Mistresses, 8 Ocak 2008 yılında BBC ONE kanalında yayın hayatına başlayan ve  3 sezondan toplam 16 bölüm sürmüş olan,  30’lu yaşlarındaki 4 birbirine yakın kadının,  aşk hayatları ve karmaşık ilişkileri üzerine bir yapımdır. 2013’ün yaz aylarında ABC’de Amerikan versiyonu başlamadan evvel sizlere orjinalini tanıtmak istediğim diziye, gelin yakından bir göz atalım.

Trudi, Jessica, Katie ve Shiobhan üniversite yıllarında birbiriyle tanışıp, o zamandan itibaren birbiriyle çok yakın arkadaş olmuşlardır. Bütün  karmaşık ilişkilerini, aşklarını, sevinçlerini ve üzüntülerini birbiriyle paylaşacak kadar oldukça sıkı bir arkadaşlıkları var. Her biri özel hayatlarında yaşadıkları ilişkilerde birbirlerine tavsiyede bulunsalar da çoğu zaman kendi kafalarına göre hareket edip, yanlış adamlarla birlikte olup, özel hayatlarında karşılaştıkları sorunlarda çok yanlış kararlar alabiliyorlar.

Karakterlere ve oyuncu kadrosuna değinelim:


Dr. Katie Roden

Başarılı bir doktor olan Katie, hastalarından biriyle uzun bir dönem yasak bir ilişki yaşamış. Aşık olduğu bu adam, ölümcül bir hastalığa yakalanıyor. Ağrıları dayanılmaz bir hal alınca -kendisinin rızası ve karısının onayıyla- Katie, aşık olduğu bu adama ötenazi uyguluyor. Bu adamın oğlu olan Sam, babasının ölümünden sonra yaşadığı yasak ilişkiyi bir şekilde öğreniyor. Bu kadının kim olduğunu bulma yolunda Sam’in Katie ile yolları kesişiyor.
Karakteri, The Pillars Of The Earth ve Hatfields&McCoys‘tan hatırlayabileceğimiz Sarah Parish canlandırıyor.

Trudi Malloy

Trudi’nin kocası 11 Eylül’de New York’ta İkiz Kuleler’e yapılan terör saldırılarında olay yerindeymiş. Saldırılardan sonra cesedine dahi ulaşılamadığı için kayıp olarak  kabul ediliyor; ama, Trudi’nin ufaktan da olsa yaşadığına dair inancı var. Altı sene önce yaşanan bu olaydan sonra, Trudi’nin herhangi bir ilişkisi olmamış. Hikayeye başlamamızla birlikte, Trudi’nin bu yalnızlığı da uzun sürmeyecek. İki küçük kızı olan Trudi, kocası dışında kayda değer bir ilişkisi olmadığı için ilişkiler konusunda oldukça deneyimsiz.
Ev hanımı tiplemesinde izlediğimiz karakteri, Sharon Small canlandırıyor.

Jessica Fraser

Grubun en başına buyruk ve cinsellikte sınır tanımayan karakteri olan Jessica, erkeklerin ikinci tercihi olmasından pek şikayetçi değildir. Aslında, ona göre birlikte olduğu evli erkeklerin birinci tercihi olduğunu düşünmektedir. İstediği hayatı yaşadığını düşünüyor; çocuğu olmadığı için de oldukça mutludur. Evliliğin ritüellerinden olan, hafta sonlarında yapılan aile ziyaretlerine katlanmayışını, yaşadığı hayatın artılarından biri olarak görüyor. Ayrıca evli olmadığı için de yalan söylemek ve “seni seviyorum” demek zorunda kalmadığı için kendini bu bakımdan özgür hissediyor.
Organizatörlük işiyle uğraşan Jessica’yı, Marchlands ve Terra Nova‘dan hatırlayabileceğimiz Shelly Conn canlandırıyor.

Siobhan Dillon

Kocası olan Hari ile uzun yıllardır mutlu bir evliliği olan Siobhan, aynı zamanda başarılı bir avukattır. Hari ile beraber en çok istedikleri bir bebek sahibi olabilmektir. Fakat, bu en çok istedikleri bebeğe, tüm tedavilere rağmen yine de sahip olamıyorlar. Shiobhan da sütten çıkmış ak kaşık olmamakla beraber, onun da bir takım karmaşık ilişkilerine hikayenin başlarından itibaren tanık oluyoruz.
Karakteri, Fringe ve son olarak Sinbad‘da izlediğimiz Orla Brady canlandırıyor.

 

 

Shiboan’ın kocası olan Hari, karısına deliler gibi aşık bir adamdır. Aslına bakarsak -Shiboan’a nazaran- bir bebek sahibi ve gerçek bir aile olmayı en fazla isteyen Hari’dir. Bebek sahibi olmayı o kadar çok istiyor ki Shiboan bu baskı altında zaman zaman  çok bunalıyor.
Karakteri, Smash‘ten tanıdığımız Raza Jaffrey canlandırıyor.

 


 

Dominic, Shibon ile aynı hukuk bürosunda çalışan bir avukat. Shibon ile tanıştığı ilk günden beri bütün isteği, onu elde etmek olan Dominic, sırf bununla yetinmeyip Shibon’ın hayatında kalıcı olmak da istiyor.
Karakteri, en son Hunted’da izlediğimiz Adam Rayner canlandırıyor.

 


 
 
Jessica’nın patronu olan Simon’ın hayatında, karısının öğrenmesinden çekindiği başka bir kadın var. Tabii ki bu da Jessica’dan başkası değil. Ama, aralarında duygusal bir ilişki yok, sadece cinselliği paylaşıyorlar. Buna rağmen, aslında çok iyi birer arkadaşlar ve birbirlerini kollamaktalar.
Karakteri, Adam Astil canlandırıyor.

 


 

 

Richard, küçük kızıyla birlikte yaşayan yalnız bir adamdır. Karısı, ailesini altı ay evvel terketmiş. Hikayenin başlamasıyla beraber, yaşadığı bu sarsıntıdan çıkıp, Trudi ile duygusal bir yakınlaşma içerine girerler.
Karakteri, Patrick Baladi canlandırıyor.

 
 

 
Alex, Jessica’nın çalıştığı organizatörlük şirketine kendi düğünü için başvurur. Lezbiyen olan Alex, partneri olan Lisa’ya oldukça değer veriyor.
Fotoğrafçılıkla uğraşan Alex’i, Anna Torv canlandırıyor. Fringe severlerin Anna Torv’u bu rolde izlemeleri oldukça farklı bir deneyim olacak.

 

 

Son olarak, bu tarz yapımlardan hoşlanan, özellikle Desperate Housewives‘ı beğenenlerin Mistresses’i de beğeneceklerini düşünüyorum. Hikaye oldukça zengin. İzlerken, “Bir sonraki bölümde neler olacak acaba?” diye sabırsızlanıp, diziyi bir çırpıda izleyiveriyorsunuz. Tavsiye benden, izlemek sizden…

İyi seyirler…

 

İlgi çekici bir tanıtım :