Gibi || Hayatın Kendisi Gibi – Tanıtım
91 yorum aserat 21 Mayıs 2021 08:03
1 Ocak’ta hizmete giren Exxen, özellikle içerik kalitesi olarak beklentilerin uzağında kalınca pek çok eleştiri ve tartışmanın odağı haline geldi. Öte yandan platformdaki projelerden biri şimdiden o kadar izlenip beğenildi ki burada da yer vermemek olmaz. Peki bu proje, son dönemin başarılı Türk filmleri arasında yer alan Ölümlü Dünya ve Cinayet Süsü‘nün ekibinden çıkıyor desek? O zaman sizi Gibi ile tanıştıralım.
KİMLİK BİLGİLERİ
Tür: Komedi |
Sezon/Bölüm Sayısı: 1 sezon, 12 bölüm (resmi açıklama yok ama 2. sezon çalışmaları başlamış) |
Yayın Durumu: 1 Ocak 2021 – devam ediyor (26 Mart’ta sezon finalini yaptı) |
Süre: 27-42 dakika arası |
Yönetmen: Ömer Sinir | Senaryo: Feyyaz Yiğit & Aziz Kedi |
Önemli Bağlantılar: Resmi Site – IMDb – Vikipedi – Twitter – Instagram |
KONU
Aslında bölümler arasında bir konu bütünlüğünden söz etmek mümkün değil. Hikayeler genellikle Yılmaz (Feyyaz Yiğit) ve İlkkan (Kıvanç Kılınç) adlı iki arkadaşın her bölüm kendilerini ilginç durumların içinde bulmasından doğuyor. Haklarında çok fazla bilgi edinemesek de genel olarak Yılmaz’ın biraz daha sivri ve inatçı, İlkkan’ın ise nispeten ılımlı ve rasyonel bir kişiliği olduğunu söyleyebiliriz.
Bölüm hikayelerinden de kısaca (ve sürprizleri açık etmeden) bahsedecek olursak:
1. BÖLÜM – Kokariç
- Konu: Yılmaz ve İlkkan, tabelasında “kokoreç” kelimesinin yanlış yazıldığı bir kokoreççiye çatınca bin pişman olur. Durumdan kurtulmak için söyledikleri yalanların da etkisiyle işler gitgide sarpa sarar.
- Alınacak Ders: Erdem atletik diye kimse köfteci açmak zorunda değildir.
2. BÖLÜM – Vatka
- Konu: İzlediği filme özenip vatkalı ceket sevdasına tutulan ancak bunun için 40 yıl geç kalan Yılmaz hem yakın çevresinin tepkisiyle karşılaşırken hem de toplum nezdindeki konumunun ciddi şekilde sarsılmaya başladığını fark eder.
- Alınacak Ders: Vatka bir sosyal intihardır.
3. BÖLÜM – Nü Model
- Konu: Yılmaz’ın uzak akrabalarından biri, ondan ilginç bir istekte bulunur. Yaşı kemale ermesine rağmen güzel sanatlar fakültesinde nü modellik yapmaya başlayan Abidin Dayı’nın olası bir aile faciasından önce durdurulması lazımdır.
- Alınacak Ders: Sanat sanat için mi, toplum için mi? En azından aile için olmadığı kesin.
4. BÖLÜM – Erasmus’la Gelen Yamyam
- Konu: Yılmaz ve İlkkan’ın yakın arkadaşlarından biri, babaannesiyle birlikte yaşadığı evde, Erasmus’la gelen Hollandalı bir öğrenciyi ağırlamaya başlamıştır ancak bu kişinin gerçek kimliği herkesi şoke edecek bir olayla birlikte öğrenilir.
- Alınacak Ders: Kimse kahvaltı yaparak sorunlarından kaçmaz.
5. BÖLÜM – Yanlış Mentor
- Konu: Kendisini gaspçılardan kurtaran gizemli bir adamla tanışan Yılmaz, adı Şefik olan bu adamın öğretisinin peşinden gidip onun akıl hocalığından faydalanmaya karar verse de işler düşündüğü gibi bitmez.
- Alınacak Ders: Her öğretiden hayır gelmez.
6. BÖLÜM – Karanlık Güç
- Konu: Yılmaz’ın evinin yakınındaki inşaatta kazara karanlık bir gücün uyandırıldığı iddiası kısa sürede ortalığı karıştırır. Diğer apartman sakinlerinin başından geçen paranormal olaylar da korkuyu iyice arttırır.
- Alınacak Ders: Gerçeklerin önemi yoktur, genel kanılara göre yaşarız.
7. BÖLÜM – İkinci Yol
- Konu: Babaannesinin vefatının ardından tesadüfen kendisiyle ilgili bir aile sırrını öğrenen İlkkan’ın önünde iki yol vardır. Ya olanları unutup önüne bakacaktır ya da meşakkatli yolu seçip gerçeklerin peşinden gidecektir.
- Alınacak Ders: Bazen işleri oluruna bırakmak en iyisidir.
8. BÖLÜM – Badana
- Konu: Duvarına badana yaptırmak isteyen Yılmaz, İlkkan’ın yardımıyla bu iş için uygun bir boyacı bulur. Fakat bu gizemli adamın görevine farklı bir şekilde yaklaşması ve üstüne üstlük aktif bir kan davasıyla uğraşmasıyla işler zorlaşır.
- Alınacak Ders: Badana yalnızca cesurların işidir.
9. BÖLÜM – Ayırtma Yenilemesi
- Konu: İlkkan’ın sevgilisi, eskiden kendisine yaptırılan bir ayırtma büyüsünün etkisiyle eşinden boşanmıştır. Fakat büyünün etkisi zamanla geçmeye ve kadın yeniden kocasının radarına girince İlkkan’ın bu büyüyü yeniletmekten başka çaresi kalmaz.
- Alınacak Ders: Büyücüler sabah 8’de açık değildir.
10. BÖLÜM – Kan Parası
- Konu: Yılmaz ve İlkkan, alakasız şekilde, ensesi kalın bir adamın ölümüne neden olunca öfkeli yakınları onlardan kan parası ister. Hiçbir suçları olmamasına rağmen kendilerini zor bir durumda bulan iki dostun tek çaresi, bu isteğe mecburen riayet etmektir.
- Alınacak Ders: Ne yapın edin, çay bardağınıza mukayyet olun.
11. BÖLÜM – Yılmaz Bey Banyo
- Konu: Yaşlılara yardım etmek isteyen Yılmaz bunun için ilginç bir yönteme başvurur. İki yaşlı adamın banyosunu bizzat kendi elleriyle yapmaya başlar ancak bu üçlü arasındaki dinamikler kısa sürede Yılmaz’ın aleyhine işler.
- Alınacak Ders: Gerçek bir ejderhaysa yalan bir dörüklüdür. Anadolu’da keçinin küçüğüne “dörüklü” denir.
12. BÖLÜM – Atın Bulunuşu
- Konu: Önceki bölümlerin aksine günümüzde değil tarih öncesi çağlardayız. Obalarından kovulan ve kendi başına hayatta kalma mücadelesi veren bir grup insan, daha önce görmedikleri ilginç bir yaratıkla tanışır.
- Alınacak Ders: Toplumsal bilinç için 15 kişiden fazlası gerekir.
SON SÖZ
Öncelikle şunu söylemek gerekiyor ki herkesin sevebileceği bir yapım değil Gibi. Zira genel izleyiciye hitap etme, her sahnede kahkahaya boğma gibi dertleri yok ve sadece vaadini iyi kavrayabilecek sınırlı bir kitleye hitap ediyor. Bu vaat de yer yer uzun ve anlamsız diyaloglar, herhangi bir sonuca bağlanmayan durumlar olabiliyor. Fakat ele alınan durumlar absürt olsa da öyle ilginç bir gerçeklik ve orijinal gözlemlerle karşılaşıyoruz ki hem taze hem de tanıdık bir mizah sunuyor izleyicisine. Her bölümün aynı derecede kaliteli olduğunu iddia edemesem de yukarıda bahsini ettiğim iki filmi beğenenlerin bu diziden de hoşlanacağını düşünüyorum. İyiliği kötülüğü tartışılabilir ama her açıdan “değişik” bir iş olduğu kesin. Son dönemde sayısı artan dijital platform komedileri arasında şimdiden kendine önemli bir yer edinen, Exxen’in de nadir kaliteli içeriklerden olan bu projeyi kaçırmayın derim. İzleyecek herkese iyi seyirler.
Not: Dizinin ilk bölümünü Youtube’dan ücretsiz olarak da izleyebilirsiniz.
yorumlar
Ben bunun ilk iki bölümüne biraz bakmıştım, çok fazla sevememiştim ama sonradan beğendiğim yorumcular tarafından baya övüldüğünü gördüm ondan sonra bir şans daha vereceğim ama ne ara olacak bakalım.
Eline sağlık @aserat.
İlk 6 bölümü izledim. Yalnız bu sefer cidden kanım ısındı benim bu diziye, eğlendiğim yerler oldu. 2 ve 3. bölümleri pek sevemedim onun dışındakiler güzeldi gayet. Devamı da bu ayarda olursa güzel olur. Feyyaz Yiğit kendine has tarzıyla mizahını konuşturuyor. Bu diziyi HBO komedilerine benzettim. Yapı itibariyle orada yabancı formatta yayınlansa cuk olurmuş.
Diziyi bitirdim. Yani son 1-2 bölümünü pek beğenemedim ama genel olarak memnun kalktım başından fena değildi. Exxen işlerine bakınca eli yüzü düzgün sayılabilecek bir yapım olmuş. Devamı gelirse de izlerim.
6 bölüm izledim bundan. Kokoreçli ilk bölümden sonra beklentim aşırı arttığından mıdır nedir, kalan 5 bölümden hiçbiri absürtlük ve komedi seviyesi olarak o bölümdeki kaliteye ulaşamadı diye düşünüyorum. Erasmuslu 4’üncü bölüm biraz yaklaştı sadece. İlk bölümü youtube’da deneyip devamını merak edenler pek bir şey kaçırıyor diyemem şu ana dek.
Kalan 6 bölümü de izlemeyi düşünüyorum.
Kalan 6 bölümde de bir tanesi hariç (7’nci bölüm, İkinci Yol) kahkaha attıran bir bölüm olmadı. Bazı bölümlerde gerçekten güzel fikirler var (Badana, Kan Parası, Yılmaz Bey Banyo) ama uygulamaya gelince sanki sırf oyuncuların kişisel becerisi üzerinden gidip senaryoyu pek de sallamamışlar gibi. Bu özellikle Feyyaz Yiğit üzerinden etkisini gösteriyor. Bazı bölümlerde de doğrudan fikirler kötü ve dolayısıyla uygulama da kötü olmuş (Yanlış Mentor, Ayırtma Yenilemesi). Yani akıllarına bir absürd olay gelmiş, bunu nasıl senaryolaştırabiliriz ve komik hale sokabiliriz diye düşünüp sakız gibi uzatmışlar ve bence olmamış.
Kokariç ve İkinci Yol en sevdiğim bölümler oldu. Kokariç’in ilk bölümde yarattığı beklenti dizinin devamında beni kötü etkiledi diye de düşünüyorum.
Sonuç olarak ortalama 35’er dakikadan 12 bölümün aşırı uzun olduğunu söyleyebilirim sanırım, olumsuz olarak saydığım çoğu şey bundan kaynaklanıyor. Daha net fikirlerle daha kompakt hikayeler çıkarabilecek bir ekip olduğu kesin. Devamı geldiğinde mutlaka bakarım.
Bu arada Aziz Kedi ikinci sezon için Ocak 2022 gibi demiş, şu an yazılıyormuş.
2. sezon çekimleri başlamış.
2. sezon 31 Aralık’ta başlıyor.
Tanıtım
İlk sezonu beğenen pek çok kişiye denk geldiğim için bir ara başladım ve yavaş yavaş izliyordum. 2. sezon tarihi açıklanınca biraz hızlandım ve sezonu tamamladım.
Bölümlerin yarısı kadarını (Kokariç, Nü Model, Erasmus’la Gelen Yamyam, İkinci Yol, Kan Parası, Yılmaz Bey Banyo) daha izlenir buldum. Diğerleri esasında daha çok bitse de gitsek edasında ilerledi. Özellikle Yılmaz’ın da katkısıyla eğlendiğim zamanlar da oldu, neden beğenildiğini anlıyorum.
Feyyaz Yiğit ve İlkkan Kıvanç’a sevgiler. Mümkünse aynı ayarda bir 2. sezonla görüşmek dileğiyle.
2. Sezon 1. Bölüm Fragmanı
2. sezon ilk bölümü izledim.
Fatura sahnesinde bir ara kahkaha atmış bulundum. Mahalle sahnesinde bir noktada artık sinirim bozuldu gibi. Sonlara doğru muhabbet zaten hepten başka yere kaydı, o da ayrı bir alem
46 dakika geçti böylece. Yalnız arada istisna olsa da ilk sezon bölümlerinin çoğu daha kısaydı, yeni sezon niyetine bölüm sürelerini biraz uzattılar mı acaba?
2 x 01 üzerine:
Güzel bir bölümle dönmüş, ben baya beğendim bu bölümü. Bölüm süresi biraz fazla uzun gibi geldi ama olsun.
Birisi İlkkan’ın market alışveriş listesini internetten toplamış, 1300 lira tutmuş
Geçen bölümde olduğu gibi bunu da Yılmaz’ın bakış açısıyla izledim ve yine bayağı eğlendim. Bu bölümün bu şekilde ilerleyip viraj alacağını hayal edemezdim herhalde.
+ Hastanedekilerin doktor-hasta mahremiyetinin içine etmesi durumu var tabii. Kayıtları vermekten öncesi de sakat hatta. Ayrıca o çocuğun ameliyat olduğunu mahallede 2 ay boyunca kimse fark etmemiş mi?
2. bölümde çok güzeldi, baya güzel gidiyor maşallah diyim.
2×04:
Yılmaz, İlkkan’ın kafasına ayakkabı fırlatsın diye bekledim artık. Fırlatmadı.
2 x 06 üzerine:
Aşırı derecede eğlendiğim bir bölüm oldu, efsaneydi yine en iyi bölümleri arasına koyarım net bir şekilde. Bu sezon 6 bölüm müydü acaba devamı gelecek mi? 6 bölümse yetmedi bana umarım 8-10 falan olur değilse de 3. sezon gelsin.
Bu dizinin ilk sezonu iyi sayılırdı gözümde ama bu sezonu resmen 5 gömlek daha üstte gitti çok iyi bir dizi haline geldi net yılın en iyilerine de koyarım kesinlikle…
2×06 üzerine:
İlk bölümdeki mahalle sakinlerini sinir bozucu bulmuştum güya, bu bölümün dayısı daha fazla göz devirtti. İçi dışı bir olmak kapatılsın.
İmdat.
+ Ersoy deve alayını anlatırken ruhumu teslim edecektim. O kadar gelenek-görenek-adet artık ne diyorsak bana fazlaymış.
+
* Yılmaz, Ersoy’un dayak yemesiyle ilgili yorum yaparken “Dövüyordu dediğine göre bu bir süreç,” dedikten sonra ciddi ciddi “Bunca zamandır gözümüzün önünde olup biteni anlamamışız,” falan diyeceğini bekledim. “Demek ki dövmeye kalksak biz de bir süre dövebiliriz,” dedi
* Gelinin hamile çıkması, sonrasında Ersoy’un da suratının değişmesi Bir de Ersoy’dan çıksa tam olacaktı.
@aserat Farkındayım aslında ama sözlü doğrulama gelmediği için “aksi ispat edilene kadar” joker hakkımı kullanıyorum ^.^
S01B01
Feyyaz Yiğit’i sevsem de bunu pek izleyesim gelmiyordu ama 2.sezondaki yorumlar ve tavsiyeler üzerine denemeye karar verdim.
Devamı nasıl gider bilmiyorum ama ilk bölüm çok eğlendim. After Hours filmi gibi sahneler ilerledikçe kaosun arttığı işleri severim, O kokoreççi açma muhabbeti de öyle bir şeydi, düştükleri durumun absürtlüğü Sokak yemeği tatma uzmanı Soysal’ın gelip konuşma yaptığı sahnede de koptum.
S01B08
Ben niyeyse dizide şu Bartu var sanıyordum, o yüzden de izlemek istemiyordum. Boşuna bekletmişim.
Evet ilk bölüm sonrası güldüren bölümler çok azaldı (neredeyse her bölüm cenaze evindeyiz bir de) ama yine de yaptıkları bölümleri seviyorum, bir yerden ilgimi çekmeyi başarıyorlar.
İlk bölüm sonrası en iyisi de badanacı bölümüydü, bölüme konuk olan oyuncu
S01E09
Dizinin en sevdiğim yanlarından biri konuk oyuncu seçimleri oldu. İlk bölümde galiba bütçeyi artırmadan tanınmayan amatör oyuncular gelecek herhalde demiştim. Hep yeni yüzler geliyor ama harika iş çıkaranlar var, ben bu kadarını beklemiyordum. Yani daha üst düzey dediğimiz Türk dizilerinde şunların performansını getiremeyen yıldızlarımız var. Değerli o yüzden.
Salaş yemek yerindeki sahneler güzeldi, bizimkileri ikna edip bu rezil yere getiren arkadaşı da anmak lazım. Hepimiz böyle sağlı sollu tokat hak eden arkadaşlar ile karşılaşmışızdır
Kuki kısmı bu bölümdeymiş, twitter’da o sahne defalarca önüme düştüğü için bazı replikleri biliyordum ama içeriğini bilmiyordum. Yılmaz’ın orada söylediklerinin kelimesi kelimesine doğru olduğunu tahmin edemezdim tabii
Hayır bir de İlkkan’ı evin içinde o halde görünce galiba duygusal bir bölüm yapacaklar demiştim, nerelere gittiler. Kukiciğim sahnesi, sahibe asansör muhabbeti, sondaki kuki-usta sahnesi, harika bölümdü gerçekten.
İkilinin yanında üçüncü kişi olarak Ersoy’un bulunmasını da seviyorum, daha iyi oluyor böyle.
Hazır konu Kuki’den açılmışken ülkemizden manidar bir haber
S02B05
Şu Çaça ve Cosplay bölümü baştan sona en çok güldüğüm bölüm oldu galiba. Yılmaz’ın bu bölümdeki 2 3 repliği unutulmayacak repliklerden. Kızlara yalakalık yaptıkları için İlkkan ve Ersoy’a saydırdığı sahneler özellikle
2. sezonu 10. bölümle tamamladılar gibi duruyor.
Sezon finalini izledim ve bu sezonun ilk sezona göre daha dişe dokunur oldu düşüncem baki kaldı. Daha popüler ve sevilen bir dizi haline geldiği için şimdilik memnunum, cılkı fazla çıkmadı sayılır. Onay aldığı da iyi oldu.
Görüşürüz döndüğünde.
S02E06
Evet içi dışı bir diye tam bir …çocukluğu izledik, gayet açık Bu tipler zaman zaman etrafımızda olduğu için ikisini aynı anda izlemek bünyeye fazla geldi.
Cringe tarzı bir bölüm yapmaları iyi olmuş, iyi güldürdüler çünkü.
İkinci sezonu bitirdim. Dizinin en iyi bölümü hala 1×01 ve sanırım öyle de kalacak, o bölümde güldüğüm kadar kalan 21 bölümde gülmedim. Beklentileri de baya düşürdüm halbuki. Bölüm süreleri de faydasızca uzadı da uzadı, genel olarak iyi bir sezon değildi. Ana karakterler de bir acayip değişim gösterdi bu sezon, bir agresifleştiler. Biriktirip izlemediğim de iyi olmuş zira tamamlayamayabilirdim. Haftalık izleyince biraz daha katlanılır oldu.
İkinci sezonun son bölümü de geçen sezonun son bölümüne benzettim, biraz farklı bir mekan zaman konsepti ile olmuş. Bu sezonu çok beğenerek izledim, ilk sezonun üzerine çıktığını düşünüyorum. 2 sezon daha izleyecek olmamız güzel, belki önümüzdeki yaza Eylül gibi yeni sezonu izleriz.
Gelecek sezonda görüşmek üzere.
yeni sezonu yazmaya başlamışlar.Ekim gibi seyredebilirsiniz diyorlar
Sina Koloğlu Eylül ayı demiş. Bir de 6 sezon planlanıyor olabilir.
ZAlgöz, sanırsam Feyyaz Yiğit’in şahsından ayrı komedisinden ayrı hoşlanmıyor.
Yakıştıramadım, gereksiz bir hareket.
Feyyaz’la alakalı olduğunu sanmıyorum, adamın tarzı o. Arada böyle çıkışları oluyor.
3. sezon 7 Ekim‘de başlıyor.
Bugün ODTÜ’nün mezuniyet törenindeydim. En az 30 pankartta Gibi’den esinlenilmişti. Birkaçında espriler tekrar etti haliyle.
Popülerliğinin farkındaydım da benim düşüncemin üstüne çıktılar.
Gelsin ya biran önce, bu adamların yaptığı işi seviyorum.
Çekmeye başlamışlar.