Beklediğim ölçüde cheesy çıktı. Kahkaha efektleri rahatsız etmedi mesela ama dizinin basitliğine göz devirdiğim de oldu hani.
+ How I Met Your Mother’la aynı evrende, bir sürü yıl sonrasında geçiyor. Bir yerinden bağlantıyı kurmuşlar, kolay anlaşılası. Dolayısıyla sequel sayılır, evet. Formülü korumaya çalışmışlar. Bu sefer gittikleri barı içlerinden birisi işletiyor mesela.
– Jesse’nin kirada oturduğu evin sahibi Marshall ve Lilly.
– İlk bölümde uzun mesafeye girince aklıma Ted geldi, o bölüm sonunda yürümedi tabii diye kestirmeden sonuca gelmişti. Sophie de 2. bölüm sonuna kadar aynı noktaya geldi gibi.
+ Geri adım atmazlarsa takdir ettiğim 1 noktası var.
”Babanla tanıştığım akşamdı,” dediler ve devamında 4 erkek gösterdiler. “Şu arada bununla tanışmıştı bu arada,” şeklinde hile yapmayacaklarsa 2050’deki Sophie’nin de dediği gibi araya bir sürü erkek girecek ve nihayetinde bunlardan birisine varacağız.
Not: İnş. ailesinin kovduğu varistir. Jesse’yi fazla öne çıkardıkları için kolaya kaçmak mı olur Robin v2.0 mi olur bilemedim.
çok mesafeli oturmuştum ve tipleri sevmeyeceğimden emindim ama sevilesi çıktılar bana göre. o bir artı puan.
kahkaha efektini hiç istemedim ama orta seviyede tutmuşlar, hadi nefret etmedim diyelim. yine de sanki artık bu işin modası geçse?
ana diziye bağlantı hoşlukları tabii cici şeyler. ama en büyük beklentim, HIMYM’da hayran kaldığım esas şey olan o enteresan hikaye kurgusu ve zekice bağlantılar gibi bir akışın benzeri olmasıydı. onu bulamadım. bağımsız bir dizi olsaydı, vasat ya da bir tık üstüne oynayan bir sit-com olmuş derdim. bakalım birkaç bölüm daha giderim elbet.
HIMYM’dan hiç hoşlaşmayan biri olarak izledim ilk 2 bölümü. Bunun ekibi nispeten daha sempatik gibi. Çok da değil ama … Diziye dönersem; ne yeterince komik ne yeterince romantik ne de yeterince sempatik buldum. Sıkılmadım çok fazla ama kalemi kesinlikle yeterli değil. Z kuşağını çekelim derken (Bunda çok yüksek olduğunu iddia edemem ama yine de …) bu tarz ve yakın tarzdaki komedi ve drama dizilerinde benim beğeni rengimden gittikçe uzaklaşılmakta zaten son 4-5 senede. Özellikle ABD dizilerinde bu durum geçerli tabii. Bu durum da benim izlediğim dizi istatistiğine yansıdı zaten. 5-6 sene öncesinde ABD dizilerinin izlediğim diziler arasındaki oranı % 85-90 idi muhtemelen. Şimdi baksam % 35-40 ya çıkar ya çıkmaz. Neyse tekrar diziye, dizi üzerinden de karakterlere dönecek olursam; Hilary Duff’ın bu tarz bir rol için artık yaşlı kaçtığı kanaatindeyim. Valentina karakterini fazla gelgitli buldum. Charlie’nin ne olduğunu pek anlamlandıramadım. Ellen’da da gereksiz bir coşku var sanki. Jesse ve Sid nispeten daha iyi durumda. Kim Cattrall’ın varlığı ise en büyük artıydı.
Sezonun sonunu görebileceğimden emin değilim ama 1-2 bölüm daha deneyeceğim en azından.
Sonradan Ek:
S01E03
Ne kalemi ne de karakterleri yeterli gelmedi bana dizinin. Tepkisiz izliyordum öylesine. Benden pas.
İlk iki bölümü bende izledim. HIMYM kadar iyi olmasa da beklentimi karşıladığını söyleyebilirim. Kadro da sempatik ve güzel geliyor. Yani dönem farkı da olduğundan bu dizi daha çok günümüz ilişki yapıları ve sorunları üzerinden gidiyor. Gittiği yere kadar devam ederiz.
İlk 3 bölüm
İlk iki bölümü geçen hafta izlemiştim, dün de yeni bölümü izledim. HİMYM kendi gözlemlerim ile gidersem, benim için hiç bir zaman Ted Mosby ana karakter olmadı, Robin seksapelitesi ve uyum sıkıntıları, Marshall aptallıkları, Lilly bu aptala göğüs gerebilen akıllısı ve her bölüm bizi kahkayaya boğabilen sıradışı Barney Stinson. Olay Ted etrafında döner gibiyken asıl komediyi etrafındakiler yapıyordu, gerçi bir kaç sezondan sonra sıktı, sadece alışkanlık olduğu için bitirdik çoğumuz. Neyse;
HİMYF her karakteri ile maalesef çakma bir HİMYM olmuş.
Hilary Duff’u severim, ama gitmemiş, olmamış, yaş kısmına girmiyorum bile, ayrıca karakterler arasında bir ahenk yok, birbirini tamamlama, zıtlaşma yok, sohbetler sıkıcı. Valentina ilk 2 bölüm vasat idi ama son bölüm karakteri ile olabilitesi var dedirdi, Ellen daha ilginç mesela, daha fazla zaman almalı, Charlie’den bir Barney olmasını beklemek çok çoook yanlış, gerçi dizide ilgi çekebilecek tek karakter kendisi sanki, Jesse tipik bir Ted, at çöpe, olsa da olur olmasa da Sİd ne iş yapar anlamadık daha.
Şimdilik izliyorum ama yokluktan izliyorum, kimseye de tavsiye etmiyorum.
Hamsterının ölümüne sebep olmana rağmen gecenin sonunda yine mastürbasyon yaptın yani? Kalpsiz.
+ Bölümün içinden Mason Gooding çıktı. En son Scream’de (2022) gördüydüm. Love, Victor da var zaten.
+ Bölüm sonunda oğluna hak verdiğim olmadı değil.
Jessie’nin patronundan ayrılmasının 1-2 bölüm daha süreceğini tahmin edersek babanın sezon finalinde babanın kim olduğuna dair açılıştakine benzer bir ipucu daha vererek gidecekler.
Dizinin beş bölümünü birden izledim. Güldüm, eğlendim, keyifli bir akşam geçirtti bana. Devam edeceğim.
Bu dizinin de en büyük sorunu (doğal olarak) How I Met Your Mother ile karşılaştırılması. Farklı bir isimle pazarlansa belki yine çok beğenilmezdi ama bu kadar acımasız bir şekilde eleştirilmezdi diye düşünüyorum.
Dizi çok hızlı başladı, sanki ikinci sezonunu izliyormuşum gibi hissettim. Sophie, Jesse ve Sid’in tanışmaları; Ellen’ın gelişi. Her şey çok hızlı oldu bitti ama karakterlere çabucak ısındım. Bölüm hikayeleri de keyifliydi.
Chris Lowell direkt Ted’in karşılığı olmuş, onda hemfikiriz. Karakteri sevdim, sadece jest ve mimiklerini kontrolsüzce kullanması beni bir müddet sonra yormaya başladı.
Kim Cattrall’ın dizide bu kadar etkin bir rol üstleneceğini bilmiyordum. Onun sahneleri de son derece keyifli geçiyor.
Favori karakterim Charlie oldu. İngiliz aksanı, saflığı. Sempatik bir karakter, en çok onun olduğu sahnelerde güldüm. Valentina biraz ukala dursa da iyi bir arkadaş, Sophie ile olan sahnelerini sevdim.
Ellen biraz işlense başarılı bir karakter ortaya çıkacak aslında, Jesse ile olan yüzleşme sahneleri etkileyiciydi (Dizideki aile kaynaklı çatışmalar etkileyiciydi genel olarak, bu, Sophie’yle annesinin hikayesi). Tuhaflıklarına da tamamım ama karakteri ‘nefes alsın yeter’ kafasında, ortalarda dolanıp sürekli sevgili arayan biri olarak yazmaları itici durmuş.
Gülme efektine çok takılmasam da bu dizide biraz rahatsız oldum. Özellikle dördüncü bölümde, bazı popüler kültür göndermelerini ve kelime oyunlarını anlamakta zorlandığım için gülme efektinden sonra ”gülmemiz mi gerekiyordu” diye strese girdim.
Babanın son dakika ters köşe yapacağını düşünenlerdenim ama adettendir, tahminde bulunayım. Senaryo farklı yerlere gitmezse Charlie veya Sid olacağını sanmıyorum. Dizinin başında sevgilisine evlilik teklif eden Sid’i direkt seçeneklerden eleyeceğimiz için baba yapabileceklerini düşünmüştüm ama hikayenin oraya gideceğini düşünmüyorum artık. En bariz (ve olmasını istediğim) seçenek Jesse. (Josh Peck’i Drake & Josh döneminden tanıyan biri olarak) Peck’i jön olarak izlemek tuhaftı. Yetenekli bir oyuncu. Drew fena bir karakter değil ama o da baba çıkacakmış gibi gelmedi bana, ortaya atılan yemlerden biri. (Onun da partide olduğunu sonradan öğrendik, yani dizinin sonunda kafalarına göre birini ekleyebilirler.) Bakalım.
İyi bir kapanış yaptığı söylenebilir. Başladığı ayarda ilerledi ve tamamladı, HIMYM ile karşılaştırmadıktan sonra (aksi de zor tabii) izlenir bir şekilde bence.
* İşte böyle bir şey istiyordum. Hatta direkt “bunu” istiyordum
İlk bölümde Jesse’lerin evini Marshall ve Lilly’den aldıklarını söylediklerinde yaşlı çift diye bahsetmişlerdi. Robin ne güzel hiç değişmemiş zaman içinde ^.^
* Dizinin (+) ya da (-) olup olmadığına karar veremediğim yönü ihtimallerin azalmaması.
Jesse ile Sophie’nin arası gelecek bölümlerde düzelebilir. Charlie ile Valentina bebek meselesini bir şekilde çözüp barışabilir. Sid ve Hannah da yürütemeyip boşanabilir nihayetinde.
Sophie’nin bunların herhangi birisiyle olmaması için neden bulunmaması bir yana bir de sezon finalinde ortaya Ian’ın çıkması var. Zaten ilk bölümde bahsettikleri baba adaylarından birisi olduğunu için bir noktada bir yerden çıkmasını bekliyordum. Çabuk kaybolduğu için öteki türlü çok basit olurdu.
Bari ilk sezonu hızlıca deneyeyim dedim ama 4 5 bölümden ötesine gidemedim, bir daha dönmemek üzere de bıraktım. Aslında o fragmandan sonra denemekten vazgeçmiştim ama How I Met Your Mother hayranı olarak küçük detaylar için bakayım bari dedim, pişman ettirdi.
Dizinin ismi bu olmasa ilk bölümden bırakırdım mesela, onay alsın, millet konuşsun diye asıl dizinin kopyasını çıkarmaya çalışmışlar ama o kadar basit ki tahammül edemedim bir yerden sonra. Hilary Duff’a hiç girmiyorum zaten.
Bunların üstüne bir de gülme efekti koymaları Konuşulunca 10.bölümle ilgili sahneye baktım sadece evet
Robin’i görmek güzel ama bizimkileri bir arada görmedikten sonra benim için bir değeri yok. Bizim ekibi youtube’da reunion sohbetinde izlemeyi şunun tüm bölümlerine tercih ederim.
Sezon finalini izledim. Güzel diziydi aslında benim beklentimin üstündeydi. Tabii bir HIMYM olamayacak ama son zamanlarda yayına giren komedi dizilerinin çoğu o eski izlediğimiz efsane dediğimiz komediler kadar iyi değil bana kalırsa o yüzden yeni başlayan komedilere daha düşük bir beklenti ile giriyorum.
Son bölümdeki sürprize bende bayıldım ama bir iki şey hoşuma gitmedi.
Neyse gelecek sezonda görüşürüz.
öyle aman aman bi dizi değildi açıkcası komedisi biraz yaban kalan bir diziydi gene de seyrettirdi hımyf ismi bi yandan diziye çok çok büyük bir kayıp veriyor çünkü o ekiple beraber çok farklılık gösteriyorlar komedi olarak karşılaştırmak bunlar için çok büyük dezavantaj olur bir diğer eksi biraz da bence Netflix dizisi gibi toplama dizi olmuş ve karakterler de bunaltıcı olmadı değil.artı olan bence karşılaştırma yapmadan gidersek fena olmayaan bi dizi olmuş seyredilmese çok büyük bir kayıp olmaz. 10/6.5veririm
Aynı tas aynı hamam bir bölümdü. Sezon finalinden kalanları biraz toplayıp ileriye malzeme bırakmışlar. HIMYM referansı nereye varacak merak ettiğim doğrudur.
– Barney’i döndürmek iyi hamle, yalan olmasın.
– Bir süre Ian’la oyalanacak sandıydım ama çabuk bitti neyse ki. Drew’u da araya katıverdiler gibi oldu. Jesse’yi de en azından erteledik anlaşılan. Next?
– “I think I’m dating my dad,” lafının bir oluru vardır nasılsa. Ona ayrı bakarız.
- “Aunt Ellen” da Robin Hala gibi bir şey olabilir tabii. Drew’un biraz göz önü bir ihtimal olduğu düşüncesindeyim hâlâ. Zaten hepsi canım cicim modundalar.
Sophie’nin bütün arkadaşlarını öpüşünü de bekliciğim tabii ki ^.^
– Charlie’nin bölüm sonunda o kıza merhaba demesi hoşuma gitti. Valentina sonda söylediklerinde haklı olabilir ama şimdilik böyle iyi.
HIMYM’deki bir oyuncuyu/karakteri daha ucundan kullanmışlar. 2×05’te.
Alexis Denisof (Sandy Rivers)
Öncekiler:
Kyle MacLachlan (George Van Smoot aka The Captain),
Laura Bell Bundy (“Boats! Boats! Boats!” Becky),
Carl Nieves (Carl the Bartender),
Cobie Smulders (Robin Scherbatsky)
Neil Patrick Harris (Barney Stinson).
– Öncelikle sezonun ikinci yarısını biraz boş beleş geçirdiklerini ekleyeyim. Bu bölümün başında ‘another tangent’ deyip kendileri de dalgaya alır gibi oldu bir de. Sona doğru da ufaktan bir yörünge kaydırdılar.
İlla her bölümün ‘father’ ekseninde geçmesi zaten zor da biraz daha fazlasını yapabilirler. Sezon finaline yine bir şeyler bırakıp gidecekler herhalde.
Sophie’nin de dediği gibi elimizdeki erkeklerin neredeyse hepsinin sevgilisi, hatta eşi var. Charlie de bulsa tam olacak.
Biraz amacından uzak ilerliyordu ama sezon finalinde tahmin ettiğim gibi yola döndü. Son sahnede yaptığını beğendim gibi.
Charlie ve Valentina’nın evlenip çocuk yaptıklarını gördüğümüze göre onu eleyebiliriz. Geriye Sid, Ian ve Jesse kaldı.
Şu şartlarda Jesse’nin göstermelik olduğu düşüncesinden kurtulamıyorum. Robin’e bağlayabilirler tabii. Ama yan yana iyiler de. Sid sevenlerin olduğunu da görüyorum, çok ufaktan ima da ettiler sanki ama şimdi de Jesse-Sid karmaşası çıkacak. HIMYM’a bağlamazsanız olmaz
Sonradan Ek: Bir yorumda görünce aklıma geldi. Valentina’nın çocuğu Drew’la takılmasından olabilir diye. Bu açıdan mantıklı, hem ortayı bulmaları da kolay olur.
2. sezonu bitirdim. İlk sezona göre uzun da olmasından ötürü bi tık baydığı yerler oldu beni ama bir şekilde çerezlik olarak aktı, asla HIMYM olamaz ama çerezlik olarak devam ederse izlerim.
yorumlar
++Josh Peck & Ashley Reyes
Kim Cattrall
First-Look Photo
Düzgün bir fragman isteriz…
Trailer
İlk bölüme bakarım tabii de hala niye diye soruyorum.
POSTER
TvLine’’ın her sene en kötüler listesine koyduğu, uyduruk bir CBS sitkomuna benziyor.
Buna 12 Ocak’ta prömiyer etkinliği yapacaklarmış meğerse. Ondan sonracağıma iptal olmuş.
#omicron #salgın #pandemi
+Leighton Meester (your one and only source into the scandalous lives of Manhattan’s elite)
Beklediğim ölçüde cheesy çıktı. Kahkaha efektleri rahatsız etmedi mesela ama dizinin basitliğine göz devirdiğim de oldu hani.
+ How I Met Your Mother’la aynı evrende, bir sürü yıl sonrasında geçiyor. Bir yerinden bağlantıyı kurmuşlar, kolay anlaşılası. Dolayısıyla sequel sayılır, evet. Formülü korumaya çalışmışlar. Bu sefer gittikleri barı içlerinden birisi işletiyor mesela.
– Jesse’nin kirada oturduğu evin sahibi Marshall ve Lilly.
– İlk bölümde uzun mesafeye girince aklıma Ted geldi, o bölüm sonunda yürümedi tabii diye kestirmeden sonuca gelmişti. Sophie de 2. bölüm sonuna kadar aynı noktaya geldi gibi.
+ Geri adım atmazlarsa takdir ettiğim 1 noktası var.
Not: İnş. ailesinin kovduğu varistir. Jesse’yi fazla öne çıkardıkları için kolaya kaçmak mı olur Robin v2.0 mi olur bilemedim.
İlk bölümü izledim. E gayet güzel olmuş bu.
çok mesafeli oturmuştum ve tipleri sevmeyeceğimden emindim ama sevilesi çıktılar bana göre. o bir artı puan.
kahkaha efektini hiç istemedim ama orta seviyede tutmuşlar, hadi nefret etmedim diyelim. yine de sanki artık bu işin modası geçse?
ana diziye bağlantı hoşlukları tabii cici şeyler. ama en büyük beklentim, HIMYM’da hayran kaldığım esas şey olan o enteresan hikaye kurgusu ve zekice bağlantılar gibi bir akışın benzeri olmasıydı. onu bulamadım. bağımsız bir dizi olsaydı, vasat ya da bir tık üstüne oynayan bir sit-com olmuş derdim. bakalım birkaç bölüm daha giderim elbet.
@shane Düzeltme yapmak gibi olmasın da Facebook’taki postta “HIMYH” diyor
HIMYM’dan hiç hoşlaşmayan biri olarak izledim ilk 2 bölümü. Bunun ekibi nispeten daha sempatik gibi. Çok da değil ama … Diziye dönersem; ne yeterince komik ne yeterince romantik ne de yeterince sempatik buldum. Sıkılmadım çok fazla ama kalemi kesinlikle yeterli değil. Z kuşağını çekelim derken (Bunda çok yüksek olduğunu iddia edemem ama yine de …) bu tarz ve yakın tarzdaki komedi ve drama dizilerinde benim beğeni rengimden gittikçe uzaklaşılmakta zaten son 4-5 senede. Özellikle ABD dizilerinde bu durum geçerli tabii. Bu durum da benim izlediğim dizi istatistiğine yansıdı zaten. 5-6 sene öncesinde ABD dizilerinin izlediğim diziler arasındaki oranı % 85-90 idi muhtemelen. Şimdi baksam % 35-40 ya çıkar ya çıkmaz. Neyse tekrar diziye, dizi üzerinden de karakterlere dönecek olursam; Hilary Duff’ın bu tarz bir rol için artık yaşlı kaçtığı kanaatindeyim. Valentina karakterini fazla gelgitli buldum. Charlie’nin ne olduğunu pek anlamlandıramadım. Ellen’da da gereksiz bir coşku var sanki. Jesse ve Sid nispeten daha iyi durumda. Kim Cattrall’ın varlığı ise en büyük artıydı.
Sezonun sonunu görebileceğimden emin değilim ama 1-2 bölüm daha deneyeceğim en azından.
Sonradan Ek:
S01E03
Ne kalemi ne de karakterleri yeterli gelmedi bana dizinin. Tepkisiz izliyordum öylesine. Benden pas.
@aytackara olsun olsun düzeltme yapmak gibi ne kadar içselleştiremediysem artık
İlk iki bölümü bende izledim. HIMYM kadar iyi olmasa da beklentimi karşıladığını söyleyebilirim. Kadro da sempatik ve güzel geliyor. Yani dönem farkı da olduğundan bu dizi daha çok günümüz ilişki yapıları ve sorunları üzerinden gidiyor. Gittiği yere kadar devam ederiz.
İlk 3 bölüm
İlk iki bölümü geçen hafta izlemiştim, dün de yeni bölümü izledim. HİMYM kendi gözlemlerim ile gidersem, benim için hiç bir zaman Ted Mosby ana karakter olmadı, Robin seksapelitesi ve uyum sıkıntıları, Marshall aptallıkları, Lilly bu aptala göğüs gerebilen akıllısı ve her bölüm bizi kahkayaya boğabilen sıradışı Barney Stinson. Olay Ted etrafında döner gibiyken asıl komediyi etrafındakiler yapıyordu, gerçi bir kaç sezondan sonra sıktı, sadece alışkanlık olduğu için bitirdik çoğumuz. Neyse;
HİMYF her karakteri ile maalesef çakma bir HİMYM olmuş.
Hilary Duff’u severim, ama gitmemiş, olmamış, yaş kısmına girmiyorum bile, ayrıca karakterler arasında bir ahenk yok, birbirini tamamlama, zıtlaşma yok, sohbetler sıkıcı. Valentina ilk 2 bölüm vasat idi ama son bölüm karakteri ile olabilitesi var dedirdi, Ellen daha ilginç mesela, daha fazla zaman almalı, Charlie’den bir Barney olmasını beklemek çok çoook yanlış, gerçi dizide ilgi çekebilecek tek karakter kendisi sanki, Jesse tipik bir Ted, at çöpe, olsa da olur olmasa da Sİd ne iş yapar anlamadık daha.
Şimdilik izliyorum ama yokluktan izliyorum, kimseye de tavsiye etmiyorum.
+Paget Brewster
Sophie’nin annesi
+ Sid’e ne desem bilemedim
+ Bölümün içinden Mason Gooding çıktı. En son Scream’de (2022) gördüydüm. Love, Victor da var zaten.
+ Bölüm sonunda oğluna hak verdiğim olmadı değil.
Bu dizinin de en büyük sorunu (doğal olarak) How I Met Your Mother ile karşılaştırılması. Farklı bir isimle pazarlansa belki yine çok beğenilmezdi ama bu kadar acımasız bir şekilde eleştirilmezdi diye düşünüyorum.
Chris Lowell direkt Ted’in karşılığı olmuş, onda hemfikiriz. Karakteri sevdim, sadece jest ve mimiklerini kontrolsüzce kullanması beni bir müddet sonra yormaya başladı.
Kim Cattrall’ın dizide bu kadar etkin bir rol üstleneceğini bilmiyordum. Onun sahneleri de son derece keyifli geçiyor.
Favori karakterim Charlie oldu. İngiliz aksanı, saflığı. Sempatik bir karakter, en çok onun olduğu sahnelerde güldüm. Valentina biraz ukala dursa da iyi bir arkadaş, Sophie ile olan sahnelerini sevdim.
Ellen biraz işlense başarılı bir karakter ortaya çıkacak aslında, Jesse ile olan yüzleşme sahneleri etkileyiciydi (Dizideki aile kaynaklı çatışmalar etkileyiciydi genel olarak, bu, Sophie’yle annesinin hikayesi). Tuhaflıklarına da tamamım ama karakteri ‘nefes alsın yeter’ kafasında, ortalarda dolanıp sürekli sevgili arayan biri olarak yazmaları itici durmuş.
Gülme efektine çok takılmasam da bu dizide biraz rahatsız oldum. Özellikle dördüncü bölümde, bazı popüler kültür göndermelerini ve kelime oyunlarını anlamakta zorlandığım için gülme efektinden sonra ”gülmemiz mi gerekiyordu” diye strese girdim.
Babanın son dakika ters köşe yapacağını düşünenlerdenim ama adettendir, tahminde bulunayım. Senaryo farklı yerlere gitmezse Charlie veya Sid olacağını sanmıyorum. Dizinin başında sevgilisine evlilik teklif eden Sid’i direkt seçeneklerden eleyeceğimiz için baba yapabileceklerini düşünmüştüm ama hikayenin oraya gideceğini düşünmüyorum artık. En bariz (ve olmasını istediğim) seçenek Jesse. (Josh Peck’i Drake & Josh döneminden tanıyan biri olarak) Peck’i jön olarak izlemek tuhaftı. Yetenekli bir oyuncu. Drew fena bir karakter değil ama o da baba çıkacakmış gibi gelmedi bana, ortaya atılan yemlerden biri. (Onun da partide olduğunu sonradan öğrendik, yani dizinin sonunda kafalarına göre birini ekleyebilirler.) Bakalım.
Leighton Meester’ı aktif olarak kullandıkları ilk bölüm oldu ama bundan daha fazlasını tercih ederim. Birazcık basit kaldı.
Son dakika sürprizi gibi bir şey olmazsa ben hala Jesse olmayacağını düşünüyorum. Bariz seçenek gibi durduğu için.
1×09 üzerine:
Bölümün içinden bu ve bu çıktı. İki parçalık bir hikaye olduğu için gelecek bölümde de görünecekler gibi. Dileyen #nostalji.
İyi bir kapanış yaptığı söylenebilir. Başladığı ayarda ilerledi ve tamamladı, HIMYM ile karşılaştırmadıktan sonra (aksi de zor tabii) izlenir bir şekilde bence.
* İşte böyle bir şey istiyordum. Hatta direkt “bunu” istiyordum
* Dizinin (+) ya da (-) olup olmadığına karar veremediğim yönü ihtimallerin azalmaması.
Sophie’nin bunların herhangi birisiyle olmaması için neden bulunmaması bir yana bir de sezon finalinde ortaya Ian’ın çıkması var. Zaten ilk bölümde bahsettikleri baba adaylarından birisi olduğunu için bir noktada bir yerden çıkmasını bekliyordum. Çabuk kaybolduğu için öteki türlü çok basit olurdu.
Dizinin ismi bu olmasa ilk bölümden bırakırdım mesela, onay alsın, millet konuşsun diye asıl dizinin kopyasını çıkarmaya çalışmışlar ama o kadar basit ki tahammül edemedim bir yerden sonra. Hilary Duff’a hiç girmiyorum zaten.
Bunların üstüne bir de gülme efekti koymaları Konuşulunca 10.bölümle ilgili sahneye baktım sadece evet
Sezon finalini izledim. Güzel diziydi aslında benim beklentimin üstündeydi. Tabii bir HIMYM olamayacak ama son zamanlarda yayına giren komedi dizilerinin çoğu o eski izlediğimiz efsane dediğimiz komediler kadar iyi değil bana kalırsa o yüzden yeni başlayan komedilere daha düşük bir beklenti ile giriyorum.
Son bölümdeki sürprize bende bayıldım ama bir iki şey hoşuma gitmedi.
Neyse gelecek sezonda görüşürüz.
Meraklısına: HIMYM ile bağlantıları, sürpriz yumurtalar vs.
öyle aman aman bi dizi değildi açıkcası komedisi biraz yaban kalan bir diziydi gene de seyrettirdi hımyf ismi bi yandan diziye çok çok büyük bir kayıp veriyor çünkü o ekiple beraber çok farklılık gösteriyorlar komedi olarak karşılaştırmak bunlar için çok büyük dezavantaj olur bir diğer eksi biraz da bence Netflix dizisi gibi toplama dizi olmuş ve karakterler de bunaltıcı olmadı değil.artı olan bence karşılaştırma yapmadan gidersek fena olmayaan bi dizi olmuş seyredilmese çok büyük bir kayıp olmaz. 10/6.5veririm
Season 2 Trailer
Poster
+Meaghan Rath
Orijinal diziden 1 şahıs daha dönmüş (201 için). Devamı da olacak gibi.
#meraklısına
Aynı tas aynı hamam bir bölümdü. Sezon finalinden kalanları biraz toplayıp ileriye malzeme bırakmışlar. HIMYM referansı nereye varacak merak ettiğim doğrudur.
– Barney’i döndürmek iyi hamle, yalan olmasın.
– Bir süre Ian’la oyalanacak sandıydım ama çabuk bitti neyse ki. Drew’u da araya katıverdiler gibi oldu. Jesse’yi de en azından erteledik anlaşılan. Next?
– “I think I’m dating my dad,” lafının bir oluru vardır nasılsa. Ona ayrı bakarız.
Her yer sıpoylır, her yer.
Ya önemsiz.
bu diziyi sallayan mı var ki.
Bunu değil de Mother’ı sallayan var.
Sezon finalini stüdyo izleyicisi önünde canlı çekeceklermiş. 3 Şubat’ta.
Bilerek koyduklarını tahmin ediyorum.
Sophie’nin bütün arkadaşlarını öpüşünü de bekliciğim tabii ki ^.^
– Charlie’nin bölüm sonunda o kıza merhaba demesi hoşuma gitti. Valentina sonda söylediklerinde haklı olabilir ama şimdilik böyle iyi.
Öncekiler:
Kyle MacLachlan (George Van Smoot aka The Captain),
Laura Bell Bundy (“Boats! Boats! Boats!” Becky),
Carl Nieves (Carl the Bartender),
Cobie Smulders (Robin Scherbatsky)
Neil Patrick Harris (Barney Stinson).
Freeform’da da yayınlanacakmış. 25 Nisan’dan itibaren, çifter bölüm.
– Malum şahıs yine sezon finaline geliyor.
– 20 bölümü 11+9 olarak yayınlayacaklar.
– 10 ve 11, haftaya peş peşe gelecek yani. Ardından 2 ay ara ve 23 Mayıs’ta dönüş. Sezon finali de yine çift bölüm. 11 Temmuz’da sezon finali.
– Malum şahsı fena kullanmadılar ama bir nevi diğer karakterleri kullanmaya benzedi. Sezon içinde daha fazla görünmesini tercih ederdim tabii.
– Bölümden bir de Michael Cimino çıktı. Bir ihtimal 2×12’de de görünür.
* Sophie’nin sevgilisi bir de babası çıksaydı ne olurdu acaba? Olmadığını tahmin ediyordum gerçi. Nokta koymak için de iyi bir yeri seçmişler.
* Sophie babasını bulmaya çalışacak. Sid, yeni biriyle tanıştı. Jessie’nin Sophie’yle ilgili duyguları devam. Baba henüz ortada yok.
Peki.
Travis Schuldt (Scrubs) ve Clark Gregg (Agents of S.H.I.E.L.D.) ikinci yarıda görünecekmiş.
Teaser
Poster
2×12 üzerine:
– Arayan mevlasını da belasını da babasını da. Sen de bul bir şey işte.
– Sid kısmı ilgimi çekiyor şu an. Onun dışında bir şey yok sayılırdı, bölümü diğerleri de Sophie’ye yardım ederken geçirdiler zaten.
– Öncelikle sezonun ikinci yarısını biraz boş beleş geçirdiklerini ekleyeyim. Bu bölümün başında ‘another tangent’ deyip kendileri de dalgaya alır gibi oldu bir de. Sona doğru da ufaktan bir yörünge kaydırdılar.
İlla her bölümün ‘father’ ekseninde geçmesi zaten zor da biraz daha fazlasını yapabilirler. Sezon finaline yine bir şeyler bırakıp gidecekler herhalde.
– Meaghan Rath‘ın ilk bölümü buydu.
One down, three to go.
Biraz amacından uzak ilerliyordu ama sezon finalinde tahmin ettiğim gibi yola döndü. Son sahnede yaptığını beğendim gibi.
Şu şartlarda Jesse’nin göstermelik olduğu düşüncesinden kurtulamıyorum. Robin’e bağlayabilirler tabii. Ama yan yana iyiler de. Sid sevenlerin olduğunu da görüyorum, çok ufaktan ima da ettiler sanki ama şimdi de Jesse-Sid karmaşası çıkacak. HIMYM’a bağlamazsanız olmaz
Sonradan Ek: Bir yorumda görünce aklıma geldi. Valentina’nın çocuğu Drew’la takılmasından olabilir diye. Bu açıdan mantıklı, hem ortayı bulmaları da kolay olur.
Onay alsa bari.
2. sezonu bitirdim. İlk sezona göre uzun da olmasından ötürü bi tık baydığı yerler oldu beni ama bir şekilde çerezlik olarak aktı, asla HIMYM olamaz ama çerezlik olarak devam ederse izlerim.
Son 3 – 4 bölüm yeni bitirdim isteğim yoktu ancak hani bence kötüydü sezon bitirilmesine sevindim