HBO Max dizisi Raised by Wolves 3 Eylül’de başlıyor.
43 yorum abidin77 13 Ağustos 2020 20:36
Yapımcıları arasında Ridley Scott’ın da olduğu Raised by Wolves adlı bilim kurgu dizisi 3 Eylül’de HBO Max ekranlarında olacak.
Prisoners filminin yazarı olan Aaron Guzikowski’nin yaratıcısı olduğu diziyle ilgili ilk haberi 2018’in Ekim ayında almıştık. TNT’nin onay verdiği diziyi Ridley Scott’ın yapım şirketi Scott Free Productions (SFP) ve Madhouse Entertainment’ın üreteceğini, Guzikowski, SFP’den Scott, David W. Zucker (The Man in the High Castle), Jordan Sheehan (The Terror) ve Madhouse’dan Adam Kolbrenner (Prisoners) ve Robyn Meisinger’ın (Prisoners), dizinin yönetici yapımcıları olacağını öğrenmiştik.
2019’un Ocak ayında Travis Fimmel (Vikings), dizinin açıklanan ilk oyuncusu olmuştu.
Yine Ocak ayında Amanda Collin, Abubakar Salim, Winta McGrath, Niamh Algar, Felix Jamieson, Ethan Hazzard, Jordan Loughran, Aasiya Shah ve Ivy Wong’un dizinin kadrosuna katıldığı açıklanmıştı.
2019’un Mart ayında Matias Varela’nın kadroya katıldığı ile ilgili haber gelmişti.
2019’un Ekim ayında ise dizinin TNT’den HBO Max’e geçtiğini öğrendik.
Bu ayında başında ise dizinin yayın tarihi belli oldu, resmi fragmanı ve posteri yayınlandı.
https://www.youtube.com/watch?v=nAg6RTQEfeM
Raised by Wolves, gizemli el değmemiş bir gezegende, insan çocuklarını yetiştiren Mother ve Father adlı (Amanda Collin ve Abubakar Salim) iki androidi merkezine alan bir dizi. Büyüyen insan kolonisi dini farklılıklarla parçalanma tehdidi altındayken, androidler insanların inançlarını kontrol etmenin tehlikeli ve zor bir iş olduğunu öğrenirler.
Güney Afrika, Cape Town’da çekilen 10 bölümlük dizinin ilk 2 bölümünü, 1969’dan beri bir televizyon projesinde yönetmenlik yapmayan Ridley Scott yaptı. Scott’ın oğlu Luke Scott, Alex Gabassi (The Frankenstein Chronicles), Sergio Mimica-Gezzan (Medici) ve James Hawes (Snowpiercer, Penny Dreadful), dizide yönetmenlik yapan diğer isimler.
yorumlar
New Trailer
Çok sağlam ve ilginç görünüyor. Umarım beklentiyi karşılar.
Dün akşam eve dönerken dolmuşta izledim. Ayakta bir yolcu ve arkamdaki yolcu dahil üçümüz beğendik fragmanı
Ben baya yükseldim diziye
(gerçi anladığım kadarıyla sosyal mesafe sıfır ama güldüm cidden)
İki arkadaştan biri arkaya oturunca diğeri yanımda ayaktaydı. Onlar da heyecanlandı baya sevdiler Ayakta 3 kişi daha vardı. Sosyal mesafe olduğu kadar işte
Bunun yayın takvimi nasıl acaba? Love Life 3-3-4 şeklinde yayınlanıp 3 haftada bitmiş.
Ben merak edip baktım da açıkta yazmıyor sanırım. Tek bölümmüşçesine bir hali var.
Love Life’ı 3 bölümle açmışlardı ve haftalık yayınlanacaktı devamı. Sonradan karar değiştirip 3+3+4’e çevirdiler.
Karar değiştirmezler ise 3+1+1 şeklinde gidecekmiş gibi duruyor.
1. bölümünün ilk yarısı Black Mirror’ın Metal Head bölümü gibiydi ki ben onu sevmem. İkinci yarısı ise başka bir şey çıktı neyse ki ve toparladı.
Gerçi ikinci bölümde de temposu pek değişmedi sanki, genel anlamda bir yavaş akma durumu var. Belki de bana öyle geliyordur. Ben daha aksiyonu yüksek bir şey bekliyordum, bunlar diyaloğa yığılmış.
Üçüncü bölümde de fikrim değişmedi. Bunu böyle kabul etmek gerek anlaşılan.
Mother’a hala gıcığım.
S01E01
Sarmadı.
Başroldeki kadın çok itici bu arada.
Diziye poster hariç hiçbir şeyi okumadan giriştiğim için başlarda wtf! durumu oldu ama sonra alıştım. İyi yapılmış bilim kurgu işlerine zaafım var.
Travis Fimmel’i Vikings’ten beri izlememiştim, onu görmek güzel.
Bölümü Ridley Scott’ın yönetmesi de güzel olmuş.
Father’ı biraz daha seviyordum, ölmeden önce Campion ölüm gördükçe inancına daha da sarılıyor demesi de güzel sahneydi.
s01e01-03
Başarılı buldum, eli yüzü düzgün, iyi yazılmış, konu odaklı, ara ara mesaj kaygılı, yavaş ama derinden ilerleyen güzel bir kurgu.
Sadece Bilim Kurgu olduğunu biliyordum, hatta kurt falan da bekledim çıkarmı bir yerlerden diye ama iyi ki çıkmamış.
Konu ve Kurgu ekstra güzel, insanlığın durumu, robotların gelişimi, yok oluş ve daha merak ettren bir sürü ayrıntı bu basit ana konunun içerisine çok güzel yedirilmiş.
Baba gayet başarılı bir iş çıkartmış, Anne karakteri o kadar güzel yazılmış ki oyunculuğa bakamadım bile, Vikings’den Ragnar da ayrı bir artı olmuş, Champion şimdilik batmadı gözüme ama batacak hissi uyandırdı.
3 bölüm kesmedi, tümü gelseydi keşke, bekle bekleyebilirsen.
Çifter çifter geliyormuş bu.
S01E05
Son bölümleri arka arkaya izledim, temposu zaman zaman düşse de dizi olmuş. Sıfır aksiyon beklentisiyle bilim kurgu dizisi olduğunun farkına varmak gerek. 3 bölüm sonrası haftalık 2 bölüm işini yapmalarına sevindim. Dublin Murders izlerken de demiştim daha fazla dizide bunu görmemiz gerek, umarım HBO Max bu yönteme devam eder.
Şimdilik dizide en sevdiğim kısım Necromancer atakları oldu, uçuşu, görünüşü falan görsel olarak acayip iyi duruyor
6. bölüm geneline bakarsak içimi şişirdi biraz. 7 ondan daha iyi gibiydi, Travis Fimmel hoşuma gitti.
8-9’u yayınlamışken 10’u da yayınlayıp tamamlasalar olurmuş. Tek bölüm haftaya kalıverdi.
İki bölüm boyunca yine şiştiğim yerler olsa da 9’un sonu iyiydi.
1×10 (Sezon finali) üzerine:
Sezon finali ortalamanın üstünde bir bölümdü. Gelecek sezona topu attı gitti, onu da fena yapmamış.
Orta kısımda özellikle de felseye daldığında başımı şişirdiğini düşündüğüm zamanlar oldu ama izlemesi dert olmadı, bitti bir şekilde.
Bir hayli sağlam, değişik ve ilgi çekici bir dizi olmuş; yılın en iyilerinden diyebilirim kendi adıma. İlk bölümlerde kendini biraz ağırdan sattı ama ikinci yarı açıldıkça açıldı ve çok iyi şekilde ilk sezonu tamamladı.
Mother-Father ikilisi müthiş oynamış, Travis Fimmel da Ragnarvari takılıyor işte. Çocuk oyuncular ise ekibe son derece iyi uyum sağlamış. Mekanlar ve efektler desek hiç sırıtmıyor.
Sezon finalinde;
-Mitraikler harici başka insanlar olabileceğini tahmin etmiştim, çıktı.
– Bu duyulan ses ve görüntüler de yapay zeka tarafından mı yaptırılıyor sorusu gündeme geldi.
– Gezegenin tropik kısmını görmek iyi oldu. İkinci sezon buraya uğrasınlar da değişik mekan görelim biraz. Hatta Arnold’ın “Av -Predator” moduna bağlayabilirlerse güzel olur.
2 sene sonra izlemesek bari 2.sezonu…
İlk bölüme bir baktım. İlgi çekici bir konusu varsa da adını tam koyamadığım bir eksiklik ve yavanlık var, herhalde ne olup bittiğini tam kavrayamadığım için benden kaynaklanan bir durum bu.
Devam edeceğim.
@kerem: Senden kaynaklanmıyor
Senenin en iyi dizilerinden biri ama bitirince bir tatmin olmama hissi olabilir. Ridley Scott’ın filmlerini izleyenler için tanıdık bir dünya ve hikaye.
Father ve özellikle de Mother çok iyiler bu arada. İnsan değil bunlar, dizi için özel android yaptık deseler inanırdım
Aaron Guzikowski’nin 5 ya da 6 sezonluk bir planı var. Umarım o kadar devam eder. Nerelere gideceklerini, neler anlatacaklarını, nereye bağlayacaklarını cidden merak ediyorum.
hiç sarmadı.
En son 4 ve 5’i izledim. 5’e kadar hala tarım ve hayvancılık ile uğraşmaya devam ettiler ama nihayet beşinci bölümde biraz ilgi çekici ve konunun derinliklerine inen sahneler vardı. Bölüm sürelerinin uzun olmaması ve son bölümün hoşuma gitmesi sebebiyle tamamlayacağım. Yoksa dördüncü bölümün sonunda pas geçmek üzereydim.
İzlemeyen varsa pek tavsiye etmiyorum.
We’re back!
Sırada bu ve Tales from the Loop var.
bunu mini sanıyordum gerçi o yüzden biraz daha ötelenebilir.
Peter Christoffersen (When the Dust Settles),
Selina Jones (Fragments),
Morgan Santo (The Watch),
James Harkness (The Victim, Anne Boleyn),
Kim Engelbrecht (Eye in the Sky, The Flash),
Jennifer Saayeng (Cursed, The Capture)
2022’nin başlarında dönecekmiş.
Season 2
POSTER
Uzunu
VAŞŞ!
Season 2 | Official Trailer
POSTER
Çift bölümle gelmiş gibi.
2. sezon ilk iki bölümü izledim.
* Benim izlediğim bölümlerde “previously” yoktu. İlk sezonun ne kadarını hatırlıyorsun diye soran yok tabii. İzledikçe biraz biraz hatırladım ama ufak bir hatırlatma fena olmazdı.
* Felsefesine falan girmiyorum, her zamanki ayarına benzer şekilde dönmüş işte. Mother ön planda olmaya devam ediyor haliyle. Anasını ayrı çocuklarını ayrı özlememişim gerçi. Diğer karakterler daha tutulası hala.
aytackara’ya özet konusunda +1
(2. sezon 8 bölümmüş bu arada. daha yarısı çıkmışken dayanamayıp başlamasam iyiydi.)
Sezon bitince başlanılacak
ileride devam edersem kendime not:
geçmiş bir zamanda insanlık androidleri yaratıyor. uzun yıllar dindar şekilde yetişmiş toplum. androidleri de ona uygun üretmişler. bir süre sonra savaş patlak veriyor. ateistler suçu inançlarında buluyor. yaşadıkları dünya yok olmaya mahkumken birkaç ateist 2 androidie forma atıp onları ateist yapıyor ve uzay gemisinde birkaç embriyoyla birlikte başka gezegenlere gönderdiyor. androidlerin din olgusundan uzak insanlar yetiştireceği ve sorunların tekrarlanmayacağına inanılıyor. dünyayı terk eden inançlıların bir kısmı bu gezegeni buluyor ama ana ve baba kolonilerini patlatıyor. keşif için gezegene inmiş birkaç ekip dışında sağ kalan olmuyor. inançlı insanlarla ateist androidlerin bu yeni gezegende karşı karşıya gelmeleri sonrası olanları anlatıyor. androidler ateist yetiştirdikerli çocukları bu insanlar vermek istemiyor. insanlar da kendilerinden kaçırılan çocukları geri istiyor. vs vs.
offff içim şişti bu kadar sıkıcı dizi nasıl bu kadar övülebilmiş her yerde. acaba anlamadığım bir şeyler mi var bile dedirtmedi ilk yarıda. gayet düz monoton bir dizi olarak ilerliyor. hiçbir karakterin geleceğini umursatmıyor. karakterler ilgi çekici değil. eğer ikinci yarı da bu tempoda ilerliyorsa sanırım devam etmek istemiyorum. belki tamamen bittiğinde tekrar şans veririm.
bırak bırak
2. sezon finalini de izledim. Bitti nihayet şu sezon.
Önceki sezona da aman aman bayılmamıştım tarzı gereği, bu seferki daha da dağıttı beni. Olan bitenler genelde ilgimi çekmedi. Karakterlerin en az yarısını ilgi çekici de bulmuyorum. Buna rağmen de oturup izliyorum, o da ayrı bir mevzu.
Neyse felsefesinde falan değilim; anasını babasını alıp gitse de bizi rahat bıraksa keşke.
2. sezonu da devirdim. İlk sezondan daha rahat aktı sanki bu sefer. Yine beğendim. Hikayeyi getirdikleri noktadan da memnunum.
İptal diyebiliriz. En azında HBO Max için.