HBO, geçtiğimiz aylarda bizleri yeni bir diziyle buluşturdu: Run.

Run, Killing Eve ve Fleabag dizilerinde büyük başarı yakalamış iki ismin elinden çıkmasıyla ekranlara gelmeden kendini merak ettiren bir dizi oldu. Bu iki isim Vicky Jones ve Phoebe Waller-Bridge. Hatta Phoebe Waller-Bridge tekrar eden bir rolle dizinin ilerleyen bölümlerinde yer aldı. Emmy ödüllü oyuncu Merritt Wever başrollerden birini üstleniyor. Diğer başrolü ise yine iyi bir oyuncu olan Domhnall Gleeson oynuyor. Bu ikiliye Archie Panjabi ve Rich Sommer gibi tecrübeli oyuncular eşlik ediyor.

İlk sezonu 7 bölüm süren dizinin şimdilik gelecek sezonuyla ilgili bir haber bulunmuyor. Bölüm süreleri ise 25-30 dakika aralığında değişiyor.

Ruby (Merritt Wever), artık belli bir yaşa gelmiş, hayatını düzene oturtmuş birisidir. Evli, iki çocuk annesi ve bir işe sahip olan ve hayatını bu dünyada geçirmekten bazen sıkılsa da artık içindeki macera tutkunu eski heyecanı hissetme konusunda şüpheleri vardır. Bu sırada hiç beklemediği bir mesaj alır. Mesajda sadece “RUN” (Kaç) kelimesi yazmaktadır ve bu mesaj ona çok eskilerden tanıdığı birinden gelmektedir. Bu mesajla birlikte yıllar önce yaptıkları anlaşmayı hatırlar ve kendisini her şeyi bırakıp trene atlayarak yolculuk ederken bulur.

Billy (Domhnall Gleeson), Ruby’ye “RUN” mesajını gönderen kişidir. Billy, büyük paralar kazanan birisidir ancak para ona mutluluk getirmemiştir ve eskiden yaşadıklarına bir özlem çekmektedir. Bu yüzden Ruby’ye yıllar sonra mesaj atarak onu tekrardan bir yolculuğa davet etmiştir.

SON SÖZ

Run, Merritt Wever ve arkasındaki isimlerden dolayı yüksek bir beklentiyle beklediğim bir diziydi. Fakat ilk bölümlerinde bayağı beklentimin altında kaldığını söyleyebilirim. Bunun sebeplerinden birisi ise ana konusunu ilk bölümlerde çok iyi işleyememesi oldu. Yani diziye alışmam dördüncü bölümle birlikte oldu. Fakat ilk üç bölümden sonra bayağı güzel aktı ve en azından izlediğime pişman etmedi beni.

Özellikle bu dizinin arka planında olan kadın yaratıcılardan ilişkiler ve kadın-erkek profilleri üzerine göndermeler gelmesi dizinin hoşuma giden unsurlarından birisi oldu. Finali devamı gelse de gelmese de olur kafasında nispeten kapalı olsa da daha yaratıcı olmalarını beklerdim diyebilirim. Özellikle eğer devamını getirmeyeceklerse daha iyi bir finali hak ettiğini düşünüyorum dizinin. Yine de olan finalden de pek rahatsız değilim. Run, genel olarak beklentimi çok fazla karşılamasa da izlediğime pişman olmadığım bir dizi oldu. Konusundan da anlayacağınız üzere kısa bir dizi. O yüzden izlemek isteyenlere ilk bir iki bölümle çöpe atmayıp en azından sezonu bitirin diye tavsiye edeyim. Kadın-erkek ilişkileri üzerine olan dizileri sevenlerin bu diziyi de seveceklerini düşünüyorum.

İzleyecek olanlara iyi seyirler.

TANITIM FRAGMANI