“”Lost””‘un yayınlanan son bölümü LaFleur, John Locke’un Orkide’ye inip çarkı çevirmek üzere olduğu andan başlıyor. Çark çevrilmeden önceki zamanın çok eski bir zaman olduğu anlaşılıyor.

yazının bundan sonrası spoiler içerir.

Sanırım 2. sezonun sonunda gördüğümüz 4 parmaklı heykelin yıkılmamış halini görüyoruz. Daha sonra çarkın çevrilmesiyle son kez çok siddetli bir patlama daha oluyor. Burun kanamaları ve baş ağrıları bitiyor. Jin Sawyer’a şimdi ne yapacağız? diye sorduğunda Sawyer John Locke’un gelmesini bekleyeceklerini söylüyor.Üç Yıl Sonrasıİki tane Dharma çalışanı, daha önce Benjamin’in babasını adaya getiren Horace’ın sarhoş haldeyken elinde dinamitlerle ortalığı patlattığını görerek Lafleur’a haber vermeleri gerektiğini konuşuyor. Lafleur’dan çok korktukları belli oluyor.

Lafleur adını Sawyer’ın kullandığını ve Dharma çalışanlarından birisi olduğunu görüyoruz. Miles ile beraber Horace’ı alıp Amy’nin evine götürüyorlar. Bu sırada hamile olan Amy’nin sancıları artıyor ve doğurmak üzere olduğunu söylüyor.Üç Yıl ÖncesiSawyer Juliet ve ekibi Daniel Faraday’ın yanına gidiyorlar. Daniel Charlotte’ın öldüğünü ve parlamadan sonra yok olduğunu söylüyor. Daha sonra Sawyer ve juliet bağrışmalar duyuyor ve bir kadına iki kişinin başına çuval geçirdiğini görüyorlar. Bu iki kişiden birini Juliet diğerini Sawyer öldürerek kadını kurtarıyorlar. Kadının Amy olduğunu görüyoruz. Kocası Paul o kişiler tarafından öldürülmüştür. Sawyer ve Juliet bu iki kişiyi öldürünce Amy ölenleri gömmeleri gerektiğini ateşkesin bozulmaması gerektiğini söyleyerek Dharma çalışanlarıyla adanın yerlilerinin bir ateşkes sağladıklarını anlıyoruz. Daha sonra Amy bizimkileri evlerinin olduğu yere götürürken sonik güvenlik çitinden geçerken kandıryor ve Amy hariç hepsi etkilenip yere yığılıyorlar.

Üç Yıl SonrasıAmy doğum yapmak üzeredir ancak çocuk ters olduğundan doktor doğumu yapamayacağını söyler. Lafleur yani Sawyer da araba tamir eden Juliet’i çağırır.

Juliet daha önceki doğumlarda çocukların ve kadınların öldüğünü yine aynı şeyin olacağını söyleyerek yapmak istemez. Sawyer da belki çocukların ölümüne neden olan şey daha gerçekleşmemiştir diyerek onu ikna eder.

Ve çocuk sağlıklı bir şekilde doğar. Sawyer Jin’le bizimkilerin adaya gelip gelmediğini sorar. Jin henüz gelmediklerini söyler.Üç Yıl ÖnceSawyer Horace’ı karşısında bulur. Ona Black Rock’ı aramaya çalışırken adaya çakıldıklarını söyler. Horace ise onu ve ekibini yarın denizaltıyla Tahiti’ye göndereceklerini söyler. Dışarıda da juliet ve diğerleri kendi aralarında konuşurlar. Daniel Faraday ise artık parlamanın olmayacağını ve Plak’ın yeniden dönmeye başladığını söylerken Charlotte’ın küçüklüğünü görür.

Sawyer Tahiti’ye gideceklerini Horace ile birlikte söylerken bir anda sirenler ötmeye başlar ve herkes bir tarafa kaçar. Yerliler gelmektedir. Richard Alpert elinde bir meşaleyle gelir. Yine her zamanki gibi genç görünen Richard Horace ile ateşkesi bozduklarını ve halkından iki kişinin ortada olmadığını söyler. Daha sonra Sawyer Horace’a kendisinin Richard’la konuşabileceğini söyleyerek Richard’la konuşmaya gider.

Ona Jughead adındaki bombayı gömüp gömmediklerini sorar. Richard şaşkındır. Sawyer John Locke’u beklediğini ve herşeyi bildiği söyler. Ateşkesi korumak için ölen Paul’un cesedini Richard’a verirler. Horace ile konuşan Sawyer ondan iki hafta daha ister. Bunu Juliet’e söyler. Juliet yarın denizaltıyla gitmek istediğini söyler. Sawyer ise 1974 yılında seni bekleyen birşey yok gitme der ve o malum bakışlarıyla Juliet’i etkiler ve kalmasına razı eder.Tekrar üç yıl sonrasına gittiğimizde ise Lafleur’un Juliet ile birlikte olduğu ve birbirlerini sevdiklerini görürüz.

Lafleur’un daha sonra Horace ile birlikte konuşmalarında Horace Amy’nin Paul’u hala unutamadığını daha üç yıl geçtiğini söyler. Sawyer[Lafleur] ise üç yıl önce birisine aşık olduğunu ama artık onun yüzünü dahi hatırlayamadığını söyleyerek Kate’i unuttuğunu, herkesin zamanla unutulacağını söyler.Ertesi gün Sawyer Jin’den bir telefon alır. Sawyer hemen arabaya atlar ve oaraya gider. Karşısında Jack Hurley’i görür. Gözünde gözlükleriyle onlara bakan Sawyer şaşırmamıştır. Ta ki Kate’i görene dek.