F.R.I.E.N.D.S — Tanıtım
268 yorum setran 23 Aralık 2009 16:17
Dizi Künyesi
- Türü: Komedi
- Yaratıcısı: David Crane, Marta Kauffman
- Sezon ve Bölüm Sayısı: 10 sezon 236 bölüm
- Yayın Tarih Aralığı: 22 Eylül 1994 – 6 Mayıs 2004
- Bölüm Süresi: 22 dakika
- Yayınlandığı Kanal: NBC
- Jenerik Müziği: “I’ll Be There for You” The Rembrandts
Friends, 1994-2004 yılları arasında, 10 sezonu da kesintisiz bir şekilde amerikan NBC kanalında yayınlanmış en popüler, en yüksek reytingli, en bilinen sitkomdur.
Kendine arka fon olarak Manhattan – New York’u seçen dizi, 20li yaşlarının ortasında olan altı sıkı dostun hayatlarını ve başlarına gelen çoğu komik, azı hüzünlü olayları anlatmaktadır.
Daha detaylı bilgi için yaklaşın, yaklaşın
GENEL BİLGİLER
Ülkemizde “Sıkı Dostlar” adıyla Show Tv, Cine 5, Atv, ComedyMax kanallarında yayınlanmıştır. Son durağı da şu anda yayınlanmaya devam ettiği MyMax‘tir. (Ama belirtmek gerekir ki Türkçe dublajlı Friends, orijinal dili kadar tat veremiyor. Sonuçta kimi espriler kelimeler üzerinden yapıldığından, anlam kayması yaşanıyor ya da espri toptan çöpe gidiyor.)
100’den fazla ülkede yayınlanmış olan, dünya ve ABD tarihinde en çok izlenen TV komedisi olan Friends, DVDleri de en çok satan TV dizisidir. Yakın zamanda çıkacak olan Blu-ray baskısı ile daha da çok satacağa benziyor.
Son bölümü 52,2 milyon kişi tarafından izlenmiş bu bol rekorlu dizi, 63 kez Emmy ödüllerine aday gösterilmiştir ve sayılamayacak kadar çok ödül kazanmıştır.
Friends’ten, Joey isimli 2 sezon süren bir başka dizi de türemiştir.
Friends‘i anlatırken, ne kadar komik, ne kadar eğlenceli olduğunu söylemek gerektiği kadar, günümüz beyaz camını nasıl etkilediğini de belirtmek gerek. “FRIENDS” sadece bir diziden ötedir, beş yıl önce(2004) bitmesine rağmen, günümüz dizilerinin üzerinde azımsanamayacak bir etkiye sahiptir. Rekorlar kırmış, insanların günlük yaşamını değiştirmiştir. Kendine özgü hayranlar yaratmış, internet üzerinden tartışmalara konu olmuştur. Friends bu kadar önemli bir dizidir beyazcam tarihinde.
Lost için X-Files, Twin Peaks geleneğinin son halkası denir, Friends’in son halkası yine kendisidir. Birçok dizi benzer bir ortam yaratmaya çalışmış (How I Met Your Mother, Coupling) kısmen başarılı olmuş, kısmen de Friends hayranları tarafından kopya olarak damgalanmıştır.
Espri kalitesi ilk sezonlarda istenilen seviyenin biraz altında kalsa da 3. sezondan itibaren açılan senaristler sayesinde dizi gerçek kimliğine kavuşur. Yapımcıların “bu sadece basit bir televizyon dizisi” dediği Friends’in, yayınlandığı tarihlerde birçok psikolog tarafından toplum üzerinde etkisi incelenmiştir. Örneğin, Aniston’ın o yıllarda dünya genelinde popüler olan saç şekline “The Rachel” deniyordu. Joey’nin “How you doin’?” (n’abersin?) lafı İngilizce konuşulan toplumlarda popüler bir ifade olmuştu.
Bir komedi dizisinden beklenen her şeyi Friends karşılar. Peki beklentiler dışında kalan kısımda neler var? Hepsi, karakterlerine gerekli ruh derinliğini katabilmiş altı harika oyuncu var. Diyaloğa giriş zamanı, tepki süreleri, mimikler, el kol hareketleri göz yaşartacak kadar kusursuz. Karnınızın ağrımasına neden olan çoğu espri de zaten diyaloglardan değil, durum karşısındaki davranışlardan geliyor. Senaristler derslerine çalıştıklarından, izleyiciyi sıkmamak adına, karakterlerin sürekli değişim geçirip evrilen bir yaşamları var.Dizide birçok ünlü konuğa da rastlıyoruz: Jean-Claude Van Damme, Brad Pitt, Bruce Willis, David Arquette, Tom Selleck, Hugh Laurie ve daha niceleri.
Karakterlerin insancıl halleri ekrana çok iyi yansıtıldığından komedi dizilerinin olmazsa olmazı “sempati” hissi iyiden iyiye açığa çıkıyor. Joey’nin çocuksu tavırları, Chandler’ın tuhaf mı tuhaf espri anlayışı, Ross’un yavru köpek bakışları, Monica’nın hırslandığı zaman değişen sesi ve hareketleri, Rachel’ın hemencecik kendine hayran bırakan güzeelliği, bu dünyadan değilmiş gibi tepkiler veren Phoebe… Karakterlerini sevdirmeye özen gösteren bir dizi Friends. Sempatik karakterler sayesinde, izleyiciyi kendine bağlamayı çok iyi başarıyor.
Dizinin setleri de özenle hazırlanmış. Ferah ve geniş. Karakterler de hep ortalıkta. Ev arkadaşı olma durumu çok iyi yansıtılıyor. Özellikle Chandler ve Joey’nin ilk birkaç sezondaki ev muhabbetleri akıldan çıkacak gibi değil.
KARAKTERLER
Rachel Greene: Friends sayesinde, zamanında Megan Fox gibi bir seks sembolü olmuş olan Jennifer Aniston‘ın hayat verdiği bu karakter, dizinin en naif, en kırılgan kadın karakteri. Rachel, istemediği bir evlilikten kaçıp kendine yeni bir hayat kurmaya çalışırken Monica’ya rastlar. Hem Monica’nın eski bir arkadaşı, hem de Ross’un yıllarca hayalini kurduğu rüyalarının aşkı olduğundan, sıkı dostların aralarına karışmakta zorluk çekmez. Hayatını kendi ellerinde tutmak, ailesinden bağımsız bir yaşam kurmak için çabalar. Özellikle Joey, Chandler ve Ross ile birlikte, dörtlü takıldıklarında, grubun safı rolünü kapar ve espri yapmasa bile zıvanadan çıkmış bir şekilde üç kafadara bağırmasıyla gülmekten kırıp geçirir. Dizinin bitiminden sonra, aktrisin oynadığı çoğu film gişeden hüsranla ayrıldı. Brad Pitt ile olan evliliği sonrası magazin basınının hedefi haline geldi. Geçmişi kurcalandı, annesi tarafından küçük düşürüldü. Ama 2009 onun yılı oldu. Marley&Me ve He’s Not Just Into You ile oldukça iyi eleştiriler aldı. Friends sonrası belini doğrultabilen iki oyuncudan biri Jennifer Aniston’dır.
Monica Geller: Courtney Cox tarafından canlandırılan bu karakter Ross’un kardeşi, dizinin titizi. Temizlik ve düzen konusunda inanılmaz takıntılı olması Chandler’a bol espri malzemesi çıkarıyor. Sürekli olarak aradığı aşkı bulamamaktan, hayatının yolunda gitmemesinden şikayetçi olsa da aslında bir “tek ağaç yüzünden ormanı görememe” durumu mevcuttur. Ayrıca dizinin aşçısıdır. Grup içinde özel hayat açısından en şanslı olan ve kariyerini de başarıyla devam ettiren oyuncu Courtney Cox’tur. Scream serisinde oynadı, ayrıca 2010’da vizyona girecek Scream 4’ün de kadrosunda bulunuyor. Friends’ten sonra, yapımcılığını kocasıyla beraber üstlendiği Dirt dizisinde oynadı ama bu macerası iki sezon sürdü ve dizi yayından kaldırıldı. Şimdilerde Cougar Town’da oyunculuğuna devam ediyor. Friends zamanı ödüllerden yana şansı olmayan, Altın Ahududu’nun müdavimlerinden olan Cox, Cougar Town’la oldukça iyi eleştiriler almakta.
Phoebe Buffay: Lisa Kudrow tarafından canlandırılan bu karakter dizimizin “bir acayip”i. Kesik kesik konuşması, birden cümleyi bitirmeden yürüyüp gitmesi, her duruma uygun alakasız cevaplarının olması, yazdığı şarkıların tuhaf sözleri sayesinde Phoebe dizinin içindeki ayrı bir dizi haline dönüşüyor. Biraz hippi, bolca vejetaryen, insan/hayvan hakları savunucusu çok tatlı bir çatlak. Lisa Kudrow Friends sonrası web dışında pek bir sessizleşmiştir. Keşke biraz daha ortalarda görünse.
Ross Geller: David Schwimmer tarafından hayat verildi. Paleontolog. Kırık aşklar adamı. İlk karısı cinsel tercihini değiştirdiğinde kendi yeteneklerinden şüpheye düşmesi herhalde onu en iyi anlatan andı. Aşk hayatı bilhassa tuhaf. Evlendi, boşandı, çocuk sahibi oldu ama hep olabilecek en tuhaf yollardan bunlara sahip oldu. Hayatında tek değişmeyense Rachel’a olan aşkı. Dizinin en oturaklı karakteri Ross diyebiliriz. İşi garantidir, evlenme potansiyeline sahiptir, babalık yapabilir. Yine de saati dinazorludur ve “seks yapabileceği 5 ünlü” listesini pvc kaplatacak kadar da tuhaftır. David Schwimmer da Friends sonrası önemli rollerda karşımıza çıkmayanlardan biri. Bir Stephen King kısa hikayesi uyarlaması olan Apt Pupil filminde, alıştığımızdan çok daha farklı bir rolle çıktı karşımıza. Zaten kendisi de sık sık, Ross rolünün üstüne yapışmasından korktuğundan bahseder. Olabildiğince farklı rollerde oynamaya çalışır.
Chandler Bing: Matthew Perry tarafından canlandırılan karakterimiz dizinin komiği. “Her grupta bulunan, ne zaman espri yapacağı belli olmayan, yaptığı espri çoğunlukla anlaşılmayan kişi” nin sözlükteki karşılığı. Annesi, en iyimser deyişle “aşk” kitapları yazar. Babası homoseksüel olduğunu fark edip arkadaşıyla kaçar. Sorunlu bir çocukluk geçirir. Bir durum karşısında kısılıp kaldığı zaman, tek silahına, nüktedanlığına başvurur. Joey ile diyalogları kırıp geçirir. Dizinin en sevilen karakterlerinden biridir. Dizinin pilot bölümü için Chandler karakterinin homoseksüel olması planlanmıştır ama Matthew Perry’nin rolü almasından sonra bu düşünceden vazgeçilmiş, esprilerin çoğu kalmıştır. Matthew Perry, Friends zamanı ve sonrası hep özel hayatıyla anılmıştır. İçki ve uyuşturucu sorunu, tenisçiler ve ünlü kadınlarla yaşadığı -altı aydan fazla sürmeyen- aşklar onu kimilerince acınası, kimilerince de tapılası bir kişiliğe dönüştürmüştür.
Joey Tribbiani: Matt LeBlanc tarafından canlandırılan karakterimiz dizinin yakışıklısı. Çapkını. İşsiz aktörü ve aklı yavaş çalışanı. Joey oradaysa, esprilerin peşi sıra geleceğini bilirsiniz. İtalyan asıllıdır ve çapkınlığın kitabını yazmıştır. Dizinin kafa elemanıdır. Çocuk ruhludur. Saftır. Üstü kapalı ifadelerden anlamaz. Chandler ile müthiş bir uyumda çalışır, espri fabrikası vazifesi görür. Aynı zamanda dizinin oburudur. Yemekle arasına hiçbir şey giremez. Kavanoz kavanoz reçel yiyebilir ya da buzdolabı bozulunca içindekilerin hepsini bir oturuşta bitirebilir.Matt LeBlanc, Friends bittikten sonra “Joey” dizisiyle iki sezon daha yoluna devam etti. Açıkçası kötü bir dizidir Joey. Friends rüzgarı sayesinde bir süre yelkenlerini şişirebilmişse de, rüzgar dinince alabora olmaktan kurtulamadı.
Açılış Filmi
Keyifli Seyirler…
yorumlar
Onlardan biri olmak istememin en büyük nedeni çalışmadan süper yaşamaları; komedi dizisi olunca böyle oluyor genelde zaten. Çalışmıyorlar, çok iyi kazanıp çok iyi yaşıyorlar. Sürekli evdeler ya da kafedeler, ben aylak hayatımda bile o kadar fazla zaman ayıramıyorum kimseye.
Bu arada gerçektende Friends hiç bir zaman beni de en çok güldüren dizi olmamıştır, ama izlerken onun kadar mutlu edende olmamıştır. Bence muhteşem bir arkadaşlık dizisi, gerçekçi değil ama güzel.
@dkamoy; @mertkytrk benden önce açıklamış. Gerçekçilik iyice azalıyor böyle olunca. Dizinin tamamı ortak hayatlarından oluşmuyor, ayrı ayrı kesitleri sundukları yerler de var. Ama azdı işte. HIMYM’da bile daha fazlaydı, ya da bana öyle geliyor. O bakımdan daha gerçekçiydi.
Komedi dizisinde nereye kadar gerçekçilik aranması gerektiği herkesin zevkine göre değişiyor malum.
Bi de bence sen himym’ı bi peşpeşe izle, ondan sonra karşılaştır bu konuda. ;))
ben işyerlerine fazlasıyla zaman ayıdıklarını düşünenlerdenim. ki bunda hımym dan daha iyi oldukları kesin. anasınıfı öğretmeni lily ile avukat marshall ı ne kadar iş yerinde görebildik ki. robin le ted tir en fazla iş olarak gündeme gelen o bile azdı.
ki ben gerçekçiliği azalttığını da düşünmüyorum izlerken sadece phoebe nin yaşamının kendisine fazla olduğunu düşünürdüm o kadar. hepsinin sağlam mesleği var. verdikleri kira özel bir kontrat yüzünden çok az. ehh bence gayet yeterli. karakterlerin 24 saatini izlemediğimiz için bir arada oldukları anları bize izletmeleri zaten beklenen bir şey olmalı “friends” dizisinde.
cevap yazmamın nedeni de iş yeri göstermek zorunda olmamalarına rağmen layıkıyla her birinin işini bolca görmüş olmamızdır.
tabii her şeyin ötesinde kişisel zevk meselesi bunlar. battı mı batar bana da hımym hiç gerçekçi gelmezdi.
ozgunun yorumuna den den
Bu arada, tanıtımı okuyunca yazmayı unutmuşum. Şu bölüme tamamen katılıyorum: “Espri kalitesi ilk sezonlarda istenilen seviyenin biraz altında kalsa da 3. sezondan itibaren açılan senaristler sayesinde dizi gerçek kimliğine kavuşur.”
Gerçekten de ilk iki sezonda bazı aksaklıklar hissediliyor, 3’ten sonra bariz güzelleşiyor.
İş konusunda da; birkaç kere dizide bile bu konunun dalgası geçildi. Kafede otururlarken “Biz niye sürekli burdayız ki, işimiz yok mu bizim? Hadi işe gitmemiz lazım.” tarzı muhabbetler döndü. “Bu yönde eleştiriler almışlar demek ki” şeklinde algılamıştım izlerken.
ben buna da çok katılmıyorum aslında herkesin zevk meselesi joey chandler aynı evde oturduğu maceraları bnm çok hoşuma giderdi. en favori iki karakterim onlardı zaten
Ben de ilk sezon bitmeden kapilanlardandim. Ama kardesimle ilk bolume ilk bakisimizda bu ne ya diyip birakmisim. Beraber, izledigim ilk yabanci dizi olan lost’a baslamisiz. Kardesimin iddiasidir hafizamda boyle bir ani yok :)) gerci supernatural’i da ilk bolumu izleyip iltal etmis insanim ben. Bu cok normal ona gore. Gecisler ilk bolumlerde bayaa vasatti, hatta vasatin altindaydi. Yine de ilk yaridan sonra ben ya alismistim ya da toparlamisti. Tekrarlarda gozume batan bir sey olmamisti. Bu arada bu diziyi izleyip gecmisinde birakan insan sayisi da cok azdir ona eminim. Herkesin nolur nolmaz kenarda dursun dizisidir.
benim izlediğim versiyonu çok kaliteli değildi. hatta bir sezonun da senkron altyazısı bulamamıştım galiba. İzledikten sonra silmiştim. Okadar konuştuk ki tekrar izleyesim geldi. şimdi ben bir kaliteli yerler arastırmaya baslayım
Demek 10 yıl önce bu akşam bitmiş.
@abidin77 böyle şeyler paylaşıp duygulandırmayın beni ya
kız olsam oyuncak evimi bu evden yaptırırdım. 6 tane friends bebeği yapar oynar oynar dururdum. o derece seviyorum bu evi ve bu 6lıyı.
hala bluraylerini edinemediğim için de kendime kızıyorum her yeni yorumla birlikte.
Bu kadar hayalini kurmuşsun, hayata geçirmek için cinsiyet değiştirme gerekliliğini niye kendine limit biçtin anlamadım. Koyver gitsin yahu ilahi… Hiç birimiz dalga geçmeyiz ki.
6 friends bebeğiyle oyuncak friends evimde oynamak gibi bir hayalim yok yav. ama kız olsam olurdu muhtemelen aklımda böyle bir şey diyerek yazdım. evin boş halini görünce biraz önce aklıma geldi zaten bu fikir.
ama biri bana friends ev maketi hediye ederse, sanırım büyük bir zevkle odamın güzel bir köşesine koyarım.
Biz Size Aşık Olduk adlı eski dizi NetD de yayınlanacakmış, toplam 22 bölüm imiş. Şimdiden merak ettim, ilk yayınlandıktan sonra teliften dolayı hiç tekrarı verilmemiş. Bilen varsa söyleyebilir mi dizi nasıldı?
Jeneriğini 200 küsür bölüm boyunca bir kere bile atlamadım, yalnız izliyorsam her el çırpışlarında ben de eşlik ettim. Artık son sezonda iyice hüzünlendim jenerikte. İlk ve son zamanlardaki hallerini bir arada görünce vay anasını diyordum. Jennifer Aniston hiç değişmedi, hala taş gibi kadın. Phoebe gözümün önünde çöktü resmen. Kırışıkları falan gırlaydı artık son sezonda.
Ben de ilk sezonları daha çok sevenlerdenim. 1.sezon belki biraz alışma süreciydi ama 2, 3, 4, 5 mükemmeldi benim gözümde. Sonra işte o dalgalanmalar başladı. Son sezonda zaten artık duygusaldım, biraz daha az gülme peşindeydim.
Şimdi ispiyon:
Biraz da olumsuzlarına gelelim:
Yine Joey-Rachel aşkının da çok çabuk geçiştirildiğini düşünüyorum. Adam sular seller gibi aşıktı, kız da sonunda senden hoşlanıyorum dedi. Biraz oynaştılar, sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ettiler.
Ha bir de Joey tamam salak malak ama bazen o kadar abartıp sulandırdılar ki, resmen rahatsız oldum. Bu dizi sitkom omasına rağmen ne kadar doğal ve gerçekçi deyip takdir etsem de bu absürtlükleri hoşuma gitmedi. Aynı şekilde Phoebe’nin de bazı tutarsızlıkları oldu.
Yani benim aklımda hep öyle kaldı diziyi izlerken de. Oh be en sonundan benim gibi Ross ya da Chandler en sevdiği karakter olmayan birisi çıktı, bende aralarında en az ikisini seviyorum. Hatta Ross baya az diğerlerine göre.
@meorman: Bak bu tespit çok hoşuma gitti. Katılıyorum.
Zamanla her karaktere verdikleri ozelliklerin dozunu artirdilar monicanin titizligi ve kuralciligi gibi. Ama ben hic asiriligini hissetmedim veya belki de karakterleri cok sevdigimden fark etmedim.
Dun hariciyi karistirirken 1,5 saatlik kamera arkasi goruntuler, cekim hatalari falan olan videoyu izledim. Yine oldum gulmekten. Hepsi cok komik. Tek rahatsiz eden matthew perry her hatada kendince o hatayi tekrarlayip milleti gulduruyordu, biri duserse ardindaki cekimde dusuyormus gibi yapiyordu falan. 3-4 seferden sonra baydi, itici gelmeye basladi. Onun disinda dizinin kendisinden daha cok guluyorsunuz bu videolara oyle sempatik bir dizi.
Joey-rachel gelismesi benim de sinirimi bozmustu. Hem rach-ross ikilisini sevdigim icin hem de karakterlere ve onca seneye yakistiramadigimdan. Biraz uzun surduydu ama aramizdaki dostluk sevgili olmamizi engelliyor modunda bitirisi ile tatliya baglanmis olsa da keske bu deneme suresi biraz daha kisa surseydi demedim degil. Aradaki kivilcim tatliydi, rachel’in cocuk yuzunden kafasi cok karisikti ve babasiz buyutmekten korkuyordu. Ehh joey zaten joey etkilesim olmasi normal. Ama iste bir garip hissediyor insan. Neyse ki birlikte olmadan tatliya baglandi ikili arasindaki gerilim. Yoksa cok daha karisirsi isler.
Friends’in her bölümünü kaç kere seyrettiğini hatırlamayan biri olarak yazıyorum… 30 da olabilir, 50 de… hiç abartısız…
Friends’i şimdi hatta 2-3 sene öncesine kadar izleyenler elbette ki eskiden seyredenler kadar zevk almayacaklar…
“amma da abartmışlar…” diyecekler,
” bu mudur yani”? diye soracaklar…
çünkü bilinçaltı devreye girecek;
çünkü onlar;
Rachel’i seyrederken ister istemez 3-5 saniye Brad Pitt’i Angelina Jolie’yi düşünecekler…
Joey onlara başarısız Joey dizisini ya da Episodes’u hatırlatacak belki de…
Chandler ise tam bir loserlık timsali olarak; “yahu bu adamın kaç dizisi yarım kalmıştı” diye düşündürecek, ve acınacak belki de…
eh, Phoebe’nin de Chandler’dan farkı yok maalesef…
ben bile “bu Courteney Cox’ı gece görsem, karşı kaldırıma geçerim” diyorsam, onlar da “oha kadın ne hale gelmiş” diyecekler…
yani demem o ki; “bizim arkadaşlar” şimdilerde onları seyredenlere karşı, bir değil 2,3-0 geride başlıyorlar “oyuna”…
çünkü; dizinin bitiminden bugüne kadar yaşadıkları tüm başarısızlıklar, yarım kalan diziler, yüze düşen çizgiler ve peşlerini bırakmayan beklentilerle
onlar; Jannifer Aniston’dır artık… Matthew Perry, Lisa Kudrow, Matt le Blanc’tır
oysa 90’larda seyredenler için; yirmi yıl sonra bile,
they are just “friends”….
Ben izlemeden önce isim olarak sadece Jennifer Anistonu biliyordum, fotoğrafını görsem tanımam, ki filmini de izlemişim. Diğerlerinden de hiç haberim yoktu.
Istisnalar kaideyi bozmaz
Ben @zekikum’un yorumunu çok sevdim. Beni anlatmış gibi bir şey.
Ben Friends henüz izlemedim. Dizi izlemeye ‘ciddi’ olarak liseyi bitirdikten sonra başlayan biriyim. Ondan öncesinde Friends yok, sonrasında da daha çok yeni gelenlerle ilgilenmekle birlikte 10 sezonluk dizi yekünü insanın gözünde büyüyor. Hatta bu nedenle zaman zaman aklımdaki eski klasikleri çıkardığım oluyor listemden. Friends ise hala duruyor.
Yüksek ihtimalle izleyeceğim bir ara ama o aranın ölene kadar yolu var.
Diziyle özellikle ilgilenen biri olmasam da kadrosuyla ve diziyle ilgili dönen muhabbetlerden dolayı her türlü üyesine aşinayım. Başka bir yerde görünce benim de verdiğim tepki de Friends oyuncusu yönünde oluyor.
– Jennifer Aniston’ı tenzih edebilirim, o ayrı tabii. Ama orada tabii ki Brangelina devreye girecek. Hatta Friends’in sadece 1 bölümünün yarısını izlemişimdir şu zamana kadar, o da Brad Pitt’in oynadığı.
– Episodes’un içine dışına girmiş biriyim, haliyle belkisi fazla kesinlikle olacak o mesela. “How you doing?” – Bunu bilmek için Friends izlemeye gerek yok.
– Lisa Kudrow’u da severim. Bir süre sonra bırakmış olsam da Web Therapy izlemiştim mesela. Diğerleri de sağda solda dolanıyor işte.
Bakalım nasıl bir şey olacak?
benim izlediğim ikinci yabancı dizidir kendisi. bayaa eski olduğu için o zamanlar ne buradan haberdarım, ne internetten yabancı dizi araştırırım. arkadaşım bir yığın dvdyi tutuşturdu elime. içlerinde friends var, lost var falan. ikisi konusunda da fikrim yok rastgele elime geçen iki dizi. böyle başladım ben bu dizileri izlemeye. lost da duymamıştım friends de. jenny yi tanımazdım sanırım o dönemler.
öylece başlamış ve bitirmiştim ikisini de. yabancı dizilere aşina olmadığım için de “elime geçen rastgele iki yabancı dizi böyleyse bu yabancılar aşmış olmalı” falan demiştim. meğerse komedi ve drama dallarının enleriyle başlamışım yabancı dizi hayatıma. neyse öyle bir bilinmezlik içinde izlemiştim işte bu diziyi. şimdi kimsenin dilinden düşmüyor, herkeste bir beklenti ya da önyargı var. herkes deli gibi birbirine öneriyor. friends başlığına sözlükte girsen insanlar her gece bir bölüm izlemezse uyuyamıyor. böyle ön sözlerle bir diziye girmekle bizimkisi gibi girmek bir değil. bizim izlediğimiz şekilde görebilmeniz mümkün değil o yüzden.
yine de ne duyarsa duymuş olsun hangi dönemde izlemiş olursa olsun. genel kesimde hayal kırıklığı yaratamayacağı aşikar. haa kimimiz daha çok seviyoruz, kimimizse öncesinde o kadar çok benzer diziler izledik ki doyduğumuzdan o tadı alamıyoruz.
her şeye rağmen friends forever
Başladığımda Jennifer Aniston’ı,Courney Cox’u bilyordum. Zekikum’un yorumunu çok beğendim ama ben de hiç olumlu/olumsuz etki etmedi. Başlayın sizde de yapmaz diycem.
ben izleyeli uzun zaman geçti ama
rpdi bahsettiğin monicanın sen chandlersın dediği zamanı hatırlıyorum yanlışım yoksa. 3.sezon finalinde sahile gidiyorlardı ozaman sölemişti. 4.sezon da yine bununla başlamış. Chandler sürekli Monicanın pesinde bu konuyu acıyordu. Obölümün sonunda da olmaz sen her zaman ayağıma işeyen adam olcaksın demişti. Ama ben bunu hep birşeyleri denemek icin yaptıklarını kıvılcım atmak istediklerini düşünmüştüm. Yanlışım yoksa 4nsezon finalinde birlikte oluyorlardı. Yani o konuşma çok geçmeden .
Bir de ilk sezonda rossun oğlu olduğunda Monica üzülmüştü. Chandler 40 yaşında bekar olurlarsa bebek sahibi olabilceklerini sölemişt. Yine neden erkek arkadasım olmuyor diye sızlandıgı bir dönemde de destek olmuştu.böyle konularda hep chandler yanında oluyordu. Bana absurt gelmedi birlikteleri buyüzden
aslında sululuk konusunda meormana katılıyorum ama ben çok sevdiğim için gözüme batmıyordu. Açsam bir bölüm şimdi yine kahkahaya boğulurum eminim.
Elbette ki efsaneyi zamanında seyredenler için yeri daha bir ayrıdır ama şimdi izleyenlerin sıradan bir dizi olduğunu düşüneceklerine inanmıyorum. İstinasız her bölüm güldüren, hatta kahkaha attıran bir diziyi bu devirde kim bulacak da burun kıvıracak sorarım. Resmen 10 sezon izledim ve doymadım.
Ben olumsuz bir iki şey söyleyince beğenmedi gibi algılandım sanırım. Alakası yok. Sadece gözüme batan 3 şeyi söyledim.
Joey-Rachel ilişkisi de TV tarihinin en büyük hatalarındandı. Bir de çok çabuk geçiştirilmesi de hoşuma gitmedi doğal olarak.
Sululukları da bazen abarttıklarını söyledim. Gülmeye güldüm ama keşke bu kadar küçültmeselerdi dedim. (Joey’den bahsediyorum)
@zekikum çok güzel yazmış hakikaten. Ben de yaklaşık 2 ay önce izlediğimde beğenmiştim tabii ama abartıldığını da düşünmüştüm. Her şey kendi devrinde güzel, zamanında izleseydim ben de aşırı beğenenlerden olurdum muhtemelen. Yıllar sonra izleyince, beraberinde gelen doygunluk, fazla beğenmeyi engelliyor. Dizi numaralarına alışmış oluyorsun, etkileyicilik bir yere kadar oluyor.
https://www.youtube.com/watch?v=2T2wQY0BY74
https://www.youtube.com/watch?v=wKs1CX2ihwg
bunlar yasaklı reklamlar imiş. kaynak friends tr facebook hesabı
ilki tanıtımın kendisinde sonda mevcut ama ikincisini ben de ilk defa görüyorum. pek güzelmiş o da. niye banlanmışlar anlamadım bence gayet güzel reklamlar.
Seyirci ne kadar özlemiş baksanıza ya Şimdi geri dönseler mini dizi olarak şöyle 1 sezonluğuna rating rekoru falan bırakmazlar ortada.I Love Lucy’yi falan zorlarlar
Bu üçlüyü toplatıp da komik OLMAMAyı başarmak da başka bir başarı. Bravo Kimmel.
Bugün Lost’un da 10. yıl dönümü. Efsaneler hep 22 Eylül’de başlıyor demek ki. Acaba Gotham da mı böyle efsane olacak.
ikisi de bende yeri çok özel diziler. durup dururken bi hüzünlendim
Ben de Friends’in jeneriğini paylaşacaktım ama yazıda varmış zaten. Açın hem eğlenin hem hüzünlenin.
Onun yerine Janice’in Oh My God’larını paylaşayım bari.
lost başlığında çok ağlayınca lost’u daha çok özlemişim gibi oldu sanki. drama ilkim lost, ama komedide ilkim friendstir. izlediğim 2. dizidir. hem komediye hem de dramaya en üst seviyeden giriş yaptığım için kendimi kutlamalı mıyım yoksa lanetli mi kabul etmeliyim bilemedim. ikisi de bambaşka diziler. friends youtubeda yanda görünsün, göründüğü andan itibaren en az 30dkmı yer. o videodan bu videoya gezer dururum sıkılmadan. onca tura rağmen hala keyifle seyredebilmek gerçekten şaşırtıcı. artık zamansızlıktan baştan alamıyorum ama sıkıntılı vakitlerim için eskilerde aradan seçmece yapacağım zaman açacağım ilk klasör kendisinindir. iyi ki çekilmiş.
ve evet friends’i daha çok özlüyorum.
Jennifer Aniston ve Matthew Perry Windows 95 uzuun tanıtım filmi.
236 Seconds Of Friends
Çokkkk özledimmmm. :'((((( Baştan başlıycam.
sanırım ben de çok özledim. baştan başlayayım ben de. hazır uncutlarımı da tazelemişim
Aaa o köpek gerçekten varmış. Azawakh imiş türü.
http://www.vulture.com/2014/12/read-the-friends-pilot-script.html
Suan 4. sezonundayim. Neden efsane dediklerini anliyorum. Keske yeni bir Friends cekse ayni ekip veya ayni ekiple farkli bir proje. Ama bu olmayacak dua’ya amin demek.
Friends’in Netflix’e gelişi nedeniyle dizi birkaç gündür daha bir popüler durumda. TVLine da feyz alıp dizi için atlasanız da olur bölümleri seçmiş. Her sezondan birer, toplamda 10 tane.