doğaüstü varlıkları kullandıkları aksiyon dizileriyle görmeye alıştığımız the cw, bu sefer beklenenden çok farklı bir yapımla karşımıza çıkıyor. kanalın yeni göz bebeği nikita, luc besson‘un 20 yıl önce yarattığı karakterle aynı isme sahip olmasından anlayacağınız üzere bol aksiyonlu bir ajan dizisi ve 9 eylül’de yayına başlamak için hazır beklemekte. nikita’nın karakterin hikayesinde ufak farklılıklar barındıran ikisi film olmak üzere bugüne kadar çekilen üç ayrı versiyonu var; la femme nikita (film), point of no return ve la femme nikita (dizi). yenisinde de konu bugüne kadar olanların ilerisine taşınmış. 22dakika’da şurada ve şurada diziden bahseden iki ayrı kaynak bulunuyor. biraz daha fazla ayrıntı ise yazının devamında sizleri bekliyor.

la femme nikita

la femme nikita

1990 model nikita fransız aksiyon sinemasının efsane ismi luc besson tarafından yazılmış ve yönetilmiş. film, uyuşturucu bağımlısı genç nikita’nın silahlı çatışmaya dönüşen eczane soygununun ortasında bir polisi vurmasıyla başlıyor. bunun sonrasında gelişen olaylar sonucunda genç kız idama mahkum ediliyor fakat fransız gizli servisinin ona teklif ettiği ikinci şansı kabul eden nikita, ajan ve süikastçi olarak yetiştiriliyor. yani hikayenin özü böyle, devamı ise bolca aksiyon içeriyor. film o yıllarda 4 ödül kazanmış ve “en iyi yabancı film” dalında altın küre’ye aday gösterilmiş. amerikalı’lar bu başarıdan etkilenmiş olsa gerek “point of no return” ismiyle kendi versiyonlarını çekmişler. hatta 1993 yapımı bu filmin başrollerinde bridget fonda ve gabriel byrne gibi önemli isimler oynamış ama tutmamış (tabii o zaman bu iki oyuncu da şimdiki kadar ünlü değildi).

la femme nikita (tv)

la femme nikita (tv)

1997 yılında yayına giren dizi ise kanada televizyonu ctv ve usa network ortaklığıyla çekilmiş. bu versiyon orijinal senaryodan tek bir farklılığa sahipmiş ki bu da nikita’nın masum olması. toplamda 96 bölümden oluşan dizi, 5 sezon sürdükten sonra yayından kaldırılmış.the cw’nun çektiği yeni dizi de eskilerine göre ufak farklılıklar içeriyor ve daha önce de dediğim gibi konu alınan olaylar eski versiyonlara göre gelecekte gerçekleşiyor. sorunlu bir genç olan nikita, “division” adıyla bilinen amerikan gizli servisinin kendisine ikinci bir şans ve ülkesine hizmet etmeyi teklif etmesi sonucunda idamdan kurtuluyor. fakat bunun karşılığında bir ajan ve süikastçi olarak yetiştirileceğini bilmiyor. bir gün kendisine ihanet ediliyor ve güvendiği tek insan tarafından bile kandırıldığını fark ediyor. bu olaydan sonraki 3 yılını saklanarak geçiren nikita, eski patronundan intikam almak için geri dönüyor. tabii ki bu süre boyunca da “division” yeni katiller yetiştirmeye devam ediyor. bunlardan biri olan alex, örgütün farklı bir amaç için çalıştığını ve nikita’nın neden kaçtığını anlamaya başlıyor. işte bu gelişmelerin devamı ise 9 eylül’den sonra izleyecekleri bekliyor =)dizinin yapımcı kadrosunda craig silverstein (bones, k-ville), danny cannon (csi: crime scene investigation, dark blue), mcg (supernatural, chuck, human target, charlie’s angels), ve peter johnson (supernatural, chuck, human target) bulunuyor.nikita’yı maggie q canlandırıyor. alex rolünü how i met your mother’da ted’in kızı olarak bölüm başlarında görebildiğimiz lyndsy fonseca oynuyor. nikita’nın örgüte geri döndürülmesinden sorumlu olan eğitmeni michael rolünü de shane west canlandırıyor. dizinin diğer oyuncularından bazıları ise şöyle: Aaron Stanford, Ashton Holmes, Tiffany Hines, Melinda Clarke ve Xander Berkeley.Comic-Con‘da birçok yeni ve eski dizi gelecek sezon için bizleri nelerin beklediğine dair ufak ipuçları verdiler. Nikita için yayınlanan tanıtım filmi de burada (youtube’u açamayanlardan şimdiden özür dilerim)

nikita'nın comic-con'da çıkan posteri

nikita’nın comic-con’da çıkan posteri

diziyle ilgili şahsi görüşüm de şöyle; the cw’nun diğer aksiyon türlerindeki başarısını (özellikle de supernatural) göz önüne alınca, nikita’nın da bu grafiği koruyacağını düşünüyorum. senaryosu çok basit ve klasik gibi gözükse de oldukça önemli yapımcılarla çalışılmış, çıkan sonucun iyi olacağını tahmin ediyorum. ayrıca lyndsy fonseca’yı uzun zamandır önemli bir rolde görmek istiyordum, hayallerim gerçek oldu diyebilirim =)