Fugueuse – Tanıtım
2 yorum pirate 17 Eylül 2023 08:27
alternatif Arié Elmaleh Axel Naroditzky drama Fanny Cottençon fransız dizisi Fugueuse Ilies Kadri Julie Depardieu Louis Ould-Yaou Lucille Guillaume Margot Dufrene Michaël Youn Mona Berard Nathanaël Beausivoir Romane Jolly runaway shirine boutella Sylvie Testud tanıtım TF1 uyarlama dizi Vicki Andren Willy Cartier
Fugueuse (İngilizce adıyla: Runaway), Fransız kanalı TF1’ın 2021 yılı sonbaharında yayınladığı bir drama dizisi. 6 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri 51-53 dakika uzunluğunda.
Dizimiz, Kanada’da Fransızca yayın yapan TVA kanalında 2018 ve 2020 yıllarında yayınlanan aynı isimli diziden uyarlanmış. Söz konusu dizi, 2 sezon ve toplam 20 bölüm uzunluğunda.
Senaryoyu Jérôme Cornuau (Peur sur le lac) ve Manon Dillys kaleme almışlar. Cornuau, dizinin yönetmenliğini de üstlenmiş aynı zamanda.
Dizimiz, Belçika’da da RTBF kanalında izleyiciyle buluşmuş.
Léa isimli, 16 yaşında bir genç kız var hikayemizin merkezinde. Dansla ilgilenmekte ve bu kapsamda bir gelecek hayali kurmakta. Mutlu bir ailesi, ilgili, makul seviyede anlayışlı ve modern ebeveynleri var. Ama o asi bir ruha sahip ve daha fazla özgürlüğe sahip olmayı istemekte. Ebeveynlerine de bu noktada saygısızlık yapar vaziyette. Aklı bir karış havada. Toyluğunun, heyecanının, arzularının başına iş açacağını göremez vaziyette.
Gel gör ki başına fena bir iş açmış Léa açılış sahnesinde gördüğümüz üzere. Başka genç kızlarla birlikte bir yere kapatılmış durumda, şiddet görmekte ve seks kölesi olarak çalıştırılmakta. Dizide Léa’yı bu çukura düşüren hikayeyi en başından izlemeye başlıyoruz.
*Léa karakterinde Romane Jolly‘yi izliyoruz.
*Peur sur le lac ve Eden gibi dizilerden anımsanabilecek Sylvie Testud, Léa’nın annesi Isabelle karakterini canlandırıyor.
*Michaël Youn, Léa’nın babası Stéphane karakterine hayat veriyor.
*Fanny Cottençon, Léa’nın anneannesi Françoise rolüyle karşımıza çıkıyor.
*Axel Naroditzky, Léa’nın profesyonel bir koşucu olmak için yoğun mesai harcayan erkek kardeşi Mathias karakterini canlandırıyor.
*Vicki Andren, Léa’nın küçük kız kardeşi Inès rolüyle karşımıza çıkıyor.
*Mona Berard ve Lucille Guillaume, Léa’nın liseden yakın arkadaşları Camille ve Marie karakterlerine hayat veriyorlar. Ilies Kadri‘yi de Léa’nın erkek arkadaşı Mehdi rolüyle izliyoruz.
*Margot Dufrene, Léa’nın dans sınıfından bir arkadaşı olan ve an itibarıyla para kazanmak maksadıyla da dans eden Chris karakterine hayat veriyor.
*Nathanaël Beausivoir ve Willy Cartier, Léa’nın Chris aracılığıyla tanışacağı iki rapçi olan Micka ve Nico karakterlerini canlandırıyorlar.
*Gérard Depardieu‘nun kızı Julie Depardieu, Camille’in annesi Sylvie rolüyle karşımıza çıkmakta.
*Kadroda ayrıca Stanley Weber (Borgia, Britannia), Shirine Boutella, Louis Ould-Yaou ve Arié Elmaleh gibi isimler mevcut.
Dizinin ilk bölümünü izledim ve yeterli buldum. Sezonu tamamlarım diye düşünüyorum.
yorumlar
Françoise & Sylvie: Elemanı gördünüz mü? Gördünüz. Peki niye bu kadar rahatsınız siz?
Mathias da başka açılardan ayrı bir umursamaz.
Bu kız o kadar mal ki üzülmeye çalışsam da üzülemiyorum haline. Gösteriş sevdalılığından, ucuzluğundan bahsetmiyorum bile. Stéphane’a üzülüyorum daha çok ben bu hikayede.
S01E03
Kız çocuğu ile baba arasındaki bağ önemli. İyi yetişmiş, zeki, saygılı, aklı başında bir kız çocuğu babası olmak büyük nimet ama böylesi bir geri zekalının, böylesine öz saygıdan ve aynı zamanda büyüklerine olan saygıdan yoksun, terbiyesiz bir yaratığın babası olmak? Bu da dünyadaki en büyük cehennem işte.
N’apsın bu Stéphane? Konuşmaya çalışıyor. Olmuyor. Azarlıyor. Olmuyor. Ceza vermeye çalışıyor. Olmuyor. Gideceği yere bırakmaya, gözünün önünde tutmaya çalışıyor. Olmuyor. İyi niyet göstermeye, kızın dikkatini başka bir yere kanalize etmeye çalışıyor. Olmuyor. Bu kız bu derece mal, bu derece asi olduğu için olmuyor da olmuyor. Asiliği de sadece ailesine tabii. Bu Stéphane’ın kalbi dayanmaz bu hikayenin sonunda ben söyleyeyim.
S01E04
Al birini vur ötekine!
O namussuzların hapse girip girmediklerini de öğrenemedik bu arada.
Başarılı bir diziydi tartışmasız. İlgiyle izletti kendini. Akıcıydı, sürükleyiciydi. Sinir uçlarına dokunan bir hikayesi vardı. Muhtemeldir ki TV tarihinin en geri zekalı ergen karakterine maruz bırakıldığımız için gereğinden çok daha fazla dokunuldu o sinir uçlarına. Romane Jolly de işini cidden iyi yaptı yani. Nefret ettirdi resmen kendisinden. Bu dizi ilk dizisiymiş ve de son şu an için. Eğer bu işe devam edecekse ve ilerde yeni dizilerle karşıma çıkarsa hep bu dizideki haliyle hatırlayacağım muhtemelen onu ve bu ne yazık ki iyi bir şey değil.