bir sürü dizi izliyoruz. reytingi yüksek olanlar da var, düşük olanlar da. haliyle reytingliler ister istemez gözdelerimiz oluyor ki bu da zaten onları zirveye bizim taşımamız yüzünden.elbette izliyorduk ama lost‘la başlayan yabancı dizi furyası hiç yabancı dizi izlemeyenleri bile dizikolik haline getirdi. ama asıl konum bu değil. vurgu yapmak istediğim nokta birkaç zamandır aklımı kurcalayan “dizilerdeki zaman atlamaları”! bunu yine “”lost””‘un başlattığını düşünüyorum. flashback ve flashforwardlar ile bir ileri bir geri zaman atlamaları sayesinde kafamızdaki soru işaretlerini zamanla azaltan görüntüler, diziye olan heyecanımızı da diri tutuyor.

heroes, 3.cü sezonu kahramanlarımızın 5 yıl sonraki durumlarını görmemizi sağlayan gelecek görüntüleriyle başlattı. desperate housewives 5.ci sezonu yine 5 sene sonrası umutsuz evkadınlarımızın perperişan, daha da umutsuz halleriyle açtı. one tree hill 6.cı sezona gençlerin 4 sene sonraki hallerini, kasabada tekrar görüşmelerini ve arada da geçmişe uzanarak neler yaşadıklarını konu alan bölümle başladı.

aklıma gelen “hit” dizilerden sadece üçü bunlar. ama istisnasız tüm dizilerde mutlaka geçmişe değinilen bir ya da birkaç bölüm var.kendimce birkaç cevap buldum bu “zaman atlamaları” sorsuna. “”lost””‘un amacı zaten karışık ve şimdiye kadar cevaplayamadığımız soruların cevaplarını daha da karmaşık hale getirmek ve “gizem” oluşturarak diziyi ayakta tutmak. ve bence lost’tan etkilenen “”heroes”” yapımcıları da aynısını yaptı. umutsuz evkadınları’nın yapımcısı zaten lost’tan etkilendiğini ve bu yüzden 5 sene sonrasına atladığını açıklamıştı.velhasıl yine bu sorumun da cevabı “reyting”!acaba düz bir hikaye anlatılsaydı lost da bu kadar ilgi ve heyecanla izlenir miydi? bence hayır!