Polisiye edebiyat dünyada olduğu gibi ülkemizde de yükselişte. İskandinav polisiyesi dünyada itibar görürken, uzak bir ada ülkesi olan İzlanda’dan her yıl nitelikli polisiye eserler çıkmakta. Tapasları, boğa güreşleri ve tutkulu flamenko dansları ile bildiğimiz İspanyollar ise her yıl iddialı ve çarpıcı polisiye filmler üretiyorlar. Peki Türk polisiyesinde neler olup bitiyor?

Türk polisiyesinde neler olup bittiğini anlamak için aslında polisiye edebiyat dalında üç yıldan bu yana harıl harıl çalışan bir polisiye dergiye, Dedektif’e bakmakta fayda var. Dedektif Dergi, üç yılı aşkın bir süredir, her iki ayda bir www.dedektifdergi.com üzerinden yayınlanıyor. Dedektif; hem kitabı basılmış polisiye yazarını, hem de bu türe gönül vermiş ancak ülkemiz şartları nedeniyle henüz bir kitabını bastıramamış yazarları bir araya getiriyor. Polisiyeseverlerin samimi kitap yorumları da dergi sayfalarında yer alıyor.

Türk polisiye yazarları üretiyor

Dedektif Dergi’de bugüne kadar yüzün üzerinde polisiye hikaye yayınlanmış durumda. Hatta, az sayıda bir hikaye, yazarları tarafından seslendirilmiş durumda. Hikaye dinle kısmına girdiğinizde kulaklığınızı takıp dinleyebileceğiniz sesli hikayeler bulunuyor. Diğer bir taraftan da Dedektif Dergi ve Polisiye Durumlar, ortak bir çalışma ile Olay Yeri Podcast’i hayata geçirdiler. Bu polisiye podcast’te de hem polisiye kitaplar hakkındaki değerlendirmeleri, hem de polisiye yazarları ile yapılan söyleşileri dinleyebiliyorsunuz.

Dedektif Dergi, yılda bir defa, prestij yayını niteliğinde, polisiye hikayelerin yer aldığı bir seçki kitabı çıkarmakta. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan ikinci polisiye hikaye seçki kitabının adı Velinimet Kırtasiyesi. Bu kitapta, on beş Dedektif Dergi yazarından on beş farklı hikaye yer alıyor. Büyük bölümü Türkiye Polisiye Yazarları Birliği üyesi olan yazarlar, polisiyeseverleri polisiyenin farklı renklerinde ve tatlarında hikayelerde heyecanlı ve keyifli bir yolculuğa çıkarıyorlar.

Polisiye hikaye seçkisi – Velinimet Kırtasiyesi

Polisiye hikayeler seçkisi Velinimet Kırtasiyesi, Mete Karagöl’ün Marangozhane adlı hikayesi ile açılıyor. Polisiyeseveler, marangozluğa on yaşında, okul tatillerinde babasının yanında çeyiz sandığı yaparak başlayan Murat Usta ile tanışıyor ve etkili bir hikayeye sürükleniyorlar. Hemen hemen her insanda bulunan şiddet dürtüsü bu hikayenin rengini nasıl değiştirecek acaba? Ceyda Kiremitçi Vasilev, Apartman adlı hikayesinde polisiyeseverleri, dedektifi Herkül Adnan ile tanıştırıyor ve macera başlıyor. Nurhan Işkın’ın hikayesi Gölge, kara kurgu ile polisiyeyi harmanlamış. Polisiyesevelere düşen ise keyifle okumak. Ancak şimdiden söyleyelim heyecan dozu yüksek bir hikaye bu. Yetenekli Bay Haydar’da Reha Avkıran, akıcı kalemi ile okurları pek bilmedikleri bir dünyaya, suçluların dünyasında bir gezintiye çıkarıyor. Orçun Yenilmez, Tutsak adlı hikayesinde başkarakteri Başkomiser Cengiz ile bir intihar vakasını ve altında yatan gerçekleri incelemeye davet ediyor polisiyeseverleri. Polisiye hikaye kitabına adını veren hikayesinde Onur Okan bizi Velinimet Kırtasiyesi ile tanıştırıyor. Hayatın akışında, sıradan gibi görünen bir olayın arkasında nasıl bir fırtına kopabileceğine tanıklık ediyoruz onunla. Belki  bundan sonra mahallenizdeki kırtasiyeciye hiçbir zaman aynı gözle bakamayacaksınız. İzzet Otru, Kapıdaki Tişört isimli öyküsü ile polisiye sevdalılarını, Erhan Amir, Doğan Amir ve Ersin ile tam bir muammanın içine bırakıyor. Bakalım olaylar nasıl gelişecek? Nilgün Kolgar Çalışkan, Türk polisiyesinde pek okuma imkanı bulamadığımız kadın polislerin hikayesini anlatıyor. Seden Komiser ile basit gibi görünen karmaşık bir ilişki ağı içinde çırpınıyoruz olayı çözmek için. Bu ağdan kurtulmak ve olayı çözmek hem cesaret istiyor hem de biraz zeka. Necati Göksel, usta kalemi ile Gabriel adlı hikayesinde bizi farklı türlerin nasıl uyumlu bir şekilde polisiye ile şekillenebileceğini gözler önüne seriyor. Necva G. Esen’in kalemi ise polisiyeseverlerin İskoçya’ya gidiş dönüş bileti gibi. İskoçya’da bir gizem fırtınasına yakalanıyorsunuz. Funda Menekşe, Hepsi Canavardı adlı öyküsü ile ‘suç’ ve ‘adalet’e dair düşüncelerimizi yeniden sorgulamamızı sağlıyor. Turgut Şişman’ın Moby Dick hikayesi ile yeniden İngiltere’ye gidiyoruz, peki gerçekten polisiyeseverler Moby Dick ile karşılaşabilecekler mi? Tuğba Turan, Türkiye’nin ilk Ermeni kadın dedektifi Tilda ile bizi dedektiflik bürosuna misafir ediyor. Ancak oturmaya gelmediniz, bu hikaye ile yolculuğunuz polisiyenin başkenti Londra’ya. Dedektif Tilda’nın hikayesinde kimler yok ki? Amy Winehouse’tan İngiltere Kraliçesi’ne, İngiltere Başbakanı’ndan Londra’da bir Türk polisine kadar ilginç ve bir o kadar da renkli karakterlerin hikayesini okuyacaksınız.  Haluk Seyit’in Esrarengiz Adam adlı öyküsü, adından da anlaşılabileceği üzere esrarengiz bir hikaye. Merakla okuyacağınızdan eminim.  Ve hem seçkinin hem de Dedektif Dergi’nin editörü, dedektif romanları yazarı Gencoy Sümer, Uyku adlı öyküsünün finalinde polisiyeseverleri yine şaşırtmayı başarabilecek mi? Öğrenmenin bir tek yolu var.

Polisiye yazarları harıl harıl çalışıyor ve ne mutlu ki Türk polisiyesi yükseliyor. Polisiye okurları ile polisiye yazarlarını ve yazar adaylarını bir araya getiren Dedektif Dergi, polisiyeseverlere seslenen güzel işler yapmaya çalışıyor. Sadece yayınladıkları yüzden fazla polisiye hikaye bile polisiye tutkunları için bir hediye niteliğinde. Polisiye seviyorsanız Velinimet Kırtasiyesi ve Dedektif Dergi ile tanışın.