Person of Interest
Person of Interest

Devlet “büyük” suç(lu)ların peşinden koşarken geriye kalan “küçük” suç(lu)lar ile kim ilgilenecek? Bu soruya kendince bir cevap veren dizimizin tanıtımı için yazımızın devamına buyurun!

Dizimizden zamanında 22dakika ahalisi şu ra cık lar da kısaca bahsetmişti.İlk bölüme dair ispiyon içeren, sonraki her bölümde dinlediğimiz uzunca bir arka ses ile başlıyor dizimiz (yazının sonunda videosu mevcut) . İlk bölümün sonlarına doğru aydınlanan ana konuya dair fikir sahibi olmak istemeyenler, alttaki paragrafa uğramasın.

“İzleniyorsun. Devletin oldukça gizli bir sistemi var. Günün her saatinde seni izleyen bir makine. Biliyorum, çünkü onu ben yaptım. Ben o makineyi, terörist eylemleri bulsun diye tasarladım. Ama, tasarladığım makine, her şeyi görür. Örneğin, normal insanların işlediği şiddetli suçları görür. Senin gibi insanların… Devletin alâkasız sandığı suçları görür. Onlar bir şey yapmayınca, ben kendim bir şeyler yapmaya karar verdim. Lakin, bir ortağa ihtiyacım vardı. Müdahale etme yeteneği olan birine. Ortağım yetkililer tarafından arandığı için, biz de gizli saklı çalışmaya karar verdik. Bizi asla bulamazsın. Eğer, kurban veya suçluysan, Eğer zamanın geldiyse, biz seni buluruz.”

Biz azıcık daha detay vererek tam bir tanıtımı olsun istedik. Dizimizin ilk bölümden ispiyonlar vererek özetleyebileceğimiz konusu şöyle:John Reese, CIA ile yıldızı barışmadığı için görevden cebren el çektirilen, öldüğü zannedilen bir ajandır. Harold Finch ise, süper gücümüz A.B.D.’nin halkının başına bir şey gelmesin diye her köşe başına koydurduğu kamera ve benzeri sistemleri programlayan “gizemli” bir işadamıdır. Finch, suç henüz işlenmeden onu tahmin edecek, bir nevi “erken suç ihbarı” yapan bir program üzerinde çalışmaktadır. Program gayet iyi çalışmakta, suçları önceden tahmin edip ihbar etmektedir ve fakat her şey bilgisayar üzerinden halledilemez. Bunu fark eden Finch, John Reese’i bulur ve ona “yaşamak” için bir gaye sunar. Teklifi kabul eden Reese ile Finch artık, birlikte “küçük suç(lu)ların peşine düşerler. Her zavallı ve korumasız insanın “öldürülmeden” kurtarılması onların açısından “günün ve bir hayatın” kurtulması olarak görülse de polis teşkilatınca “yeni, gizemli bir el” olarak görülür ve peşlerine düşülür. İşte tam burada Dedektif Joss Carter ve Dedektif Lionel Fusco konuya dahil olur. Bay Reese ve Finch bir yandan suç teşebbüslerini engellemeye, diğer yandan emniyet birimlerinden sakınmaya(!) çalışırlar.Konu aslında daha teferruatlı anlatılabilir. Ancak, ispiyon verip güzelim seyir keyfinize mani olmak istemiyoruz. Onun yerine, buyurunuz karakterlere can veren oyuncularımızı görelim.(Dikkat! Bu kısım şahsî kanaat ve oyuncu ispiyonu içerir.)

Harold Finch: Michael Emerson
Harold Finch: Michael Emerson

Harold Finch: Malum işadamımız. Lost’un unutulmaz karakteri Ben Linus’a can veren Michael Emerson canlandırıyor.

John Reese: Jim Caviezel
John Reese: Jim Caviezel

John Reese: Eski CIA ajanı. Kendisini hâlâ The Prisoner’daki 6 / Michael rolünden hatırladığımız Jim Caviezel canlandırıyor.

Joss Carter: Taraji P. Henson
Joss Carter: Taraji P. Henson

Joss Carter: Malum polis dedektifi. The Karate Kid filmindeki pişman anne rolünün hakkını yiyen Taraji P. Henson canlandırıyor.

Lionel Fusco: Kevin Chapman
Lionel Fusco: Kevin Chapman

Lionel Fusco: Reese’in gözü kulağı. IMDB sayesinde 21 Grams‘ta oynadığını hatırladığımız Kevin Chapman canlandırıyor.

Lost‘un J.J. Abrams‘ı dizinin yapımcılığını üstlenirken, The Dark Knight, The Prestige ve Memento gibi güzel işler yapan güzel adam Jonathan Nolan senaryosuna yön veriyor.Amerikan CBS kanalında başlayıp, ilk sezonu için 22 bölümlük anlaşma yapmış olan dizinin şu ana kadar 10 bölümü yayınlandı. 12 Ocak’takalan bölümleriyle devam edecek.Yazımızın nihayetinde, dizinden birkaç görüntü ve video bulabilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=hCVmAXjbj4k