Netflix-Anna Winger ortaklığından Unorthodox adlı bir mini dizi geliyor.
9 yorum abidin77 13 Şubat 2019 19:19
Netflix, Deutschland 83’nin yaratıcısı Anna Winger ile birlikte ortaklığa giderek Unorthodox adlı uyarlama bir mini üzerinde çalışmalara başladı.
Dizi, genç Ultra-Ortodoks Yahudi bir kadının, klasik müzisyen olma hedefinin peşinden koşmak için, görücü usulü evliliğinden ve dini tarikattan kaçmasının ve yurt dışında yeni bir hayata başlamasının hikayesini anlatıyor.
Unorthodox, Deborah Feldman’ın 2012’de yayınlanan ve New York Times’ın çok satanlar listesine giren yarı otobiyografik kitabı “Unorthodox: The Scandalous Rejection of My Hasidic Roots” romanına dayanıyor.
4 bölümlük mini dizi İngilizce ve Yidiş dillerinde çekilecek. Anna Winger ve Alexa Karolinski, dizinin yazarlığını yapacak. Çekimlere Mayıs ayında Brooklyn ve Berlin’de başlanacak. Dizinin 2020’de yayınlanması bekleniyor.
Her ne kadar bazı yerleri spoiler içine alınmış olsa da, altta yazılanlar spoiler içerebilir.
Deborah Feldman, Brooklyn, Williamsburg’da, Hasidik Yahudiliği’nin katı dini Satmar tarikatının bir üyesi olarak büyüdü. Feldman’ın annesinin topluluğu terk etmesi ve babasının zihinsel engelli olması nedeniyle büyükanne ve büyükbabası tarafından büyütüldü. Giyeceği, okuyacağı, konuşacağı her şeyi düzenleyen, amansızca zorunlu bir şekilde uygulanan kurallar altında büyüdü. İlk öğrendiği dil Yidiş’ti. İngilizce kullanımı cemaat içerisinde hoş karşılaşmıyordu. Bir çocuk olarak Feldman, topluluğun katı kurallarıyla çatışıyordu. Gizlice okuduğu kitaplardaki Jane Austen ve Louisa May Alcott karakterleri yeni bir yaşam tarzı hayal etmesine yardımcı oluyordu. Ancak 17 yaşında görücü usulü evlendirildi. Hemen hemen hiç tanımadığı bir erkekle, cinsel ve duygusal açıdan işlevsiz bir evlilikte mahsur kalan Deborah, bir yanda arzuları diğer yanda iyi bir Satmar kızı olarak sorumlulukları arasında gerilim yaşarken, 19 yaşında anne olması ile kendisi ve oğlunun iyiliği için artık kaçması gerektiğinin farkına vardı. 2006’da cemaatten ayrılan Deborah, Sarah Lawrence College’da edebiyat okudu. Daha sonrada blog yazmaya başlayan Deborah, 2012’de çok satan otobiyografisini yayınladı. 2014’te Almanya, Berlin’e gitti ve Neukölln ilçesine yerleşti. Kitapları Almanca’ya çevrildi ve Alman eleştirmenler tarafından iyi eleştiriler aldı ve bu, Alman Televizyonlarında talk-şovlara çıkmasını sağladı.
Exciting news! https://t.co/1PXZryhPG4
— DeborahFeldman (@Deborah_Feldman) February 12, 2019
yorumlar
Başroller açıklanmış: Shira Haas, Jeff Wilbusch (Bad Banks, The Little Drummer Girl) ve Amit Rahav.
Ana Fragman
POSTER
Hangi inanç olursa olsun, bağnazlığın, yobazlığın ilk ezdiği, boğduğu kişiler kadınlar oluyor. Bu coğrafyada yaşayanlar, özellikle de kadınlar için çok yabancı gelmeyecek anlatılanlar.
Hasidik Yahudiler hakkında çok az şey biliyordum. Bir şeyler öğrenmiş oldum bu dizi sayesinde. İngilizce ve Yidiş karışık bir dizi izlemek ilginç oldu.
Esty’i sevdim. Esty’i canlandıran Shira Haas, bildiğin hobbit gibi ama hele o kısa saçları ile
çok sevimli
İlk
Yanky
Muhteşem bir dizi değil ama izlenmesi gereken bir dizi. Bugünlerde dışarıya çıkamayanlara tavsiye ederim. Dediğim gibi başlayıp bırakamadan hemen hüpleteceksiniz.
The Making Of Unorthodox
“Bu insanlar bana niye yabancı gelmiyor?” diye izliyordum ki anca dizi bitip de IMDb’ye bakınca anladım. Yine Netflix’te “Shtisel” diye bir dizi var, birkaç bölüm izlemiştim, sonra ne oldu bilmem kalmıştı öyle. Esty de Yanky de oradanmış.
Yukarıda @abidin77 gayet güzel özetlemiş zaten, çok ekleyecek bir şey yok. Bazı yerlerde şöyle olsaydı/olmasaydı dediğiniz oluyor ama dizinin asıl özüne odaklandığınızda çok da önemli değil onlar. Zaten arka arkaya gidiyor hemen bölümler de.
İzlediğim birkaç filmden kültüre aşinaydım ama burda epey bir şey öğrendim. Boğulacak gibi oluyor insan bu kadar örf, adet, gelenek, kural içinde olduğunu düşününce. (Bütün mutfağı neden folyoyla kaplar ki insan? ) Bir de izlerken acaba şu virüslü günlerde de her gelen geçen o kapıdaki şeyi öpüyor mudur hala diye düşündüm.
Einayim Petukhoth || Eyes Wide Open ve Lemale et ha’halal || Fill the Void diye iki de film önerip gideyim.
Yavaş yavaş izliyordum, bitirdim.
İlk bölümü ve kapanışı daha çok sevdim. Hem daha boğucuydu hem de daha rahatlatıcı. Orta kısımlar onlara göre daha zayıf kaldı. Kültürlerine dair az buçuk şey biliyordum, dahası geldi.
Bağnazlıklarıyla sinir bozdukları oldu ama düşündüğüm ölçüde zorlanmadım açıkçası. Esty bir yana Yanky’de de iyi iş çıkarmışlar. Sevmemde bunun da payı var. Anne ve babaanne de bonus.
Meraklısının haberi olsun, Netflix’in Hasidikleri anlatan bir diğer dizisi “Shtisel”in 3. sezonu da gelecekmiş.
9 bölüm. Yıl sonuna doğru İsrail’de yayınlanacak, Netflix de anca 2021 başlarında getirir herhal.