F.R.I.E.N.D.S — Tanıtım
268 yorum setran 23 Aralık 2009 16:17
Dizi Künyesi
- Türü: Komedi
- Yaratıcısı: David Crane, Marta Kauffman
- Sezon ve Bölüm Sayısı: 10 sezon 236 bölüm
- Yayın Tarih Aralığı: 22 Eylül 1994 – 6 Mayıs 2004
- Bölüm Süresi: 22 dakika
- Yayınlandığı Kanal: NBC
- Jenerik Müziği: “I’ll Be There for You” The Rembrandts
Friends, 1994-2004 yılları arasında, 10 sezonu da kesintisiz bir şekilde amerikan NBC kanalında yayınlanmış en popüler, en yüksek reytingli, en bilinen sitkomdur.
Kendine arka fon olarak Manhattan – New York’u seçen dizi, 20li yaşlarının ortasında olan altı sıkı dostun hayatlarını ve başlarına gelen çoğu komik, azı hüzünlü olayları anlatmaktadır.
Daha detaylı bilgi için yaklaşın, yaklaşın
GENEL BİLGİLER
Ülkemizde “Sıkı Dostlar” adıyla Show Tv, Cine 5, Atv, ComedyMax kanallarında yayınlanmıştır. Son durağı da şu anda yayınlanmaya devam ettiği MyMax‘tir. (Ama belirtmek gerekir ki Türkçe dublajlı Friends, orijinal dili kadar tat veremiyor. Sonuçta kimi espriler kelimeler üzerinden yapıldığından, anlam kayması yaşanıyor ya da espri toptan çöpe gidiyor.)
100’den fazla ülkede yayınlanmış olan, dünya ve ABD tarihinde en çok izlenen TV komedisi olan Friends, DVDleri de en çok satan TV dizisidir. Yakın zamanda çıkacak olan Blu-ray baskısı ile daha da çok satacağa benziyor.
Son bölümü 52,2 milyon kişi tarafından izlenmiş bu bol rekorlu dizi, 63 kez Emmy ödüllerine aday gösterilmiştir ve sayılamayacak kadar çok ödül kazanmıştır.
Friends’ten, Joey isimli 2 sezon süren bir başka dizi de türemiştir.
Friends‘i anlatırken, ne kadar komik, ne kadar eğlenceli olduğunu söylemek gerektiği kadar, günümüz beyaz camını nasıl etkilediğini de belirtmek gerek. “FRIENDS” sadece bir diziden ötedir, beş yıl önce(2004) bitmesine rağmen, günümüz dizilerinin üzerinde azımsanamayacak bir etkiye sahiptir. Rekorlar kırmış, insanların günlük yaşamını değiştirmiştir. Kendine özgü hayranlar yaratmış, internet üzerinden tartışmalara konu olmuştur. Friends bu kadar önemli bir dizidir beyazcam tarihinde.
Lost için X-Files, Twin Peaks geleneğinin son halkası denir, Friends’in son halkası yine kendisidir. Birçok dizi benzer bir ortam yaratmaya çalışmış (How I Met Your Mother, Coupling) kısmen başarılı olmuş, kısmen de Friends hayranları tarafından kopya olarak damgalanmıştır.
Espri kalitesi ilk sezonlarda istenilen seviyenin biraz altında kalsa da 3. sezondan itibaren açılan senaristler sayesinde dizi gerçek kimliğine kavuşur. Yapımcıların “bu sadece basit bir televizyon dizisi” dediği Friends’in, yayınlandığı tarihlerde birçok psikolog tarafından toplum üzerinde etkisi incelenmiştir. Örneğin, Aniston’ın o yıllarda dünya genelinde popüler olan saç şekline “The Rachel” deniyordu. Joey’nin “How you doin’?” (n’abersin?) lafı İngilizce konuşulan toplumlarda popüler bir ifade olmuştu.
Bir komedi dizisinden beklenen her şeyi Friends karşılar. Peki beklentiler dışında kalan kısımda neler var? Hepsi, karakterlerine gerekli ruh derinliğini katabilmiş altı harika oyuncu var. Diyaloğa giriş zamanı, tepki süreleri, mimikler, el kol hareketleri göz yaşartacak kadar kusursuz. Karnınızın ağrımasına neden olan çoğu espri de zaten diyaloglardan değil, durum karşısındaki davranışlardan geliyor. Senaristler derslerine çalıştıklarından, izleyiciyi sıkmamak adına, karakterlerin sürekli değişim geçirip evrilen bir yaşamları var.Dizide birçok ünlü konuğa da rastlıyoruz: Jean-Claude Van Damme, Brad Pitt, Bruce Willis, David Arquette, Tom Selleck, Hugh Laurie ve daha niceleri.
Karakterlerin insancıl halleri ekrana çok iyi yansıtıldığından komedi dizilerinin olmazsa olmazı “sempati” hissi iyiden iyiye açığa çıkıyor. Joey’nin çocuksu tavırları, Chandler’ın tuhaf mı tuhaf espri anlayışı, Ross’un yavru köpek bakışları, Monica’nın hırslandığı zaman değişen sesi ve hareketleri, Rachel’ın hemencecik kendine hayran bırakan güzeelliği, bu dünyadan değilmiş gibi tepkiler veren Phoebe… Karakterlerini sevdirmeye özen gösteren bir dizi Friends. Sempatik karakterler sayesinde, izleyiciyi kendine bağlamayı çok iyi başarıyor.
Dizinin setleri de özenle hazırlanmış. Ferah ve geniş. Karakterler de hep ortalıkta. Ev arkadaşı olma durumu çok iyi yansıtılıyor. Özellikle Chandler ve Joey’nin ilk birkaç sezondaki ev muhabbetleri akıldan çıkacak gibi değil.
KARAKTERLER
Rachel Greene: Friends sayesinde, zamanında Megan Fox gibi bir seks sembolü olmuş olan Jennifer Aniston‘ın hayat verdiği bu karakter, dizinin en naif, en kırılgan kadın karakteri. Rachel, istemediği bir evlilikten kaçıp kendine yeni bir hayat kurmaya çalışırken Monica’ya rastlar. Hem Monica’nın eski bir arkadaşı, hem de Ross’un yıllarca hayalini kurduğu rüyalarının aşkı olduğundan, sıkı dostların aralarına karışmakta zorluk çekmez. Hayatını kendi ellerinde tutmak, ailesinden bağımsız bir yaşam kurmak için çabalar. Özellikle Joey, Chandler ve Ross ile birlikte, dörtlü takıldıklarında, grubun safı rolünü kapar ve espri yapmasa bile zıvanadan çıkmış bir şekilde üç kafadara bağırmasıyla gülmekten kırıp geçirir. Dizinin bitiminden sonra, aktrisin oynadığı çoğu film gişeden hüsranla ayrıldı. Brad Pitt ile olan evliliği sonrası magazin basınının hedefi haline geldi. Geçmişi kurcalandı, annesi tarafından küçük düşürüldü. Ama 2009 onun yılı oldu. Marley&Me ve He’s Not Just Into You ile oldukça iyi eleştiriler aldı. Friends sonrası belini doğrultabilen iki oyuncudan biri Jennifer Aniston’dır.
Monica Geller: Courtney Cox tarafından canlandırılan bu karakter Ross’un kardeşi, dizinin titizi. Temizlik ve düzen konusunda inanılmaz takıntılı olması Chandler’a bol espri malzemesi çıkarıyor. Sürekli olarak aradığı aşkı bulamamaktan, hayatının yolunda gitmemesinden şikayetçi olsa da aslında bir “tek ağaç yüzünden ormanı görememe” durumu mevcuttur. Ayrıca dizinin aşçısıdır. Grup içinde özel hayat açısından en şanslı olan ve kariyerini de başarıyla devam ettiren oyuncu Courtney Cox’tur. Scream serisinde oynadı, ayrıca 2010’da vizyona girecek Scream 4’ün de kadrosunda bulunuyor. Friends’ten sonra, yapımcılığını kocasıyla beraber üstlendiği Dirt dizisinde oynadı ama bu macerası iki sezon sürdü ve dizi yayından kaldırıldı. Şimdilerde Cougar Town’da oyunculuğuna devam ediyor. Friends zamanı ödüllerden yana şansı olmayan, Altın Ahududu’nun müdavimlerinden olan Cox, Cougar Town’la oldukça iyi eleştiriler almakta.
Phoebe Buffay: Lisa Kudrow tarafından canlandırılan bu karakter dizimizin “bir acayip”i. Kesik kesik konuşması, birden cümleyi bitirmeden yürüyüp gitmesi, her duruma uygun alakasız cevaplarının olması, yazdığı şarkıların tuhaf sözleri sayesinde Phoebe dizinin içindeki ayrı bir dizi haline dönüşüyor. Biraz hippi, bolca vejetaryen, insan/hayvan hakları savunucusu çok tatlı bir çatlak. Lisa Kudrow Friends sonrası web dışında pek bir sessizleşmiştir. Keşke biraz daha ortalarda görünse.
Ross Geller: David Schwimmer tarafından hayat verildi. Paleontolog. Kırık aşklar adamı. İlk karısı cinsel tercihini değiştirdiğinde kendi yeteneklerinden şüpheye düşmesi herhalde onu en iyi anlatan andı. Aşk hayatı bilhassa tuhaf. Evlendi, boşandı, çocuk sahibi oldu ama hep olabilecek en tuhaf yollardan bunlara sahip oldu. Hayatında tek değişmeyense Rachel’a olan aşkı. Dizinin en oturaklı karakteri Ross diyebiliriz. İşi garantidir, evlenme potansiyeline sahiptir, babalık yapabilir. Yine de saati dinazorludur ve “seks yapabileceği 5 ünlü” listesini pvc kaplatacak kadar da tuhaftır. David Schwimmer da Friends sonrası önemli rollerda karşımıza çıkmayanlardan biri. Bir Stephen King kısa hikayesi uyarlaması olan Apt Pupil filminde, alıştığımızdan çok daha farklı bir rolle çıktı karşımıza. Zaten kendisi de sık sık, Ross rolünün üstüne yapışmasından korktuğundan bahseder. Olabildiğince farklı rollerde oynamaya çalışır.
Chandler Bing: Matthew Perry tarafından canlandırılan karakterimiz dizinin komiği. “Her grupta bulunan, ne zaman espri yapacağı belli olmayan, yaptığı espri çoğunlukla anlaşılmayan kişi” nin sözlükteki karşılığı. Annesi, en iyimser deyişle “aşk” kitapları yazar. Babası homoseksüel olduğunu fark edip arkadaşıyla kaçar. Sorunlu bir çocukluk geçirir. Bir durum karşısında kısılıp kaldığı zaman, tek silahına, nüktedanlığına başvurur. Joey ile diyalogları kırıp geçirir. Dizinin en sevilen karakterlerinden biridir. Dizinin pilot bölümü için Chandler karakterinin homoseksüel olması planlanmıştır ama Matthew Perry’nin rolü almasından sonra bu düşünceden vazgeçilmiş, esprilerin çoğu kalmıştır. Matthew Perry, Friends zamanı ve sonrası hep özel hayatıyla anılmıştır. İçki ve uyuşturucu sorunu, tenisçiler ve ünlü kadınlarla yaşadığı -altı aydan fazla sürmeyen- aşklar onu kimilerince acınası, kimilerince de tapılası bir kişiliğe dönüştürmüştür.
Joey Tribbiani: Matt LeBlanc tarafından canlandırılan karakterimiz dizinin yakışıklısı. Çapkını. İşsiz aktörü ve aklı yavaş çalışanı. Joey oradaysa, esprilerin peşi sıra geleceğini bilirsiniz. İtalyan asıllıdır ve çapkınlığın kitabını yazmıştır. Dizinin kafa elemanıdır. Çocuk ruhludur. Saftır. Üstü kapalı ifadelerden anlamaz. Chandler ile müthiş bir uyumda çalışır, espri fabrikası vazifesi görür. Aynı zamanda dizinin oburudur. Yemekle arasına hiçbir şey giremez. Kavanoz kavanoz reçel yiyebilir ya da buzdolabı bozulunca içindekilerin hepsini bir oturuşta bitirebilir.Matt LeBlanc, Friends bittikten sonra “Joey” dizisiyle iki sezon daha yoluna devam etti. Açıkçası kötü bir dizidir Joey. Friends rüzgarı sayesinde bir süre yelkenlerini şişirebilmişse de, rüzgar dinince alabora olmaktan kurtulamadı.
Açılış Filmi
Keyifli Seyirler…
yorumlar
Dublaj karmaşası için tedarikçi firmadan kaynaklı demişler.
Dun reunion fragmanını görünce nedense trivia oynadıkları bölümü seyretmek istedim umarım aynı tadı alınır acaba aynı sorular mı ve bu kez aynısını yaparlar miydi ki
Ayni sorular neden olsun? Zaten verdikleri tek ornek de ayni degil ki. Bunlar karaktere girip oynamayacaklarina gore oyuncular icin diziyle ilgili trivia sorulari olur muhtemelen.
nostalji olsun ve biraz insanlara tebessüm ettirmek için olabilir mi acaba dedim de hani tabi saçma olur da hani 1 hafta olduğu için hala gene de düşündürttü ya
Mösyö Taha, Umut Kapyalı, Ahmet Kılıç ve Zahit Yavuz tarafından hazırlanan Friends defteri Mabbels tarafından satışa sunulmuş. Defterin içinde her bölüm için hazırlanmış bir sayfa, karakter tanıtımları, bulmacalar ve dizinin içindeki reklam afişleri yer alıyormuş. Defter 119 TL, Limited Edition koleksiyon kutusu (defter + kutu + Orijinal boyutunda Monica’nın kapısındaki çerçeve, 850 tane hazırlanmış ve numaralıymış) 459 TL’ymiş. (Zaten Mabbels lisanslı Friends ürünleri çıkarıyormuş. Çok büyük emek olduğu ve büyük para harcandığı aşikar, belki bundan aşağısı kurtarmıyordur ama fiyatlar yüksek. Ha bir de Kutsal Motor kanalında Hayranlar Sofrası diye bir seriye başlamışlar, meraklısına duyurulur.
defter 119tl, hadi onu anladım diyelim de o kapı süsü kalıp alçıdan çıkarılmış boyanmış basit bir süs. el emeğini geçtim herhangi bir emek olduğunu sanmam. 350 tl ye satmaya kalkmak düpedüz dolandırıcılık.
@ozgun14 Mösyö Taha, Aralık 2016’da Friends kapı çerçevesini evde deneyin diye bir video paylaşmış, 10 TL’ye aldığını belirttiği seramik hamuruyla yapmış. Video duruyor hala. ‘Çerçeveli koleksiyon defteri 400 lira olduğu için buraya geldik’, ‘iyi oldu videosunu bulduğum’ gibi benzer yorumlar var
mösyö tahanın harry potter koleksiyonunu görünce kendimden geçtim yalnız.
James Michael Tyler (Gunther) 4. evre prostat kanseri olup tedavi gördüğü için özel bölüme kendi isteğiyle Zoom’la katılmış.
Schwimmer ve yapımcılar biliyormuş.
off çok fena
James Michael Tyler (Gunther), prostat kanserinden dolayı vefat etti. 59.
1 Ocak 2022’de N. Türkiye kütüphanesinden çıkacağına dair bir şeyler gördüm.
Modern Family, HIMYM, Prison Break falan da ayrılıyormuş.
Çin’de Fight Club’ın sonundan sonra Friends’i de sansürlemişler. Seks ve eşcinselliğe dair diyaloglar/sahneler kesik yemiş, değiştirilmiş.
buna başladım, geceleri uykusuzluk çekince açıyorum 1 bölüm sıkıntıdan uykum geliyor mışıl mışıl uyuyorum. teşekkürler netflix.
Netflix olan Türkiye’den kalkmış dizi.
(1 Nisan 2021-31 Mayıs 2022)
Birkaç dizi sitesine biraz göz gezdirdim, bu dizinin 1. ve 10. sezonlarına telif gelmiş. Ortası duruyor.
BluTV’den de bugün itibarıyla kalkmış.
Hatta Warner, elindeki dizilerin birazını çekti galiba. Birisi TBBT vs.yi de çekti dedi. Biteli 4 ayı geçti, hala Euphoria 2’yi getirmediler ayrıca. B. Connect’te de yok.
Netflixe geri gelmiş
HBO Max sağ olsun.
Ya da olmasın.
Ve bitti. İlk kez Friends’i tamamladım.
Nasıl bir dizi olduğunu ve ne kadar sevildiğini, oyuncularını ve karakterlerini, dizide olan biten birçok şeyi ve daha fazlasını önceden biliyordum elbette. Fakat 10 sezon ve düzinelerce bölümden oluştuğu için genelde uzak duruyordum. Daha önce meraktan ilk bölümü ve Brad Pitt’li bölümü izlemiştim.
Kasım 2019’da nedense estiler ve başladım. İlk 5 sezonu salgının da etkisiyle hızlı izledim, 6. sezonla birlikte daha monoton ve haftalık yayına benzer bir düzende ilerlemeye başladım. 7. sezona başlayacakken dizi Netflix Türkiye’ye gelince oradan devam ettim. Yanılmıyorsam HBO Max’teki özel bölüm geldiğinde 7. sezonun ikinci yarısındaydım. 9×18’deyken Netflix’in kaldıracağı tutunca eski usul devam etmeye başlamıştım falan, 10×04’teyken yeniden eklediler hatta.
Böyle böyle 3 yıllık sürecin ardından dizi sona erdi. Sevdim tabii ki, iyi zaman geçirdiğimi söyleyebilirim. İlk 5 sezonu biraz daha fazla beğendim. Belki peş peşe izlememin etkisindendir. İkinci yarı da yine eğlendirdi tabii, güzeldi ama alışkanlığa bağladığı da oldu sanki.
Sıralama yapsam Chandler > Joey > Phoebe > Rachel > Monica > Ross derim.
Ross’un ve David Schwimmer’ın hakkını vereyim yalnız. Karaktere her ne kadar genelde gıcık olsam da özellikle son 2-3 sezonda daha iyi kullandılar ve diziyi daha iyi götürdü. Dizide her zamanki tadında ilerleyenler Monica ve Rachel’dı. Son 1-2 sezon daha da azdı ama oradan buradan tanıdık isimlerin konuk oyuncu niyetine çıkması bonus oldu. Hikayeyle alakalı bildiğim kadar bilmediğim çok şey de varmış.
Bu bağlam daha önce medyada da gündeme geldi hatta. Yani şimdi diziyi çekseler 6 tane beyaz arkadaştan oluşan bir grup olmazdı zaten en başta. Birisi siyah, kalanlardan birisi Latin/Uzak Doğu falan olurdu tahminen. Arkadaşlardan birisi gay / biseks vs. çıkardı. Ayrıca doğruya doğru, Friends dönemin benzer yapımlarına göre biraz daha iyi durumda olsa dahi günümüze göre o da geride kalıyor.
Chandler’ın trans annesine, siyahi ya da gay karakterlere yer veren bir dizi oldu sonuçta (bir zahmet de neyse). Ama bunlar hep yan hikaye olarak kaldı ve karakterler 2-3 bölüm sonra ortalıktan yok oldular.
— Ross ve Rachel aman aman önemsediğim bir çift olmadı açıkçası. Finale geldiğimizde birlikte bitirdiklerini biliyordum ama bilmesem de öyle olmasını isterdim. 10 sezon sonra artık bir zahmetti… “We were on a break” karmaşasında kendisine pek bayılmasam da Ross’un daha haklı olduğunu düşünüyorum. Siniri için Rachel’a bir şey diyemem gerçi.
Monica ve Chandler, birbirine yakıştırdığım bir çift oldu. Evi boşaltma kararı almalarıyla final havasına beni de soktular, tam oldu. İkiz çocuklar da bonus.
Yalan olmasın, Joey ve Phoebe’nin sevgili olmasını istediğim zamanlar oldu izlerken. Bir bölümde öpüşüp ertesi bölüm hiçbir şey olmamış gibi davranıp lafını bile etmemeleri cabası mesela. Gerçi bunun komedisini yaptılar, herkes herkesi en az 1 kez öpmüştür herhalde ^.^
Phoebe’nin Mike’la evlendiğini, Joey’in uzantı diziyle devam ettiğini falan biliyordum gerçi. Zaten 6 arkadaştan 3 tane çift çıkması işin suyunu sıkma olabilirdi. Bir noktadan sonra düşüncesi de geçti.
Velhasıl böyleyken böyle. İyi ki ölmeden izlemişim diziyi. Joey’i izlemeden burada bırakacağım muhtemelen. Sevgiler, saygılar.
@aytackara E öyleyse aramıza hoşgeldin.
@dkamoy Thanks. Darısı bir başka dizinin başına.
@aytackara Seinfeld mi Office mi Joey i izlemeye bence gerek yok.
@necdetcem7 Birini seçip başlayacak olsam Office olur herhalde, ona aşinalığım daha fazla. Ama normal sezonun yükü sağ olmasın, şu sıralar uzun çapta yeni bir işe başlamaktansa elimdekileri eriteyim diyorum. Sezonun sonuna kim öle kim kala.
8 Eylül’de Prime Video‘ya geliyormuş.
Burada da olmalı.
Matthew Perry vefat etmiş (54). Jakuzide tepki vermez halde bulunmuş. İntihardan ya da aşırı dozdan şüphelenilmiyormuş.
FRIENDS Twitter hesabı
ilk gidenin o olacagini tahmin etsem de bu kadar erken beklemiyordum. uzucu…
David Schwimmer ve Jennifer Aniston, Uber Eats’in Super Bowl reklamında oynamış. Beckham’lar ve Usher da var.
S01E24 (Sezon Finali)
2. tur kuşağımda sırayı buna verdim. Bundan tam 11 sene önce 2-3 ay içinde izleyip bitirmiştim tüm diziyi. Uzun soluklu sitkomlar arasında Two and a Half Men’in ardından 2. sıraya konumlandırabileceğim bir dizidir aslen ama ben bu ilk sezondan umduğum tadı alamadım açıkçası. Çok sayıda bölüm bana hitap edemedi. Senaryo, espriler falan çoğu bölümde yeterli düzeyde değildi. ‘İlerleyen sezonlarda mı sarıp sarmaladım acaba ben bunu?’ diye düşünmedim değil hani.
İzlediğim dönemde izlediğim en eski tarihli yabancı diziydi. Haliyle ilk 2-3 sezonun kıyafet durumları biraz gözüme batmıştı diye hatırlıyorum o ilk izlediğim dönemde. Aradan geçen 11 senede 90’lardan, 80’lerden, hatta 70’lerden o kadar çok yabancı dizi izledim ki bu izleyişimde hiç ama hiç yadırgamadım kıyafetleri. Hatta 1996 öncesi dizilerle kıyasladığımda baya iyi durumda diyebilirim bu açıdan.
Döneyim tekrar sezona. Pilot bölümü zayıf buldum öncelikle. ‘Bu pilottan sonra iyi izlemeye devam etmişler. Hayret!’ bile dedim hatta 1994 NBC izleyicisi için. Neyse … Ross’un eski karısı ve onun lezbiyen aşkı hikayesi bana göre sezonu aşağıya çeken unsurların başında geliyordu. Jessica Hetch’i çok değil birkaç ay önce yine o dönemlerde çektiği The Single Guy dizisinde izleyip sevmiştim mesela ama burada tamamen onu kullanışlarından kaynaklı olarak çok itici geldi yani. Bir de Rachel faktörü vardı sezonu aşağıya çekenler arasında. Rachel’a sezon boyunca yazılan herhangi bir date hikayesi gram ilgimi çekemedi. Rachel demişken konudan tamamen bağımsız başka bir şeye daha değineyim. Jennifer Aniston’ı Ferris Bueller dizisi, Muddling Through pilotu, Quantum Leap konukluğu gibi Friends öncesi birkaç işinde daha izledim aslında yakın dönemde ama şimdi burada yeniden izlerken hala estetik ameliyat öncesi burun gerçeğinin ara ara beni dağıttığını söyleyebilirim. Saydığım dizilerde hiç umursamıyordum bu arada ama nedense bu dizide batıyor yani.
Sezon içinde en çok eğlendiğim birkaç anı sıralayayım aklımdayken. 3. bölümde Monica’nın grupça fazlaca sevilen date hikayesi ve Chandler’ın sigaraya dönme hikayesi epey eğlendirmişti. 5. bölümdeki Rachel ve Ross’un çamaşır odası sahneleri fena değildi. 6. bölümde Sofia Milos’un konukluğundan keyif aldım. 11. bölüme Morgan Fairchild’ın konukluğu damga vurdu. 13. bölümdeki ‘Çıplak görme’ düellosu sezonun en çok gülümseten anları arasındaydı. 16. bölümde o sıralarda Mad About You dizisinde başrol olan Helen Hunt’ın aşırı manasız bulduğum bir figüranlığı vardı. 16. bölümü benim açımdan akılda kılan şey ise elbette Jennifer Grant’ın varlığı oldu. Bu yakınlarda Movie Stars dizisinde izlemiştim kendisini ama buradaki halinin oradaki haliyle uzaktan yakından alakası yoktu. Chandler’ın içine düştüğü zor durumu az buçuk anlayabiliyorum yani. 17’ye sezonun en ünlü konuğu (0 zamanlar o kadar ünlü müydü emin değilim tabii.) George Clooney uğradı artı biri Noah Wyle ile birlikte. Bence çok gereksiz konukluklardı.
Bende karakter sevme sıralaması ‘Joey>Chandler>Monica>Rachel>Ross>Phoebe’ şeklindeydi bu 2. turdan önce. Bu ilk sezon için de çok bir farklılık yok aslında. Çok datlu gözüken Monica ile henüz tam açılma fırsatı yakalayamayan Chandler’ı kendi aralarında yer değiştirirdim sadece. Ross ve Phoebe’yi hala yorucu bulmaya devam ediyorum. Artı Phoebe’yi hala gereksiz ve antipatik bulmaya devam ediyorum.
S02E01
*Rachel’da santimetreler milimetreye inmiş durumdaydı bu bölüm maşallah.
*Monica için ne gerek vardı şimdi böyle bir saç değişimine? Ha bir dahaki bölüme biraz daha toparlarlar elbet bunu. Ki kısa saç da sadece Monica’ya yakışır zaten bu ekipte. Büyük bir sorun olmaz gibi.
S02E05
Brittney Powell konuktu ama minnacık bir sahneyle. Keşke daha fazla görebilseydik.
S02E12
Brooke Shields konuk olup epey bir renk kattı bölüme.
S02E13
Julia Roberts ve Jean-Claude Van Damme konuk olmuş bu bölüme. Rachel ve Monica, Van Damme için kavga ediyor; Chandler’ın Roberts’ın karakteriyle olan sahneleri de epey renkli geçiyor. Bense bu bölümü hiç ama hiç hatırlamıyorum garip bir şekilde.
Marcel’e de selam olsun bu arada. Bu onu son görüşümüz olmuş.
S02E14-15
14’teki lise balosu videosunu ve 15’teki Joey ve Chandler’ın televizyon koltuğu hikayesini az çok hatırlıyordum bak işte!
S02E16
Ya bir adama bu yapılır mı ya? Bir de doğum gününde! Kalbi sağlammış maşallah.
S02E23
Charlie Sheen’in denizci kıyafetiyle konuk olduğunu anımsıyordum ama Phoebe için geldiğini anımsamıyormuşum.
S02E24 (Sezon Finali)
Bence çok romantik bir andı. ‘Gerekiyorsa’ kelimesine takılmanın bir esprisi yoktu yani Monica.
Bitti bir sezon daha. Senarist tayfa çok daha başarılıydı bu sezon kesinlikle. Dizi kıvamını buldu sezonun 2. yarısında. 5, 13, 14, 15, 16, 18 ve 20, sezonun daha çok eğlendiğim bölümleri oldular.
S03E01
Chandler: Sendeki anne de istenmedik bir görüntü kaymasına neden olabilir yani ne diyeyim. İyi güldüm. Allah günah yazmasın.
S03E06
‘Ucundan dönmek’ temalı bir ‘3 sene öncesi’ bölümü yapmışlar. Güzeldi.
Yeri gelmişken söyleyeyim; bu altılı için en iyi eşleşmeler Monica-Chandler, Joey-Rachel, Ross-Phoebe şeklinde kağıt üstünde bana göre. Bunlardan ikisi oluyordu ilerleyen süreçte ama biri hiç olmadı anımsadığım kadarıyla.
S03E09
Bu tarz bölümlerden sonra bu dizide en iyi yazılmış karakterin Monica olduğunu düşünmemek mümkün değil.
S03E10
Mae Whitman küçükken çirkin ve sevimsiz değilmiş. Ne olduysa sonradan olmuş.
S03E16
Hayal kırıklığını anlayabiliyorum ama suçlayıcı olmanı anlayamam. Teknik olarak adamı terk etmiştin. Üstüne de saniyesinde adamın en çok tehdit hissettiği kişiyi eve davet ettin. Olayın başlangıcında adamın yıldönümü sevincinin üzerine sifon çektiğini de eklediğimizde zincirleme bir şekilde ‘Si…r.’ çektin resmen adama. Yani bu zincirleme taarruzunun üstüne o işi yapmamış olsa garip olurdu. Kapiş?
S03E19
Dina Meyer bölüm konukları arasındaydı. 2 bölümü daha varmış.
Evet; dışı soğuk, içi sıcak. Sinir ediyor ama bonus olarak çekici de gelebiliyor. Anlaşılır bir yerdesin yani Joey.
S03E24
Robin Williams’a gereksiz bir konukluk ayarlamışlar. Seti ziyarete gelmiş de zorla kolundan tutup kameranın önüne atmışlar gibi hissedildi.
S04E03
Rachel’ın iş arkadaşı Sophie ile bizim erkek tayfasından biri niye çıkmıyor acep? Hiç yeltenmediler bile.
S04E05
*O Amanda denen kadın da … Bu yaptığı şey Ross’a bile yapılmaz yahu!
*Paget Brewster’ın buradaki saçlar da cidden çok kötü be ya! Monica’nın bu sezonki saçından bile kötü.
S04E06
TV’deki ilk işiyle Rebecca Romijn çıktı bölümün içinden. İnandırıcılıkta sıfır bir şekilde yazılmış bir tiplemeyle. Genel olarak oldukça kötü bir bölümdü bu arada. Son 2 sezonun en kötüsüydü.
S04E11
İlk sezonda bayılıyordum ben Monica’ya. 2. sezon başında da saçlarını kısaltmıştı hatta ama hala iyiydi. Bu sezon ise saçlar, makyaj falan gerçekten çok kötü gözüküyor. Rachel da o eski havasında değil bence. Garson dönemleri çok daha dikkat çekici ve daha şirindi. Yeni iş kolu ona hiç yaramadı.
S04E16
Geçen bölümde bir Yemen konusu vardı ya hani onun ucundan da olsa bir muhabbeti geçeydi bu bölümde di mi?
S04E24 (Sezon Finali)
*Hugh Laurie’nin küçük bir konukluğu vardı bölümde.
*Mon-Chan hikayesinin bu şekilde başladığı aklımdan çıkmış.
*O noktada en yapılmayacak hareket ne deseler cevap senin bu yaptığın şey olur herhalde Ross.
Bitti bir sezon daha. Bu sezon nezdinde sıralamam Chandler > Joey > Ross > Rachel = Monica > Phoebe oldu. Erkekler > Kızlar kısacası. Hem de kat kat farkla. Sezonun başlarında izlediğimiz Paget Brewster ise ilk 4 sezon nezdinde tekrar eden rollü oyuncular arasında Tom Selleck ile beraber en çok öne çıkmayı başaran 2 isimden biri oldu bana göre. Daha fazla kalmalıymış bence dizide.
S05E17
Joey’nin karşı apartmanın penceresinde görüp bir türlü tanışamadığı sarışın güzel kadın hikayesini anımsıyordum. O hatuna bizim Winchester biraderlerin annesi Mary olarak tanıdığımız Samantha Smith’in hayat vewrmiş olduğundan bihaberdim ama. Güzel bir sürpriz oldu.
S06E07
Elle Macpherson geldi, hoş geldi.
S06E11
Elle Macpherson kalsaydı biraz daha ya!
S06E13-14
Reese Witherspoon’ın konukluğunu da aradan çıkarmış olduk bu 2 bölümde.
S06E18
Alexandra Holden tatlış bir giriş yaptı diziye. Aklımdan tamamen çıkmış bu arada bu karakter.
S06E21
Bruce Willis de teşrif etti bu bölüm Ross’un manitasının uyuz babası rolüyle.
S06E22
Elizabeth’in pantolonu değişik bir dizayn olmuş. Fermuar var ama üstte düğme yok. Garip, düşündürücü ama sevdim.
S07E06
Joey ve Ross’un şekerlemasyon hikayesi çok tatlıydı. Baya eğlendim.
Son sezonları baya iyi geçiren bir Ross var dürüst olmak gerekirse. O ilk 2-3 sezondaki toksik ilişkilerden sıyrılmak çok iyi geldi karaktere. Baya tatlış bir şey oldu çıktı. Bendeki karakter sıralaması da değişti haliyle. İkinci turuma başlarken ‘Joey>Chandler>Monica>Rachel>Ross>Phoebe’ sıralaması vardı hatıramda. 2. turun son çeyreğine girmek üzereyim. Bu 3 çeyreklik yolda Chandler da geriye gitti mesela sezonlar ilerledikçe. Ve yeni sıralamam şu şekilde oluştu: Joey>Ross>Monica>Chandler>Rachel>Phoebe
S07E07
*Kristin Davis çıktı bu bölümün içinden.
*Rachel saçlarını kısaltmış.
S07E11
Chandler ve Rachel’a yanlarında başka biri olmaksızın birlikte bir hikaye yazmışlar. Bu 7 sezonluk süreçte ilk defa yapmış olabilirler bunu. Bu altılı arasında en uzak/ayrık, grup dağılsa en görüşmeyecek ikili bunlardır doğal olarak ve bir olmamışlık hissi uyandırdı açıkçası.
S07E19
Denise Richards, Gellerlarin seksi kuzeni rolüyle konuk oldu bu bölüme. Kalsaymis keşke 1 bölüm daha.
S08E01
Cidden kimdi? Asistan? Ross? Başka biri? Hiç hatırlamıyorum.
Morgan Fairchild’i 6-7 sezon sonra yeniden görmek güzeldi son 3 bölümde. Biraz daha fazla süre alabilseydi ama keşke.
S08E05
Bonnie Somerville’in geri dönmesine sevindim. Bir ara Kitchen Confidential’e de 2. tur atayım bari.
S08E09
Eş ziyareti epey verimli geçti. Dizinin en sevdiğim bölümlerinden biri oldu. Brad Pitt de dizinin en çok sevdiğim konuk oyuncularından biri oldu tabii. Karakterine Rachel nefreti konusunda geri adım attırmamış olmaları da hoşuma gitti. Eğlendim baya.
S08E12
*Joey-Rachel geçiş dönemi sürecine gelebildik nihayet.
*Krista Allen’ın minik bir konukluğu vardı bölümde. Gelmişken daha fazla gözükseydi keşke. Bu kadarı dişimin kavuğunu bile doldurmadı.
*Cole Sprouse’un bu dizideki sarışın halini gördükçe ne ara siyaha dönmüş bunun saçları diye düşünüyorum. Eğer siyaha boyatıyorsa çok saçma çünkü.
S08E24 (Sezon Finali)
Bir doğum sahnesinin seksi olmaması gerekiyor. Garipti. Baya garipti.
S09E04
Make It or Break It’ten Susan Ward çıktı bölümün içinden. O dizi dışında izlediğim dizilerde pek karşılaştığım biri değildir. İyi oldu bu yani.
S09E06
Dizinin şu ana kadarki en sıkıcı bölümüydü sanırım. Bir de anlamlandıramadığım bir şekilde 32 dakika uzunluğunda olunca bitmek bilmedi resmen. Atlaya atlaya geçtim bir noktadan sonra. Tam anlamıyla çöptü cidden.
S09E08
3 Nolu Green kız kardeş (Amy – Christina Applegate) de teşrif etti bu bölüm. Green kız kardeşlerin hepsi ukala, bencil, sorunlu tipler ama bu aralarında en beteriydi bence.
S09E10
Kolaj bölümleri sevmiyorum. ‘Canımız çalışmak istemedi ve böyle bir şey düşündük.’ diyerek seyirciye adeta küfreden bölümler bunlar. Sezonda 23-24 bölüm çekmek zorunda değilsin illa ki. 2 tane az bölüm çekiver ama bizi bu tarz bölümlere maruz bırakma. Bu bölümlerdeki eski sahneleri atlayıp geçmekten yoruluyorum resmen.
Bölümün tek pozitif yanı Selma Blair’ın minik konukluğu oldu.
S09E12
*Nefes israfısın cidden Phoebe. Benim gözümde o sıçanlara kadar gereksiz, sinir bozucu, rahatsız edicisin.
*Melissa George konuk oldu seksi dadı rolüyle. 1 bölüm daha ortalıkta olacakmış.
S09E20
Aisha Tyler’ı görmek güzeldi.
Ross gelene kadar kapılmış olacağı çok barizdi. Benzeri Rachel-Joey ekseninde de beklenilecek bir hamleydi ama bu ikiliyi shipleyemedim ben yine de tabii.
S09E23 (Sezon Finali)
2 taraflı bir mutlu sondu.
50 dakika uzunluğundaydı bu arada bölüm. Bu sezon baya aştı kendini dizi bölüm süreleri konusunda.
S10E06
Bu dizinin gördüğü en sürtük karakter Charlie oldu sanırım.
S10E07
Joey gibi saf biri için fazla pratik zeka içeren bir kıvırıştı.
S10E09
Anna Faris’i değil ama Annie Parisse’i gördüğüme sevindim. Onu hiç 20’li yaşlarında görmemiştim.
S10E11
Aaa Ellen Pompeo, Grey’s Anatomy dışında bir yerde oynamış. 2004 öncesinde birkaç dizide daha konukluğu varmış. 2005’ten itibaren ise kendini o tek diziye adamış. Başka bir diziye konuk bile olmamış 19 senedir. Garip kadın vesselam.
Dizi bitmeden bizim dörtlüyü palyaço kılıklı nostaljik halleriyle yeniden görmek güzeldi.
S10E14
Dakota Fanning çıktı bölümün içinden. Karakteri cidden hayalet çıkmış olsa daha güzel olurdu.
S10E16
O konuşma daha sert bitmeliydi Ross. Yine naif kaldın. ‘Hayatıma girdiğin güne lanet olsun.’ demen, yere tükürüp kapıyı çarpabileceğin en sert şekilde çarpıp çıkıp gitmen gerekiyordu.
S10E17 (FİNAL)
O langırt masası sezonlardır orada değildi yalnız. Ördek-civciv tarih olalı da sezonlar olmuştu. Joey’ye nostaljik hikayeler yazmaya çalışmışlar kendilerince ama olmamış yani.
Kötü bir finaldi. Kötü de bir sezondu. İlk sezonu da geçerek dizinin en kötü sezonu olmayı başardı. 2-8 aralığındaki çok başarılı geçen 7 sezon için oldukça mutluyum tabii. 9. sezon da fena sayılmazdı aslında ama bir yandan da düşüş sürecinin başladığı hissediliyordu bazı bölümlerde. Tam vaktinde bitmiş dizi aslında ama Jennifer Aniston ve Lisa Kudrow’un diziden ayrıldığı ve yerlerine 2 yeni kadın başrol transfer edildiği bir senaryoda 2 sezon daha gidebilir miydi diye düşünmedim de değil. Hatta ekibin gücünü biraz daha azalatacak bile olsa Matthew Perry’nin gidişine de izin verilip Matt LeBlanc-David Schwimmer-Courteney Cox üçlüsüyle bile devam edilebilirmiş.
Courteney Cox’un hamileliğinin net bir şekilde belli olduğu bir bölümdü bu arada. Bu sezonun diğer sezonlardan daha az bölümlü olmasının bir sebebi de onun hamileliği mi acaba diye düşünmedim değil.
Durum böyleyken böyle. 2. turu da bitirmiş oldum yaklaşık 2 ay içinde böylece. Diziyle olan bağım 11 sene önceki ilk turumla aynı denebilir. Son halini yukarıda 7. sezon başlarında da belirttiğim üzere karakter sıralamam değişti bu 2. turda tabii. Bu değişimin baş mimarı elbette Ross karakteri. 11 sene önceki benin pek ısınamadığı bu karakter bu turumda özellikle 4-9 aralığındaki 6 sezonda inanılmaz verim verdi diziye. Joey’nin ardından en sevdiğim ve beni en çok eğlendiren karakter olmayı başardı.
Nihai sıralamamı tekrar edeyim: Joey>Ross>Monica>Chandler>Rachel>Phoebe
https://x.com/maluumedeiros_/status/1798749280183673264
30. yılı kutlamak adına Friends temalı, 4 bölümlük bir oyun şovu geliyormuş Max’e.
“Fast Friends,”