Florence Pugh, BBC’de yayınlanacak John le Carre romanı uyarlaması The Little Drummer Girl’ün başrol oyuncusu oldu.
27 yorum abidin77 03 Kasım 2017 19:09
BBC, 1983’te yayınlanan John le Carre romanı The Little Drummer Girl’ü 6 bölüm olarak televizyona uyarlıyor. Yönetmenliğini Chan-wook Park‘ın (The Handmaiden) yapacağı uyarlama dizinin başrolüne, Lady Macbeth ile 2017 Britanya Bağımsız Film Ödüllerinde en iyi kadın oyuncu dalında aday olan Florence Pugh geldi.
Mossad tarafından Filistinli bir teröristi ele geçirmek amacıyla çifte ajan olarak kullanılan Amerikalı oyuncu Charlie’nin (Florence Pugh) hikayesinin anlatıldığı roman, 1984’te sinemaya uyarlanmıştı.
Çekimler 2018’in ilk aylarında başlayacak.
yorumlar
Oleyy yeni bir John le Carre uyarlaması:)))))))))))
Amerika kanalı AMC olmuş.
Alexander Skarsgård Joins AMC, BBC Series ‘Little Drummer Girl’
Michael Shannon Joins AMC’s ‘Little Drummer Girl’ ‘Adaptation
Charles Dance,Max Irons, Michael Moshonov, Charif Ghattas (After the Ashes), Amir Khoury, Katharina Schüttler Simona Brown (Kiss Me First)
Kaynak
Fragman
Poster
Trailer
Niye izlediğimi bilmiyor olmakla birlikte ilk bölüme BBC üzerinden bakıverdim. Alexander Skarsgård’ı ve Florence Pugh’ı beğendim gibi de bu tempo gelecek bölümlerde de devam edecekse hayat zor.
Asıl başlangıcı yapıp gittiler
S01E01
İzlemek gibi bir niyetim yoktu aslında ama önümde bulunca bir bakayım dedim. Dışardan bakıldığında benim kalemim bir dizi olmamakla birlikte epey beğendim ben ilk bölümü.
Kendisini tanımam etmem ama Florence Pugh’un sahneleri epey keyifli geçti. Alexander Skarsgård ve Michael Shannon da gayet iyiydi keza. Ama bölümün Michael Shannon’ın karakterinin tarafı Pugh’un karakterinin tarafına oranla bir tık daha ilgi çekicilikten uzak sayılırdı. Max Irons o küçük rolde ne yapıyordu pek anlam veremedim bu arada.
Çekimleri baya beğendim. Güney Koreli yönetmen iyi iş çıkarmış.
Keşke BBC’ye ortak olan kanal AMC değil de Netflix olsaydı ve şu an kalan 5 bölüm de elimin altında olsaydı demeden geçemedim.
S01E02
İlk bölümün biraz altında kaldı. İzleyiciye üstünlük taslayan ve haliyle kafa ütüleyen ilk 30 dakikadan pek memnun kalmadım açıkçası. Ama Florence Pugh ve Alexander Skarsgård’ın mükemmel uyumu sayesinde keyifli geçti yine sonraki 25 dakikalık kısım. İkilinin role girme stili oldukça eğlenceliydi.
Charlie’nin elbise seçimlerindeki canlılık hoşuma gidiyor bu arada. O sarı elbise de mavi elbise de gayet hoştu dönem şartları düşünüldüğünde. Özellikle de sarı olan.
İlk Bölüm
Epey siyaset kokan ve kendilerince dillendirdikleri konuları izlerken rahatsız oldum, gerçi ana konu bunun üzerine kurulu olunca beğenmiyorsan izleme moduna da girilebilir, 55dk olmasına rağmen konu aslında güzel aktı, ana karakterler de keyifli bir iş çıkarmış, 80’ler Almanya’sında yaşamış biri olarak da gözüme başarılı veya başarısız çarpan epeyce bir detay vardı, genel olarak dış çekim detaylarını sorguladığımı söyleyebilirim. Keşke 6 bölüm birden verilseymiş de finale kadar gelebilseydik, haftalık izlermiyim, unuturmuyum bilemedim şimdi.
1×03 üzerine:
Böyle de insan bir acayip oluyor ama. İyi oldu falan da diyemedim, kaldım bir anlığına öylece.
S01E01 üzerine
Dizi değil, şatobiryan.
1×02 Bölüm,
Çok sıkıcıydı be arkadaş, ilk bölümün aksine bitsin de kurtulayım modunda izledim, yorumlara göre devam edeceğim.
@aytackara yorumun için ilk 2 bölüme göre bir anlam çıkarmaya çalıştım ama başarılı olamadım, devam edeyim mi?
Ben 3. bölümü sevdim, ona da bir bak. Beğenmezsen daha fazla zorlama.
S01E03
Bu bölüm bir önceki bölüm kadar bile sarmadı. Florence Pugh dahi kurtaramadı bu sefer bölümü. Ana hikaye zaten umrumda değil an itibariyle artık. Bıraktım gitti.
1×04 üzerine:
* “You had the night,” cümlesinde güldüm biraz. Evet, vardı tabii. Gece sahnelerini de sevdim bu arada.
* Bu iş bir şekilde bitecek de bittiğinde bittiğinde bu kız hala yaşıyor olacak mı mevzu o.
AMC, bunu 19-20-21 Kasım olmak üzere üç günde yayınlıyormuş. Dolayısıyla bu gece yayınlanacak çift bölümle BBC’den önce son iki bölümü yayınlayıp bititecekler.
Yalnız son iki bölümde aşırıya kaçıyorlar gibi, TVLine’ın programında “160 dakika” diyor.
TVLine’da görünen 160 dakika reklamlı haliymiş anlaşılan, çift bölüm salt haliyle 113 dakika çıktı. Öğlenden beri dur kalk izliyordum, yeni bitti. AMC böyle bir diziyi çift bölümle yayınlayarak neyi amaçladı, asıl ben boş bulmuşken neden ikisini birden izledim valla bilmiyorum.
En nihayetinde bitmiş oldu dizi. Bir mini diziye uygun biçimde hikayesini toparlayıp öyle gitti. Bölüm sürelerinin uzun olmasını da göz önüne alarak altı değil de dört bölümde çözüme gidilebileceği düşüncem hala baki. Onun dışında kaldığımız yerden memnunum.
Yalnız bu kız casusluğu iyi kotardı yine. Oyunculuktan kurtardığı kısım olmasa gerisinden batardı herhalde. Her ölene bağlan, bazısıyla yatağa gir, sonra niye öldürdünüz de. Durduk yere yapmadılar herhalde, bu da bir acayip.
En sonda ilk tanıştıkları zamana ithafen anektodlarla kapanış yapmalarını sevdim.
Tavsiye eder misin ?
@necdetcem7 Politik gerilime itirazım yok dersen evet.
“Bölüm sürelerinin uzun olmasını da göz önüne alarak altı değil de dört bölümde çözüme gidilebileceği düşüncem hala baki.” cümlesini de hatırlatırım. Accık yavaşlar işte.
Edindim ben zaten, bi ara bakarım artık.
BluTV‘ye geliyormuş.
S01E01
Son yıllarda genç yetenekler arasında Florence Pugh kadar adını duyduğum biri yok. Little Women, Lady Macbeth uzun süredir bir ara izleyeceğim diye beklettiğim filmler. O yüzden kendisini ilk kez burada izlemiş oldum, beklentim yüksekti, şimdilik hayal kırıklığına uğratmadığını söyleyebilirim. Şimdilik İsrail’den gelen ekibin operasyonu pek ilgimi çekmedi. Bölümün diğer tarafındaki Skarsgård ve Florence Pugh kısımları ise tam tersi, çok hoşuma gitti. Bakalım konular nasıl birleşecek.
S01E04
İlginç gidiyor, operasyon öncesi kurgu işini hazırladılar ama hazırlık işine bu kadar süre ayıran bir mini dizi hatırlamıyorum. Bitirince bu kadar hazırlığa değip değmediğini anlayabilirim.
Bu arada Alexander Skarsgård’ı Big Little Lies’taki roller yerine bu tarz rollerde görmeyi tercih ederim. Çoğu kişinin içine pek sinmeyen bir Emmy kazanmıştı ama asıl bu rollerle parlıyor, çok beğendim kendisini.
Konudan ziyade oyuncuları sayesinde sevdiğim bir dizi oldu. Florence Pugh’yu ilk izleyişim demiştim, rolde parlamış, ne güzel bir karakterdi öyle. Ödüllerde öne çıkması gereken bir roldü. Zaten dizinin en güzel sahneleri de Pugh ve Skarsgård birbirine yaklaşırken geldi. Michael Shannon abimiz yine unutulacak bir karakteri ilgi çekici hale getirmeyi başardı.
Charlie ve Gadi yaklaşmasını sevdim ama diğer konuları pek övemiyorum. Operasyon hazırlığı çok uzundu Charlie’ye sonda ne olacaktan başka bir şeyi de merak etmedim açıkçası. Yine de final bölümü diğer bölümlerden çok daha iyiydi, tempo bir an olsun düşmedi.
Açılış jeneriğinde kullandıkları müzik çok güzel, dizi içerisinde de kullanmaları da güzeldi. Eğer oyuncular arasında sevdiğiniz biri varsa şans verilebilir.