
Bu sene gümbür gümbür gelip, bomba gibi devam eden yeni Showtime dizimiz Homeland, 8. bölümü arkasında bıraktı. Sezonu 12 bölüm olarak planlanmış iddialı yapımımızı merak edenleri aşağıya alalım.

Dizimiz, daha sezonun başlarında 12 bölümlük 2.sezon onayını kaptı bile. Mutfağında, daha önce Buffy the Vampire Slayer, Angel, The X Files gibi projelere iş yapmış Howard Gordon ve yine The X Files, 24 ve Dawson’s Creek‘in arka planında yer almış Alex Gansa‘yı bulunduran yeni dizimizin en çekici yanı, bitmek tükenmek bilmeyen gizemli havası.

İlk bölümden ispiyonvererek konuya değinelim:
Nicholas Brody, bir Amerikan deniz çavuşudur. 2003 senesinde savaşta kaybolan çavuş, 8 sene sonra Afganistan’da bir terorist sığınma evinde bulunur. Bu olayın ardından, ülkesinde bayağı heyecanla karşılanan Nicholas’a herkes kahraman gözüyle bakmaktadır. Ulusal kanallar onunla röportaj yapmak ister, durmadan haberlerde ona yer verilir.
Diğer bir yanda da CIA çalışanı olan Carrie Mathison vardır. Görevinin bir dönemini Irak’ta devam ettiren Carrie, orada bulunduğu zamanlarda, savaş esnasında esir tutulan Amerika tarafından birinin saf değiştirip köstebeklik yaptığı bilgisini edinir. Çavuş Nicholas ülkeye döndüğünde de 8 sene boyunca nasıl hayatta kaldığını merak edip, bunun peşinden koşar. Carrie için artık baş şüpheli Nicholas Brody’dir.
Yani dizimiz, Çavuş Nicholas’ın gerçekte kahraman mı, yoksa köstebek mi olduğu muamması üzerine kurulu.

Şimdi biraz da kadrodan bahsedelim:
CIA çalışanı olan Carrie Mathison’u, bir televizyon dizisinde en son 1995 senesinde yer almış (tek sezonluk My So-Called Life) ve daha çok sinema kariyerine yönelmiş olan güzel aktrist Claire Danes canlandırıyor. Gizemli Nicholas Brody olarak da, en son 2 sezon sürüp iptal olmuş Life‘ın başrol oyuncusu Damian Lewis var.
Bu iki önemli oyuncunun haricinde, kalanlar da bayağı dişe donunur isimler: Başka bir CIA çalışanı Saul Berenson’ı, Criminal Minds, Dead Like Me ve Chicago Hope‘tan bildiğimiz, güzel sesiyle de dillere destan olan Mandy Patinkin; Nicholas’ın eşi Jessica Brody’yi ise, en son V‘de, daha önce de tek sezonluk efsane olarak sayılan Joss Whedon klasiği Firefly‘dan bildiğimiz albenili oyuncu Morena Baccarin canlandırıyor. Merak edenler, kadronun kalanına buradan ulaşabilirler.

Nefes kesen bu sürükleyici yeni diziyi herkese öneriyorum. “Bu tarz konular ilgimi çekmez” diyenler de, “Amerikan propagandası vardır canım bunda” diye düşünenler de en azından 1 bölüm olsun şans tanısınlar. Çünkü bambaşka ve kaliteli bir hikaye sizleri bekliyor. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler.
yorumlar
A Look Back at the Past 7 Seasons
Official Trailer 2
Bu kapağı sevdim.
Showtime başta Robin Wright, Halle Berry veya Maria Bello olsun istiyormuş.
8×01 üzerine:
Bölümler yine Pazar gününden gelecek anlaşılan. Carrie’yi ve Saul’u özlemişim. O kadar uzun zaman oldu ki.
İlk bölüm itibarıyla bildiğimiz Homeland gibiydi. Bu sefer Pakistan-Afganistan tarafındalar, Carrie’yi de toplayıp içine atıveriyorlar.
Ooo, süper bölümün erken gelmesi. Bir devir sona erecek Homeland bittiğinde; umarım enfes bir sezonla veda eder.
Senin paralelliğini seveyim ben Homelandcim. İki senedir hazırlıyorlar bir de bunlar güya bu sezonu.
Güzel başladı, güzel gidiyor. Özletmiş kendini. Yine 4 & 8.bölümleri merak ediyorum ; çünkü yazarlar, evvelki sezonlarda 4+4+4 olarak hikâye örgüsünü oluşturduklarını ifade etmişlerdi. Yani her 4 bölümde bir dönüm noktası veya önemli bir gelişme oluyor.
Sonuç: Bence yanlış bir benzetme. Otur sıfır.
Sabah sabah kendimi psikolojik olarak yıpranmış hissediyorum. Ayıp ayıp.
S06E08
3 sene önce tam buraya geldiğimde dayanamayıp 1.sezondan tekrar izlemeye başlamıştım, anca yetişebildim. Final sezonu bitmeden haftalık programa geçebilirim umarım. Acayip sevdiğim bir dizi o yüzden son bölümleri haftalık arayla seyretmeyi tercih ederim.
Sezon da güzel gidiyor, 4.ve özellikle 5.sezonu tekrardan izleyince 6.sezonu daha çok takdir ettim, Carrie’nin eve dönmesi dizi için çok iyi olmuş gerçekten.
Bu dizinin güzel yanlarından biri şu günlerde olan bir şey ile paralel bir şekilde gitmesi.
Carrie’nin
Sonuç itibarıyla keyifli gidiyor sezon.
@darkcrystal Öyleymiş gerçekten.
Bölümü izledikten hemen sonra şu habere denk gelmek de garip oldu.
Yani
Bu arada Carrie, sarışın haliyle yaşlı duruyor. 8×03’teki peruklu hali ile bence daha hoş duruyordu
When a Homeland storyline syncs up with real life.
S06E09
Bölümler Ocak-Nisan 2017 arası gibi yayınlanmıştı. Bu sezon işledikleri İran nükleer anlaşmasından ABD’nin tam 1 yıl sonra çekilmiş olması güzel detay olmuş. Tahmin edilen bir şeydi zaten ama yine de güncellik var diye abarta abarta satmıyorlar.
6.sezon Dar Adal’ın sezonu gibi bir şey oluyor. (Malum bizim karakterler bunca yıl sonra nasıl olabiliyorsa artık hala idealist.) Bu duruma karakter için tabii ki de sevinmiyorum ama aktör açısından şikayetim yok. 2.sezon sonlarında F. Murray Abraham’ı kadroya katmak dizi için en güzel hamlelerden biri oldu.
Üstümde “Final sezonu olduğu için her şeyi yapmış olabilirler,” gerginliği var. Nasıl olacak bilmiyorum. Bir de bu bölümde Saul’la empati yapasım geldi bir an.Hele de Carrie gibi biriyle de uğraştığını düşünürsek 8 sezonda az çekmedi bu adam da.
8×07 üzerine:
* Gelecek bölüme mefta olur o adam.
* Kamu Spotu – Max’e dokunmayın – Kamu Spotu
Sezon harika gidiyor. Sular yine 8.bölüme gelirken ısındı.
8×08’de sezonun “ikinci dönüm noktası” bakalım nasıl olacak…
Benim yine sinirlerim yıprandı, üstüne bir de kalbim kırıldı. Bence ben,
bu olanları hak etmedik.
*
*
*
Kaldı 4.
İlk 3 sezonun kalitesinin bile üstünde bir çizgi tutturdu bu sezon (8. sezon). Numan Acar’ı da kutlamak lazım. Bu sezon Mandy Patinkin ile birlikte bu sezonun en ışıltılı isimi oldu.
Ben de bunu bekliyordum.
İlk
geçtiler.
Carrie’nin verdiği pozun aynısını ilk bölümde Brody’nin vermiş olması
Çok güzel detaydı, nerelerden nerelere geldik harbiden.
Bu sezon Carrie’nin Amerika’ya dönüşü dizi için de çok iyi oldu, eski havasına döndü artık. 5.sezondan çok çok daha iyi bir sezondu. Özellikle bu sezon F. Murray Abraham’ı izlemek büyük keyifti, çok saygı duyduğum oyunculardan.
Keyifli olmayan kısım da idealist başkan rolünde Elizabeth Marvel’ı izlemek oldu. Oyunculuğuna lafım yok ama ekranda sevemediğim isimlerden, ikide bir en nefret edilesi karakterleri bulup canlandırması da işimi kolaylaştırmıyor.
Her seferinde Tim Roth’a benzettiğim O’Keefe karakteri de propaganda konusunda güzel bir iş çıkardı, Joe Rogan’ı esin almışlar galiba.
Sonlardaki kısım da geliyorum diyordu,
Daha ilk bölümden sinirlerim bozuldu, sezonu nasıl bitireceksem artık. Başkanın sahnelerine hiç tahammül edemiyorum, dizide seçim dönemi gelse de şunu başımızdan atsak.
Carrie de ilk sezonlarını hatırlattı,
Beklemediğim kadar güldüğüm bir bölüm oldu, biraz da şaşkınlıktan güldüm aslında. Hiç böyle bir konuya gireceklerini beklemiyordum ama Carrie’nin
The Americans sonrası Costa Ronin’i ilk izleyişim, kalıcı bir rolü olur umarım, seviyorum adamı.
Bölümde yaşananlar da büyük rezillik, işlerin buraya geleceği de belliydi. Jake Weber’i hep Dawn of the Dead’teki cins karakterinden hatırlardım, buradaki rolü aklıma gelecek artık.
Homeland hakkında kolay kolay kötü yorum yazmam ama ilk 5 bölüm biraz sabrımı taşırdı, 5.sezondaki kötü tempoya döndük bir anda. Neyse ki 6.bölümü acayip beğendim, asıl Homeland tarzı bu bölümde yaşananlar. Hiç beklemediğim gelişmeler oldu,
Bu sezonki Saul-Carrie ilişkisini seviyorum, Saul güvenmemekte haklı.
Carrie’yi savunacak argümanım kalmadı artık
8×10 üzerine:
Size Tarkan’dan Ay şarkısını gönderiyorum. Bu da burada dursun. Kaldı 2 bölüm.
Evet,
Sezonları sıraladığımda en alta 5.sezonu, bir üstüne de bu sezonu koyuyorum. 6.sezonu daha çok sevmiştim. Çok güzel bölümler vardı ama genele yayamadılar. Tabii Carrie’yi tekrardan 1.sezondaki haliyle görmemizin de etkisi var.
Başkan Keane konusunda yazarlar acayip çuvalladılar, tutarsızlık barizdi.
Sevdiğim dizilerin final sezonuna girmeyi hiç sevmiyorum, malum Homeland en en sevdiğim dizilerden biri ama yapacak bir şey yok 2 haftaya bitiyor
Keşke dizinin ilk sezonlarında olduğu finalde de Emmy ödüllerinde öne çıksa, kaç sezondur aday olamıyor.
Sezon da çok güzel başladı. 4.sezon havası var, o sezon da sürpriz yapıp dizinin en iyi sezonlarından biri olmuştu. Sonunu çok sevdim
Max’in dizideki yerini seviyorum, hatırlıyorum
Dizinin son jeneriği güzel olmuş, niye şu adamın sahnelerini koymuyorlar diyordum oraya da bir düzeltme yapmışlar,
8×11 üzerine:
Utanma, arlanma ve bilimum diğer şeyleri tükettik. Aşk olsun. Tabii mecazi anlamda.
Kaldı 1 (bir).
Geçen haftaki bölümü daha yeni izleyebildim. Bunlar bu şeyi 2 bölümde nasıl toparlayacaklar merak ediyorum.
Lannnn
Ya
Özellikle son 10 dk sı güzeldi.
Kendi açımdan böyle efsane bir diziyi özleyeceğim için hüzünlü izleyeceğim bir final olacak. Umarım güzel bitirirler.
Siyah saçlar Claire Danes’in gözleriyle çok güzel duruyordu, biraz daha devam etse yok demezdim.
Bu arada Sam Trammell’in VP olduğunu 2 bölüm sonra fark etmem de benim ayıbım, oyuncuyu da severim aslında. Sakalsız çok daha genç göründü burada.
Bölüm fazla optimist ilerleyince dedim bu Homeland değil,
David olmasa Washington’ın hali ne olurdu düşünemiyorum. Verdikleri karar da çok zor değildi bence.
Son anda çalan müzik
Saul’un zayıf başkanlar ve savaş üzerine yaptığı konuşma güzeldi. Açık konuşayım
Yaa lanet olsun, 1.sezondan beri