öncelikle dizi hakkında biraz bilgi verelim. Dizinin slogan 13 hafta, 25 şüpheli ve 1 katil. Harper’s Island, sadece 13 bölümden oluşuyor ve yurt dışında 9 nisan 2009 – 11 temmuz 2009 tarihleri arasında yayınlandı. açıkcası internette ratingleri çok yüksek, çok tutulan bir dizi gibi bir üne sahip değil. yapımcısı ve yazarı 2005’te ülkemizde de vizyona giren saklambaç filminin yazarı olan ari schlossberg. dizinin ilk bölümü dünyadaki televizyon kanalarında 10.2 milyon seyirci tarafından izlenilmiş. ama ortalama izleyici sayısı 5 milyon civarında.13 bölümde en çok gördüğümüz oyuncuların çok da tanınmış olduğu söylenemez. elaine cassidy abby mills‘i, christopher gorham henry dunn‘ı, matt barr christopher ‘sully’ sullivan‘ı canlandırıyorlar. gelin ise trish wellington rolündeki katie cassidy.dikkat bundan sonrası aşırı spoiler (ispiyon) içerir.

Abby, Henry ve Trish

Abby, Henry ve Trish

dizi harper’s adasına doğru yola çıkmak üzere olan bir düğün teknesi ve içindeki insanların düğün kutlamaları ile başlar. thomas wellington‘ın küçük kızı olan trish ve yanında çalışan henry evlenmeye karar verirler. bir nevi bizim türk filmlerindeki zengin kız fakir oğlan hikayesi. evlenmek için harper’s adasını seçerler. ama dikkat edilmesi gereken çok küçük bir detay vardır. adada 7 yıl önce birçok cinayet işlenmiştir. ve ölenlerden biri abby’nin annesidir. cinayetlerin sorumlusu john wakefield (callum keith rennie) adında bir katildir. abby’nin babası adada şeriftir ve wakefield’i 7 yıl önce öldürdüğünü savunmaktadır. hemen ilk bölümde daha bu kafile yola çıkar çıkmaz geride kan ve ölü bir beden bırakır. kuzen ben, teknenin pervanesinde can verir. filmin introsunda da dediği gibi birer birer insanlar ölmeye başlayacaktır. ölümlerin yanısıra karı-koca, baba-kız ve arkadaş ilişkileri de yanstılmaya çalışılmış. dizi, insanların seçimlerini, yani dostlarını ve eşlerini seçerken ne kadar doğru/yanlış hareket ettiklerini de göz önüne serip mesaj veriyor. bir de oyuncularda madison karakterini canlandıran cassandra sawtell adında küçük bir kız var ki tatlı olduğu kadar korku filmlerine yakışan bir duruluğa sahip.

Wakefield

Wakefield

tek bir katil varsa nasıl bu kadar rahat insanları öldürebiliyor sorusu akıllara gelse de dizinin sonuna doğru bu soru açıklığa kavuşuyor. aklıma en çok gelen soru ise “neden” oldu. neden o kadar insan öldürülüyor. neden katille alakası olmayan masum insanlar öldürülüyor. bu sorunun da cevabını alıyoruz ama çok da sorunun kovuğunu dolduruyor cinsten bir cevap değil.dizinin sitelerinde izleyici anketlerinde en dramatik ölüm ve en sadistçe işlenen cinayet gibi anketler var. en dramatik olanı dizinin gelinle damattan sonraki en sevimli çifti olan cal ve chloe’nin ölümü seçilmiş. bencede çok doğru bir seçim. en sadistçe olanı ise gelin trish’in ölümü seçilmiş. bu cinayetin kim tarafından işlenildiği de olayı dramatikleştiriyor. o ölmüş bu ölmüş diye düşündüyseniz eğer, zaten dizinin sonunda 33 kişiden sadece 4 kişi kurtuluyor.ölüm sırası ve ölülerin listesini görmek isterseniz, ölüm takvimine bir göz atabilirsiniz.

dizi tek sezon ve sadece 13 bölümden oluşması nedeniyle çerez olarak nitelendireceğimiz cinsten bir yapım. takip ettiğiniz diziler ara verdiyse ve bir şeyler izlemeden duramıyorsanız tercih etmelisiniz. korkudan ziyade, gerilim ve zaman zaman garip ölümler ön plana çıkıyor.son olarak, ben 10 üzerinden 7 puan hakettiğini düşünüyorum. tercih sizin. iyi seyirler.