Scandal — Tanıtım
162 yorum unfortr 28 Ocak 2013 23:01
Scandal‘ın dünyasına giriş yapmamızla, bir anda kendimizi ne iş yaptıklarını bilmediğimiz, büyük bir makinanın çarkları gibi işleyen bir ekibin ortasında buluyoruz. Peki burası neresi? Bir büro; burada çalışanlar avukat, ama burası bir hukuk bürosu değil! Yaptıkları şey, toplumun gözü önünde bulunan kişilerin ortaya çıkan kirli sırlarında, yönetimi ele alıp krizi en az hasarla kapayabilmek. Yaptıkların işin tanımı ise kriz yönetim danışmanlığı…
Başlıklar :
Yayın Bilgileri
Konusu
Karakterler
Judy Smith Hakkında
Fragman
YAYIN BİLGİLERİ
ABC’nin 2012 Nisan ayında ilk sezonu 7 bölüm olarak planlanmış olan, yeni diye tabir edebileceğimiz dizisi Scandal, eski ABD başkanı George H.W.Bush‘un basın danışmanı Judy Smith‘in hayatından esinlenilmiş bir politik gerilim. Dizinin yaratıcısı ve yapımcısı olan Shonda Rhimes ilk sezon için, “İlk etapta 7 bölümümüz var; belki de 13’e çıkacak” düşüncesiyle çekmek istemediklerini belirtmiş. Judy Smith ile konuştuklarında projeyi, İngiliz mini dizileri gibi yayınlamak istediklerine karar vermişler. Öyle ki ilk sezondan sonra dizi iptal olsa dahi seyirciyi pek fazla üzmeyecek bir son hazırlamışlar.
Scandal‘ın ilk bölümü 2,1 reyting oranı yakaladı. Sonraki bölümleri ortalama 2,0 reyting oranında seyrederken, sezon finali 2,4 reyting yakalayarak, kanalı fazlasıyla tatmin etti ve 2. sezon onayını aldı. 2. sezona hızlı bir giriş yapan dizi, ilk iki bölüm 2,2 ve 2,5 reyting oranlarını yakaladı. İkinci sezonda şu ana kadar elde ettiği ortalama ise 2,2 oldu. Bu durum, kanalı memnun etmiş olacak ki 2. sezon 13 olan bölüm sayısı, 22’ye uzatıldı.
KONUSU
Konuya giriş yapmamızla birlikte karşımıza hummalı bir şekilde çalışan bir ekip çıkıyor. Çoğu dizide karşımıza çıkan karakter tanımlamalarıyla burada karşılaşmıyoruz. Öyle ki hepimiz biliyoruz ki senaryolarda karakter tanımlamalarının geçtiği yerler hikayenin temposunun yavaşladığı kısımlardır. Karakterleri yeteri kadar tanımadan hikayeye girmemiz kötü bir şey mi? Hayır değil. Gereksiz bir şekilde daha ilk bölümden her karakterin iç dünyasına girelim, seyirci onları sevsin türünden bir yaklaşım göstermemeleri, anlatılan konuya daha bir inandırıcılık katmış. Peki, bu hep böyle mi devam edecek? Elbette hayır. İlerleyen bölümlerde -izleyiciyi sıkmadan- dizinin temposu yavaşlamadan, biz de bazı detaylar öğreneceğiz.
Dizide ekibimiz 24 saat geçmeden iki vaka çözüyor. Çoğu bölümde, ekibin karşısına ayrı bir vaka çıkıyor. Ama tabii bir de ana konumuz var. Amerika başkanı Fitzgerald Grant’ın içinde bulunduğu bir skandal, ilk sezon boyunca her bölümde karşımıza çıkıyor. Son bölümde ise sadece bu vaka ele alınıp sonlandırılıyor.
Peki bu şirketin kapısını çalanlar kimler? Cinayetten aranan onur madalyalı halk kahramanı bir asker; ailesi kaçırılan bir diplomat; fuhuş patroniçesi bunlardan sayabildiklerimiz. Bu isimleri, saplandıkları çukurdan en az hasarla kurtarabilecek tek isim Oliva Pope ve ekibidir.
KARAKTERLER
OLIVIA POPE
Cumhuriyetçi aday Fitzgerald Grant’ın seçim bürosunda çalışıp, onun başkan seçilmesinde en büyük katkıyı sağlayan Olivia, başkanla arasında geçen bir olaydan sonra görevinden ayrılıyor. Daha sonra yoluna tek başına devam etme kararı alıp, kriz yönetim danışmanlığı şirketini kuruyor. Zaten tanınmış biri olan Olivia, kurduğu şirkette kazandığı başarılarla da çok kısa bir sürede başı her belaya girenin ilk başvurduğu isim haline geliyor.
Müşterilerinden istedikleri tek bir şey var; ona yalan söylenmemesi. Olivia, müşterilerini seçerken doğruyu söylediklerine inanması için tek yapması gerken şey, onların gözlerinin içine bakmak.
Çoğu zaman özel hayatımızda dinlenemediğimizi düşünürüz. Bir de Olivia’nın hayatına bakmalısınız. Bu baş döndürücü trafikte diziye bütün enerjisini veren karakter, ekibini de bu enerjinin içine dahil etmeyi başarıyor.
Olivia’yı canlandıran Kerry Washington‘ın oyunculuğu hakkında gözümü tırmalayan detayları ise mimikleri, onlara bir türlü alışamadım. Yine de zenci oyuncuların başrolde olduğu yapımların pek tutmama riskine karşın, iyi reytinglerden çıkardığım sonuç: Amerikan izleyicisi oyuncuyu sevmiş olarak değerlendiriyorum. (Internet’te kısa bir tura çıkınca bunda, sanatçının düzgün fiziği ve canlandırdığı karakterin gardrobunun da etkisi olduğu sonucuna da varılabilir.).
HARRISON WRIGHT
28 yaşında Washington’da yetişmiş bir avukat olan Harrison, şehirde tüccar Adnan Salif adına, lüks araba alım satım işiyle uğraşırken, kendine büyük bir servet edinir. Fakat bu işinde yasal olmayan sorunlardan dolayı tutuklanır. Olivia yardımına koşarak onu bu durumdan kurtarıp, ekibine dahil eder. Olivia’ya sadık, ama gerektiği yerde kararlarının sorgulamasını da yapan Harrison, tatlı dilli, ikna kabiliyeti yüksek biri.
Karakteri, daha önce ciddi bir yapımda rol almamış Columbus Short canlandırıyor.
Olivia’nın yakın arkadaşlarından olan Abby, kocasının alkol sorunları nedeniyle kendisine aşırı şiddet uygulaması neticesinde oldukça zor bir evliliği olmuş biri. Kocası, Abby’nin kalça kemiğini ve çenesini kırıp hastanelik ettiği bir gece, savaşçı edasıyla adamın evine giden Olivia da onun bir kaç kemiğini kırmış. Abby, Olivia’nın tuttuğu, eyaletin en güçlü boşanma avukatı sayesinde boşanabilmiş. Boşandığı dönem, Olivia’nın seçim çalışmaları olduğu döneme denk geliyor. Şirket kurulduktan sonra da ekibe araştırmacı avukat olarak dahil olmuş. Ekipte kararları en fazla sorgulayıp, gerektiği yerde en fazla eleştiri yapan karakteri, NCIS‘ten hatırlayacağınız Darby Stanchfield canlandırıyor. Aktrisi son zamanlarda Castle‘da da malum bir eski eş olarak izledik.
Gizli operasyonlar içerisindeki bir öldürme ve işkence makinası CIA ajanıyken, teşkilat içerisindeki görevinden bunalıp ayrılmak zorunda kalan Huck, bir anda kendini sokaklarda ve metro içlerinde geceleyen bir evsiz olarak bulur. Olivia, bir şekilde varlığından haberdar olup, ekip içerisinde yararını görebileceğini düşündüğü için Huck’ı işe alır. Aynı zamanda bilgisayarlar ve yazılımlar konusunda uzman olan Huck’tan Olivia’nın istediği tek bir şey var: Tanıkları konuşturabilmek için her şeyi yapabilirsin, ama onları öldüremezsin.
Huck’ı benim Weeds‘te izleyip çok beğendiğim, başka birçok yapımdan da tanıdığımız Guillermo Diaz canlandırıyor.
Konuya giriş yapmamızla birlikte ilk tanıştığımız karakter olan Quinn, ekibin -Olivia hariç kim olduğunu kimsenin bilmediği- en yeni üyesidir. Bir çok başvuru arasından seçilen Quinn, Olivia Pope’tan gelen iş teklifi karşısında şoka uğrar. Çünkü bu onun hayallerinin gerçekleştiği andır. Tabii bu genç avukat, karşısında bir hukuk bürosu bulacağını zannetse de yapacağı iş daha farklı bir şeydir. Uzun zaman boyunca, yeni işine tam anlamıyla adapte olamayan Quinn’in kimliği, hikayenin belki de en geri planda kalmış gizem unsurudur.
Karakteri, Katie Lowes canlandırıyor.
Ek : Tvline.com’un 2012 yılı için hazırladığı yılın enleri listesinde, Quinn Perkins’in hikayesi en iyi ucu açık final olarak değerlendirildi.
İskoçya doğumlu olan Stephen, Yale Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitirdikten çok kısa bir süre sonra Amerikan vatandaşı olmuş. Chase & Howard Hukuk Bürosu’nda baş avukat olup, kariyerinin zirvesindeyken çok önemli bir davanın orta yerinde sinir krizi geçirir. Florida’da gördüğü iki aylık tedavi sonrasında, kendini Olivia’nın ekibinde bulur. Ekibin kadınlarla arası en içli dışlı çapkınını oynayan Stephen, Olivia’nın ısrarları sonucu sevgilisiyle nişanlanır ve artık kadınlardan uzak durmaya çalışır. Olivia’nın ekipte kararlarını en az sorgulayan ve sürekli onun izinden giden Stephen’ı, çoğumuzun Lost‘tan bildiği Henry Ian Cusick canlandırıyor.
Cumhuriyetçi Parti’nin çıkaracağı başkan adayı yarışında, rakibi Sally Langston’ın oldukça gerisinde bir durumdayken, kampanyanın orta yerinde Olivia’nın başarılı fikirleriyle ortaya çıkması sonucunda, partisinin başkan adayı olarak seçilir. Başkanlık seçimi süresince Olivia’nın danışmanlığı sayesinde seçimleri kazanıp başkanlığını da ilan eder. Olivia ile Beyaz Saray’a taşınan ortaklıkları, aralarında geçen bir olaydan sonra bitmiş olsa da aralarındaki ilişki başkanın karıştığı bir skandal sonrasında yeniden birleşecektir.
Karakteri, Tony Goldwyn canlandırıyor.
Başkanın Eşi (First Lady) Mellie, kocasının parti içi girdiği seçim yarışında onun yanında yer almayarak anketlerde geriye düşmesine neden olur. Hem kendisinin, hem de kocasının birbirlerine olan sevgisinin bittiği bir döneme gelen seçim kampanyasında, Olivia’nın “Aile içi değerler Cumhuriyetçiler için önemlidir, seçilebimeniz için basına mutlu aile pozu vermelisiniz” çıkışından sonra Mellie, hukuk kariyerini bırakarak seçim kampanyası süresince kocasının yanında olur. Hırslı yapısıyla, gerek başkanlık yarışında, gerekse seçildikten sonra, kocasının hanesine artı puan yazılabilecek, kafasından hikayeler uydurup yalanlar da söyler. Yarattığı imajla halkın başkandan daha çok sevdiği Mellie’yi Bellamy Young canlandırıyor.
Başkanın sağ kolu olan kurmaylarından Cyrus, kariyerine Harward Üniversitesi’nde devam etmek üzereyken, başkanın seçim kampanyasına dahil olur. Cyrus da tıpkı Olivia gibi başkanın seçimi kazanmasını sağlayan etkenlerin en başında gelir. Seçim kampanyasındaki bu başarısından sonra Cyrus, zaman zaman Başkan’a sarfettiği “Benim sayemde seçildin, çünkü sana inandım” gibi cümleleriyle egosu oldukça yüksekte olan bir karakter. Eşcinsel kimliğini de basından saklayan Cyrus’ı bir çok konuk oyunculuğundan hatırlayabileceğimiz Jeff Perry canlandırıyor.
Eyalet savcısı olan David, Olivia’nın yöntemlerini onaylamıyor. Bu yüzden de sürekli onun ensesinden ayrılmıyor. Olivia’nın onu idare etmek için kendisine yakın tutma çabalarını da kendi yöntemleriyle püskürtüyor.
Karakteri, bir çok dizideki oyunculuklarıyla yüzüne aşina olunan Joshua Malina canlandırıyor.
Yapımcı JUDY SMITH Hakkında
1958 doğumlu olan Judy Smith‘in, halkla ilişkiler ve hukuk eğitimini tamamlayıp, önemli şirketlerde kariyer yaptıktan sonra yolu, Beyaz Saray’a düşer. Burada, aynı zamanda aldığı halka ilişkiler eğitimi ve kariyerine istinaden ABD başkanı George H.W Bush’un basın danışmanlığına getirilir.
Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra, özellikle Washington ve çevresinde yaygın bir meslek olan kriz yönetim danışmanlığı şirketini kurar. Judy Smith’in şirketi olan Smith & Co, bugüne dek aralarında Monica Lewinsky ve BP’nin Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısı krizine dek bir çok davayı üstlenir. Parlak kariyeri, yapımcı Shonda Rhimes’ı etkiler. Dizi fikrini Smith’e açmasıyla olurunu alıp, onu da yapımcı kadrosuna dahil etmesiyle proje başlar. Dizi senaryosunu yazan ekip, çeşitli kriz durumlarını kurgulayarak, bu tarz durumlarda Judy Smith’in nasıl tavır alacağı konusunda fikir alıp, hikayeye bu şekilde yön verirler.
Dizinin yaratıcısı, yapımcısı ve aynı zamanda senaryo ekibinde olan Shonda Rhimes, Grey’s Anatomy ve Private Practice dizilerinin de yaratıcısıdır. Scandal’dan önceki bu iki projesinde başarıyı yakalayan Rhimes, öyle görünüyor ki üçüncü dizisinde de aynı başarıyı yakalamış.
Sezonlar boyu sürmesini ümit ettiğim bu güzel diziyi, türün meraklılarına tavsiye edip iyi seyirler diliyorum.
FRAGMAN
[youtube http://www.youtube.com/watch?v=kju0TD2JnRU?feature=player_detailpage&w=640&h=360]
yorumlar
Eline sağlık unfortr, çok güzel ve sade, ispiyonsuz bir tanıtım olmuş. İlk başlarda geçen sene hiç meraklanmamıştım bile, ancak tutması, burada da üstüne son zamanlarda tutulması, çok bahsedilmesi ve de bu tanıtımın üzerine listeme aldım ama listemde 70’e yakın dizi(belki de daha fazla) olduğundan bakar mıyım, bakmaz mıyım orası meçhul; ama hafiften ilgimi çekmeyi başardığı aşikar.
Ellerine sağlık @unfortr.
Dizi beni, ilk sezonuyla öyle pek heyecanlandırdı, kendine bağladı diyemem. Kızgınlık ve sert çıkışlar gibi mimikleri, vücut dili ile sorunum olmayan ama üzülme, endişelenme mimikleri ile gözüme gözüme batan Kerry Washington da işi zorlaştırdı, yalan yok. Ama işte 7 bölümcük, hem de değişik bişi yapılmış diyerek ilk sezonu bitirdim. (Bu arada doğru biliyorsam, bir ABD dizisindeki ilk dişi zenci başrol oyuncusu kendisi.)
2. sezonda ise dizi, bölüm içinde biten hikayesi kalmayıp, ana konuyu çok güzel çorbaya çevirince bi sardı ki değme gitsin. Şimdilerde gayet keyifle (Olivia’nın üzülmediği anlarda) izliyor ve herkese tavsiye ediyorum.
Dizinin her bünyeyi sarabilecek bir hale geldiğini düşünüyorum. Politika, entrika sevenlerin ise kaçırmaması gerektiğinde ise ısrarcıyım.
Ellerine sağlık @unfortr, bence çok güzel bir tanıtım olmuş… Bu vikipedi tarzında sunumun kullanılması da ayrı hoşuma gidiyor onu da belirteyim… Hem yazıyı derli toplu kılıyor, hem de okunmasını kolaylaştırıyor…
Geçen sene diziden haberim bile yoktu itiraf etmek gerekirse. Ama dkamoy, ısrarla bahsedince bir göz atayım yazın moduna girmiştim. Sen tanıtım hazırlayacağım deyince, onu da okuyayım da başlayıp başlamamaya kesin karar vereyim diyordum…
Okudum ve galiba yazı beklemeyeceğim, edinmeye başlıyorum hemen. İlk boş vaktimde ilk sezonu oturur bir izlerim, sonra 2. sezona devam edip etmemeye karar vereceğim. Entrika nerede ben oradayım ne de olsa…. Bir de karakterlerin karmaşık yapısına bayıldım onu da itiraf edeyim. Ayrıca iş dünyasının hırslarına değinen bir dizim yoktu son zamanlarda, bu dizi o açığımı dolduracak gibi. Hadi bakalım…
Ben bu dizinin pilotunu şu an hatırlamadığım bir vakit izlemiştim. Hatta ilk sezonun son bölümünün altyazısı hazır değildi sadece. Sonra kırmızısıydı yeşiliydi derken o da çıktı aradan. O vakit hoşuma gittiydi.
Biraz sık diyaloglu ama işleniş güzeldi.Buradaki ve netteki yorumlar da hep iyi oldu. 2. sezona ait TV-Rip ile altyazı sorunu da halloldu gibi. Ama şimdi başlasam ancak ilk sezon gider, çünkü 7 bölümlük ilk sezondan sonra 22’ye kadar artırmalarını hala saçma buluyorum. İleride işler de karışacağı için 2. sezon yaza kalır, çünkü öncesinde başlayamam, ki beni de düşündüren husus o. Bakalım, umarım izleyebilirim…
Bu arada yazı sahiden detaylı ve dizinin hak ettiği cinsten olmuş. Eline sağlık @unfortr.
@drlazy @dkamoy @alperen4700 @aytackara: Ellerine sağlıklar için teşekkürler
Özellikle ilk sezonun finalinden sonra 2.sezonda olaylar çok daha güzel bir yere geldi. İzlemeyenler çok şey kaçırıyor, bir an evvel başlayın
Veee ilk sezon biter…
Dizide en çok sevdiğim şeyin temposu olduğunu söylemeliyim, o kadar hareketli bir dizi ki sıkılmayı bırakın hızdan başınız dönüyor.
Daha sonra karakterler, tahmin ettiğim gibi çok komplike karakterler yaratılmış, hepsinin de birbirinden ilginç hikayeleri var. Hepsi de -biri hariç ki Henry Ian Cusick Stephen Finch’e olmamış, onun bu işleri bırakmış çapkın halleri hiç gerçekçi gelmiyor bana; çünkü adamın bir cazibesi yok.- karaktere cuk oturmuş. Karakterleri sevemem mi ki diye hiç düşünmeyin, Yukarıdaki 10 karakterin en az yarısını çok seversiniz.
Ayrıca birçok kişi ilk sezona öyle ayılıp bayılmadım, 2. sezonu güzel diyordu ya bence ilk sezonu bile benzerlerinden bayağı bayağı iyi. Özellikle formüllü polisiye sevenler, -benzer tarzda her bölüm bir dava olarak ilerliyor- ve entrika severler hiç kaçırmasın. Hiç beklemediğiniz bir karakter, hiç beklemediğiniz bir şey yapıyor ve şok oluyorsunuz.
Dizi acayip de sürükleyici, çünkü çok gerçekçi işlenen bir ana konuya da sahip. Ve bölüm sonlarında –dkamoyun bahsettiği gibi,- öyle bir yerde bırakıyorlar ki öbür bölümde ne olacak diye aklınızı kemiriyor.
Son olarak, çok iyi yazılmış diyaloglara sahip bir dizi. Yani benim çok sevdiğim laf cambazlığı durumu da var. E daha ne olsun…
Not: @dkamoy: Bu PUPPY EYES durumundan nereden bahsettin yahu, kadın her ağlamaklı olduğunda ben kadının suratına bakıp kahkahayı patlatıyorum. Ama onun haricinde karaktere çok yakışmış, başarılı da bir oyuncu…
Son olarak, ısrarla öneren @dkamoy‘a ve tanıtım için @unfortr‘ye teşekkürler…
Kadının bakışları dediniz dediniz, Django Unchained’i izlerken sürekli kadının o bakışını yakalamaya çalıştım. Filme konsantre olamadım bunun yüzünden. (:
Orada da epeyce ağladı ama öyle gıcık eden bir bakış göremedim. Bu diziye özel olarak yapıyor demek ki. (:
Bu arada The Good Wife yüzünden giremedim bu diziye. Merak da ediyorum ama neyse, biraz daha biriksin bakalım. Madem sürükleyici, peş peşe izlemek daha zevkli olur belki.
@rpdi: Ben 15 bölüm -şu ana kadar altyazısı tamam olanları- peşpeşe günde 3-4 bölüm seyrederek bitirdim. Kesinlikle de sıkılmadım; hatta mesela saat 3 gibi yatarım diye oturuyordum başına, bir bölüm daha, bir bölüm daha derken 5’i buluyordu. O sebeple tavsiye ederim, çok saran bir konuya da daldılar 2. sezonda, meraklardayım…
Private Practice dizisinde Dr. Charlotte King karakterini canlandıran KaDee Strickland ile Dr. Cooper Freedman karakterini canlandıran Paul Adelstein’ın, aynı karakterleri Scandal’ın 2.sezon 14. bölümde canlandırıyor oluşlarına şaşırmadım desem yalan olur. Tamam ikisi de Shonda Rhimes dizisi ama garip geldi. Umarım PP hakkında spoiler içeren bir bölüm olmaz. Sözde bir gün oturup seyredemediğim bölümleri seyredeceğim.
EK: Ben daha Scandal’ın 2.sezonuna başlayamadım,bu bölümü seyredenler bilgi verirse sevinirim.
@abidin77: Uzun bir aradan sonra 2.sezonun izlemediğim bölümlerinin bir kısmını izledim. 15.bölüme kadar geldim ama dediğin oyuncuları göremedim.
Bu arada, dizi iyice ana konu ekseninine girmiş. Her bölüm farklı müşteri profili olayını, bir süreliğine bırakmışlar. Yinede temponun düştüğü falan yok, tam gaz devam, çok özlemişim
tanıtım müthiş olmuş bazen aynı şeyleri kullanarak mı bildiri hazırladık merak ediyorum resmen yabancı dizilerle ilgili bir derginin sayfalarını karıştırıyor gibiyim, çok profesyonel
@unfortr: imdb’ye güvenmemeyi unutuyorum sürekli.