Damian Lewis ve Guy Pearce draması A Spy Among Friends, 8 Aralık’ta başlıyor.
9 yorum abidin77 10 Kasım 2022 11:39
Damian Lewis ve Guy Pearce’ın başrolünde olduğu, Ben Macintyre’ın 2018 yılında yayınlanan ve New York Times en çok satanlar listesine giren A Spy Among Friends: Kim Philby and the Great Betrayal adlı kitabından uyarlanan ITV dizisi 8 Aralık’ta başlıyor.
Soğuk Savaş döneminde geçen 6 bölümlük mini dizi, iki İngiliz casus ve ömür boyu arkadaş olan Nicholas Elliott (Lewis) ve Kim Philby’nin (Pearce) gerçek hikayesini dramatize ediyor.
Kim Philby tarihin en büyük casusuydu. Soğuk Savaş’ın zirve yaptığı zamanlarda gizlice düşman için çalışırken, İngiltere’nin Sovyetler Birliği’ne karşı, anti-komünist ve karşı istihbarat bölümlerinin başına geçen zeki ve çekici bir adamdı. Nicholas Elliott, Philby’nin MI6’daki en iyi arkadaşı ve meslektaşıydı. İkisi aynı okullara gitmiş, aynı seçkin kulüplere üye olmuş, savaş zamanı istihbarat çalışmasının potasında ve uzun içki ve şenlik gecelerinde yakınlaşmışlardı. Birinin diğerinin Batı değerlerini ve özgür dünyanın gücünü yıkmaya kararlı komünist bir casus olabileceğini düşünmek delilikti.
Ancak Philby, gizlice arkadaşına ihanet ediyordu. Elliott’ın söylediği her söz Philby tarafından Moskova’ya geri iletildi. Philby, Amerika’da edindiği güçlü arkadaşı, CIA karşı istihbaratının başındaki kurnaz, paranoyak James Jesus Angleton’ın da söylediklerini iletiyordu. Angleton ve Elliott’ın farkında olmadan yaptıkları ifşaatlar, Philby’nin 20 yıl boyunca neredeyse tüm önemli Anglo-Amerikan casus operasyonlarını batırmasına ve sayısız ajanın sonunun gelmesine neden oldu. Etrafındaki şüphe ağı kapansa ve Philby kimliğini korumak için daha büyük yalanlara sürüklense bile iki arkadaşı – ta ki çok geç olana kadar- onu asla terk etmedi. İhanetinin şaşırtıcı gerçeği, onu en iyi tanıdıklarını düşünen iki adam ve arkasında sakat bıraktığı istihbarat servisleri üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurdu.
Dizi Elliot’ın, en yakın arkadaşının çifte ajan olarak çalıştığını keşfetmesinin ardından yaşananları detaylandırıyor. Sadakat, güven ve ihaneti konu olan samimi bir düzenbazlığın öyküsü.
Anna Maxwell Martin (Motherland), Stephen Kunken (Billions,The Handmaid’s Tale), Adrian Edmondson (Back to Life), Karel Roden, Monika Gossmann, Jennifer Marsala, Puiu Mircea Lascus, Steven Elder, Thomas Arnold, Lucy Akhurst, Alexander Terentyev, Lucy Russell, Rick Warden dizinin kadrosunda yer alan isimler.
Alexander Cary (Homeland, Lie to Me, Taken, Legends), dizinin yaratıcılığını ve ITV Studios’tan Patrick Spence (Litvinenko) ve Nick Murphy (Save Me) ile birlikte yönetici yapımcılığını üstlendi.
Dizi, 8 Aralık’ta ITV Hub’ın yerini alacak olan ITVX adlı yeni dijital platformda da yayınlanacak.
.
yorumlar
Bunu ABD için MGM+ almış. Spectrum Originals out.
6 bölümün heeepsi gelmiş. Utanmadan, üşenmeden.
ilk bölümü izledim. sarmadı, pas.
Ben 2 bölüm izledim. Ne kadar sardığı bir miktar tartışılabilir.
Anlattıklarını daha farklı biçimde anlatmalarını tercih ederdim açıkçası. Homeland beklemiyordum ama benim açımdan durgun ilerledi. Dönem tarafı da yardımcı olmadı şimdilik.
Atmosferi karanlık sayılır, bölüm süreleri de 1 saat zaten. Karakterler ya sorgu benzeri bir görüşmede ya bir odada sohbette ya da en olmadı yüzleşme tarzı bir konuşmada. “Böyle bir şey nasıl oldu/olur? Şimdi ne yapacağız/yapılmalı?” gibi detaylarla/sorularla birbirlerinin etrafında dönüyorlar.
Kadrosuna itiraz edemem, izledikçe alıştırıyor gibiler insanı. Onlar sayesinde bitecek gibi.
@aytackara bana anlatım tazının durgunluğu belgesel izliyorum hissi verdi.
@dkamoy Araştırmayla görevli kadını (Anna Maxwell Martin) az zorlasak araştırmacı pozisyonuna koyarız gibime geliyor.
Bırakma düşüncesi başta aklımdan geçse de bırakmadığım için pişman değilim. İzlemesem de olurmuş yine de, yalan olmasın ama devam ettikçe en azından daha ilgi çekici hale geldi.
Bunda da Damien Lewis ile Anna Maxwell Martin’in payı daha büyük. Hem karakterlerini, hem onların etrafında olanları hem de ikilinin etkileşimini daha ilgi çekici buldum. Kim Philby’nin sonuna kadar inkar stratejisi ise bir noktada yordu ve yeter seviyeme geldim yeminle.
Kapanışta gelen yazılardan razıyım. İçimde kalmasın:
– Sağı solu bilerek karıştırmadım ama Lily’nin var olmayabileceğini hiç düşünmemiştim. Oh, dear.
– Philby her ne kadar gözlerinin önünde olsa da adam ellerinin arasından uçtu yine de. Öyle ya da. Sonunda da gitmiş Moskova’da ölmüş. Cambridge Five‘ın Wiki sayfasında gördüm, 1988’de öldükten sonra Kim Philby adına Sovyetler pul bastırmış.
– Anthony Blunt’ın casus olduğunun uzun zaman halktan saklandığını ve Margareth Thatcher’ın 1979’da açıkladığının da farkında değildim. Baktım, 1983’te ölmüş. Yani hayattayken ortaya çıkmış. Güzel.
Damian Lewis & Alexander Cary, şimdi de Cary’nin “The Spy and the Traitor” romanını uyarlamaya niyetlilermiş. Bu da gerçeklerden olma.
TOD almış.