1. SEZON YARATIKLARI BURADA SONA ERİYOR.

2. SEZON YARATIKLARI İÇİN DEVAM EDİNİZ.

Mauvais Dentes (Almanca: Kötü Diş)
İlk olarak 2. sezon 1. bölümde göründü.


Mauvais Dentes

Sivri dişli kaplan benzeri yaratıklardır. Zeki, çevik ve öldürücüdürler. Türleri tükenmek üzeredir ama her biri tehlikeli birer ölüm makinesidir. Öyle ki tek bir tanesi, koca bir kasabayı kolayca harita üzerinden silebilir. Kurbanlarını öldürmeden önce tuzağa düşürmeleri ile ünlüdürler. Kılıç gibi uzun ve büyük dişleri ile kurbanlarında, çapı 2,5 cm olan delikler açabilirler.

 

 

Coyotl (Aztek dilinde : Kır Kurtları)
İlk olarak 2. sezon 3. bölümde göründü.


Coyotl

Çakal/kır kurdu benzeri yaratıklardır.
Adi, iğrenç ve kabadayı oluşlarıyla bilinirler. Wesen dünyasının sokak çeteleridirler. Çok güçlü bir sürü mantıkları vardır ve sürüye ihanet edecek birini affetmezler. Bu yüzden de hep birbirleri ile çitleşirler. Genellikle köpek kurt türü wesen’lerle aynı yeteneklere sahiptirler. Bir Blutbad ya da Hundjager kadar olmasa da iyi koku alırlar.

 

 

Nuckelavee (Kelt dilinde: At)
İlk olarak 2. sezon 4. bölümde göründü.


Nuckelavee

At benzeri yaratıklardır.
Kafaları, -şeffaf damarlardan siyah kanın akışını, kasları ve kirişleri izleyebildiğiniz- derisi olmayan bir at kafası gibidir. Dönüştüklerinde saçları uzar, dişleri at dişine dönüşür, drileri grileşir. Fiziksel olarak güçlü yaratıklardır. Aynı zamanda atik ve sinsidirler. Düşmanlarına saldırırken tornak benzeri ellerini kullanırlar ki bunlar bir arabanın kaportasında geniş çukurlar açabilecek güçtedir.

 

 

Stangebär (Almanca: Mızrak ayısı)
İlk olarak 2. sezon 4. bölümde göründü.


Stangebär

Kirpi benzeri yaratıklardır.
Mauzhertzen, Reinigen ve Eisbiber’ler gibi genellikle barışçıl ve uysal yaratıklardır. Açık alanda olabilecekleri işlerde çalışmayı tercih ederler.

 

 

Seelengut (Almanca: İyi Kalpli)
İlk olarak 2. sezon 5. bölümde göründü.


Seelengut

Koyun benzeri yaratıklardır.
Ürkek ve barışçıldırlar. Şiddete neredeyse hiç başvurmazlar. Oldukça geniş gruplar halinde yaşamyı tercih eden sosyal tiplerdir. Sürü olarak hareket ettiklerinde daha cesurdurlar.

 

 

Königschlange (Almanca: Kral Yılan)
İlk olarak 2. sezon 6. bölümde göründü.


Königschlange

Kral Kobra benzeri yaratıklardır.
Fazlasıyla sevimsiz ve tehlikelidirler. Uzun çatal dilleri ve geniş bir başları vardır. Sıcaklığa duyarlıdırlar ve hafif titreşimleri sezebilirler. Bu özellikleri sayesinde bir canlının ölü ya da diri olup olmadığını anlamakta kullanılırlar. Ayrıca ayaklı birer yalan dedektörüdürler. Kısaca pis işlerin adamıdırlar. Aynı zamanda iki sivri dişleri ile ısırdıkları kişiyi zehirleyebilirler. Zor kandırılabilen ve oldukça kuşkucu tiplerdir. Çok seri hareket edebilirler ve bir Grimm’den daha iyi refleksleri vardır. Bu özelliklerine inanılmaz güçlerini de katınca, bir Grimm’le kafa kafaya başedebilecek bir yaratıklara dönüşürler.

 

 

Drang-Zorn (Almanca: Öfke Dürtüsü)
İlk olarak 2. sezon 7. bölümde göründü.


Drang-Zorn

Porsuk benzeri yaratıklardır.
Çabuk öfkelenmeleri ve şiddete başvurmaları ile ünlüdürler. Ama üstün olmadıkları bir hasımlarıyla karşılaşırlarsa yeraltı inlerine çekilirler. Fiziksel olarak Drang-Zorn’lar inanılmaz derecede güçlüdürler. Tamamen dönüşmelerinin yanında, sadece gözlerini dönüştürebilme (gözleri yeşilleşir) özellikleri de vardır.

 

 

Genio Innocuo (İtalyanca: Zararsız Dahi)
İlk olarak 2. sezon 8. bölümde göründü.


Genio Innocuo

Kaplumbağa benzeri yaratıklardır.
Utangaç ve inzivaya çekilmiş yaratıklardır. Grimm’lerle 19. yüzyılda Galapagos adalarında tanıştıkları için onlardan korkmamışlardır ve bu da birçoğunun Grimm’lere av olmasına neden olmuştur. Genio Innocuo zekaları ile ünlü, şefkatli ve kesinlikle vahşi olmayan yaratıklardır. Yine de dahi olmaları bazı durumlarda başlarına bela olabilmektedir. Dönüştüklerinde derileri pullu bir görünüm alır, yüzleri de bir kaplumbağaya benzer. Parmaklarından da küt pençeler çıkar ki bunları saldırmak için değil kazı yapmak için kullanırlar. Genio Innocuo’ların sırtlarında taşıdıkları bir kabuk olmadığından, dönüştüklerinde kabuk benzeri pulları çıkar ve bu pulların deseni aileden aileye farklı olur.

 

 

Balam (Maya dilinde : Balım)
İlk olarak 2. sezon 9. bölümde göründü.


Balam

Jaguar benzeri yaratıklardır.
Özelikle kendi ailelerinden birine bir zarar geldiğinde saplantılı hareketleri ile tanınırlar. Önce harekete geçip, sonra düşünmeyi adet edinmiş fazla cesur yaratıklardır. Genellikle hızlı ve çeviktirler. Yine de bu özelliklerini çok fazla sergilemezler. Dönüştüklerinde, derileri jaguar ya da leopar gibi desenli hale gelirler.

 

 

La Llorona (İspanyolca: Ağlayan Kadın)
İlk olarak 2. sezon 9. bölümde göründü.


La Llorona (Ağlayan Kadın)

Her ne kadar bir wesen olmasa da fantastik bir yaratıktır. Çocukları kaçırıp, onları bir nehirde boğan bir kadının hayaletidir.

 

 

Lebensauger (Almanca: Hayat Emici)
İlk olarak 2. sezon 10. bölümde göründü.


Lebensauger

Değişim geçirdiklerinde ağızları, içi sivri dişlerle dolu olan büyük yuvarlak bir ağıza dönüşür. Çok çirkin göründükleri için genellikle özgüven eksikliği ve kişilik bozuklukları olur. En antipatik Wesen’ler arasında yeralırlar. Madde bağımlılığına eğilimlidirler. Genellikle Wesen’liklerini iyi saklayan tiplerdir. Başkaları önünde çok nadiren değişim geçirirler.

 

 

Wendigo (İngilizce: Yamyam ruh)
İlk olarak 2. sezon 11. bölümde göründü.


Wendigo

Yamyamdırlar ve yanmış et kokulu bir nefes kokuları vardır. Değişim geçirdiklerinde vücutları beyaz tüyle kaplanır, iğne gibi sivri dişleri çıkar ve tırnakları da uzun pençelere dönüşür. Ayrıca diğer Wesen’lerin aksine, Wendigo’lar değişime uğradıklarında sesleri de değişir; yüksek perdeden ince bir ses olur.

 

 

Scharfblicke (Almanca: Keskin gözler)
İlk olarak 2. sezon 13. bölümde göründü.

Scharfblicke

Baykuş benzeri yaratıklardır.
Çok keskin bir görüş yeteneğine sahiptirler. Az ışıklı ortamlarda dahi detay yakalayabilecek kadar iyi görürler.

 

 

Jinnamuru Xunte (Afrika dilleri: Gözyaşı hırsızı)
İlk olarak 2. sezon 15. bölümde göründü.

Jinnamuru Xunte

Sinek benzeri yaratıklardır.

Kenya ve Güney Afrika kökenlidirler.
Değişim geçirdiklerinde kocaman çıkık gözleri, gri bir derileri, keskin dişleri, sivri pençeleri ve sinek gibi dikenleri çıkar. Bunun yanında çatallı bir dilleri olur. Beyinleri, insan beyninden 1,5 kg daha ağırdır ve kırmızı kurtlarla kaplıdır.
Çok hızlı hareket edebilirler; oyle ki hareket ederken ışınlanıyor hissi verirler. Düşmanlarının gözlerine bir çeşit parazit kurt püskürterek, onları kör ederler.

 

 

Fuchsteufelwild (Almanca : Bir şeytan tilkisi kadar öfkeli)
İlk olarak 2. sezon 16. bölümde göründü.

Fuchsteufelwild

Goblin benzeri yaratıklardır.

Değişim geçirdiğinde derisi yeşile döner, dişleri keskinleşir ve kulakları ile köpek dişleri sivrilir. Elindeki 4 parmağı ikişerli birleşir ve uçlarından da çok keskin tırnaklar çıkar. Bu tırnaklar pençe gibi yarı içeri çekilebilirdirler.
Tırnaklarından damlattıkları asit ile hasımlarının etlerini bir bıçak gibi keserler. Bu asitle tahta, cam gibi katı cisimleri de kesebilirler. Ufak tefek olmalarına karşın (insan formundayken bile) inanılmaz yükseklikleri ve uzaklıkları kolayca aşabilirler. Çok hızlı ve çeviktirler; dikkat çekmeden hareket edebilirler. Ayrıca, zekidirler de.
Değişim geçirdiklerinde bir Wendigo gibi yüksek perdeden ince bir sesleri olur.

 

 

Mordstier (Almanca: Cinayet Boğası)
İlk olarak 2. sezon 17. bölümde sözü geçti.

Mordstier

Nick’in “Yaratıklar El Kitabı” tadında bir kitapta görünen bir yaratık.

 

 

Volcanalis
İlk olarak 2. sezon 18. bölümde göründü.

Volcanalis

Wesen değildirler. İblis benzeri yaratıklardır.
Magmadan oluşan, insansı, kocaman bir yaratıktır. Çok tehlikeli bir düşmandır. Vücudundan yaydığı ısı ile yakınındakileri boğuverir, yakınındaki tüm sıvıları kurutur. Normal yollarla zarar verilemeyen bir yaratıktır.

 

 

Taureus-Armenta (Latince : Saban Öküzü)
İlk olarak 2. sezon 18. bölümde göründü.

Taureus-Armenta

Boğa benzeri yaratıklardır.
Değişim geçirdiklerinde vücutlarının ağız çevreleri dışında her yeri gri tüyle kaplanır. Ağızlarının etrafı siyahtır. Burunları, kulakları bir boğanınkine dönüşür. Alınlarında iki koca boynuz çıkar.
İnsanlardan güçlü değildirler ama çeviktirler.
İnatları ile ünlüdürler. Savaş alanında ön saflarda savaşmaları ve çelik gibi sinirleri ile saygı duyulurlar. En zorlu görevler için gönüllü oluşları ve kararlılıkları ile en saygın Wesen’lerdendirler. Ölümden korkmazlar. Tüm bu özelliklerine rağmen Grimm’lerden korkarlar. Öyle ki bir Grimm ile karşılaşınca kaçmayı tercih ederler.

 

 

Raub-Kondor (Almanca : Harcayan Akbaba)
İlk olarak 2. sezon 19. bölümde göründü.

Raub-Kondor

Akbaba benzeri yaratıklardır.
Wesen dünyasının en tehlikeli avcılarındandırlar.
Değişim geçirdiklerinde, yüzleri dışında tüm vücutları tüy benzeri bir kılla kaplanır. Yüzleri ten rengi kalır. Burunları kıvrık bir gagaya dönüşür. Parmakları da sivri kuş pençelerine dönüşür. En dikkat çekici olansa metal gibi parlayan mavi gözleridir. Başka Wesen’ler gibi bunlar da tamamen değişim geçirmek yerine, sadece gözlerini değiştirebilirler.
Gece görüşleri iyidir. Bunun yanında teleskopik görme yetenekleri de olduğundan çok uzak mesafeleri de izleyebilirler. Kafalarını gövdeleri sabitken 270 derece döndürebilirler.
Değişim olmadan 360 dereceyi tamamlayabilirler. Üstün koku alma yetileri vardır ve bunu iz sürmede kullanırlar.
İnsanlardan güçlüdürler. Aynı zamanda dayanıklıdırlar da.
Raub-Kondor’lar acımasızdır. Kendini işine adamış tehlikeli avcılardır. Avlarını yüzlerce mil takip edebilirler.
Acımasızlıklarının yanı sıra, açgözlü yaratıklardır ve serves düşkünüdürler. Servet uğruna öldürmek ve işkence etmekten kaçınmazlar. Vahşi aletler kullanırlar ki işleri kolaylaşsın.
Diğer Wesen’lerden korkuları yoktur ama Grimm’lerden korkarlar.

 

 

Glühenvolk (Almanca : Parlayan Halk)
İlk olarak 2. sezon 19. bölümde göründü.

Glühenvolk

Uzaylı benzeri yaratıklardır.
Değişim geçirdiklerinde, kafaları soğana benzer, burun ve kulakları neredeyse görünmez olur. Ağızları sarı dişlerle dolar. En önemlisi, sürüngenlere benzer ışıldayan derileri ile narin bir mavi ışık yayarlar. Bu özellikleri, ateş böcekleri ve deniz canlılarına özel bir çeşit enzimden gelmektedir.
İnsanlardan daha güçlüdürler. Hızlı ve dayanıklıdırlar.
Saldırgan olmayan bir türdür; bilerek ya da bilmeyerek öldürmekten hoşlanmazlar.