Mini Dizi Dosyası — 2
11 yorum unfortr 11 Aralık 2013 12:28
Mini dizi dosyamıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Daha önce ilk bölümünü şurada paylaştığımız yazı dizisinin ikinci bölümü için buyurunuz.
İçindekiler
1- THE STATE WITHIN
Washington üzerinde patlayan bir yolcu uçağı, saldırıyı yaptığından şüphelenilen İngiliz müslüman bir adam, vicdan sahibi bir İngiliz büyükelçi, güç oyunlarıyla sağa sola kafa tutan uluslararası bir şirket, idamını bekleyen İngiliz savaş madalyalı bir mahkum. Dahası da var. Tüm bu olayların merkezinde ise terörist eylemlerinden şüphenilen, kurgusal bir Orta Asya ülkesi olan Tırgızistan yer alıyor.
YAYIN BİLGİLERİ
The State Within, 2 Kasım-14 Aralık 2006 tarihleri arasında 6 bölüm olarak BBC ONE‘da yayınlandı.
17 Şubat 2007’de ise 24’e rakip dizi olarak lanse edilip BBC America‘da yayın hayatına başladı.
Dizi, Haziran 2007’de Derin Devlet adı altında TRT’de yayınlandı.
Dizinin bölüm süreleri yaklaşık 60’ar dakikadır.
KONU
Konuyu dört ana başlık altında toplayalım.
1- Uçak kazası ve ardından yaşananlar
2- CMC şirketi
3- İdam mahkumu
4- Tırgızistan
1- Washington semalarında Londra seferini yapan uçak, içindeki 262 yolcusuyla yere çakılır. Çoğu İngiliz ve Amerikan vatandaşlarından oluşan yolculardan kurtulan olmaz. Terörist eylemin sorumlusunun, müslüman bir İngiliz vatandaşı olduğunun belirlenmesi ile iki ülke arasındaki politik gerilim had safhaya çıkar. Bu noktada, Amerikan savunma bakanlığı ile İngiliz büyükelçiliği arasındaki gerilime tanık oluyoruz. Böyle büyük çaptaki bir terörist eylem sonucunda, tahmin edebileceğiniz gibi her iki ülke de üst düzey alarm konumuna geçer. Uçak seferleri durdurulur. Sokaklardan İngiliz müslümanlar toplanarak cezaevine konulur. Kriz had safhaya tırmanır.
2- Uluslararası güvenliği tehdit ve manipüle eden olayların arkasında ise 1981 yılında kurulan 90 ülkede faaliyet gösteren uluslararası bir şirket olan CMC vardır. Bu şirket, kirli işlerini Amerika’da gizliden gizliye eğittiği paralı askerlerinin yardımıyla yapar. Güç delisi bu şirket, Amerika’da birçok siyasi kurumun içine de sızmış durumdadır.
3- Ana konu ile bağlantılı ikincil yan hikayede ise Falkand Savaşı‘nda göstermiş olduğu üstün hizmetten dolayı madalya almış bir halk kahramanı İngiliz yer alıyor. Geçmişinde paralı askerlik de yapmış olan bu karakter, Amerika’da iki çocuğun cinayetiyle suçlanıp ölüm cezasına çarptırılmış. İdamının engellenmesi için hem avukatı, hem de İngiliz büyükelçisi Mark Byron yoğun bir çaba gösteriyor. Hikayenin bu kanadı Florida’da geçmektedir.
4- Son olarak, olayların merkezinde terörist eylemlerinden şüphe duyulan Tırgızistan’dan bahsedelim. Amerika ve İngiltere’nin müttefiki olan ülke, diktatörü Usman tarafından yönetiliyor. Bu iki ülke, siyasi arenada birçok diktatörü hem besleyip hem de arka çıktıktan sonra, aynı diktatörleri çıkarları uğruna beraberce savaşarak tahtlarından indirmişlerdir. İşte dizide Usman için de böyle bir şeyler oluyor.
KARAKTERLER
İngiliz büyükelçi Mark Bryon, Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmek üzereyken kriz patlak verince bu görevi askıya alınır. Amerika ile dengeli bir politika izleyen, oldukça vicdan sahibi bir diplomattır. İyi bir konuşmacıdır ve sosyal çevrelerde etkilidir. 1990’lı yıllarda ise Tırgızistan özel elçiliği görevinde bulunmuştur.
Karakteri sinemada Harry Potter serilerinden bildiğimiz, televizyonda ise Brotherhood, Awake ve Case Histories‘de izlediğimiz Jason Isaac canlandırıyor.
İngiliz Büyükelçiliği’nde görevli MI6 ajanı olan Nicholas Brocklehurst, dizinin gizemli, kirli ilişkiler içinde bulunan karakterleri arasında yer alıyor. Bununla birlikte Mark Byron’un sağ koludur.
Karakteri, House of Cards ve The Paradise‘dan hatırlayabileceğimiz Ben Daniels canlandırıyor.
Jane Lavery, idam mahkumu Luke Gardner’ın avukatıdır. Cesur olduğu kadar duygularını saklamayıp dolu dolu yaşayan Jane, müvekkilinin suçsuz olduğunu ispat etmek için sonuna kadar savaşır.
Karakteri, Strike Back‘ten hatırlayabileceğimiz Eva Birthistle canlandırıyor.
Amerikan savunma bakanı Lynne Warner, ülkesinin çıkarlarını ateşli bir şekilde savunan bir diplomattır. Lyne Warner’ın Amerikan başkanı üzerinde hatırı sayılır bir etkisi var. Oğlu ise Afganistan’daki askeri görevi sırasında öldürülmüştür.
Karakteri, şu sıralar Burn Notice‘te izlediğimiz Sharon Gless canlandırıyor.
Caroline Hanley Orta Asya’da uzmanlaşmış bir dış ilişkiler analistidir. Hanley Şirketleri’nin sahibi olan babasını uçak kazasında kaybeder.
Karakteri, Episodes‘ta canlandırdığı ”Nine” karakterinden hatırlayabileceğimiz Genevieve O’Reilly canlandırıyor.
Luke Gardner parlak hayatına rağmen sonraları uyuşturucu batağına saplanmış ve iki küçük kızın ölümünden sorumlu tutulan bir idam mahkumudur.
Karakteri, bu sezon Low Winter Sun ile karşımıza çıkan Lennie James canlandırıyor.
NOT: Bu oyuncuyu zaten çok severim, bu dizide de resmen döktürmüş. Belirtmek istedim, izlemezseniz çok şey kaçırırsınız.
Olaylar örgüsü oldukça karmaşık olan, takip ederken zorlanabileceğiniz bir senaryoya sahip bir dizi olmuş. Bu kadar dolu dolu hikaye ve karakterlere boğulduğumuz diziyi, Amerikalılar uyarlasa 24 bölümden aşağı çekmezler sanıyorum. Neyse ki İngilizler var, bir çırpıda izleyebiliyoruz. İzlemek isteyenlere iyi seyirler.
FRAGMAN
2- THE DEVIL’S WHORE
Tarihsel gerçekler ve karakterlere dayandırılan The Devil’s Whore‘un konusu, İngiliz iç savaşının yaşandığı zamanda geçmektedir. 1638-1660 yılları arasında geçen hikayede, tarihsel gerçeklerin yanısıra, kurgusal güçlü ve güzel bir kadın karakterin, iç savaşla birlikte kesişen ve savrulan hayatına tanık oluyoruz.
YAYIN BİLGİLERİ
19 Kasım- 10 Aralık 2008 tarihleri arasında Channel 4‘te yayınlanan The Devil’s Whore 4 bölümden oluşmaktadır.
Dizinin tüm bölümleri Güney Afrika’da çekilmiştir.
Dizin bütçesi yaklaşık 7 milyon Sterlin’dir.
Dizinin müzikleri, Shameless ve Doctor Who‘nun tüm bölümlerinin müziklerini de hazırlayan Murray Gold‘a aittir.
2009 yılındaki Broadcasting Press Guild ödüllerinde, en iyi drama ve en iyi aktris (Andrea Riseborough) dalında ödül almıştır.
KONU
İngiltere, Cumhuriyet ve Kraliyet Yanlıları olarak ikiye ayrılmıştır. Kral 1. Charles, halkına acımasız davranıp haksız vergiler toplayarak bu bölünmeye zemin hazırlamıştır. Kralın karşısında duran Cumhuriyetçiler ise kendi aralarında görüş ayrılıklarına düşerler. Ülke yönetimindeki belirsizlik, siyasal kargaşa ve anarşiye yol açar.
Dizide tüm bu tarihsel gelişmeler aktarılırken, Angelica Fanshawe adlı kurgusal bir kadın karakterin hikayesi de anlatılıyor. Katolik inancın krallığa ihanet olarak algılandığı bir dönemde Angelica’nın annesi, inançları uğruna kızını terkederek Fransa’daki rahibe manastırına gider. Bir süre sonra babası da öldükten sonra Angelica kimsesiz kalır. Genç bir kız olmasıyla aristokrat ve sosyal çevrelerde kendine yer edinmesini bilir. Çocukluk aşkı Harry ile evlenir. Dizideki tarihsel önemli karakterle iç içe olan bir yaşam sürer.
KARAKTERLER
Anjelica Fanshawe, kriz zamanlarında annesi onu terkettikten sonra, kendisine musallat olan şeytani bir varlık görmektedir. Özgür ruhlu, çevresindeki tüm erkeklerin imrenerek baktığı güzel bir kadındır.
Karakteri, son dönemde kariyerinde yükselişe geçen Andrea Riseborough canlandırıyor.
Edward Sexby bir nevi paralı askerdir. Anjelica’yı gördüğü andan itibaren ki bu hikayenin başında oluyor, tutkulu bir aşk ile ona bağlanır.
Karakteri, en son Mad Dogs ve The Village‘da karşımıza çıkan John Simm canlandırıyor.
Oliver Cromwell Cumhuriyetçiler’in liderdir. Güçlü bir siyaset adamı ve ordularının generalidir. Eşit ve adaletli bir politika izler gibi görünse de içten içe kendi diktatörlüğünü planlamaktadır.
Cromwell’i en iyi The Wire‘dan hatırlayabileceğimiz Dominic West canlandırıyor.
Thomas Rainsbrough ise Cromwell’in safında yer alır, sağ kolu diyebiliriz.
Karakteri, sinemada X-Men (2011)‘ve Shame‘deki oyunculuklarından tanıyabileceğimiz Michael Fassbender canlandırıyor.
John Lilburne adalet ve özgürlük adına radikal söylemlerde bulunan bir karakterdir. Söylemlerinden geri adım atmamasıyla, bir çok kez kırbaçlanır ve hapse yollanır.
Karakteri, en son Mr. Selfridge‘de izlediğimiz Tom Goodman-Hill canlandırıyor.
Kral 1. Charles’ı ise harika oyunculuğuyla ve Doctor Who’daki rolüyle geniş kitlelerce tanınmış (ya da tanınacak) olan Peter Capaldi canlandırıyor.
Mükemmel kostümler, iyi yazılmış bir senaryo ve hareketli bir müzik eşliğinde modern dünya tarihinin ilk ve en büyük toplumsal hareketi olan İngiliz Devrimi’ne tanık olmanız için dizi, sizleri bekliyor. Üstelik tüm bu gerçeklik içerisinde, senaryonun içine oya gibi işlenmiş diye tabir edebileceğimiz hikayesiyle oldukça cezbedici bir dizi The Devil’s Whore. İzlemek isteyenlere iyi seyirler.
FRAGMANI
3 – FIVE DAUGHTERS
Five Daughters, 2006 yılında İngiltere’nin Ipswich şehrinde işlenen seri cinayetleri konu alan bir mini dizidir. 5 hayat kadının 8 gün içinde öldürülmesi ile şehir bir anda hem ülke hem de dünya medyasının gündemine oturur. Şehirde yaşayan halk paniğe kapılmıştır. Herhangi bir şüphelinin belirlenememesi, polis teşkilatının üzerindeki baskıyı artırır.
YAYIN BİLGİLERİ
Dizi 25-27 Nisan 2010 tarihlerinde BBC ONE‘da 3 bölüm olarak yayınlandı.
Dizinin senaristi olan Stephen Butchard, mini dizi House of Saddam ve Good Cop‘ın da senaryosunu yazmıştır.
Yönetmen Philippa Lowthorpe de daha önce Call the Midwife‘ın da 5 bölümünü yönetmiştir.
KONU
İngiltere’nin kuzeyinde yer alan 140.000 nüfuslu Ipswich şehri, 2006 yılında yaşanan seri cinayetler öncesinde bu denli büyük bir suçla karşılaşmamıştır. Böyle büyük bir suçla nasıl mücadele edeleceği konusunda deneyimsizdir. Kısa aralıklarla işlenen cinayetler karşısında elleri kolları bağlanmış ve ne yapacaklarını bilemez bir panik havası hakimdir.
Cinayete kurban giden hayat kadınları, uyuşturucu alışkanlıklarını finanse etmek amacıyla bu işe bulaşmışlar. Şehrin kanayan yarası haline gelen hayat kadınları, loş ve karanlık sokak lambalarının altında dondurucu soğuk ve kendilerini bir bir avlayan bir seri katile rağmen, uyuşturucu parası elde etmek için çalışmak zorundadırlar. Dizi, hayatın ne denli zor ve çetin bir mücadele gerektirdiğinin altını çizmektedir.
KARAKTERLER
Anneli şartlı tahliye ile hapisten yeni çıkmıştır. Uyuşturucu ve hayat kadını olarak geçirdiği senelerden sonra kendini temize çıkarmıştır. Hayata daha bir umutla bakan, annesi ve kardeşiyle birlikte mutlu bir görüntü sergilemektedir.
Karakteri canlandıran Jaime Winston‘ı daha önce Dead Set ve Mad Dogs‘dan hatırlayabiliriz.
Gemma uzun zamandır beraber olduğu sevgilisi John ile birlikte yaşamaktadır. Gemma sokaklarda çalışarak hem geçimini, hem de John ile birlikte kullandıkları uyuşturucunun parasını temin eder. Anneli ile çocukluk arkadaşıdır.
Karakteri canlandıran Aisting Loftus‘u, en iyi Mr.Selfridge‘den hatırlayabiliriz.
Paula’nın çevresindeki diğer hayat kadınlarına nazaran yaşı ilerlemiştir. Daha önce bir evlilik yapmış ve bu evlilikten üç çocuğu olmuştur. Eski alışkanlıklarından kurtulamayıp tekrar uyuşturucunun pençesine düşmüştür.
Paula’yı canlandıran Natalie Press’i, daha önce mini dizi Bleak House‘da izlemiştik.
Rochelle, Paula ile birlikte yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen çok iyi iki arkadaştırlar. Paula ile birlikte aynı evi paylaşırlar. Aynı Paula gibi hayat kadını ve uyuşturucu müptelasıdır.
Karakteri, daha önce Misfits ve Secret State dizilerinden hatırlayabileceğimiz Ruth Negga canlandırıyor.
Annette uyuşturucu alışkanlığı yüzünden sağa sola borçlanıp, iflas bayrağını çekmiştir. Kalabalık bir aileden gelen Annette, ailedeki tek sorunlu kişiliktir. Annesi onu bu hayattan çekip kurtarmak için yoğun çaba sarfetmektedir.
Karakteri canlandıran Eva Birthistle‘yi, Waking The Dead ve Strike Back‘ten hatırlayabiliriz.
Nina hayat kadınları içerisinde racon kesen bir karakterdir. Diğerleri ondan ziyadesiyle çekinir.
Karakteri canlandıran Kierston Wareing‘i Luther ve Inside Man‘den hatırlayabiliriz.
Brian uyuşturucu sorunlu insanları rehabilite eden sağlık merkezinin müdürüdür. Hayat kadınlarının sorunlarına eğilerek onlara yardımcı olmaya çalışır.
Brian’ı, The Borgias ve 2013 yılı içerisinde yayınlanan mini dizi Soutcliffe‘in oyuncusu Sean Harris canlandırıyor.
Polis teşkilatının başındaki isim olan dedektif Stewart, daha önce bu denli büyük bir olayla karşılaşmamıştır. Üst üste gelen cinayetler, onun üzerinde büyük baskı oluşturur.
Karakteri canlandıran Ian Hart‘ı My Mat Fat Diary, Bates Motel ve en son Rogue‘da izlemiştik.
Not: Dizide ufak rollerde yer alan başka tanıdık simalar da var. The Borgias ve yakın zamanda yayınlanacak olan Bonnie and Clyde‘ın yıldızı Holliday Grainger ve çoğumuzun Misfist‘ten tanıdığı Lauren Socha da dizinin kadrosunda yer alıyor.
Daha önce dediğimiz gibi, dizinin hikayesi yaşanmış gerçek bir olaydan alınmış. Doğal olarak, karakterler de gerçek kişiliklerdir. Bu nedenle senaryo yazılırken, ailelerin tepkisini çekmemek için hassasiyet gösterilmiş. Ne demek istediğimi diziyi izledikten sonra daha iyi anlayacaksınız. İzlemek isteyenlere iyi seyirler.
FRAGMANI
Mini dizi dosyamızın üçüncüsünde görüşmek üzere…
yorumlar
Ohhh üçünü de izlemediğim üç mini dizi. Hepsi ayrı ilgimi çekiyor üstelik. Yandan yandan… (Şıkkıdı oynuyorum.) Teşekkürler unfortr.
Gerçekten benim için de faydalı bir çalışma olmuş. Ellerine sağlık unfortr…
Açıkçası ben bu yazıdaki dizileri daha çok sevdim. Geçenkilere göre hem daha ilgi çekiciler, hem de öncekindinde hiçbirinin altyazısı yokken bunda 1’ininki kırmızı olsa bile hepsinin var!
The Devil’s Whore benim bir süredir kadrajımdaydı zaten ama zaman gelmedi işte. Five Dayghters da kulakları çınlayasıca @hsparks sayesinde radarıma girmişti bir ara. Diğeri de hoşuma gitti zaten. 3’ü de çok leziz görünüyorlar da bakalım ne zaman vakit gelebilecek?
(Bir de bende hep geride olduğum dizilere yetişebilme düşüncesiyle araya mini dizi alma, yenisine başlayabilme olmuyor kolay kolay. The Pillars of the Earth küfretse bana yeri mesela. O sorunu netçem bilmiyorum.)
Yazı için eline sağlık @unfortr.
Jason Isaacs hayranı bir insan olarak The State Within‘i bir süre önce bayıla bayıla seyretmiştim. Hatta zamanında dkamoy‘a da önermiştim bunu ben yanlış hatırlamıyorsam
Five Daughters da gayet keyifli gitmişti peşpeşe. Hatta onu ailece oturup seyretmiştik. Başka yapımlardan da tanıdığım Natalie Press göz dolduruyordu yine. Buna öncelik vermeni tavsiye ederim aytackara
Michael Fassbender faktöründen dolayı The Devil’s Whore da bayağıdır listemde duruyor. Yakın bir zamanda el atarım sanırım ona da.
Son olarak, ellerine sağlık unfortr.
@hsparks: “Hatta zamanında dkamoy‘a da önermiştim bunu” sözlerine cevaben:
Evet, hala izleme listemde kendisi.
Eline sağlık @unfortr, yine çok güzel seçimler yapmışsın diye düşünüyorum, kesinlikle hepsinin de bir çekiciliği var.
The State Within‘in ayrı ayrı işlediği tüm konular çok ilgi çekici dursa da 6 bölümlük bir dizi için sanki hikayeyi fazla zenginleştirmişler gibi de duruyor. “O da ne demek şimdi?” diyenlere, 6 bölümde bu hikayelerin hepsini nasıl topladılar, daha doğrusu hepsini bir nihayete erdirebildiler mi merak etmedim değil. Öyleyse bir denemek isterim aslında…
The Devil’s Whore hiç duyup bilmediğim bir dizi, yaw Michael Fassbender faktörü benim izlemem için tek başına yeter zaten, çok sevdiğim ve bence son yıllarda sinemada en iyi çıkış yapan aktörlerden biri kendisi.
Five Daughters da zilyon kere işlense de benim sıkılmayacağım bir konuya sahip valla, ayrıca yine kadrosunda bir iki tane sevdiğim İngiliz oyuncu da yer alıyor.
Kısaca hepsini izlemek isterim ama Ocak ayının ortasına kadar sürecek hiç beklenmedik bir yoğunluğum çıktığı için dün başlayan bir yoğunluğa girmiş bulunuyorum. Bu ay için hazırladığım seyir planı suya düşmeyecek diye umutlanmıştım ama pek de öyle olmadı, erken heveslenmişim. O yüzden ne zaman sıra gelecek dur bakalım…
merhaba… ben bu dizilerin altyazılarını bulmayı başaramadım… bulan arkadaşlardan yardım rica ediyorum…
teşekkürler…
zekikum: Hepsi Divxplanet’ta mevcut…
The Devil’s Whore’un 4 bölümlük altyazısı, The State Within’in 6 bölümlük vasatın altında olan altyazısı ve Five Daughters’ın 3 bölümlük güzel altyazısı olmak üzere hepsi var gördüğünüz üzere.
çok teşekkür ederim…
The State Within‘i nihayet izledim. Beğendim. Türü sevenlere tavsiye ederim.
Teşekkürler @hsparks ve @unfortr