Richard Armitage, Netflix’in uyarlama dizisi The Stranger’ın başrol oyuncusu oldu.
13 yorum abidin77 28 Ocak 2019 18:01
The Hobbit üçlemesi ve Berlin Station’ın başrol oyuncusu Richard Armitage, Netflix’in yeni suç-gerilim draması The Stranger’ın başrolüne geldi.
8 bölümlük dizi, çok satan kitapların ünlü yazarı Harlan Coben’ın 2015 yılında çıkan aynı adlı kitabından uyarlanacak. Coben’ın yazarı ve yapımcısı olduğu Safe dizisinin arkasındaki Red Production Company, (Butterfly,Come Home, Trust Me, Happy Valley) dizinin yapımcılığını üstlenecek.
Richard Armitage, güzel bir kadınla oldukça iyi bir evliliğe, iki harika erkek evlada, büyük bir eve, iyi bir işe sahip Adam Price karakterini canlandıracak. Her şey yolunda giderken Adam’ın hayatı, bir gece bir barda, yabancının birisinin karısı Corinne hakkındaki yıkıcı bir sırrı anlatması ile bir anda altüst olur. Karısı ile hemen yüzleşir ve mükemmellik duygusu hiç yokmuş gibi kaybolur. Kısa süre sonra Adam, kendini Corinne’in daleveresinden bile daha karanlık bir şeyle dolandığını görür ve tam olarak doğru hareketleri yapmazsa, içine girdiği komplonun, sadece yaşamlarını değil, onların da sonunu getireceğini anlar.
Danny Brocklehurst (The Five, In The Dark), dizinin yazarlığını, Harlan Coben ve Nicola Shindler, yapımcılığını üstlenecek. Yönetmeni şimdilik belli değil.
yorumlar
Siobhan Finneran, Anthony Stewart Head, Jennifer Saunders, Hannah John-Kamen & Stephen Rea
ICYMI here’s the first look clip from @HarlanCoben’s #TheStranger which will be released globally on Netflix
First Look
1–2–3–4
Resmi Fragman
Poster
Harlan Coben’in üç kitabını okudum, üçü de gayet sürükleyici ve adeta film gibi yazılmış kitaplardı. Yazar şimdiden favorilerim arasında yerini aldı.
Dizilerini (The Five & Safe) de kitapları kadar beğenmiştim. İkisi de merak uyandırıcı, sürükleyici ve yer yer trajikti. “The Stranger”ı da ne zamandır bekliyordum; özellikle başrolün Richard Armitage olması büyük artı. Yine sağlam bir dizi olacağına şüphem yok.
Bu arada Netflix, yazarın iki ünlü kitabını daha dizi yapıyor ama bu sefer bir fark var: İspanya, “The Innocent (Bizde ‘Şantaj’ adıyla yayımlandı)”ı uyarlıyor; Polonya da “Woods ( Bizde ‘Orman’ adıyla yayımlandı)”u uyarlıyor kendi dillerinde. Hatta benim de çok sevdiğim, son dönemin gözde İspanyol yönetmeni Oriol Paulo uyarlıyor “The Innocent”ı.
Poster 2
Poster 3
İlk bölüm itibarıyla oldukça ilgimi çektiğini söyleyebilirim. Sorular çok, cevaplar bakalım nereye bağlanacak?
Stephen Rea’nın tavan arasındaki cold case’i nereye bağlanacak akalım? Öyle gösterip geçmeyecekler herhalde.
Richard Armitage abinin bulduğu kadının kocası, Corrine ismini duyunca niye saldırdı?
Anthony Head’i görmek hoş oldu. Bakalım onun üzerinden bir şeyler gelişecek mi?
Üzerimize yeni şeyler atıp duruyorlar. Merakı üst düzeyde tutmaya devam ediyorlar.
Bu
Bu kadın/kadınlar, niye birilerine böyle bilgiler veriyor, birilerini niye tehdit ediyor konusundaki gizem sürüyor. Onlar yüzünden zavallı pastaneci kadın rahmetli oldu.
Adem Price’ın karısı ve komşu konusunda da ortaya bir şey attılar.
Bir süre sonra pek umurumda olmayan diğer konulardaki gizemler de açığa çıktı. Gerçi kızını zehirlediğini bizimkiler çöpleri karıştırınca (4. bölüm müydü) ortaya çıkmıştı. Çıplak eleman ise salak gibi kaçarken olmuş.
Dizinin asıl gizemi ise finalde netleşir artık.
dakikasından
Yalnız bu Martin Killane, 6. bölümde Adam’a itiraf ettiğinde çocuğa Chris deyip durdu. İsim dışında ise çocuk dedi, bir cinsiyet belirmedi. 7 bölüm sonunda kız yanına geldiğinde ise Rosie dedi. Burayı anlamadım. Üst üste izlediğimden biraz yoruldum, belki o yüzden bir şeyler kaçırmış olabilirim.
Başta bu Adem’in babasının kızıdır dedik, sonra 5. bölümde bu Killiane’ın kızıdır dedik, 7. bölümde iyice onun altını çizdiler ama 8. bölümde ters köşe yaparak Ed Price’a yamadılar kızı. Özünde ikisinin de kızı işte
Geneline bakınca beğendiğimi söyleyebilirim. Başlarda gizemler üst üste gelince nereye gideceğini, nasıl bağlayacaklarını merak ettirdi. İkinci yarı gerilim biraz düştü benim için. Çocuklar ve diğer bir takım olaylar gereksiz geldi, biraz sıkıldım. Keşke 6 bölüm falan olsaydı.
Sonuç itibarıyla eli yüzü düzgün, fena olmayan bir İngiliz dizisi. Daha iyilerini izlemiştik ama bu da izlenebilecek kalitede bir iş.