22dakika.org

* Öncelikle bu dizi “kapağından nasıl görünüyorsa” o. Tam da bu sebepten millet bir sürü dalga geçip üstten bir bakışla küçümseyecek. Bunun da etkisiyle “Aynı isimler, saçma konular,” tartışması bir tur daha hortlayacak. Az daha izlesinler de.

* Modern ilişki kalıplarını yedirebilmek için ellerinden geleni yapmışlar… Kalabalık bir arkadaş grubu zaten, ondan buna derken herkesin payına bir şey ya da bir “kavram” düşmüş. Gerçek hayattaki arkadaşlıklar ya da ilişkiler, en azından TR şartlarında bu kadar mıdır tartışılır elbet. Bir kısmı böyledir tabii.

Ne diyeyim, izleyen için “genel kültür” olur hiç değilse

* Dizinin ilk yarısı gerek arkadaşlar arası konuşma ağzı gerekse ilişki klişelerinin monte edilmesi nedeniyle daha “cringe” geldi bana. İlk yarısını atlatabilen kalanını da bir şekilde halleder tahminen. En azından daha olağan bir ayarda.

* Performansını özellikle beğendiğim ya da özellikle gömdüğüm birisi yok sanırım. Zaten senaryonun gidişatına yorum yapa yapa izledim gibi oldu. “Bu erkek milleti hep mi böyle olur”,”Kızım saçmalama sen de”, “Siz akıllanmazsınız” vs. ne ararsan var. Bazı yerlerde hızlı gittiklerini veya derinine inmeden geçtiklerini düşündüm, kopukluk vardı sanki… 8 bölüme sığdırabilmek adına biraz ondan koyalım biraz da şundan verelim havası da esti gibi.

Yaz vakti TV’ye koysan olur bir tipi de var, evet. Her yerimizin tesadüf dolması bir yana, bir ara kendileri bile dalga geçti bununla…

* Sezon finali devamını isteyen cinsten ama ciddi bir açıklık da yok hani, burada duruyoruz deseler niye demeyebilirdim. 8’de aldıkları “virajdan” sanırım memnun kaldım. Sezon boyu gelen “flash forward” sahneleri bana pek işlemedi, aklımdayken yazayım.

2. sezonu çekecekler nasılsa, geldiğinde görüşürüz. Bıraktıkları noktanın üstüne ne koyacaklarını ve gelecek sezondan hangi kavramların çıkacağını bir miktar merak ediyorum…

Balım’la oturup sohbet etmeleriyle birlikte gelen çorap söküğü durumundan hiç yalan olmasın, zevk aldım

1.5 senelik ilişkinin 2 sene çıkması mı, Leyla’yla tam barışana kadar ikisini birden idare etmesi mi (“8 Haziran”), evde doğum günü partisi yapması mı (evli erkek kankası da gitmiş), Sarp’ın Ömer’le barışsınlar diye Cem’e gönderdiği mesaj mı yoksa geri zekalıca video mesajıyla krizin patlaması mı?

Daha bunun bir zamanlar Leyla’dan hoşlandığını söylediği için hamile karısının Sarp’ı terk etmeye kalkması falan var. Leyla’nın Cem konusunda tamamen masum olmasa da Ömer’in şunca yaptığından sonra bayağı hafif tarafta kalması da cabası.

Ha bunların hepsi bir araya geldiğince ortaya ucuuuuuz bir portre çıkıyor ama sağlık olsun artık.

Not: Biri Sarp’ı müsait vakitte pataklasın.

* Bu sezonu bir tık daha fazla sevdim. Geçen sezonkine oranla cringe sahneler daha azdı en azından. Kavram karmaşasıyla ve gündem olsun sahneleriyle daha az uğraşmışlar.

* Mantığı falan kenara koyarak izlemek gerektiği ve başka dünyadaki bazı insanları anlattığı gerçeği baki tabii, ona bir şey diyemem. Sona doğru gelen Cem şaşırtmacası, bir de sezonun genelinde Defne’yi kullanma biçimleri (mesela piyano sahnesi) bunlara örnek.

Bunların yanında geçen sezon olanlar, Ömer falan daha basit kaçtı tabii.

– Cem’in tekinsiz bir manyak çıkacağı belliydi (çünkü aşırı mükemmel yaratmışlardı) ama ucunun casus yazılıma bağlayacağı aklıma gelmezdi Baştaki davayı görünce boşanmaya hazırlanıyor zanneden ben de tabii…

– Cem’in ölümünün perde arkasına girmemiz, Cem-Defne ilişkisine girmeleri fena olmadı.

– Fatih Artman’ın rolü ne alaka kaçmış bu arada. Herhalde rolü 3. sezonda artacak. Umarım Serenay’a yazmazlar, çok saçma bir çift olurlar. Funda’ya falan endgame yazsalar bari. Çünkü ben Edis-Funda görmek istemiyorum. Zira çüş.

Not: Esra’nın sezon boyu kullandığı deyim ve atasözlerin hedefi vurma biçimi… Tebriks.

Not 2: BİZİ BOŞAYAN HAKİMLE ÇIKIYOR YA!

3. sezonda görüşürüz.