- 5 Onay: A Good Girl’s Guide to Murder, The Artful Dodger, Star Wars: Visions, Dinosaur, Zamanın Kapıları
- Javier Bardem, Apple TV+ dizisi Cape Fear'ın başrolüne geldi.
- 3 Onay-3 İptal: After the Flood, The Couple Next Door, Parish, Sunny...
- 11-17 Kasım 2024 Reyting Durumları / Yorumları
- Netflix dizisi 1992, 13 Aralık'ta geliyor.
- Disney+, eski ve yeni dizileri ile 2025'e hazır.
- HBO ve Max, 2025'e eski ve yeni bir dolu program ile giriyor.
- 4-10 Kasım 2024 Reyting Durumları / Yorumları
- 7 Onay, 3 Uzatma: Outer Banks, Tomb Raider, Ludwig, NCIS: Origins, Georgie & Mandy’s First Marriage...
- Netflix mini dizisi Cassandra 6 Şubat 2025'te geliyor.
- Stephen Amell, Crave dizisi Underbelly'nin başrolüne geldi.
- 28 Ekim-3 Kasım 2024 Reyting Durumları / Yorumları
- Netflix'in casus gerilim dizisi Bone Palace'ın çekimlerine başlandı.
- Squid Game'in 2. sezonundan tanıtım fragmanı geldi.
- Graceland hortladı (sayılır)!
- 21-27 Ekim 2024 Reyting Durumları / Yorumları
- 11 Onay: Slow Horses, Shrinking, Matlock, Rick and Morty, BEEF, Virgin River...
- Mike Flanagan'ın Carrie uyarlaması Amazon'da yapım aşamasında.
- Disney+ dizisi Light Shop 4 Aralık'ta başlıyor.
- Paramount+'ın Star Trek projelerinden haberler var.
yorumlar
Oscar’a doğru adı altında kırmızı halıyı izler miyiz acaba? Muhtemelen öncesi sonrası diyalog ve monologlarıyla bol bol sansüre maruz kalacağız.
Trt aldıysa Yekta Kopan yok diye yorumluyorum, kabul etmezler bence.
Olmayacağı kesin.
TRT 2 yayın akışından kaldırmış Oscar’ı. Daha doğrusu Pazar programı komple yok şu an Birinin fark edip de yayacağını düşünemediler herhalde.
Ek: Açar in, Kopan out diyollağ.
Yekta Kopan bir açıklama yapmış mı diye Twitter’ına bakayım dedim, bir şey söylememiş henüz. Zaten duruşundan ötürü TRT gelmesini istese o gitmez, o gitse TRT istemez herhalde. Mehmet Açar geçen yıl Melis Behlil’le birlikte Digitürk’te yorumcuydu. Melis Behlil’in Pazar akşamı online bir konferansı varmış, sonrasında TRT’ye gider mi bilmiyorum.
Gain, Golden Globe’a üç gün kala açıklama yapmıştı, yine geç açıklama yaparlar diye bekliyordum ama TRT 2 sürpriz oldu. Tören ülkemizde daha önce bir yıl HBB’de, iki yıl Kanal D’de, bir yıl Star TV’de ve sonrasında aralıksız olarak 2003’ten itibaren NTV’de/CNBC-e’de yayınlanmış. 2014’te Digitürk almış. (Eğer daha eskiden yayınlanan başka tören yoksa) Türk televizyonlarında yayınlanan ilk tören 63. Akademi Ödülleri olmuş.
Steven Soderbergh, film gibi bir tören hazırladıklarını söylemiş.
Açıkçası bu sene ben de heyecanlı değilim, merak ettiğim için izleyeceğim. Sabahlamaya alışkın biri değilim, Golden Globe için sabahladıktan sonra kendime zor geldim ama Oscar için değer, senede bir gün Sadece Promising Young Woman’ı ve Borat’ı izledim. The Father, Nomadland, Mank, Pieces of Woman konu olarak ağır geliyor, kaldıramam diye izlemiyorum. Bir de Şubat ayının sonu güzel bir dönem oluyordu, Nisan sonu tam hummalı geçen bir dönem + yaz havası Oscar’a pek yakışmıyor. Geçen yıl istediğim kişiler kazanmıştı, bu yıl da Carey Mulligan’ın kazanmasını istiyorum ama bir sürpriz olmazsa Frances McDormand kazanacak gibi duruyor.
Edit: Üç Akademi üyesi, hangi filmlere ve oyunculara oy verdiklerini açıklamış.
Alin Taşçıyan in, Behlil out diyen de var ama elçiye zeval olmaz tabii.
Jodie Foster’ın globes’taki busesi gibi şeyler yaşanır umarım bol bol. :))) Hatta İstanbul Sözleşmesi üzerinden bize minik bir selam yollayan olsa mesela, bekliyorum öyle bir şey, tutuşsa bunlar. Gerçi bu işe kalkıştılarsa hazırlıklıdırlar herhalde anında sansüre. Hissettirmemeyi başarırlar mı o meçhul.
Kadın oyuncu çok muallak. Tanrıçamız Frances McDormand’ımız için 3. kez çok zor görünüyor. Carey Mulligan ya da Viola Davis daha mümkün. Viola Davis’in filmi ömür törpüsüydü. Hatta Oscar sezonundan beni bu yıl soğutan film o olabilir. Başlarda izlemiştim, sıkıntıdan ölmüştüm.
Oscar’dan pek hoşlanmayan Alin Taşçıyan’ın tepkisini merak ediyorum
“Viola Davis’in filmi ömür törpüsüydü.” Valla benim için de öyle oldu. “Animated Short Film” kategorisine varana kadar birçoğunu izlemiştim. Sonra öyle bir koptum ki elim çok adaylığı olanlara bile gitmiyor hiç. Bkz: Mank. Bu arada “The Father”ın başına Olivia Colman olmasına rağmen “Pff Antony Hopkins mi kaldı yea?” diye sıkılacağımı düşünerek oturmuştum ama ağzım açık kalktım. O nasıl bir kurgu öyle, müthiş! Hopkins’ten de özür diliyorum. Şu an ödülü alsa niye aldı demem.
Alin Taşçıyan 2015’te şöyle bir yazı kaleme almış. Özetle, Chicago gibi filmlerin yer aldığı dönemden memnunmuş ancak The Hurt Locker, Zero Dark Thirty, American Sniper gibi filmlerin Oscar’ı domine ettiği dönemden memnun değilmiş. Bu yazıdan hareketle diyorum ki, bu senenin adaylarından memnundur. Oscar tarihinde ilk kez iki kadın yönetmen aday, Chloe Zhao kazanırsa (kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor) ikinci kez bir kadın yönetmen ödülü kazanacak. Promising Young Woman gibi bir filmin 5 adaylığı var. Tarihi bir tören yani, kaçıracağını sanmıyorum. İlla sitem eder ama bu olumlu gelişmeler yüzünden gecede bulunmayı kabul edebilir.
Golden Globe yayınında Melikşah’a ısınmıştım, Oscar yayınında dinlemek istediğim isimlerden biriydi. Başka zamana artık.
Edit: Melikşah dün akşam (20 Nisan akşamı) Instagram’da bir hikaye atmış ve ”Oscar Ödülleri’ni bu yıl TRT almış. Pazar gecesi TRT 2’den canlı yayınlanacakmış tören. Simultane çeviri ekibini zorlu bir mücadele bekliyor. İki insanın öpüşemediği kanalda hangi ”Tüm dünyayla aynı anda”lık bu be TRT’miz?” demiş.
Biraz fazla mesai harcayarak adaylık alan tüm filmleri izleyip sezonu tamamladım. Son yıllarda en içime sinen sezon oldu diyebilirim.
* Nomadland, Promisin Young Woman, Minari, Sound of Metal ve The Father ne alırsa kabulüm.
* Kalitesinden şüphe etmediğim ama ısınamadığım Mank teknik dallarda boy gösterecek. Ki olması gereken de bu. David Fincher’ın teknik virtüözlüğü umarım ödülsüz kalmaz.
* Küflenmiş yapısıyla The Trial of the Chicago 7 ve izleyici dostu olmaktan oldukça uzak Judas and the Black Messiah için yorum yapmasam daha iyi.
* En çok kadın oyuncu dalında arafta kaldım. Kim alırsa sevinir geri kalana da üzülürüm.
It’s (bir kez daha) official. TRT 2. Çünkü bülten göndermişler.
“Alin Taşçıyan, Mehmet Açar ve Akademi Üyesi Zeynep Atakan yorumlayacak.”
Yekta Kopan yanına birilerini de alarak 25 Nisan Pazar, saat 22’den itibaren YouTube Timur Akkurt kanalına geliyormuş Oscar programı için.
Cem Yılmaz, Melikşah Altuntaş, Ceylan Atınç, Armağan Çağlayan, Şebnem Bozoklu, Mert Fırat, Barış Özcan, Hande Doğandemir, TRT 2 yayınında da olan Zeynep Atakan vs. de var konuklarda.
Elon Musk aday mı olmuş? Barış Özcan olduğuna göre
Yekta Kopan’ın yaptığı sağlam hamle olmuş valla. Sansürsüz oluşu, geniş ve iyi bir kadro oluşturabiliyor olması da bir artı (online olması + network). Sosyal medya çağının nimetlerinden biri de bu olsa gerek, artık kitlesi olan herkesin bir televizyon kanalı ve yayın yapma imkanı var. İkiye bölünecek olmak pek hoşuma gitmedi ama takip edebildiğim kadar ederim, yukarıda Yekta Kopan’ı, Melikşah’ı Oscar yayınında görmek isterdim dediğim için susuyorum
Timur Akkurt, ”yayın canımız ne kadar isterse o kadar sürecek, maksat keyifli bir gece geçirelim” demiş. Saat kaça kadar sürecek merak ettim.
Barış Özcan’ı takip etmesem de arada sinemayla alakalı içerikler yaptığına denk geldim, hatta bir kere oğlunun animasyonları yorumladığı bir videoyu izlemiştim, bu sene aday olan Onward’ı vb. anlatmıştı.
Afişte Melis Behlil ve Golden Globe yayınında da yorumculuk yapan Cemre Ebüzziya da var.
Wow müthiş hamle. En azından en iyi film adaylarını 5/8 yapıp (şu an 2/8 ) yetişsem mi acaba?
Yetiş yetiş
Zor ama imkansız değil. Her gün bir tane izlesem The Father, Nomadland, Sound of Metal filmlerini izlerdim/izlemeyi düşünüyorum. Minari’yi merak ediyorum ama hiçbir yerde bulamadım. Diğerlerini (gerek konu gerek süre bakımından) kafam kaldırmaz, ödül kazanırlarsa törenden sonra bakarım belki.
Sound of Metal’le Nomadland’i izledim. PYW, Father ve Minari’yi düşünüyorum.
Promising Young Woman’ı senaryo bakımından çok iyi bulmadım ama fena bir film değil, etkileyici. Carey çok iyi oynuyor, onun için bile izlenir.
Ege Başaran da (bir Youtuber) Yekta Kopan’ın yayınına konukmuş, ayrıca kendi yayınını yapacakmış.
Önceki senelerde bu derece dijital yayın yoktu galiba. Misal BluTV + Altyazı Dergisi de ortak bir yayın yapacakmış.
Melis Behlil, 22:00’de orada yer alacak diye görünüyor. Bunlardaki işi bittikten sonra Kopan’a geçer herhalde. Zeynep Atakan da keza TRT 2’nin yayını başlamadan önce gelir. Umur’un da birden fazla yayına gireceğinden neredeyse eminim.
Ben de törene kadar kalan filmleri izleyeyim. Bunlara biraz bakar 1.30’da da asıl yayına geçerim. Yıllardır Mehmet Açar’ı keyifle dinlerken karşısındaki kişilerin saçmalamasına maruz kalıyordum, bu sene sohbet açısından çeşitlilik olması iyi olmuş. Armağan Çağlayan’ı falan sessize alırım, diğerleri fena durmuyor.
Mehmet Açar ve Alin Taşçıyan zaten trt2’de film öncesi ve sonrası yayınları yapıyordu, uyum sorunu olmaz. Diğer tarafta da Yekta Kopan geleneğinin bozulmamış olmasına sevindim
Geçen yıl Kutsal Motor yapmıştı ama tam bir faciaydı. Teknik konularda sınıfta kaldıklarını onlar da kabulleniyor, Yekta Kopan’ın ekibi daha donanımlı gelir herhalde. Gerçi zoom’dan olacak muhtemelen ve her türlü sıkıntı olası. En azından birkaçı toplaşebilse keşke.
Tamam, belki Minari’yi izleyemem ama diğer ikisini izleyip töreni de izleyeceğim ben de.
Sokağa çıkma yasağı olmasa belki toplaşırlardı da ta Pazar gecesi için accık zor sanki. Timur Akkurt ve Yekta Kopan yan yana gelir bir ihtimal.
Netflix Mayıs ayı lisanslı içerik listesini bu sefer yayımlamadı mı? Yoksa ben bulmayı mı beceremedim.
Yayınlanamadı desek daha doğru. Çünkü gönderdikleri Excel dosyasını kopyalamaya ve indirmeye kapatmış sivri zekalar.
Netflix şu işi bir türlü beceremedi. Her ay ayrı skandal.
“Nomadland” kesinlikle abartı bir yapım; ayrıca Frances normal bir performans sergilemiş. Missouri’de kesinlikle daha iyi bir roldeydi ve hak etmişti ama Nomadland’de ödül alırsa sevinmem. Carey Mulligan almalı bu yıl.
The Father’ı izledim. İyi film, iyi performans ama Chadwick Boseman’ın alabileceği son ödülken tutup buraya verilecek bir şey yok ortada. Öyle bir şeye kalkışmazlar umarım. Anthony Hopkins’in oscar’a mı ihtiyacı var?
Ben bu sene hiçbir filme bayılamadım. Tutkuyla destekleyeceğim bir film istiyorum. 1 tane bile yeter. Ne sıkıcı bir yıl.
Judas and the Black Messiah güzel film olmuş hatta bunu izledikten sonra
The Trial of the Chicago 7 gözüme çok daha basit göründü. Judas’ı en iyi film kategorisine aldıkları iyi olmuş. Film garip bir şekilde onun karakterini merkeze koyduğu için LaKeith Stanfield’ın adaylık alması da iyi olmuş.
Fakat asıl yıldız tabii ki de Daniel Kaluuya. En iyi yardımcı erkek gecenin en garanti oscar’ı diyebiliriz. Sonuna kadar da hak etmiş, Fred Hampton’ı yaşamış.
Ödül sezonu boyunca adı geçen her filmi bitirip töreni öyle izleyecektim ama gözüme keyiften çok iş gibi geldiği için vazgeçtim, kalanları ileride izlerim artık.
Çoğu filme bakınca en adaletli Oscar adaylıklarının olduğu yıllardan biri oldu. En iyi film Nomadland ve Sound of Metal arasında gidip gelebilir. Mank yılın en iyilerinden ama herkese göre değil, o döneme ilgi duyanlar için daha değerli bir film, aldığı adaylıklar yeter bence. Minari ve Judas and the Black Messiah da güzel filmler ama adaylıkla yetineceklerdir. Yine de Never Rarely Sometimes Always neden burada yok diye sormadan edemiyorum.
Filmini zayıf bulsam da Carey Mulligan ödülü alsa hiç fena olmaz. Yardımcı kadın dalında Amanda Seyfried’in adaylığını sevmiştim ama ona orası yeter, ödül Maria Bakalova’ya gitmeli. Diğer dalda Daniel Kaluuya garanti gibi zaten. Chadwick Boseman ödülü alacak gibi ama Da 5 Bloods’tan Delroy Lindo’nun aday bile olmaması rezilliği uzun süre unutulmayacaktır. Büyük haksızlık yapıldı o kategoride.
Yönetmenlik kısmında Chloé Zhao garanti diyebiliriz. Umarım o kategorideki Thomas Vinterberg’in Another Round/Druk filmi de izleyici bulabilmiştir. En iyi şarkı kategorisindekilerin biri hariç hepsini dinlemişim, Eurovision The Story of Fire Saga filminden Husavik bence en güzeliydi, alırsa sevinirim.
Bahis oranlarına bakarsak en iyi film Nomadland ile Chicago 7 arasında geçebilir en fazla.
TRT sadece simultane mi olacak?
Bültende falan yazmıyor o, açıklamadılar herhalde. İki seçenekli de olabilir..
Yani çok manasız olur ama “yok sadece simultane” derlerse de şaşırmam. :))
Promising Young Woman’ı da izledim. Fikre hayran kalmış değilim, feminist bir yerden okuyacak yeterlilikte de değilim, bir süre kafamın içinde benimle olacak ama şimdilik baştan sonra büyük bir ilgiyle izlediğimi söyleyebilirim. Carey Mulligan epey iyi ama bundan daha iyi bir sürü performansını sayarım. 5 adaydan ikisini izlemedim ama şu halimle gönlüm onun kazanmasından yana.
Minari’yi de sevdim. Aşırı iyi film yok bu yıl, onu anladım ama sevmediğim bir şey de çıkmıyor. Başlarda saçma sapan Prom falan izleyince soğudum kesin, bunları izleseymişim normal hepsini tamamlarmışım. Takvimin değişmesi, sinemaya gidemememiz falan da soğuttu illaki. Bu işin keyfi özellikle kasım-aralık-ocak zamanında olurdu.
Yarın da Judas and the Black Messiah izleyebilirsem benden iyisi yok. Fincher’ın her filmini izledim, Mank’i de elbet izlerim bir Citizen Kane tekrarı attıktan sonra. Chicago 7 hiç ilgimi çekmiyor, önemli bir şey kazanamazsa onu pas geçeceğim. Another Round’u bir ara aradan çıkarabilirim galiba. Diğer tek tük adaylık alanlar da kalıversin artık.
Yekta Kopan’ın ve Timur Akkurt’un yayını başladı. Konuklar yoğun bir tempoda oldukları için bağlanabildikleri zaman bağlanacaklarmış, Yekta Kopan’ın söylemine göre (bağlanmak isteyen beni arasın dedi) sürpriz konuklar da gelebilir. YouTube yayını da TRT 2’nin yayını başlayana kadar devam edecekmiş. Zeynep Atakan var şu an, oylama sürecini anlatıyor. Gelen konukların parmak bastığı ortak nokta, bu sene yarışan filmlerin çoğunlukla bağımsız filmler olması. Yekta Kopan, ”Nomadland”den bahsederken ekonomik kriz göndermesi yaptı. Digitürk’te ya da TRT’de olsa…
Baktım, geçen sene 12 filmi (Judy, Joker, Ford v Ferrari, Once Upon a Time Hollywood, The Lighthouse, Ad Astra, The Two Popes, Maleficent, Breakthrough, Honeyland ve Toy Story 4) izlemişim. Üç filmi (Knives Out, Bombshell, 1917) de törenden sonra izlemiştim. Parasite ve Jojo Rabbit’i maalesef hala izle(ye)medim.
Bu sene 3 film (Promising Young Woman, Borat, Sound of Metal) izleyebildim. Sound of Metal’i geçen gün izledim, çok sevdim. Akıcıydı, anlatmak istediğini anlattı ve acıttı, oyuncu performansları başarılıydı. Riz Ahmed kazanırsa sevinirim ama bu sefer şans ondan yana değil. İzlediğim 2020 filmlerine bakıyorum, The Devil All the Time, The Invisible Man ve Palm Springs aday olmayan ama sevdiğim filmlerdi, en az bir adaylık alabilirlermiş.
Töreni bu akşam izleyemeyecekler varsa, tören yarın saat 20:00 – 23:00 saatleri arasında tekrar yayınlanacakmış. Takvimde ”The 39 Steps” filmi vardı, gece 00:00’a atılmış.
Yekta Kopan’ın Oscar Ödül Töreni yayını özlediğimiz kalitede başladı. İlgilenen varsa tavsiye ederim. Konuk olarak yok yok gibi.
Troller mesaiye başladı, bir de tuhaf bir şekilde birisinin yorumu yayın ekranına çıktı falan. Trajikomik şeyler yaşanıyor. Kötü yorumlar anında kaldırılıyor. Melikşah’a bir sürü olumsuz yorum yapılıyor. Demin biri ”televizyonda yer bulamayanlar toplanmış” gibi bir şey yazmıştı, ben böyle düşünmüyorum. Yukarıda konuştuğumuz gibi, alternatif yayınlar iyidir. Özgür ortam, yeni düzen bu. Golden Globe yayınındaki ekip (Zeynep Hanım hariç) bir arada. Melikşah-Cemre-Yekta Bey’in sohbeti çok keyifli ilerliyor şu an. Cemre, Berlin’deymiş.
Edit: Şebnem Bozoklu çok güzel hazırlanmıştı ama yayın biraz sönük geçiyor. Armağan Bey adaylara bile bakmamış mesela, törene bu yıl ilgisinin olmadığını anlatıyor, sonra kazananlara bakarım diyor. E bu Oscar yayını değil mi?
2019’daki töreni izleyen var mıydı? Melis Behlil, bu sene bir Green Book yok dedi (kötü anlamda). Neden sevmediğini merak ettim.
TRT 2 çöktü. Şaka gibi. Uydu yayını pat diye kesilip şifreliye döndü, internetteki canlı yayınlar da açılmıyor. Kaldık öyle. Umarım törenin ortasında da böyle şeyler olmaz.
Edit: Bir dakika sonra döndüler.
Ben de tam onu soracaktım. TRT 2 ye online ulaşamıyor muyuz diye. Bende sabit kanallar yok tv de. Telifle alakalı bir durum değildir değil mi? Bir de TRT çeviriyle mi verecek? Direk yayını çeviri olmadan da verecek mi? Bilginiz var mı?
Kırmızı halı kısmını çeviriyle verdiler, tören de böyle olacaktır muhtemelen. (Alttan orijinal ses duyuluyor ama Türkçe olarak da çevriliyor.) Yarın akşamki tekrarı altyazılı olabilir eğer uğraşmak isterlerse. İnternet yayını şimdilik yok. Televizyon yayınının aniden gitmesi korkuttu, sansür yemeyiz diye umalım.
Mesela şu anda TRT 2’nin ortak yapımcısı olduğu filmin (Film TRT’de gösterilecekmiş, Mehmet Açar söyledi şimdi) yönetmeni kanala özel video yollamış ama çeviri yok. Çevirmen olduğunu tahmin ettiğim kişi “ses gelmiyor bana” dedi, aradan öyle bir ses duyuldu. Ara sıra yayının sesi gidip geliyor.
Kesin değil ama çeviriyle verecek olabilir. Şimdilik orijinal dil seçeneği yok ama törende değişir belki bu durum.
Online normalde ulaşılıyor da şu an sıkıntılı olabilir.
Ek: Bende TV yayını gitmedi bu arada ama D-Smart. Uydu değil.
Uyduda bir an için gitti ama bir süre sonra geldi. Sitesi ise çalışmıyor.
Ben tören sırasında dil seçeneğinin geleceğini düşünüyorum (umuyorum).
Ben yarınki alt yazılı yayına güvenmiyorum Muhtemelen kesip biçilecektir.
Trt nin tv uygulaması ve sitesinde de çalışmıyor yayın.
Sitedeki yayına lisans kısıtlaması dediğine göre zannedersem online yayın yok, hayat TV ile devam edecek.
Bir yerde lisans gereği sadece tv üzerinden veriyoruz okudum, internet sitesi o yüzden böyleymiş. Canlı tv sitelerinde biraz dolanmak zorunda kaldım.
Bende hala şifreli kanal diyor. TV’nin pek yüzüne bakmadığımdan anlamam da hiç. Akşam açtığımda sorun yoktu.
Şuradan ABC’yle izliyorum, şimdilik sorun yok.
Yıl olmuş 2021. Online yayınlayıp diğer ülkelere kapatılabiliyor bu yayınlar.
Neyse buldum bir yerlerden.
ABC için şun–lar da alternatif olsun.