim ki şimdi kim kimle yatcak, kim kimin kuyusunu kazıp ayağını kaydırcak vs. türü pek sarmamaya başladı; Gossip Girl’ün 5. sezonuna hala elimin gitmemesi de buna işaret heralde Bu aralar daha damar şeyler ilgimi çekiyor (bkz: Hit & Miss). Neyse ben neyden bahsediyodum da kalktım bu kadar içimi döktüm :D; hah, diyeceğim şu ki şu aralarki modumda Dallas yok malesef. İlk bölümü izleyip bıraktım, sonra bir ara döner miyim, pek sanmıyorum. Ama bu tanıtımın harikalığına gölge düşürür mü, tabi ki hayır Pek güzel bir aytackara tanıtımı olmuş yine, ellerine sağlık ve nice senelere :))
Birçoğu gibi ben de eskiye hürmet girdim diziye. Sanırım entrika modumdan daha çıkamamışım ki sardı beni. Yalnız sanırım yaz vakti yayınlanmasının da etkisi var. Bir 90210’u kış, Gossip Girl’ü yaz vakti izleyemem ben mesela. Ama bu PLL ile bilikte iyi gidiyorlar. Gerçi itiraf edeyim, ben hala PLL’den daha fazla zevk alıyorum buna göre. Sezonunu kapatırım. Zaten hali hazırda kaldı 2 bölüm.
@hsparks Eskide olanlara dokundurmada bence son zamanlarda iyi gidiyorlar. Gerçi, 7. bölüm itibariyle Cliff-J.R. konusuna girmemişti dizi, belki de ondandır.
@dkamoy @ozgun14 Tabii ki herkese teşekkür ederim.. Şimdiye kadar 58 yazı olmuş. Dalya diyene kadar da gidecek. Sonrasını hiç düşünmedim şu zamana kadar, bakalım… @desperate houseboy
Biri bana şu diziyi “Star’da” yayınlamanın mantığı bir zahmet anlatabilir mi?
Dergiden sezonun yazısını yazarken sen git o koca Star amblemini görme, random dolanırken nette fark ediver bir anda! Döner sandalyeden düşüyordum az daha.
Hayır yayınlanmasını geçtim, olabilir ama bunlar diziyi Star’a alıp da altyazılı yayınlamazlar ki?! Bu dizinin neresi dublaj kaldırır yahu??! Sanırsın @cnbc-e’nin suyu çıktı…
ya @aytackara:cnbc-e’de altyazılı olarak gösterecekmiş.
ağustosta star’da yeni yayın döneminde cnbc-e’de.önce star’dan giriş yapacakmış,neden önce star sonra cnbc-e, bilemiyorum ama öyle işte.
@abidin77 E yapsın yani, o kadar hakkını almışken! Ne zaman neyi göstereceklerini kendi bilir. Ağım şağım bir bildiri yazmıyorum ama çeşitli aksiliklerden dolayı Dallas kısmını 2 kez kaybettim ve yazdım. Bir de bunun üstüne o bildiriden diziyi çıkarsaydım çok bozulacaktım! Bana asıl ondan geldilerdi :))
tam dallaslık dizi olmuşresimlerde mükemmel olmuş
Sanırım sezon finali en beğendiğim bölüm oldu. (İlk 2 bölüme bayılmayanlardanım.) Maşallah bi sürü şeyi çat çat kodular iki dakkada, hoşuma gitti. Ama hayır, 2. sezona yine de bakmayacağım.
Sezon finaline ben de bayıldım. 1,2,3.. derken karmaşada ilk 2 bölümdeki performanslarını da aştılar. İyi ki izlemişim dedirtti insana. Ama evet, ben yine 2. sezonunu da izleyeceğim!
Dallas’tan ilk video gelmiş. Haberdeki karakter fotoğrafları hoşuma gitti bu arada. Özellikle Ann Ewing’inki çok hoş olmuş.
@aytackara: Ay ilahi… :)) (fotoğraflar)
@dkamoy Bence de bence de!
John Ross bu haliyle daha bir karizmatik olmuş, Ann desen Cadılar Bayramı moduna girmiş görüşünüyle. Çok iyi düşünmüşler!
2 gündür almadığım kötü haber kalmadı, üstüne bir de bu geldi: Bir süredir kanser tedavisi gören J.R.-Larry Hagman vefat etmiş. Allah rahmet eylesin. Yeni sezonun 6/15’i çekmiş bir durumdayken… (1–2)
@aytackara : Sabah sabah aldığım ilk haber bu oldu ve valla üzüldüm. Toprağı bol olsun.
Dallas’ı geçmişte izlemedim yaşım da gereği, şimdi de izlemiyorum. Ama ölümler ayrılıklar hep acı, Allah gani gani rahmet eylesin…
Gerçekten üzüldüm ben de, Dallas deyince aklıma gelen ilk isimdi. Ne diyelim, toprağı bol olsun.
JR göçtü gitti başımız sağolsun. İlk yayınlandığı dönemde ne kadar tesir ettiyse insanımıza o dönemin seyircilerinden annem haberi seyredince duygulandı ve “çok fenalık etmişti zamanında ama..” diyebildi.
bu arada: “Toprağı bol olsun.” yazanlara ufak bir hatırlatma yapayım. Bu kadim bir Türk bedduasıdır. Ha J.R. ben de sevmiyorum ama ölünün arkasından beddua da etmeyelim değil mi
@sdy1789 İddialaşmak olsun diye değil de meraktan sözlüğe baktım, deyim tam da bizim kullandığımız anlamıyla yer alıyor sözlükte
@real tortoise: idialaşmak gibi olmasın ama hem “Halk Kültürü” hem de “Deyimler” dersinde Muharrem Ergin Hocamız böyle belletti bize. Muharrem Hoca’mdan bir alıntı:
Öğrenci – Hocam hangi sözlüğü tavsiye edersiniz.
Muharrem Hoca – TDK menşeili olmasında hangisi olursa olsun.
@sdy1789 Bilemiyorum o zaman, bugüne kadar tersi yönde kullanan kimseyi görmedim ama işin eğitimini almadığımdan da bir şey diyemiyorum. Sonuçta ne demek istediğimiz anlaşılmıştır sanırım.
bu sabah kahvaltıda ceyar ölmüş muhabbeti geçince önceki nesiller için önemini anladığım şahsiyet tanımam etmem ama kaşına kurban üzüldüm. mekanı cennet olsun toprağı bol olsun.
@real tortoise: ben seni anlıyorum. anladığım bir diğer şey ise şu; üniversitede anlatılan ile halk arasındaki kopukluk. bu deyimi ben de halen sizin gibi kullanıyorum. sözü uzatmayayım Ercilasun Hoca’nın aktardığı gibi “Galat-ı meşhur, lügat-ı fasihten yeğdir.” toprağın bol olsun JR.
@sdy1789: Sadece meraktan soruyorum, edebiyat mı okudun, okuyorsun? Çok özeline girdi isem, cevap verme tabi…
@alperen4700: hani biraz mirc işi olacak ama “özelden devam edelim” diyeceğim şaka bir yana edebiyata meraklıyım üni.de boş saatlerimde edebiyat derslerine dalardım. hatta yanlışlıkla girdiğim edebiyat vizesi bile var. bazen edeb. mezunuyum bile diyorum ama mezuniyet çok farklı
@sdy1789: Tamam teşekkürler, alacağımı aldım zaten. “Edebiyata ilgiliyim.” sözü kafi geldi bana… Çünkü okuduğun bölümle hiç de ilgisi olmayan şeylere ilgi duyabiliyorsun ve o bölümden mezun olandan daha bile fazla bilgi sahibi olabiliyorsun bir konu hakkında. Ben de matematikle çok ilgiliyimdir, hatta bayağı da bilgili. Ama üniversitede 4 sene boyunca matematikle alakalı tek dersim bile yoktu; o sebeple anlayabiliyorum…
Bu sezonun posterini pek bir beğendim. Aslında diziye devam edip etmeme konusunda kararsızdım (en azından yaza kadar) ama posteri görünce izlemeye karar verdim, şimdi ediniyorum. (: