Haven | Tanıtım
176 yorum real tortoise 28 Aralık 2011 10:08
Haven 2010 yılının Temmuz ayından itibaren Syfy kanalında yayınlanmaya başlayan, doğaüstü drama ve gizem türünde bir yapım. Diziyi merak edenleri yazının devamına alalım.
Dizi, Stephen King‘in The Colorado Kid adlı kitabı eksen alınarak senaryolaştırılıyor. Ama belirtmeliyim ki kitapla pek de ortak noktası yok.
Dizinin konusu ise şöyle:
Bir FBI ajanı olan Audrey Parker, gayet normal görünen bir olayı aydınlatmak için Haven isimli kasabaya gelir. Tam da o esnada kasabada olan garip olaylar Audrey’nin ilgisini çekmeye başlar ve kasaba halkının bir bölümünün doğaüstü etkileri olduğunu anlar. Tüm bu olanlardan sonra Audrey, kasabanın gazetesinin eski bir baskısında tıpatıp kendisine benzeyen birini görür ve bu kişinin öz annesi olduğunu düşünür.
Dizi bir yandan her bölümde farklı bir hikaye işlerken, fonda da Audrey’nin resimdeki gizemli kadınla olan ilişkisini ve daha bir çok gizemli konuyu işliyor.
Şimdi karakterlerimizi kısaca tanıyalım:
Audrey Parker (Emily Rose)Bir FBI ajanı olan Audrey Parker, Haven’ a geldikten sonra hayatında büyük değişimler yaşamaya başlayan, dizinin ana karakteri. Kasabaya geldiği ilk günden itibaren, sorunlu olarak tabir edilen, doğaüstü etkileri olan insanlara yardım etmeye başlıyor. Diziyi henüz seyretmeyenler için daha fazla ayrınıtıya girmiyorum.
Nathan Wuornos (Lucas Bryant)Nathan Wuornos, Kasabada polis memurluğu yapıyor ve aynı zamanda şerifin oğlu. Sorunların başlamasıyla beraber, kendisinin de bir sorunu olduğu ortaya çıkıyor. Audrey ile beraber kasaba halkına yardım etmeye başlıyor.
Duke Crocker (Eric Balfour)Duke, kendine ait bir teknede yaşayan ve kasaba halkının pek de haz etmediği bir tip. Zaman geçip bölümler ilerledikçe, hikayede önemli bir yer ediniyor. Dizinin belki de en ünlü oyuncusu Eric Balfour. Kendisini 24 dizisinden ve Skyline (Yukarıdaki Tehlike) filminden hatırlayabilirsiniz.
Dizinin giriş jeneriğinde, bu 3 karakter ana kadro olarak yer alsa da hikayenin içinde önemli bir yeri olan pek çok yardımcı karakter de bulunuyor. Bu karakterleri tek tek tanıtmak uzun olacağından, dileyen şuradan inceleyebilir.
Dizinin ilk sezonu 13, ikinci sezonu ise 12 bölüm sürdü ve üçüncü sezon siparişini şimdiden almış bulunuyor. Ancak, yayıncı kanalın Syfy olması da beni korkutmuyor değil. Ayrıca dizinin noel için özel bölümü de geçtiğimiz günlerde yayınlandı.
Haven‘ın en büyük eksikliği ise sezonun başında ve ortasında daha durağan bir çizgi izleyip, sezon finalini “yok artık” dedirterek heyecanlı bir şekilde kapatması. Bu durum her iki sezonda da aynen tekrar ediyor. Eğer sezon ortası bölümlerini de belli bir tempoya oturturlarsa, pek de bir sorun kalmayacak.
Siz de gizemli ve fantastik bir doğaüstü drama izlemek istiyorsanız Haven biçilmiş kaftan.
İyi seyirler.
yorumlar
Tanıtım için teşekkürler. Haven benim favori dizilerimden. Bahsettiğin gibi sezon ortaları durağan, sezon finali ise şaşırtıcı oluyor. Bu yüzden de hep bir sonraki sezon onayı almaz demek zorunda kalıyorum ki alıyor. 4. hatta 5. sezonu da olsa keşke.
İlk bölümü izleyip beni sarmadığı için iptal etmiştim Haven’ı. Şans verseydim belki devam ederdim ama dizilere bu kadar boğulmuşken Haven’a vakit yaratmam biraz zor gibi görünüyor.
Tanıtım için teşekkürler real tortoise.
burada daha önce de haven tanıtıldı zannediyordum, çünkü haven’ı bu siteden duyup da merak etmiştim, meğerse daha tanıtım yeni yapılmış neyse tanıtım için teşekkürler, iki sezonu da elimde mevcut 15 tatilde inşallah bitireceğim
Dünya kadar teknik hatayla sarmalanmış ikinci sınıf bir kurguya sahip olduğundan bir türlü kendisine ısınamadım… Ayrıca King’in kısa romanı Colarado Kid ile de ne konu, ne de -iki tanesi hariç- karakter bakımından uzaktan yakından alakası yok; sırf King isminden faydalanmaya çalışılmış.
Öğle saatlerindeki çekimde kameranın önüne filtre koyup gece yapmaya çalışan ama o esnada tepede bulunan güneşin yarattığı gölgeleri silmeyi unutan, tembel mi tembel bir dizi… yani bir başka SyFy dizisi.
Not: “gizemli ve fantastik bir doğaüstü drama” zincirleme tanımlaması bende kısa devreye sebep oldu
@setran.evet haklısın ama “gizemli ve fantastik bir doğaüstü drama” dizinin türü gizem,fantastik ve drama olduğu için yazıldı.Herhangi bir kısa devre unsuru yok yani.
o bu değil de ben bu başroldeki emily rose’u american horror story’nin başrolündeki connie britton’a acayip benzetiyorum yahu:) araştırdım bi akrabalıkları da gözükmüyor. benden başka benzeten var mı acaba :S
Drama dediğimiz şey, komedi(ve trajedi ama o tiyatroda oluyor) dışındaki her türü kapsıyor. Yani Game of Thrones geçen yıl Emmy’ye Drama dalında aday oldu, ki kendisi bir epic fantastik serisidir. Drama değil de, “dram” demek istedin diye düşünmüştüm.
@setran: Bir de “komedi drama” var ki iyice yanabilir senin devreler. :))
Neyse sonuç olarak “doğaüstü drama”, “gizemli drama”, “fantastik drama” gibi tamlamaları yeri geldiğince kullanıyoruz. “Drama” derken, şuradaki anlamından yola çıkıyor ama Amerika’lıların yaklaşımıyla “komedi olmayan diziler” için kullanıyoruz dediğin gibi.
Dizinin ilk birkaç bölümünü izlediğim kadarıyla, sanırım “fantastik” sıfatına zıpladın sen di mi? Yoksa basbayağı doğaüstü bu dizi (türün iyi bir temsilcisi olup olmaması ayrı bir tartışma konusu tabii).
Son günlerde SyFy’a ayrı bir gıcıklığım var, ona coştum galiba (yazar arkadaş alınmasın)
ben 28 ekim 2010dan beri gıcığım SyFy’a, Caprica’nın iptalinin burada açıklandığı tarih,üstüne sempatik dizim Eureka’nın iptali geldi,Battlestar Galactica: Blood & Chrome dendi, ses seda çıkmadı, tvden mi webden mi,nereden, ne zaman yayınlanacağı belli değil, ne yaptıkları belli değil
@setran yok zaten üzerime alınmadım.Sadece internette bulunan kaynaklarda o şekilde geçiyordu dizi.Dizinin fantastik olmadığına ben de katılıyorum ama imdb de öyle bir bilgi geçiyordu yanılmıyorsam onun üzerine yazdım:)Şunu da kabul etmek gerekir ki dikkatli izledikçe diziyi bayağı bir amatör kalıyor.Sonuçta çerezlik bir dizi benim arşivimde.
@abidin77Eureka’nın ilk bölümü izlediğim günü hala hatırlıyorum, demiştim “bir Lost daha buldum galiba”… sonra böylesi büyük bir fikir, özensiz yönetim ve küçük fikirlerle, ana hikayeyle falan uğraşmadan ufaltılıp cebimize sokulmayı başardı.(Bir başka SyFy mini dizisi olan)Lost Room’un üzerimde yarattığı muhteşem etki devam ederken dedim konu benziyor bari Warehouse13 deneyeyim. Lost Room nere, Warehouse13’ün Chuckma atmosferi ve hikayeleri nere…Bsg’ye zaten sen değinmişsin.Haven ise yeni bir Jericho olabilecekken, sadece birkaç karaktere odaklanarak, kasabanın kalanlarını da bir bir “bölüm sonu canavarı” yaparak yine çok büyük bir potansiyeli harcamış oldu.Liste daha da uzar aslında…King severlere ufak bir not: Under the Dome bomba gibi geliyor. Kanal:Showtime. Stephen King ve Steven Spielberg geminin kaptanları . Brian K. Vaughan (3 sezon Lost yazarı) kitabı adapte edecek kişi.
@setran: açıkçası Eureka’dan da Warehouse13den de öyle çok büyük beklentilerim yoktu, fazla kafa yormayan,eğlenceli,uçuk kaçık şeyler bekliyordum,beklediğimi de aldım,Haven’dan daha fazla beklentim vardı,karşılamadı, bütün diziler ara verdiği için yazın seyredecek bir şeyler olsun diye baktığım bir dizi, iptal olsa arkasından ağlamam,
açıkçası bsg gibi epik bir dizi bir daha gelir mi, çok çok zor,ondan dolayı yeni çıkan, çıkacak bilimkurgu, fantastik, doğaüstü,gizem vs vs,diziler için beklentilerimi hep düşük tutuyorum,
ama gene de Under the Dome, benim de merakla beklediğim bir iş
Bu arada diziyi tv’de seyretmek isteyenler için bir hatırlatma:
Universal Channel’da başlayan dizinin 1. bölüm tekrarı 2 Ocak Pazartesi saat 20:00′ da.
ellerine sağlık real tortoise. yarıda bırakmıştım ama önerinle tekrardan devam ettim ve iyi ki de etmişim. çok güzelleşti sonradan, muhteşem iki oyuncu tanımış oldum. iki sezon finali de çok güzeldi, beklemek zorunda olmadığıma sevindim, gerçi şimdi de beklicem ama daha az olumsuz diyebileceğim şeyler:
efektler (ama 5-6 bölüm sonra alışıyorsunuz, beni rahatsız etmiyor artık)
bazen ana konudan uzun süre uzaklaşması (karakterlere alıştıkça ara bölümler daha zevkli hale gelmeye başlıyor)
audrey’in bazı kişilere ne döndüğü konusunda bilgisi olduğundan emin olmasına rağmen aşırı rahat davranması (şöyle açıklayayım: (spoiler olabilir)ben olcaktım ki orda o iki gazeteciyi delik deşik etmiştim adam gibi anlatın lan bana her şeyiiiiiiii:P)
son olarak christmas special bölümünün sürekliliği bozması ve finalin etkisini bozması (dizi aklımızda finaldeki o malum durumla kalmalıydı, sonrasında sürekliliği bozan ve finale uyumlu olmayan bi bölümle devam edip de bitirmeleri olmadı. ara bölüm olarak ise süper bi bölüm olurdu ben aşırı beğendim.)
@ozgun14 audrey’nin o rahatlığı konu uzasın diye yapılmış ama ekran başında ben sinir krizi geçirdim “sor artık şunlara” diye.
3. sezonu 21 Eylül’de başlayacakmış.
@dkamoy çok sağol bilgi için ben de bekleyip duruyodum tanıtım görüntülerini.en yeni haberler dkamoy’da valla:)
gözden kaçırmışım başlangıç tarihini,demin aklıma geldi birden,bu dizi niye başlamadı yahu diyorum bende,niye yaz dizisiyken alıp kış ayına attılar anlamadım.
bilmiyorum eklenmiş miydi ama;
trailer
söyleşi
@ozgun14 teşekkürler.görmemiştim bunu
yeni sezon başladı millet. haven döndü, güzel döndü. takip edenler uyansın, etmeyenler de bi bakınsın derim.
Bu dizi o kadar uzun bir ara verdi ki, en son bölümde ne olduğunu unutmuşum,zaten öyle ahım şahım bir dizi olmaması da, unutmam da başka bir etmen.
ispiyon içerir. 3. bölüm itibariyle güzel devam etmekte, diziye bu bölüm dahil olan kişinin dahil oluş tarzı biraz garip gelse de karakter çabuk alışılacak bir tip olduğu için sevindim. bakalım o durumun altından ne çıkacak. artık her bölüm geri sayacağız anlaşıldı. ve o geri sayım muhtemelen bu sezon sonunda son bulacak. gerçi geçen haftadan bu haftaya sadece 3 gün geçmiş olsa da tahminim o yönde. bu geri sayım dizinin finalini mi getirir yoksa bu sefer çözüm bulunur mu bilemem. ama eğer çözüm bulunacaksa çok klişe olmuş olacak, o kadar sefer yaşansın aynı durum, tam da bizim izlediğimiz sefer çözülsün. eğer çözülecekse, önceki döngülerden de birinin çözüm bulduğunu ve gizlendiğini öğrensek muhteşem olur. mesela 3. döngüdeki kurtulmuş ve şuan yaşlı olarak hayatına devam ediyor gizlice. onla buluşulup bilgi alınabilir ve hikaye çılgınlaşabilir. bu arada audrey’nin ses tonuna bayılıyorum çok karakteristik. nathan’la aralarındaki durum üzücü umarım düzelir. bir de duke’un kaderimizden kaçınabiliriliz çabasına rağmen audrey’in ona pis işleri yaptırması sinir bozucu. resmen çocuğu kaderine sürüklüyorsun. gebertsin seni de gör gününü. ispiyon bitti.
izlemeyenler ve doğaüstü dizi arayanlar için eğer çok yüksek kalite bir şey beklemiyorlarsa tavsiye ederim. formüllü dizi gibi dursa da aslında devam eden olayları bölümün her saniyesine yedirdiği için haftanın freak’i duygusunu çok hissetmiyorsunuz.
Dikkat, dizi hakkında genel ispiyon içerir.@ozgun14 üçüncü döngüde kastettiğin kişi, Lucy Ripley ise, onun kurtulacak bir durumu yoktu, sadece Audrey o döngüde onun hatıralarına sahip olmuştu. Geçen sezon ortaya çıkan 2. Audrey gibi
Benden başka pek seveni var mıdır bilmem ama, 13 bölümlük 4. sezon onayını almış