Parenthood — Tanıtım
70 yorum unfortr 25 Nisan 2013 12:30
Birbirinden renkli karakterleri, sımsıcacık atmosferi, kısa zamanda ailenizden bir parçanız gibi hissedebileceğiniz Braverman Ailesi fertlerinin, gerçekçi ve abartıya kaçmayan hikayelerine tanık olmak istemez misiniz? Kimi zaman değme komedilere taş çıkartan eğlenceli anlarına, kimi zaman ise gözyaşlarıza hakim olamayacağınız duygu dolu drama yönüyle, Parenthood (Ebeveynlik) için hazırladığım tanıtım yazısıyla, sizleri başbaşa bırakıyorum.
Başlıklar
YAYIN BİLGİLERİ
Parenthood yine aynı isimli 1989 yılında çekilen, başrolünde Steve Martin‘in oynadığı sinema filminin televizyona uyarlamasıdır.
Dizi, 2010 Mart’ından itibaren NBC‘de 13 bölümlük ilk sezonuyla başladı yayın hayatına. 2. sezonu 22 bölüm, 3. sezonu 18 böüm ve 4. sezonu ise 15 bölüm olarak yayınlandı. Parenthood, 5. sezonuyla da 2013-2014 sezonunda bizlerle olacak.
Dizinin yaratıcı ve yapımcı koltuğunda, birçok izleyici tarafından her bir bölümünün zevkle izlendiği Friday Night Lights‘ın yapımcılarından, Brian Grazer, Jason Katims ve Ron Howard bulunuyor.
KONU
Hikaye, temel olarak Braverman Ailesi’den dört yetişkin kardeşin, -yaş sırasıyla- Adam, Sarah, Crosby ve Julia’nın iyi birer ebeveyn olma yolunda karşılaştıkları kimi zaman sıkıntı dolu ve heyecanlı, bazen de eğlenceli anlarını anlatıyor. Dizi, bize iyi bir ebeveyn olmanın kestirme bir yolu olmadığını, iyi bir rol model nasıl olunacağını anlatıyor. Ama bunu öyle tek bir açıdan da sunmuyor elbette. Bir ailede, çocuk, ergen, genç, orta yaşlı ve yaşlı insanların her birinin kendi yaş grupları açısından düştüğü açmazları ortaya koyarak, hepsinin açısından işlerin ne kadar da zorlaşabileceğini izliyoruz Parenthood’da. Kısaca, hangi yaş grubunda olursanız olun, kendinizden ve ailenizden bir şeyler bulabilirsiniz bu dizide.
Braverman Ailesi’nin en yaşlıları, 60’larında olan Zeek ve Camille. Ununu elemiş, eleğini asmış ikilimizin ikisi kız, ikisi erkek olan, 30 ve 40’larında 4 yetişkin çocuğu (Adam, Sarah, Crosby, Julia) ve bu çocuklardan da torunları var. İşte babaanne-dede, anneler-babalar ve çocuklardan oluşan bu 3 neslin ebeveynlik cambazlıkları, akla gelen gelmeyen dertleri, mutlulukları akla sığar bir şekilde işleniyor Parenthood’da.
KARAKTERLER VE OYUNCU KADROSU
Adam, Braverman Ailesi’nin fertleri arasında çıkan her türlü sorunda dengeleyici bir role sahiptir. Kriz durumlarında sık sık tavsiyelerine başvurulan Adam, bu büyük ailenin en aklı selim üyesidir. Kontrol mekanizması çelik gibi sinirlere bağlı. Öyle ki çoğu zaman “Bu adam hiç mi rayından çıkmaz?” diye düşünebilirsiniz.
Spor ayakkabı üreten bir firmada yöneticilik yapan karakteri, Six Feet Under ile özdeşleşen Peter Krause canlandırıyor.
Adam’ın eşi, Braverman Ailesi’nin sevimli cana yakını gelini olan Kristina’nın çocuklarına ve kocasına oldukça derin bağlarla olan bir sevgisi var. Olabilecek bütün tersliklerde, yapıcı tavırlarıyla aileyi ayakta tutuyor. Tüm bu iyi özelliklerine karşın, onun da bazen sinirlerinin gerildiği zamanlar olabiliyor. Bu durumlar genelde Asperger sendromu olan oğlu Max’in sorunlarıyla alakalı.
Kristina’yı Monica Potter canlandırıyor.
15 yaşında olan Haddie, tipik ergen genç kız sorunlarını yaşıyor. Ailenin ilgi odağı tamamen hasta kardeşi Max’te olduğu için, farkedilmek, “Ben buradayım!” demek için bazen arızalar çıkardığı oluyor. İlk sezon itibarıyla sinir bir tipleme olsa da ikinci sezonda biraz olsa da gönülleri fethediyor.
Karakteri, Sarah Ramos canlandırıyor.
Asperger sendromu hastalığına sahip bir çocuk olan Max’in sorunları, dizinin süregelen konularından birisidir. Sosyal iletişimde zorluklar yaşayan Max’in, örnek bir ebeveyn olarak rahatlıkla gösterebileceğimiz anne ve babası, onun en iyi tedavi ve eğitimi alması için yoğun çaba sarfederler.
Max’i, bir yerlerden ödül almasını isteyeceğiniz kadar güzel bir oyunculuk sergileyen Max Burkholder canlandırıyor.
Sarah, kocasından ayrıldıktan sonra maddi yönden sıkıntıya girer. Çareyi çocuklarıyla beraber anne ve babasının yanına taşınmakta bulur. Aslında sadece maddi yönden değil de çocuklarının akrabalarıyla daha fazla vakit geçirerek, daha sorumlu birer birey olarak yetiştirmek istemesini de nedenler arasında sayabiliriz.
Sarah, ailesinden bağımsızlığını çok erken yaşta kazanmış, cesur kararlarıyla hayatında risklere girip, her zaman için şansını denemiş. Fakat her şey yolunda gitmemiş. Hayatında aldığı kararlarının hatalarla dolu olduğunu düşünüp, verdiği kararların ne kadar yanlış olduğundan dolayı sürekli yakınır.
Konuşma hızına yetişmek konusunda bazen zorluklar yaşadığımız karakteri, Gilmore Girls‘ten hatırlayabileceğimiz Lauren Graham canlandırıyor.
Amber fazlasıyla asi, inatçı ve kural tanımaz 16 yaşında bir genç kızdır. Doğup büyüdüğü Fresbo’dan taşındıkları için annesine kızgındır. Yeni ortamına uzun bir müddet ayak uyduramaz ve annesine sürekli zorluklar çıkartır.
Amber’ı In Treatment‘tan hatırlayabileceğimiz Mae Whitman canlandırıyor.
Doğduğundan beri kendisiyle ilgilenmeyen bir babası olduğu için, bu durumun yoğun bir şekilde eksikliğini hep hissetmiş. Bu olumsuzluk, psikolojisine de yansımış. Çoğu zaman hassas ve oldukça somurtkan oluvermiş. Dayısı Adam, ona elinden geldiğince baba şefkatiyle yaklaşıp, bu eksikliği bir nebze gidermeye çalışır.
Drew’u Miles Heizer canlandırıyor.
Julia, şirket birleşmeleri ve satın almalar üzerine hukuki danışmanlık yapan bir avukat olarak, oldukça yoğun bir iş temposuna sahip. Kocası Joel ise evde bütün gün kızları ile ilgilenmektedir. Kızına fazla vakit ayıramamaktan sürekli yakınan Julia, vakit bulduğunda ise bu açığını, kızı üzerindeki kontrolcü ve mükemmeliyetçi kişiliğiyle kapatır.
Karakteri, Erika Christensen canlandırıyor.
Joel, inşaat işleriyle uğraşan bir müteahhitken, işleri durgunlaştıktan sonra evin bir nevi annesi olmuş. Bütün zamanını ev ve okul çerçevesinde kızıyla ilgilenerek geçirir.
Her kadının, “Böyle bir kocam olsun başka bir şey istemem” diyebileceği Joel’u, Sam Jaeger canlandırıyor.
Braverman Ailesi’nin üçüncü çocuğu olan bekar Crosby, ailenin en özgür yaşayan tiplerinden ve evi olarak nehir kenarında konakladığı teknesinde kalıyor. Crosby’nin bir müzik kayıt stüdyosu var, bu şekilde geçimini sağlıyor.
Karakteri, Dax Shepard canlandırıyor.
Bu geniş ailenin en büyük ismi büyükbaba Zeek’in kimi zaman öfke sorunlarıyla karşılaşabiliyoruz. Zeek, Vietnam Savaşı gazisi; gençliğinde de aktivist hareketlere katılmış. Bu ailenin Hristiyan inanç ve geleneklerine bağlı olmamasının sebebi de bizzat kendisidir. Bir nevi ateist olarak değerlendirebiliriz.
Diziyi izleyenlerin pek sevmediği karakterlerin başında gelen Zeek’i, usta oyuncu Craig T. Nelson canlandırıyor.
Ailemizin büyükannesi Camille, ailesini mutlu ve huzurlu tutmak için çabalar. Boş vakitlerini resim yaparak değerlendirir. Çocularından en fazla Sarah’yı kendine yakın hisseder.
Karakteri, Bonnie Bedelia canlandırıyor.
Crosby’nin 5 sene önce kısa bir ilişki yaşadığı Jasmin, bu geçen zaman boyunca ortalıkta görünmemişken, bir gün Crosby’den olduğunu iddia ettiği oğlu Jabbar‘la çıkagelir. Crosby’den çocuk hakkında manevi ve maddi yükümlülük beklememektedir. Sadece çocuğunun babasını tanımasını gerektiğini düşünmektedir.
Profesyonel dans gösterileriyle geçimini sağlayan Jasmine’i, Joy Bryant canlandırıyor.
GABY
Gaby, Max’in davranış sorumlusu öğretmenidir.
Karakteri, Friday Night Lights’tan hatırlayabileceğimiz Minka Kelly canlandırıyor.
Dizinin kadrosuna 4. sezonda Ray Romano da katılıyor.
Michael Emerson‘ı ise konuk oyuncu olarak bir bölümde izliyoruz.
yine de doğru bir şey yaptığınızı bilmek : Ebeveynlik
“911”i (acil yardımı) bulundurmak :
Ebeveynlik
“yapılacaklar” listenize eklemek :
Ebeveynlik
farketmek : Ebeveynlik
ilişkilerin insanı
olmadığınızı farketmek:
Ebeveynlik
EK BİLGİLER
• 1989 yılında gösterilen Parenthood filminin televizyona ilk uyarlanması, hemen bir sene sonra yine NBC tarafından gerçekleştirilmiş. 12 bölüm olarak yayınlanan bu ilk dizi, iptal olarak tarihin tozlu raflarına kalkmış. Dipnot: Bu uyarlamada Leonardo DiCaprio da rol almış.
• Sarah Braverman rolü için ilk başta Maura Tierney ile anlaşılmış. Fakat meme kanserine yakalanması dolayısıyla, çekimler bir süre ertelenmiş olsa da sonunda projeden ayrılmak zorunda kalmış. İlk bölümde, onun yer aldığı sahneler tekrardan çekilmiştir.
• Sarah Braverman rolü için ünlü oyuncu Helen Hunt ile de görüşülmüş. Fakat mali konularda anlaşma sağlanamayınca, rolü Lauren Graham almış.
• Dizinin jenerik müziği Bob Dylan‘ın Forever Young adlı şarkısının yeniden düzenlemesidir.
SON SÖZ
Bir anne-baba olsanız da birilerinin çocuğu olmayı bırakmadığınız, ama beri yandan çocuğunuzda kendinizi, kendinizde anne-babanızı bulmanız defalarca gözünüze sokuluyor bu dizide.
Özellikle aile içi diyaloglarda herkesin hep bir ağızdan konuşması gibi gerçekçi bir sunumla da inanılırlığını pekiştiriyor.
Hem trajedi, hem de komediyi oldukça güzel bir şekilde harmanlayan, oldukça güzel mesajlar veren su gibi akan bölümleriyle sıkılmak nedir bilmeyeceğiniz, nefis kadrosuyla Parenthood’u tavsiye ediyorum. İzlemek isteyenler için iyi seyirler…
TANITIM FRAGMANI
[youtube http://www.youtube.com/watch?v=5vCDj0tsEp0?feature=player_detailpage&w=640&h=360]
yorumlar
Ben de aynı duygularla gugıllamıştım hatırlıyorum. Hala da “acaba..?” dediğim oluyor.
Finale dair bir iki laf edeyim:
Ne kadını ne de karakterini sevemeyen biri olarak Camille de ölse iyiydi demeden de edemeyeceğim ama büyüklük Zeek’te kalsın anlayışını çok iyi anlıyorum. Böyle daha iyi oldu.
Julia ile Joel’i ilk anda farketmemiştim sonra okuduklarımdan uyandım gidip geri izledim o 4’lü sahneyi ve oha dedim :)) Güzel bir sürprizmiş hakkaten, hoşuma gitti.
Bi de güzelim kadın (Sarah) o kapı gıcırtısı sesli adama (Hank) gitti ya ben ona yanıyorum. Ama iyi yedirdiler, kabul.
6 Feet Under gibi gülümseyerek ve sevgiyle anmaya devam edeceğim seni Parenthood.
Genelde pazar kahvaltısında onlarla buluşurdum. Onlarla birlikte olup vakit geçirmek en sevdiğim şeylerdendi. Zamanın nasıl geçtiğini anlamazdım. Ayrılırken de üzülmezdim, çünkü onlarla tekrar buluşacağımı bilirdim. Ama artık öyle değil, bir pazar daha, bu sevimli her bir karakterine derin bir yakınlık duyduğum aile ile buluşamayacağım.
Biriktirdiğim son bölümleri onlara güzel bir veda edebildim. Çoğu yerinde gözlerim doldu. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Çok duygusal bir anımdayım saçmalıyor da olabilirim o yüzden kusuruma bakmayın. Hepinizi çok seviyorum.
Hayat çok kısa her anın tadını çıkarmaya bakın.
@dkmaoy: Başlığa geldiğimde senin yorumun yoktu. İkimizde aynı anda yazmışız
@unfortr: Vay be, amma zamanlama. Demek ki aynı dakikalarda izledik finali. Canım yaa…
Canlarım yaaa
Şu Sydney tam evlat olsan sevilmezsin tarzı bir çocuk.
Diziyi her şeyiyle özleyeceğim, umarım oyuncuları ilgimi çeken projelerle televizyona gelirlerde hepsini tekrar izleme fırsatı yakalarım.
Ben yine buralarda dolanırım Parenthood’a benzer dizi var mı diye.
Bu resmi çok sevdim buraya da koyayım.
Bravermanlara veda ettim. İlk üç sezondan sonra epey bir ara vermiştim. Ondan sonra bir sardırdım ki günlerdir, haftalardır onlarla yatıp kalkıyorum. Uzun zamandır kendimi bu kadar kaptırdığım, her karakterine ayrı bir bağlandığım dizi olmamıştı. Resmen günlerdir beraber kahvaltı ediyoruz, çamaşır katlıyoruz, miskinlik yapıyoruz… Nasıl sıcak, nasıl içten bir dizi!
Başlarda Brothers & Sisters ile karşılaştırıyordum ama bence iki dizinin çok kardeş, kalabalık aile olma dışında pek bir benzer yanı yok. Oradaki karakterler daha mesafeli tiplerdi. Kardeşler arasındaki ilişki de daha farklıydı. Bunlar sanki ekrandan çıkıp çay içmeye geleceklermiş gibi duruyorlar. Özleyeceğim valla hepsini.
Yerine Gilmore Girls koyasım var ama, bakalım…
Ben bunun ilk sezonunu bitirdim ikiye basladim onda da ilerledim. Bu ekip cok iyi gercekten. Sanki dizi degil de gercek kesit adeta.
En sevdigim yani da gercekci olsun dert bizim olsun surunelim kafasinda olmamalari. Abi muu aile dizisi izlemek istiyorum ben ya bunun icin geldim hakkini da veriyosunuz cok tesekkuer. B&s te hep bi mutsuzlul vardi, hayat bu kadar.mutsuz degil. Dert olur ama aile icinde cozulur uzun surmez. Bu dizi de oyle, ne kadar dert olursa olsun uzatmiyor tadinda cozuyor. Izlerken mutlu oluyorum, surekli gulumsetmeyi basariyor. Daha ne isterim ki bi aile.dizisindem.
Tesekkurler parenthood. Nolur bozma boyle guzel devam edelim.
Dedikten sonra gelelim ozel durumlara.. ilk sezondan azcik azcik bilgi icerebilir.
Otistik cocuk sen otistik misin ya gercekten o kucucuk yasinda nerden geliyo bu yetenek. Hele annen o gozleriyle bitiriyo beni. Karakterler dertlerini konusmadan o kadar.guzel anlatiyorlar ki, konusmasinlar sadece bakissinlar. Zaten onlar.konusunca basim agriyo benim joel canim benim ise geri don bak nolur bu sekilde gitmez. Bi yerde patlican diye odum kopuyo. Kristina sen de azcik kendine yasa kurbanin olam, seni izlerken icim yaslaniyo. Cekecek derdin varmis kristinam. Mutlu ol sen. Sarah sorunlu bi insansin ama seni de seviyorum. Avukat abla is kadini olmayi ve evde baba olayinin ayarini enfes tutturuyo. Ama 2.cocugu kurtarmaz iliskiniz bu haliyle azcik anla kocani nolur empati yap.
Amber iyi kizsin ama azcik gerizekalisin neyse ki haddie saglam kiz cikti yoksa isin zordu. Kardesler arasi dinamizm bu dizide kat kat iyi.
Umarim bitirirken de ayni hislerle yazarim
2 de bitti geçenlerde hala çok enfes. sanırım bu diziyi sıkılmadan tamamlayacağım
3ün ortalarında yaz dolayısıyla uzun bir ara vermek zorunda kalmıştım. bu uzun ara sırasında biriken güncelleri yetiştiremediğimden bu zamana kadar sarktıydı ama birikmişleri gün boyunca temizleyip buna kaldığım yerden devam edeyim dedim.
başlamadan önce araya zaman girmiş olması nedeni ile acaba soğumuş muyumdur diye kendimi sorgulamadım değil. neyse ki korktuğum gibi olmadı hala çok güzel. bravermanları çok özlemişim.
3x11den sevgiler
adam ve crosby son anda barışıp ortaklığa devam etme kararı aldılar.
adam haddieye seni bir şekilde o koleje göndercem dedi rahatladım.
crosby apar topar evlendi zasmanı gelmişti de zaten mutlu mesut balayılarına gittiler.
julia ve joel bebeklerinde oldular derken o kızla bie barışıp vedalaştılar üstüne de çocuk elat edindiler son dakikada.
sarah sevgilisinden ayrıldıydı son anda barıştılar bir de evlenecekler.
amber senatör aayı mıdır nedir olayını çözdü.
gereksiz kjardeşi sonunda sevgilisiyle yattı huzura erdi.
bundan daha temiz bir final olamazdı sanırım.
Bunların iptale gitmeyi beklemedikleri sezon olmadı ki hiç. Hep istim üstünde izledik.
Valla bu durumda demeyin keyfime bu dizi iptal edilcek stresiyle izlenmezmis. Oyle boyle degil seviyorum.
Hala mi sikmaya baslamaz bir dizi. Cok samimiler ya canlarim benim.
gece gece sıçtı ağzıma yine. bir rahat bırakın şu kadını artık.
@ozgun14 : N’aptılardı kadına? (sezon numarasıyla hatırlayamıyorum)
Bana da -hepsi öyleydi de- en gerçekçi gelen oydu. “En iyi o altından kalkar” dediklerinden onun başına geldiğini düşünmüştüm hep. Zaten 6 sezon boyunca o kadar iyi oyuncu arasından da tek adaylık (Altın Küre) ona gelmişti.
sonuna kadar hak etmiş. kazanmayı da hak ediyor gözümde. kadın da bana inat ortalıkta görünmüyor. the 100’e gelse ona başlıcam o derece sabırsızca bekliyorum bir yerlere girmesini.
Hiç oyunculuğa dönmeyebilir bence Monica Potter, ev ürünleri sattığı English Home-Madema Coco tarzı kendine ait bir markası var. Sürekli onunla uğraşıyor. İnstagramda, twitterda onunla ilgili şeyler paylaşıyor.
ayrıca adam da kristina’nın başkanlık adaylığı konusunda çok kötü davranıyor. bayaa bayaa kötü gitmeye başladı işler o tarafta da.
ben bu iki aile için izliyorum zaten bu diziyi. sarah ve ailesinin sahnelerinde ya da crosby ve ailesi sahnelerinde zaten çok sıkılıyorum.
kısaca merak ettiğim o iki ailenin durumunu bana spoilerla söyleyebilirsiniz. uzun sürecekse hemen düzeltmeyeceklerse bu aralarki moduma hiç gitmez izlemeyeyim.
@ozgun14 : julie ile joel için evet.
adam ile kristina için hayır.
diziyi izleyenler yorumlarını nereye yaptılar yav bulamıyoum.
Genelde yorum yapmadık. Birbirimizin izlediğini bile çok sonradan öğrendik diyebilirim.
en azından adam kristina cephesi için sevindim.
joel julie olayı çok uzun sürüyor mu dkamoy? bu dizi genelde sorunları 2-3 bölümde çözüyor bunlarınki sezona yayılıyo mu?
ahaha ben de diyorum altına yorum yapılacak yer de yok sitede. zaten bunun altını tek sayfa görünce bir an hata var sandım sayfa tam yüklenmedi sandım.
gerçi ben bile pek yorum yapmadan 5. sezona gelmişim. şaşırmamam gerek.
@ozgun14 : (ispiyon içine cevaben) Maalesef evet.
tamam o zaman ben buna bi ara verip daha mutlu zamanımda izliyim teşekkürler. :?
o çifte biraz heyecan katmıştı. İki karakteri de daha fazla izleme imkanı yakalamıştık. Diğer
ise çok güzel işlediler bence. Yeniden
sahneleri falan çok hoştu.
açıkçası bu kadar da bekleyeceğimi sanmıyordum.
sonunda ikili barıştı ama o kadar olduramadılar ki beni bile rahatsız etti. yeni biriyle yoluna devam eden ve boşanmaya kararlı juliayı bir anda 180derece döndürdü adamlar. sırf bunu istediğimden mızmızlanmıcam ama beceremediler. eninde sonunda barıştırcaksınız işi niye bu kadar büyüttünüz ah canım senaristler.
her geçen bölüm daha da sona yaklaşıyorum. sarah ve takımı hariç her bir üyesini çok sevdiğim bravermanlara veda etmek zor olacak. brothers and sisterstan bir tık önde olarak uğurlayacağım kendisini. barındırdığı samimiyeti özleyeceğim.
Ben de Sarah, Zeek, Crosby, Jasmine ve Jabbar’ı çok severdim.
Julia, Haddie ve Amber’dan ise zerre haz etmezdim. Amber’a sonradan alıştım ama Julia ve Haddie’ye hiçbir zaman alışamadım.
Diğerlerini ise ara ara sever, ara ara söverdim.
yalnız 11in sonundaki promoda son 2 bölüm diyince donup kaldım. ben bu sezonu 22 bölüm diye hesaplamışım. bir anda neye uğrdığımı şaşırdım sadece 2 bölüüm kaldı.
öyle böyle bitti işte bu da. normalde devam edecektim ama 2 bölüm kaldığını duyunca yarına bırakmaya karar verdim.
@ozgun14: Daha önce de ara ara demişliğim var; şu diziye yakışmadığını düşündüğüm tek karakter oldu Camille. Hiç sevemedim.
olabilir tabii ama ben düşünüyorum neden bulamıyorum. bir gıcıklığı falan da olmadı hiç sezonlar boyunca.
Mıymıy ve özelliksiz. Anca son sezonlarda biraz toparlayıp gözüme girmeye çalışarak benim için kabul edilebilir seviyeye gelebildi. Ama özellikle ilk sezonlarda “ne işi var bunların arasında bu kadının, bu sıcak aile nası çıkmış bu kadından?” dediğim çok olmuştur.
Kadının bir kötülüğü yoktu ama @dkamoy’un dediği gibi o aile için fazla sakindi. Bana bazen çok ilgisiz, alakasız geliyordu.
Bana da hic samimi gelmiyordu cocuklariyla iliskisi falan. Brothers & Sisters’in Norasi daha cok yakisirmis bu aileye.
Oyunculardan her biri çok iyiydi. Yakın zamanda Gilmore Girls’i de bitiren biri olarak Lauren Graham’a yine hayran kaldım. Karakterler de (Max ve Sydney hariç) birbirinden sempatik olunca alışmak uzun sürmedi.
Sonuç olarak güzel ve kaliteli bir aile dizisi izlemek isteyenlere şiddetle tavsiye ederim, kolay sevilebilecek bir dizi olduğu için başından pişman kalkacağınızı sanmıyorum.
Ben de Gilmore Girls’ü bitirip, depresyona girip sonra kendini Parenthood’da bulan kitledendim. İlk başlarda alışmam zor olmuştu ama sonra Braverman ailesini çok sevdim. Zaten yazılacak çoğu şey yazılmış. Benim dizinin akışıyla ilgili tek sıkıntım Mark’ın sündürülen hikayesi ve sonunda öylece postalanışıydı. Ray Romano’yu da oynadığı karakteri de hiç sevmedim. Monica Potter’ı (Kristina) çok sevdim ama Sarah’a görümcelik yaptığı bölümlerde uyuz oldum, keza Adam da, Haddie de aşırı derece sinir bozucu karakterlerdi. Hele şu Sydney denen canavar, evlerden ırak. Zeek’ten ilk bölüm nefret etmiştim, final bölümünde malum olayda yıkıldım… You and Me (Sara Watkins) ve Forever Young (Rhiannon Giddens versiyonu) şarkılarını ara sıra dinleyip, duygulanıp diziyi yad ediyorum. Kusursuz bir dizi değildi ama Brothers&Sisters gibi pembe dizi havasında da değildi, sıcacık bir aile dizisiydi ve izlediğim en güzel dizilerden biri olarak kalacak.
Edit: Sarah kızım Mark’a yaptıklarını Mark affetse ben affetmem. Güzelim adamı bırakıp Hank’e gitmek nedir yahu. Harcadılar gül gibi adamı. Son iki sezonda en çok Mark’ın geri döndüğü bölümleri sevdim, o bölümlerde (Mark tarafında) hep bi hüzün vardı.
Julia&Joel çiftini her şeye rağmen seviyordum, ama son sezon yaşadıkları iğrençti. Julia’nın yaptıkları özellikle. Gerek yoktu bence o kadarına.
Fikret Kuşkan (Murat Karahanlı) – Peter Krause (Adam Braverman)
İdil Fırat (Filiz Karahanlı) – Monica Potter (Kristina Braverman)
Onur Saylak (Cengiz Kaya) – Seth Holt (John Corbett)
Özge Özberk (Ayşen Kaya) – Lauren Graham (Sarah Braverman)
Enis Arıkan (Arif Gür) – Sam Jaeger (Joel Graham)
Zeynep Aydemir (Esra Gür) – Erika Christensen (Julia Braverman Graham)
Kenan Bal (Eşref Karahanlı) – Craig T. Nelson (Zeek Braverman)
Ayşe Tunaboylu (Keriman Karahanlı) – Bonnie Bedelia (Camille Braverman)
Aycan Koptur (Birce Kaya) – Mae Whitman (Amber Holt)
Hande Erçel (Selin Karahanlı) – Sarah Ramos (Haddie Braverman)
Ergin Torun (Can Karahanlı) – Max Burkholder (Max Braverman)
İki dizi arasındaki farklar (Parenthood’u izlemediyseniz okumayın spoiler vermek istemem):
-Seth karakteri orijinal dizide pek ön planda değildi. Bu dizide Onur Saylak gibi bir oyuncuyu kadroya alıp başrol yapmışlar.
-Crosby karakterini uyarlamamışlar. Onun yerine Beyza Şekerci’nin oynadığı bir kız kardeş daha yazmışlar,
-Bizim versiyondaki Joel da stay-at-home dad ama tercihen değil, işsizlikten. Julia karakteri çok itici bir şekilde uyarlanmış, eşiyle aralarında bir aşk yok ve eşini insanların içinde sürekli eziyor. Bizim versiyondaki Julia da avukat ve çocuğunu ihmal ettiğini düşünüyor. İlk bölümdeki tüm ailenin toplandığı yemek masası sahnesini bile bire bir almışlar.
-Kuzenlerin aynı çocuğa aşık olması hikayesini, Sarah-Amber zıtlaşmalarını birebir almışlar. Bizim versiyonda Drew yok. Max karakteri var ama orijinalindeki hikayesi yok.
-Dizinin süresini uzatmak için gereksiz bir intikam-mafya hikayesi eklemişler.
İşin ilginci hiçbir sosyal mecrada bu benzerlik konuşulmamış. Zaten dizi fazla uzun sürmemiş, 13 bölümde bitmiş. Dizinin tüm bölümleri Youtube’da mevcut. İzleyenler genellikle Hande Erçel için izlemiş ama aile dizisi olduğu için sevmişler ve güzel yorumlar yapmışlar.
Lauren Graham ve Peter Krause geçen sene bir ara ayrılmış meğerse.
bendeki tepki: birlikteler miydi ki?
Mae Whitman, Lauren Graham ve Miles Heizer buluşmasıyla Mae’nin hamileliğini de duyurmuşlar. Evet, Anneler Günü’nde.