Orange Marmalade (orijinal dildeki adıyla Orenji Mamalleideu), Güney Kore yapımı bir drama dizisi. 2015 senesinde KBS2 kanalında yayınlanmış. Tek sezon ve 12 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri 44-64 dakika aralığında değişmekte.

Birbirinin peşi sıra yayınlanmış olan 3 sezon olarak da geçebiliyor kaynaklarda. Günümüzde geçen ilk 4 bölüm 1. sezon, birkaç yüzyıl öncesinde geçen 5-9 aralığındaki 5 bölümlük süreç 2. sezon, son 3 bölümlük süreç ise 3. sezon olarak değerlendiriliyor.

2011-2013 yılları arasında yayınlanan aynı isimli webtoondan (çizgi romandan) uyarlanmış dizi. Senaryoyu Moon So-san kaleme almış. Yönetmenliğini Sung-Beom Choi ve Lee Hyeong-min üstlenmiş.

Doğaüstü öğeleri romantizm ile harmanlayan bir gençlik draması Orange Marmalade.

İnsanların ve yaklaşık 300 yıldır varlıkları bilinen vampirlerin bir arada yaşadığı fantastik bir dünyada geçiyor hikayemiz. İnsanlarla vampirler arasında çok uzun yıllar önce bir barış antlaşması imzalanmış. Tıpkı True Blood’da olduğu gibi yapay kan üretilmekte ülkede ve vampirler insan kanına mecbur değiller. Söz konusu yapay kan, domates suyu amblemi altında kullanılıyor vampirler tarafından ve bu şekilde dikkat çekmemiş oluyorlar. Güneş ışığında özgürce dolaşabilmeleri için düzenli olarak iğne takviyesi alıyor vampirler ayrıca. Vampirlerin toplumda normal bir insan gibi yaşayabilmeleri ve gerçek kimliklerinin ortaya çıkmaması adına hem devlet hem de vampirler üzerlerine düşen görevleri yerine getirmekteler.

Diğer vampir dizilerden farklı olarak vampirlerin aile kurduklarını ve yaşlarının gerçek manada ilerlediğini görüyoruz bu dizide. Fiziksel olarak insanlardan çok daha güçlüler ve yaraları da hızlı bir şekilde iyileşmekte klasik bir şekilde ayrıca.

Bir metro sahnesiyle açıyoruz hikayeyi. Bir adam bir kadını metroda taciz ediyor. Sonrasında bu adamın vampir olduğu ortaya çıkıyor. Vampirlerin adı ilk defa bir cinsel saldırıyla anıldığı için bu olay ülke gündeminde büyük haber oluyor.

Hikayemizin merkez kahramanları Jung Jae-min ve Baek Ma-ri’nin ilk sahneleri aynı zamanda bu sahne. Jung Jae-min, kısa süre içerisinde rüzgarına kapılacağı Baek Ma-ri’yi ilk o hengamede fark ediyor. Birkaç saat sonrasında ise okula transfer olan yeni kız öğrenci olarak karşısına çıkıyor Baek Ma-ri. İlerleyen süreçte de hayat bir şekilde onları birbirine çekmeye devam ediyor.

Baek Ma-ri, bir vampir. Küçük bir çocukken vampir olduğu için diğer çocuklar tarafından dışlanmış ve bu sebeple yeni transfer olduğu bu okulda vampir kimliğinin bilinmemesi için büyük çaba sarf ediyor. Mümkün mertebe kendi halinde takılıyor. Çok fazla konuşmayı ya da gülümsemeyi de tercih etmiyor. Yemek saatlerinde normal bir insan gibi yemekhanede yemek yiyor dikkat çekmemek adına ve sonra hemen kimse görmeden yediklerini kusuyor. Yapay kanı herkesten uzak yerlerde tüketiyor. Beden dersinde koşu yaparken yorulup terlemiş gibi gözükmek için bile bir malzeme kullanıyor. Söz yazarlığı, bestekarlık ve solistlik konularında oldukça yetenekli olsa da müziğe olan tutkusunu da bastırıyor elinden geldiğince spot ışıklarını üzerinde toplamamak adına.

Jung Jae-min, yalnız yaşıyor. Annesi, bir vampirle evlenince araları açılmış ve onunla görüşmeyi kabul etmiyor. Bu sebepten vampirler konusunda katı düşüncelere sahip. Annesinden uzaklaşmış olmaktan kaynaklı olarak müzikten de uzaklaşmayı tercih etmiş. Gitar çalma konusunda oldukça yetenekli. Sınıf başkanı aynı zamanda kendisi. Okulda kızlar arasında oldukça popüler ayrıca.

Baek Ma-ri karakterine Summer Strike dizisinden tanıdığımız Seol-Hyun Kim hayat veriyor. Hotel Del Luna dizisinden tanıdığımız Yeo Jin-gu‘yu ise Jung Jae-min karakteriyle izliyoruz.

Jong-Hyun Lee, vampir ırkının üstünlüğüne inanan ve insanlara bir miktar tepeden bakan bir vampir olan Han Shi-hoo karakterine hayat veriyor. Kendinden emin, dengeli bir yapısı var. Bir internet şovunda bu kafa yapısını açıkça dillendirdiği bir röportaj verip kendini ifşa edince devlet tarafından yeni bir kimlik veriliyor kendisine. Baek Ma-ri’den birkaç gün sonra okula transfer oluyor. Baek Ma-ri’nin çocukluk arkadaşı aynı zamanda kendisi. Ona karşı romantik hisleri olduğu da seziliyor.

Gil Eun-hye, okulun en popüler kızı konumundaki Jo Ah-ra karakterini canlandırıyor. Babası oldukça zengin biri ve okulun en büyük bağışçısı aynı zamanda. Jung Jae-min’e aşık Jo Ah-ra ve her fırsatta onu tavlamaya çalışmakta. Jung Jae-min’in Baek Ma-ri’ye kapılmaya başladığını fark edince yoğunlaşan kıskançlık duygusuyla birlikte Baek Ma-ri’ye karşı küçük oyunlar oynamaya başlıyor. Gizlice yaptığı zorbalıkları tatlı tavrının arkasına saklamaya çalışıyor.

Diğer karakterlere de kısa kısa değinelim:

*Sell Your Haunted House dizisinden anımsanabilecek Ahn Kil-kang, Baek Ma-ri’nin babası Baek Seung-hoon karakterine hayat veriyor.

*Yoon Ye-hee, Baek Ma-ri’nin ailenin reisi konumundaki annesi Song Sun-hwa karakterini canlandırıyor.

*Baek Ma-ri’nin Baek Joseph (Jo Yi-Hyun) isimli bir küçük erkek kardeşi var ayrıca.

*Lee Il-hwa, Jung Jae-min’in annesi Kang Min-ha karakteriyle karşımıza çıkıyor.

*Song Jong-ho‘yu okulda öğretmenlik yapan Han Yoon-jae karakteriyle izliyoruz. Jung Jae-min’in üvey babası aynı zamanda kendisi.

Dizinin ilk 2 bölümünü izledim ve yeterli buldum. Seol-Hyun Kim’i çok kısa bir süre önce sona eren Summer Strike dizisinde bayılarak izledim. Yeo Jin-gu’yu da Hotel del Luna dizisinde büyük bir keyifle izlemeye devam ediyorum. Söz konusu başrol ikilinin söz konusu dizilerdeki sempatikliklerinin bu dizide de mevcut olduğunu söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. Diziyi sırf bu ikisi için bile izleyip bitirebilirim.