Earth Abides – Tanıtım
7 yorum pirate 14 Aralık 2024 08:40
MGM+’ın yeni dizisi Earth Abides, 1 Aralık’ta başladı. Hali hazırda 2 bölümü geride kalan bilim kurgu türündeki drama dizisi, 6 bölümden oluşacak. Yayınlanan 2 bölümün süreleri 52-53 dakika uzunluğunda.
George R. Stewart‘ın 1949 yılında yayımlanan aynı isimli romanından uyarlanmış dizi. Todd Komarnicki, dizinin yaratıcısı konumunda. Bronwen Hughes, Stephen S. Campanelli ve Rachel Leiterman, ikişer bölümde yönetmenlik yapmışlar dizide. Komarnicki ve Hughes’a yapımcı koltuğunda Juliana Maio, Kearie Peak, Michael Phillips, Steve Scheffer, Alec Strum ve Michael Wright gibi isimler eşlik etmişler.
Bir kıyamet sonrası hikayesi var karşımızda. Merkez kahramanımız; Ish isimli, yaklaşık 30 yaşlarında, yakışıklımtırak bir adam.
Ish’i dağ-bayır gezdiği bir sırada zehirli bir yılan sokuyor. Zehrin etkisiyle günler boyunca komada misali kendinden geçmiş bir şekilde yatıyor Ish. Uyanıp kendine geldiğinde ise dünyanın artık o bildiği dünya olmadığını görüyor. Sokaklar, caddeler cesetler hariç bomboş durumda. İnsan ırkı yok olma noktasında. Hatta bazı hayvan türleri bile yok olmaya yüz tutmuş durumda. Ish kendinden geçmeden önce aşı çalışmalarının çare olamadığı bir virüsün dünya gündemindeki varlığından haberdarmış aslında ama bu kadar çabuk insan ırkını yok etme noktasına getirmiş olmasına da şaşırmakta elbette.
Ish, uyandıktan sonra yollara düşecek. Kendisi gibi hayatta kalmış olan başka insanlar var mı diye etrafa bakınacak. Önce ışıkları hala sönmemiş olan Las Vegas kumarhanelerinde biri kadın biri erkek 2 kişiyle karşılaşacak. İkinci bölümde ise bir kadınla daha tanışacak. Birinci bölümün sonlarında tanışacağı yeni yaveri Şans’ı da unutmayalım tabii.
Ish, her şeyi kendisin yapmak zorunda kaldığın bu yeni dünya düzenine adapte olmak için kütüphanedeki kitaplardan bolca yararlanmaya başlayacak. Balık tutmak, güneş enerjisi paneli kurmak, ölü hayvan parçalamak vb. akla gelebilecek birçok şeyi bu kitaplar yardımıyla öğrenmeye başlayacak.
Ish karakterine Vikings ve Heels gibi dizilerle tanınan Alexander Ludwig hayat veriyor.
Ozark dizisinden anımsanabilecek Jessica Frances Dukes, Ish’in 2. bölümün başlarında tanışıp kaynaşacağı Emma isimli bir kadını canlandırıyor.
Aaron Tveit (BrainDead, Graceland), Luisa d’Oliveira (The 100, Cracked), Hilary McCormack, Elyse Levesque (The Originals, Shoot the Messenger, Stargate Universe), Rodrigo Fernandez-Stoll, Birkett Turton, Victoria Morgan, Andres Joseph ve Howie Lai, kadroya ilerleyen bölümlerde katılmış isimler arasındalar. Leah Gibson ve Martin Donovan‘ı ise konuk oyuncu olarak izliyoruz dizide.
Dizinin yayınlanan 2 bölümünü de izledim. Yeterli bölümlerdi benim açımdan. “Salgın hastalık sonrasında hayatta kalan sınırlı sayıda insan” temalı bir dizinin ilgimi çekmemesi mümkün değil zaten. Ha insan sayısı arttıkça eklenen yeni karakterler cazip gelmezse soğuyabilirim de kolayca tabii ilerde ama ilk 2 bölüm itibarıyla pozitif ayrıldım kesinlikle başından.
yorumlar
İlk bölümden sonra şu yorumu yazmıştım.
Kitap uyarlaması bir mini dizi olduğunu bilmesem anlardım herhalde. Öyle makul ve sakin bir gidişatı var. Bir kıyamet sonrası dizisine göre sakin dolayısıyla. Ama 4 bölüm daha var, açılırlar elbet. Tamamlarım sezonu.
Not: 2. bölümün sonuna “Siz hiç kıyamet filmi de mi izlemediniz, zombiler falan?” tepkisi verdim mecburen.
İlk bölümde adam durumun farkına varıp tek başına inzivaya çekildiği bir hayata girişti. OK. 2. bölümde, karşılaştığı ilk kadınla zamanla romantik ilişki kurup çocuk sahibi oldu. Analı+ babalı falan büyütsün de ben o arada “Eee, ondan sonra?” oldum. Bölüm sonunda dert ararcasına “Yardım lazımsa gelin,” notu bıraktılar bu sefer de
Biraz da Aaron Tveit tarafını beklediğimden tabii. Biraz daha fazlasını istiyor olabilirim. Bir de yarın bakalım+bakalım n’olcek.
3. bölümü gayet beYendim derken bir de bölüm sonu çıktı başımıza.
WTF?
@dkamoy Yani ben de… Bir de kısa süreli de göstermediler, üstüne bindirdiler. Kitabı bilmiyorum tabii, belki oluru vardır.
1×02 Sonrası
Hayli yavaş tempoda başladı, yer yer sıktı ama oyuncuların da etkisiyle içine düşülen durumlar fena aktarılmıyor denilebilir. Karada Robinson Crusoe misali gidiyor işte..Neyse ki bölüm sonu umut verdi biraz.