DC’s Legends of Tomorrow || Tanıtım
451 yorum okakacukaka 28 Ocak 2016 08:43
DC evreni süper kahramanlarının maceraları tam gaz devam ediyor. Bu evrenin son halkası, 21 Ocak itibarıyla The CW kanalında yayın hayatına başlayan Legends of Tomorrow oldu. Arrow ve The Flash dizilerinin ortak bir yan dizisi (spin-off) olan bu yapım, tıpkı diğer iki dizide olduğu gibi Greg Berlanti imzası taşıyor. Yanına da The Flash‘tan Andrew Kreisberg ve Arrow‘dan Marc Guggenheim‘ı alıyor. Şimdi gelin bu diziyi biraz daha yakından tanıyalım.
[Buradan sonrası LoT’un ilk bölümünden, The Flash’tan ve Arrow’dan ufak ufak ispiyon (spoiler) içerebilir!]
2166 yılı Londra‘sındayız. Vandal Savage tüm gezegeni ele geçirmeye çok çok yaklaşmıştır. Bir Zaman Efendisi olan Rip Hunter, Savage‘ı durdurmak için bir plan yapmıştır ve bunu Zaman Efendileri Konseyi’ne sunar. Umduğu gibi bir tavırla karşılaşamaz. Gemisine atlar ve soluğu 2016 yılında alır. İhtiyacı olan yardımı alabileceği kahraman ve kötü adamları bir araya getirip Savage‘ı yenmeyi hedeflemektedir. Peki, bunu başarabilecekler mi? İzleyip öğreneceğiz.
KARAKTERLER:
Rip Hunter:
Kendisi Doğu Londra‘lı bir Zaman Efendisi. 2166 yılından günümüze gelip ekibi teker teker topluyor ve tehlikenin ne denli büyük olduğunu anlatıyor. (1. bölüm ispiyon) Savage’a olan öfkesinin sebebinin, ailesinin Savage tarafından katledilmesi olduğunu öğreniyoruz. Karakteri Artur Darvill canlandırıyor. Kendisi bu tür zaman yolculuklarına pek de yabancı değil. Kendisini Doctor Who’daki Rory Williams karakteriyle hatırlıyoruz.
Ray Palmer / ATOM:
Bir yanı dahi bir bilim adamı, diğer yanı yaratıcı bir mucit. Ayrıca bir süper kahraman. Kendisi LoT‘a Arrow‘dan transfer oldu. Ray oldukça neşeli, daima iyimser ve hazırcevap biri. Çok uzun süreli uğraşlarının sonucunda kendine bir zırh yapar. Bu zırh ile uçabilir, güçlü bir ışın atabilir. Ama bu zırhın en büyük özelliği kendini küçültebilmesidir. Bir karınca boyutuna hatta daha da ufak bir boyuta indirerek bir bilgisayarın içine sızabilir. (Arrow 3. Sezon finali ispiyonu) Bu küçülebilme özelliğini zırhı nedeniyle yaşadığı patlamadan sonra kazanmıştı. Kendisi uzun bir süre ölü olarak biliniyordu ancak ölmediği sadece küçüldüğü anlaşıldı ve kurtarıldı. Ray Palmer rolüyle karşımıza Brandon Routh çıkıyor. Kendisini daha önce Chuck ve Partners dizilerinde görmüştük. Ayrıca 2006 yılı yapımı Süperman Dönüyor filminde Superman‘i canlandırmıştı.
Sara Lance / White Canary:
Sara, Suikastçiler Birliği‘nde Ra’s al Ghul‘un emrindeydi. Ancak onu terkederek Starling City‘ye geri döndü, kahraman oldu. (Arrow 4. sezon ispiyonu) 3. sezonda öldürülmüştür. Ancak 4.sezonla birlikte Laurel’ın Sara’yı Lazarus Pit’e sokmasıya birlikte tekrardan hayata dönmüştür. Şimdi Rip Hunter onu ekibe katmak ister çünkü kendisi çok yetenekli bir suikastçidir. Sara Lance de LoT‘a Arrow‘dan katılanlar arasında. Sara Lance olarak Caity Lotz‘u izliyoruz. Kendisi daha önce Mad Men ve tek sezonda kalmış olan Death Valley dizilerinde karşımıza çıktı.
Jefferson “Jax” Jackson / Firestorm:
Jax lisede futbol takımının oyun kurucu pozisyonunda oynarken bir maç sonrasında Star Labs‘te yaşanan patlamanın etkisiyle sakatlanır ve futbol hayatı biter. Futbol hayatı ile birlikte eğitim hayatı da biter. Tek umudu futboldan gelecek olan burstu ancak sakatlanınca bunu kaybeder. Parasızlıktan üniversite masraflarını da karşılayamaz ve çalışmak zorunda kalır. (The Flash 2. sezon ispiyonu) Firestorm’un iki yarısından biri olan Ronnie Raymond’ın ilk sezonun finalinde kendini feda etmesiyle birlikte Firestorm yarım kalır. Onun yerine geçebilecek birini ararlarken en uygun kişinin Jax olduğu anlaşılır. Biraz zor olsa da kabul eder ve yeni Firestorm o olur. Firestorm‘un kas gücüdür. LoT‘a The Flash‘tan transfer olmuştur. Jax karakteriyle karşımıza Franz Drameh çıkıyor. Kendisini daha önce River dizisinde ve Edge of Tomorrow (Yarının Sınırında) filminde görmüştük.
Dr. Martin Stein/ Firestorm:
Kendisi bir dahi. Rip Hunter‘ın teklifine kahraman olarak yaklaşmaktan ziyade bilim adamı gözünden bakıyor. Yıllarca zaman yolculuğu hakkında araştırmalar yapmış biri. Ayrıca Firestorm‘un diğer yarısı. İkilinin beyni de diyebiliriz. Oldukça neşeli bir karakter. Bu maceraya son macerası olabileceği gözüyle bakıyor. Martin Stein karakteri ile Victor Garber karşımıza çıkıyor. Usta oyuncuyu daha önce Web Therapy, Power, The Slap gibi dizilerde ve Titanic, Sicario gibi filmlerde gördük.
Leonard Snart / Captain Cold:
Leonard değerli şeylerin peşinde bir hırsız. Babası yüzünden bir suçlu olmuştur. Elindeki silah çok kuvvetli bir buz silahıdır. Bu yüzden The Flash’tan Cisco ona Captain Cold lakabını takmıştır. Zamanla aslında çok da kötü biri olmadığı ortaya çıkmaya başlamıştır. Ortağı Mick Rory‘nin aksine mantıklı bir adamdır. Captain Cold rolünü Wentworth Miller canlandırıyor. Kendisini en iyi efsane dizi Prison Break’in Scofield‘ı olarak biliyoruz.
Mick Rory / Heat Wave:
Leonard‘ın aksine Mick daha çok sıcak ile ilgilenmektedir. Kundakçılık yapan bir suçludur. Yıllar önce vücudunun büyük kısmı yanmıştır ancak yine de ateşe ve sıcağa karşı bir korkusu yok. Aksine büyüleyici bulmaktadır. Elinde çok güçlü bir alev silahı vardır. (The Flash İlk Sezon İspiyonu) Hem Captain Cold’un hem de Heat Wave’in silahlarını Cisco yapmıştır. Kendisini kaçırıp zorla yaptırmışlardır. Leonard ne kadar mantığıyla hareket ediyorsa Mick de tersine direk aksiyon modunda. Mick Rory olarak Prison Break’in Lincoln Burrows‘ı Dominic Purcell‘i görüyoruz.
Kendra Sunders / Rahibe Chay-ara / Hawkgirl
Carter Hall / Prens Khufu / Hawkman
Vandal Savage / Hath-Set
Bu üçü birbiriyle bağlantılı olduğu için tek başlık altında anlatmayı uygun buldum. Milattan önceki yıllarda Mısır‘da Hath-Set (Savage) isminde bir rahip vardır ve bu rahip rahibe Chay-ara‘ya aşıktır. Ancak onun gönlü Prens Khufu‘dadır. Hath-Set bu aşkı öğrenir. İkisini öldürür ve onları lanetlemesi için Tanrı Horus‘a dua eder. Tam bu sırada bir göktaşı düşer, 3’ü birden etkilenir. Peki etkileri nelerdir? Vandal Savage ölümsüz olur. Ama kuvvetlenebilmesi için Khufu ve Chay-ara‘yı devamlı öldürmesi gerekir. Öldükten sonra devamlı tekrardan hayata dönerler ve her defasında birbirlerini bulurlar. Bu tam 206 kez gerçekleşir. Yani 206 kere Savage tarafından öldürülürler. Hawkgirl rolünde Ciara Renée, Hawkman rolünde Falk Hentschel ve Vandal Savage rolünde Casper Crump karşımıza çıkıyor.
SON SÖZ:
Yapımcılar diziyi şu şekilde tanımlıyor; “Arrow ile kökleri olan süper kahraman temalı bir suç draması yarattık. The Flash ile bilim kurguya adım attık. Maceraların çok iyi olduğunu biliyorduk ama aynı zamanda içine aile draması eklemek istedik ve bu Flash‘ın özgeçmişi oldu. Böylece süper kahraman temalı bir aile draması yarattık. Legends of Tomorrow ise bambaşka bir dünya olacak. Televizyondaki ilk süper kahraman karması. Arrow ve Flash‘ı izlerseniz Legends‘ın aynı dünyadan olduğunu anlarsınız. Ama aynı zamanda çok farklı hissettiriyor. Bilim kurgu unsurları var, zaman yolculuğu unsurları var, içinde canlı bilgisayarı olan bir uzay gemisi var. Dünyayı genişleterek insanların bu yolculuğa katılmasını heyecana bekliyoruz.”
Dizi ilk bölümüyle bana kalırsa iyi bir başlangıç yaptı. Bölümün ilk yarısı ekibin kurulması konunun ne olduğu gibi şeylerle geçti. Yarıdan sonra ise birazcık vitesi yükseltti. Kişisel görüşümü eklersem bence güzel bir kadro kuruldu. Çekimser yaklaştığım iki kişi var. Birisi Jax diğeri Carter. Umarım uyum sağlarlar. En beğendiğim karakter kesinlikle Vandal Savage oldu. Oyuncu da harika bir seçim olmuş. Hikayesini güzel anlatırlarsa televizyondaki en iyi kötü karakter (villain) olabileceğini düşünüyorum. İlk sezonun 16 bölüm süreceğini buradan bir kez daha hatırlatalım. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler dilerim
Tanıtım Fragmanı:
yorumlar
S02E05
‘Beğendim.’ ibaresi fazla lüks olur bu bölüm için hele hele içinde DD varken. O yüzden ‘İzlenir durumdaydı.’ demekle yetiniyorum.
Lance Henriksen ustaya selam olsun. Sesini duymak bile güzel bir renk kattı kesinlikle bölüme.
Haftayı pas geçen The Flash hariç kalan 5 DC dizisinin bu haftaki bölümlerini kıyasladığımda sıralamam şu şekilde:
Supergirl > Gotham > LOT > Lucifer = Arrow
Supergirl sezonun şu ana kadar en iyi giden DC dizisi. The CW transferi cidden yaradı bu diziye.
Bu da sezonun şu ana kadarki bölümü için DC dizileri sıralamam:
Supergirl > Lucifer > The Flash = LOT = Gotham > Arrow
Guzel bolumdu.
Ya bu Rip Hunter’i ne zaman bulacak bunlar. Sezonun yarisina geldik neredeyse. Onu tekrar goreydik iyiydi.
Eobard’i izlemek bir zevktir. Damien de bu sezon iyi.
Yalan yok, bu sezon bu dizi daha az gözüme batıyor. İzlerken keyif alıyorum, güzel bölümdü.
Sonda crossover kısmına bağladılar. Hadi bakalım, büyük merakla bekliyorum şu meşhur 4’lü crossoverı.
Ayrıca kostüm de gayet güzel olmuş.
S02E06
Geçen sezondaki Jonah Hex bölümünü sevdiğim için umutluydum aslında bu bölümden ama olmamış bu bölüm valla. Bölüm hikayesi hiç mi hiç sarmadı. Birkaç minik istisna an dışında çöptü.
6 DC dizisinin bu haftaki bölümlerini kıyasladığımda sıralamam şu şekilde:
Lucifer > Supergirl = The Flash > Arrow = Gotham > LOT
Cok guzel bolumdu. Zevkle izledim. Bazi sahnelerde dejavu yasadim.
Martin Stein’in gordugu gorulerden ne cikacak ya da nasil duzeltecekler bakalim.
Steel’in kostumu guzel olmus. Begendim acikcasi. Ama cok gerekli miydi? Bence hayir.
Haftaya crossover basliyor herhalde. Cok merakla bekliyorum. Heyecanliyim.
@Ferdi Dinli crossover haftaya başlamıyor. hat şöyle deyim. önümüz de ki hafta The CW diziler arasın da sadece supergirl ve The Flash olacak.(yani Arrow ve LOT yok.) crossover ise 28 kasım da supergirl de başlayacak.
Ha sagolasin Oktay. Biraz daha bekleyecegiz anlasilan
Bitti nihayet crossover olayı. Normal bir bölüm, düzgün bir kapanış olmuş.
Supergirl izlemeye gerek yok. Hikaye açısından Arrow’u izlemeye de pek gerek yok, olduğu kadarını da bu dizideki Previosuly ile yeterince kapatıyorlar zaten. Hikaye açısından buna bakmak iyi olabilir ama.
Genel olarak en sevdiğim Arrow’un bölümü oldu.
Bölüm sonuna doğru topladılar o başka tabii.
* Stein’ın kızı kalıcı olurlarsa ileriki zamanda Jefferson’a yazarlar tarzında bir düşünc eoluştu bende.
* Supergirl’e dünyalar arası geçiş ve iletişim imkanı sağlamaları bir bakıma iyi oldu da gözüm biraz ucuz göründü. Cisco’nun Barry’ye daha ılımlı yaklaşmaya başlamasına da itiraz edemem ama o da sanki hafiften oldu bitti misaliydi.
The Flash ve Supergirl’ün ortak müzikal crossoverında görüşmek üzere.
4 bölümlük crossover yapmaları gerekirken bütün yükü The Flash ve LOT’a yükleyince hikayeyi düzgün bir şekilde bağlayacak bir zaman bulamadılar sanki. Haliyle de bu uzaylı istilası olayını biraz baştan savma bir şekilde bağlayıp gittiler bu bölümde. İzlendi bir şekilde karakter ilişkileri hatırına ama şablon hikaye zayıf kaldı bana göre.
*Stein’ın kızı muhabbetini Flashpoint’e değil de 1987 yolculuğuna bağlamaları da iyi oldu. Flashpoint’e bağlasalar eğreti duracaktı çünkü.
*Cisco’nun Barry’ye olan kırgınlığını baştan savma bir şekilde de olsa sonlandırmaları da iyi oldu.
*Eski Supermanlerden Brandon Routh’un karakteri Ray Palmer’a yazılan Kara’ya ithafen söylediği ‘Kuzenime çok benziyor.’ repliği de güzel bir gönderme olmuş bu arada.
*Meydan kavgasına Arrow ve Dig’i, özellikle de Dig’i götürmek çok komik kaçtı valla. Dig’in ne işi var elinde tabancayla orada ya? Otursun evinde ileride Nani’ye benzeyecek olan oğluyla oynasın!
*Ray’in atom kostümünü geri kazanmasından burada da bahsedilmedi. Aşırı sıkıcı geçen S02E06 sırasında bir şeyler olmuştu da ben mi kaçırdım acaba?
6 DC dizisinin bu haftaki bölümlerini kıyasladığımda sıralamam şu şekilde:
The Flash > Lucifer > Supergirl = LOT = Arrow > Gotham
Guzel bolumdu ama genel olarak bu crossover’dan bekledigimi alamadim.
Surekli bir “ic kavga” vardi. Devletle olsun, kendi aralarinda olsun. Ben bu hikayeyi cok iyi beceremediklerini dusunuyorum. Bekledigime degmedi ne yazikki.
Umarim bir dahaki crossover daha saglam olur. Ama yildizlari bir arada izlemek cok guzeldi, cok zevkliydi. Bayildim o kisma.
Stein’in kizini daha fazla gorebilirsek guzel olur. Sevdim kizi.
Cisco’nun Supergirl’e bi cihaz yapmasi iyi oldu. Arada buralarda gorelim kendisini.
Güzel bir bitişti. Ben çok fazla bir şey beklemediğimden memnun kaldım açıkçası. Bir daha olursa daha iyi olur. Umarım şöyle ikinci yarıda da bir tane daha olur. Olmasa bile bi Arrow-Supergirl crossover ı fena olmaz sanki. İkilinin uyumunu sevdim ben.
Genel olarak en çok bu crossover da Supergirl’ü sevdim, güzel uyum sağladı diğerlerine, son kısımdaki olayı da onun için güzel düşünmüşler. Belki bir daha ki olayda Supergirl ana kısımda olur, güzelde olur.
Genel olarak Oliver da iyiydi.
Bir de Oliver daha önce Vixen’ı tanıyordu, bu Vixen ile o konuda pek konuşmadılar, muhabbeti geçeydi iyiydi.
Nihayet Cisco da Barry’i affetti. Artık dayak yiyecekti yoksa.
3 DC dizisi içinde en normal kapanışı yapan buydu diye düşünüyorum. Son 10 dakikası daha hareketli olmuş.
Rip konusunda iyi bile beklediler aslında ama kendisini yokken özlemediğimi fark ettim.
S02E08 (Sezon Ortası Finali)
Mick’in yine ayarlarıyla oynamayın gözünüzü seveyim, iyiydik böyle!
Son sahne: Why, why, why?
Guzeldi.
Rip Hunter’i ne hale sokmuslar. Buyuk bir “fail”. Bari baska bir sey uydursaydiniz. Cok ucuz olmus.
Damien ve Reverse Flash’in amaclarini hala anlamis degilim.
Malcolm Merlyn’e en son ne olmustu hatirlayan varmi? Bence cok basit bir giris yapmis. Malcolm’a hic ihtiyac yoktu su bolum. Hatta hic ihtiyac olacak mi onu da merak ediyorum ya neyse.
Keske zamaninda Merlyn’i dogru yola soksalardi. Bi ara sokar gibi oldular sonra yine ihanet eden birine cevirdiler. Cok fazla ayariyla oynadilar. Hic gerek yoktu.
Güzel bir bölüm oldu. Son 10 dakikası baya karıştı.
Sonunda Rip’i gösterdiler ama kendime. acaba Rip’siz daha mı iyiydi dizi diye bir soru sormadım değil.
Geçen sezondan kat kat iyiydi şimdiye kadar. Özellikle yeni katılan karakterler (Vixen ve Nate) çok renk kattı. Keşke Stargirl’de katılsaydı ekibe.
Elyse Levesque (The Originals, Shoot the Messenger, SGU Stargate Universe), diziye konuk olacakmış.
DC’s Legends of Tomorrow 2×09 Promo “Raiders of the Lost Art” (HD) Season 2 Episode 9 Promo
DC’s Legends of Tomorrow Will Meet Young George Lucashttp://bit.ly/2i4eTC2
Black Flash, Legends of Tomorrow’da gözükecekmiş.
2×09’u bölüm hikayesi olarak sevdim de özellikle ilk yarısındaki oyunculuklar ne kadar dandikti öyle? Sanki ne yapmaları gerktiğini tatilde unutmuşlar da sahne çeke çeke hatırlamışlar…
S02E09‘u izlerken gerçek manada uyuyakaldım sıkıntıdan ben. Uyandıktan sonra da atlaya atlaya bitirdim. Berbat bir bölümdü.
bu bölümde olacağını biliyordum.
seven birinin bu bölümü sevmemesi zor. Filmdeki şu sahneyi diziye uyarlamalarını sevdim.
Cok iyi bir bolumle donmus.
George Lucas nedir ne degildir bilmedigim icin beni etkilemedi o kisim. Star Wars’i hayatim boyunce izlemedim. Ama bir gun bu seriyi izlemeyi dusunuyorum.
@Ferdi Dinli ben senin yerin de olsam hemen gider Star Wars izlerim. İddia ediyorum. çok beğeneceksin.
Rezalet ötesi geçen bir önceki bölümün üstüne
stili bir başlangıç yapınca bu bölüme bir anda negatif ön yargı ile dolup taştığımı itiraf etmem gerek. Lakin güzelce kırdılar bu ön yargımı valla. Baya baya güzel bir bölüm olmuş.
Sezonun en iyi bölümüydü bana göre.
Bölüm için puanım: 8.5
Bu bölümle ilgili ne düşüneceğimi tam bilemiyorum. Geçen bölüm hikaye iyi ama oyunculuklar tuhaf gelmişti, bu sefer tam tersi oldu sanki. Ama kesin olay bir şey vardı: Koyun can derdinde, kasap et derdinde resmen!
Yalnız bu kadın daha iki bölüm önce Ray ile birlikte gibiydi, azıcık çabuk olmadı mı demedim değil. Ondan önce de sanki Rory’ye yazıyor gibilerdi. Bu kısım dışında hikayede bir halt olmadı desem olur herhalde. Sürekli dayak yese de maçı bir şekilde kazanan boksör gibiler nasılsa. Bir şekilde bunu da toplarlar.
Rip’in Rip olmadığı versiyonunu biraz daha uzun tutalım, bu adam böyle daha iyi.
S02E11
Gereksiz ötesi bir bölümdü. Bir önceki bölümün üstüne ‘Öyyyk! dedirtti.
Amaya konusunda: @aytackara +1
Önümüzdeki haftayı pas geçiyor. Elyse Levesque 21 Şubat bölümüne konuk oluyor.
Yalnız Sara,
S02E12
Bir çöp bölüm daha eklemişler CV’lerine. Bir de Elyse Levesque gelecek falan diye umutluydum ben bu bölümden. O yüzden ekstra bir hayal kırıklığı oldu.
2×12 üzerine:
* Kral Arthur karakterini canlandıran oyuncuya bir peruk uydurmuşlar, Oliver’ın Arrow 1. sezon peruğundan bile daha dandik olmuş. İnsan biraz özenir.
* O ne dandik bir kelime oyunu ya? Allah sizi ne yapmasın?
Bir sürü zırvalığına rağmen yine çok eğlendim.
3000 yılında ışıkları yakmak için bir düğmeye ihtiyaç olmayacağını düşünüyorum
Raymond gibi heyecan yapmak istedim ama koca Camelot, fazla ayaklar altındaydı. Eldeki bütçeyle bu kadar. Ondan dolayı savaş sahneleri hakkında yorum yapmayacağım.
Işın kılıcı ve marka sorunları esprisi güzeldi Bu dizi yine bir Star Wars göndermesi yaptı.
Damien Darhk esprisi “The King has left the building” güldürdü.
Sadece Arthur’un değil kraliçenin de saçı garip duruyordu.
Elde Lancelot yok, Sara Lance-lot ile idare etsin sevgili Guinevere
Mantık aramayı bırakınca bu diziyi izlerken gayet eğleniyorsun yahu. Bunda da öyle oldu.
Ama aramaya başladığın vakit…
* Gideon’a vücut verip bir de Rip Hunter ile öpüştürme fikrine bayıldım Role uyan birisini de getirmişler zaten. Bir de iki tarafın da durumu hatırlıyor olması hoşuma gitti.
* Amaya’nın torunundan bahsedillince biraz afalladım ve hatırlayamadım. Sonradan karakterin Wikia sayfasına baktım, Vixen’in büyük annesiymiş meğerse. İzlemediğimden anlamamış olmam normal o zaman.
Nate ve Amaya olayına bunu çıkarmasalar iyiydi alsında.
Yalnız mızrağı elbet ellerinden kaçıracaklarını bilerek izleyince de pek tatlı olmuyor. Kahrolsun büyük şeylerin sezon finallerinde olacağını bilme hissi…
Mızrağı kulanmaları acaba tarihi nasıl değiştirecek? Çünkü yaptıkları şeyler bu noktada diğer dizileri de etkiler herhalde. En azından Snart’ın ölümünü bir şekilde değiştirseler keşke.
Şimdi
Ben kesin kararımı verdim zaten büyük ihtimal bunu ve Flash ı bırakacağım sezon sonunda, ortak bölümlerde izlerim sadece, çok bir şey kaybedeceğimi de düşünmüyorum.
Düşünerek yaptıklarını hiç zannetmiyorum.
Gelecek haftanın bölümüne Arrow’dan biri konuk olacakmış. Biraz farklı bir şekilde.
Uzun zaman olmuştu be! Cidden epey uzun zaman olmuştu bu dizi en son güzel bir bölüm sunalı. Baştan sona keyifle izledim valla. Sonlardaki mızrak sahnesi Köyden İndim Şehire ve Ali ile Veli havası verdi. Eğlenceliydi. Rezalet geçen son 5 bölümün üstüne iyi geldi bu bölüm cidden. Haftaya sezon finalinin de aynı güzellikte geçmesi dileğiyle!
Yazacak bir şey bulamadım. İçin buraya bir şey yazmıyorum. Şu ararlar. Ama bence bu sezon The flash ve o ilk sezon göre iyi gidiyor. En azından The flash göre daha izlenebilir. Bence dizi şu an. ☺
Gayet güzel bir sezon finali olmuş. 35-39 arasındaki 4 dakikalık yersen kısmından memnun kalmadım bir tek. Onun dışında izlemesi son derece keyifliydi. Son sahnede çizdikleri yol haritasına da itirazım yok.
*Thawne’ın destek kuvvet olarak kendini getirmesi Tripped havası yarattı. Güzel sahneydi. Thawne demişken ölümü de gayet şıktı bence.
*Amaya’yı ekipte tutma, Rip’e yol verme hamleleri de hoşuma gitti. Kadro konusunda tam istediğim oldu. Snart ve Rip’in olmadığı Amaya’nın olduğu Efsaneler takımı.
İlk 3 bölümde eğlenceli başlayıp sezon içinde epey sıkmış olsa da son 2 bölümde güzel bir şekilde kapatmayı başardı dizi bence sezonu.
Gelecek sezon görüşürüz.
karman çorban yaptılar güzelim hikayeyi siz buna sezon finali demişsiniz ama bu bildigin normal bir bölüm olmuş
mick in micle kavgası güzeldi bunlardan 1 tane daha mı aman düşman başına
Fena bir sezon finali değildi ama şimdi sonda
Sonda Rip’in ayrılması ve kontrolü Sara’ya vermesi hoşuma gitmedi değil, devam etme isteği duydurdu bende.
Büyük ihtimal gelecek sezona devam etmeyeceğim. Bu sezon Flash’a göre daha izlenebilirdi de hiç o istenilen seviyeye gelmedi dizi. Crossover bölümlerinde izlerim artık sadece. Çok bir şey kaçıracağımı düşünmüyorum.
@necdetcem7 bu dizi zamanın üstün de bir dizi olduğu için (yani zaman da yolculuğu ele alan bir dizi oldu için ) istedikleri şey yazıp çize biliyorlar. ayrıca büyük ihtimali ile Arrow ve Flash de yaşanacaklar. bu bölüm o son sahnesin de önce yaşantı diye gösterecekler.
Malum karakterle ilgili dizinin yürütücüsünden açıklama gelmiş.
Iyice karisti dizi ama cok guzeldi. Sadece anlamadigim bir konu var.
Yahu, ne yapıyorsun kendine;
2016
2017
Çok güzel durmuş geldi şu an.
Cok guzel olmus. Degisik hava katmis kiza. Baya sexy olmus.
Bence n’apsa yakışıyor. Maşallah tututututuuuu…