NBC’nin merakla beklenilen sonbahar dizilerinden biri olan ve daha önce şu yazımızda da kendisinden bahsettiğimiz Dracula en sonunda açılışını yaptı. Bu kez kan, korku ve akıl oyunlarının ön planda olduğu dizinin, diğer Drakula yapımlarından farkı, Drakula’nın kendisini çok iyi temsil edebilmesi ve kamufle olabilmesi… Tabii Drakula karakteri için bu tür nitelikleri karşılayabilen bir oyuncudur  (Mission: Impossible III, The Tudors). Onun adının duyulması bile diziye olan ilgi ve saygınlığın artmasına neden olduğu kesin.

Ancak her şey bir oyuncuyla bitmiyor. Diziye ısınıp, sadık bir izleyici olabilmemiz için senaryo ritminin performansı da çok önemli. Her hafta koskoca 45 dakikamızı bir diziye ayırmamız için bizi o diziye çeken bir şey olmalı. Bir etken, bir sempatisi olmalı… Dizinin geleceği için konuşmak henüz erken, fakat  hit bir dizi olacağı şimdiden belli.

konu_buyuk_2

Kazıklı Voyvoda olarak bilinen Drakula, gerçekte 1456 yılında Osmanlılar’a esir düşmüş ancak sonunda ülkesinde vali olarak atanmayı başarmıştır. İlk yıllarda Osmanlılarla ilişkisinin iyi olmasına rağmen sonraki yıllarda Avrupa ittifakına katılıp Osmanlılara karşı savaş açmıştır. Drakula kazıklara oturtarak birçok Osmanlı askerini öldürmüştür.

Gerçek hayattan alınan bu kişilik, Bram Stoker‘ın romanlarıyla farklı bir seviyeye taşınmıştır. Stoker’ın romanlarındaki Drakula karakterinin etnik kökeni Macar olup, Transilvanya’da yaşamaktadır. Aynı zamanda kendisi güçlü bir vampir, simyacı ve büyücüdür. Stoker’ın romanlarının ana konusu, Drakula Şatosu’nda kalan Kont Drakula’nın kendisini yok etmek isteyen bir grup insan ile olan mücadelesi hakkındadır.

Dracula-O

Yazının buradan sonrasının ilk bölüme göz atıldığı takdirde okunması tavsiye edilir.
ispiyon
Eğer Drakula’nın geçmiş yıllardaki serilerini ve hikayelerini bilirseniz, dizide Dracula efsanesine değişik bir bakış açısıyla bakıldığını görebilirsiniz. Dizinin açılış sahnesinde Drakula’nın dirilişine tanık olduktan kısa bir süre sonra, dünyanın en ünlü vampirini Amerikalı girişimci Alexander Grayson kılığında görüyoruz. Bram Stoker’ın romanlarından apayrı ve izleyiciye de yabancı bir girişle başlanılsa da şunu söylemek lazım ki NBC’den beklenilmeyecek bir hareketti.

Dizide romandan ayrı olan karakter sadece Drakula değil. Drakula ile birlikte, Renfield (), Jonathan Harker (), Mina Murray () ve Van Helsing’e de () romana uymayan birçok özellik eklenmiş. Ayrıca bunların dışında, dizi, izleyiciye kimin hangi safhada olduğunu ya da niyetinin ne olduğunu kesinlikle belli etmiyor. Örnek vermek gerekirse: Dracula bir yandan düzenlediği partide teknolojiyi geliştirmek istediğini dile getiriyor ve “kablosuz” enerji gösterisini sergiliyor; ama bir yandan da sadece intikamını almak için Londra’da olduğunu belirtiyor.

gabriel-van-helsing-vampire-killer-hunter-570x367

Drakula düşmanlarını teker teker temizlemeyi başarsa bile yepyeni bir vampir avcısı da diziye şart. İnsanların kanını emmeyi kimseye görünmeden ve itibarı bozulmadan yapabilen Drakula’nın sırrını bilen birilerinin de çıkması muhtemel. Açılış bölümünde tecrübesiz ve şuana kadarki en saçma vampir avlama girişiminde bulunan avcının, Drakula’yı yakalayamamasından sonra çıta daha baştan düşmeye başladı gibi.

Dizide Van Helsing karakteri olsa da aynı adlı 2004 yapımı filmindeki gibi bir vampir avcısı görmek isterim. Birinci bölümden zaten Drakula ile Ejderha Tarikatı arasındaki mücadelenin büyüyeceği kesinleşti. Ezelden de Drakula’nın ailesinin canına mal olan birtakım olayların olduğunu da biliyoruz. Fakat yine de diziye değişik karakterler lazım.

Dracula - Season 1

İleriki bölümler için tahminlerde bulunmak gerekirse: Drakula’nın eski eşinin reenkarnasyonu olan Mina Murray karakterinin Drakula’nın planlarını suya düşürebilecek veya dikkatini dağıtabilecek bir etken olduğunu söyleyebiliriz. Drakula, Ejderha Tarikatı’nı bitirmek ile Mina arasında bir seçim yapmak zorunda kalabilir. Mina’nın nişanlısı, genç muhabir Jonathan Harker’la Drakula arasındaki rekabetin de büyüyeceği aşikar.

Her ne kadar “Her dizi kendi çapında tektir” deseler de dizilerin birçok ortak yönü ortaya çıkabiliyor. “Dracula’yı hangi dizilere benzeterek tanıtabiliriz?” derseniz bu Hannibal ve Dexter olur. Hem Hannibal’ın hem de Dexter’ın Drakula gibi kendilerine özgü bazı alışkanlıkları var. Kendilerine özgü “karanlık yönleri” var. Hannibal damak tadını insan etine ayarlayan, Dexter yaşam tarzını suçluları öldürmekte bulan ve Drakula da biraz yapısından dolayı olsa da insanların kanıyla beslenen bir karakter.

Üçünün de insanlardan sakladıkları hobileri, merakları ve sadistik özellikleri var. Suçlunun ön planda olduğu ve hiç yakalanamadığı dizileri seviyorsanız Dracula’yı da seveceksiniz…