Shadowhunters — Tanıtım
122 yorum aytackara 07 Mart 2016 09:06
Bilindik haliyle The Shadowhunter Chronicles, kapsamlı bir medya birliğinin genel ismi; temelinde de Cassandra Clare‘in birçok kez en çok satan listesine girmiş sevilen kitap serisi bulunuyor. Bu seri de ilk olarak 2007’de The Mortal Instruments (Ölümcül Oyuncaklar) ile başladı ve içinde altı kitap barındıran The Mortal Instruments’ın bitişi 2014’te oldu. Ama Clare bu altı kitabı devam ettirirken aralarda da kronolojik olarak ilk serinin çok daha öncesine dayanan The Infernal Devices (Cehennem Makineleri) isimli üçlü bir roman serisi (triloji) de yayınladı.
Yetmedi, şimdilerde The Mortal Instruments’ın sonunun beş yıl sonrasına dayanan The Dark Artifices isimli bir diğer triloji için kolları sıvamış durumda. Hatta ilk kitap olan Lady Midnight 8 Mart 2016’da raflarda yerini alacak. Açıklandığı üzere de kitap serisi, bu triloji bittikten sonra kronolojik olarak ondan sonrasına dayanan bir başka triloji The Wicked Powers ile sona erecek.
Ama bu kadar da değil…
Cassandra Clare genç kitleye hitap eden bu birliğe, zaman zaman bazıları internetten de yayınlanan yan ürünlerle [kısa hikayelerle (11) ve çizgi romanlarla (4)] da katkı sağlamaya devam ediyor. Ayrıca The Shadowhunter Chronicles, bünyesinde bir de film barındırmakta. Belli bir kesmin elbet dikkatini çekmiştir, 2013’te The Mortal Instruments’ın ilki kitabı City of Bones (Kemikler Şehri) sinemaya uyarlanmıştı.
Başrollerinde Lily Collins, Jamie Campbell Bower, Robert Sheehan, Kevin Zegers, Lena Headey, Jonathan Rhys Meyers ve Aidan Turner gibi isimleri barındıran film, bütçesini ancak çıkararak istenen etkiyi yaratamadı, eleştirilerde de başarısız bulununca ikinci kitabın filmi iptal edildi.
ABC Family kanalı da bunun üzerine bir süre sonra konuya ele attı ve The Mortal Instruments serisi Shadowhunters ismi ve ‘genel’ olarak ilk kitabı işleyen ilk sezonuyla izleyici karşısına gelmiş oldu. Hatta diziyi isim değişikliğine giderek ‘Freeform‘ olduğu gün, yani 12 Ocak’ta, amiral dizisi Pretty Little Liars’ın arkasından yayınlanmak üzere başlattı. Sezonu 13 bölüm sürecek.
Bu arada hazır bu kadar anlatmışken alta bırakayım, dizi başlamadan önce sitede dizideki karakterleri filmde hangi oyuncunun oynadığına dair bir toparlama da yapılmıştı.
O zaman gelelim artık konuya:
Daha önce de belirttiğim üzere, gençlere daha çok hitap eden kitap serisi bir bilimkurgu. Pek çok farklı terim ile türü içeriyor ve “Gölge Avcıları” (Shadowhunters) denen de savaşçı bir topluluğu işliyor. Bu türler içinde de iblisler, Aşağı Dünyalılar olarak tanımlanan büyücüler, kurt adamlar, vampirler ve periler vs. bulunmakta. İnsanlara ise orijinal ismiyle Mundane (Sıradan) olarak hitap ediliyor hatta.
Gölge avcılarının asıl görevi ise insanların dünyasını iblislerden ve insanlara zarar vermeye niyetli olan Aşağı Dünya halkından korumak. Yıllar önce Aşağı Dünyalılar ile Gölge Avcıları, çıkan bir isyanın ardından kolay olmayan ve bozulmaya her daim hazır bir barış anlaşması imzalamışlar. Çıkan isyan ise Valentine isminde güçlü bir gölge avcısının ve kendi etrafında topladığı Çember (The Circle) isimli topluluğun, iblisler ve Aşağı Dünyalıların çoğunluğunu ortadan kaldırmak, ayrıca daha fazla gölge avcısı da “yaratmak” planı yüzünden çıkmış. Nihayetinde içte ve dışta çıkan karmaşa sonrasında isyan bastırılmış, cesedi bulunamayan Valentine’ın ise o karmaşada öldüğü düşünülmüş…
Öyle ya da böyle yürüyen bir düzenin olduğu 18-19 yıl sonra bir zamanda dizinin hikayesi başlayıveriyor.
En ana karakter Clary Fray, 18. doğum günü gelip çatmış bir kız. Yukarıda bahsettiğim her türlü bilimkurgu ögesinden tamamen uzak bir hayatı olmuş, babasını yıllar önce bir kazada kaybetmiş ve annesiyle yaşıyor. Simon adında çok yakın bir arkadaşı var, bir de çizim yapmakla uğraşıyor. Hatta ilk bölümde girmek istediği bir sanat okuluyla olan mülakatını ve haber bekleyişini izliyoruz…
18. yaşına girdiği günün akşamı Simon ve onun arkadaşı Maureen’le birlikte gittiği Pandemonium isimli barın önündeyken, gölge avcısı Jace ile çarpışması ise hayatını değiştiren nokta oluyor. Çünkü gerçek şu ki kullandıkları gizlenme özelliği nedeniyle hiçbir insanın Jace ve yanındakileri görmemesi gerekirken Clary’nin onları gördüğü ortaya çıkıyor. O sırada insan kılığındaki bir iblisin peşinde olan Jace buna pek takılmayıp yoluna devam etse bile Clary çarpışma nedeniyle peşlerinden kulübe giriveriyor. Haliyle de kendini çok yabancı olduğu bir karmaşanın içinde buluyor.
Ancak devamı var…
Aynı gecenin akşamında Clary’nin annesi Jocelyn ise kaçırılıyor. Clary bir terslik olduğunu fark edip eve gittiğinde ise bu sefer kendisi bir iblisin saldırısına uğrayıp Jace sayesinde kurtuluyor. Tüm bunlar sayesinde öğreniyoruz ki Valentine aslında ölmemiş ve gölge avcısı yaratma planına devam etmek için gerekli olan yıllardır istediği kupayı ele geçirmek amaçlı uzun süredir arayıp durduğu Jocelyn’i kaçırmış. Jocelyn karmaşada güçlü bir iksirle kendisini bayılttığından istediğini şimdilik elde edememiş olsa da tabii ki vazgeçmemeye kararlı.
Clary’nin bu karmaşada öğrendiği detaylardan birisi de annesinin eski bir gölge avcısı olduğu. Bundan sonrası ise malum…
Clary’nin annesini Valentine’ın elinden kurtarması ve kupaya ondan önce ulaşması gerek. Valentine’ı durdurmak ve barış ortamını korumak isteyen Jace ise yabancı olduğu dünyada ve bu yolda onun yardımcısı. Simon’ın da Clary’nin yanında olmak için her şeye dahil olmasını saymazsak elimizde iki ana karakter daha var: Alec ve Izzy (Alexander ve Isabelle) Lightwood.
Jace yıllar öncesinde ailesini Valentine yüzünden kaybetmiş, bunun üzerine babasının yakın arkadaşları Lightwood ailesi onu himaye altına almış. Ailenin çocukları Alec ve Izzy de haliyle Jace ile kardeş gibi büyümüşler. Hatta Alec ve Jace arasında ‘Parabatai’ denilen türden bir kardeşlik ilişkisi var. Yani ikili aynı zamanda birbirlerinin ortağı konumundaki iki gölge avcısı. Isabelle ise ikisinin tamamlayıcısı oluyor. Jace insanları ve davranışlarını, kurdukları mantıkları küçümseyen bir yapıya sahip. Biraz kendini de beğenmiş.
Alec ortaya çıkmasıyla birlikte Clary’nin varlığından ve Jace’in ona yardım etmek için yaptıklarından pek hoşlanmıyan biri. Kurallara ve merkeze Jace’ten daha fazla bağlı olması da bu durumu körükleyen bir neden. Ayrıca şimdilik sadece Izzy’nin farkında olduğu yakın zamanda dillenmeye başlayacak bir sırrı da var. Isabelle de hayatta en çok Alec’e değer veren, özellikle annesi olmak üzere ailesiyle pek anlaşamayan biri. Görev icabı bazen dişiliğini kullanıyor ve Clary ile kız dayanışması içinde.
Ayrıca bahsetmek istediğim birkaç karakter daha var:
- Luke Garroway: Jocelyn’in yakın arkadaşı olarak Clary’nin çocukluğundan beri hayatında olan Luke, dizinin kurtadam tarafını oluşturuyor. Valentine ile eski bir tanışıklıkları var ve birbirlerinden hoşlanmıyorlar. Mesleği polislik.
- Magnus Bane: Brooklyn’in Yüce Büyücüsü olarak dizinin büyücü tarafını oluşturmakta. Bir açıdan daha önemi var ama diziden spoiler (ispiyon) olacağından oraya kalsın. Karakter biseksüel. Eğlenceli ve lafını sakınmayan biri.
- Hodge Starkweather: Gölge avcılarının eğitmeni, Enstitü’de karşımıza çıkan kişilerden. Çember düşmeden önce üyelerinden birisi olduğundan isyandan sonra cezalandırılmış; Enstitü’den dışarı çıkamıyor ve geçmişte olanlarla ilgili konuşmaya kalktığında fiziksel olarak acı çekmeye başlıyor.
- Camille Belcourt/Raphael Santiago: Bu ikili de dizinin vampir tarafını oluşturuyor. Başta Camille var ve kendisi aynı zamanda Magnus’un eski sevgilisi. Bir miktar sadist. Raphael ise genellikle daha mantıklı olan taraf.
Birkaç Tırıvırı Bilgi (Trivia):
- Gölge avcısı olan karakterlerin hepsinin vücudunda her biri farklı anlamlarda bazı semboller [orijinal adıyla ‘runes‘] var. Stel adındaki bir alet ile vücutlarına bu işaretleri kazıyabilen gölge avcıları işaretlerin anlamına göre özel bazı güçler kazanıyorlar. Bunların birkaç örneği de yukarıda. İşaretlerin çoğu Cassandra Claire’in arkadaşı Valerie Freire tarafından tasarlandı. Sembollerin neler olduğuna ve bazılarının daha detaylı özelliklerine şuradan bakılabilir. İlk sezonun çekimleri bittikten sonra Dominic Sherwood (Jace) ve Katherine McNamara (Clary) giriş resminde de olan dizinin simgesi ‘angelic rune’ işaretini kalıcı dövme yaptırmışlardır.
- Matthew Daddario ve Harry Shum Jr. ikilisi dizideki karakterleri Alec ve Magnus’u oynamak için filmlerin seçmelerine girmiş ama o dönem rolü alamamışlardır. Hatta Matthew dizi için de önce Jace karakteri için seçmeye girmiş ama Cassandra Clare’in isteğiyle Alec için de seçmeye girip rolünü almıştır.
- Dominic Sherwood -belli olduğunu zaten düşündüğüm üzere- esasında sarışın değildir, saçını rol için boyuyor. Bu arada sektörel heterokromi nedeniyle bir gözü mavi, diğeri ise yarı mavi, yarı kahverengi.
- Filmde Kardeş Jeremiah karakterini canlandıran Stephen R. Hart, dizide de aynı karakteri canlandırmakta. Alyssa Veniece ise dizide Justine isminde bir kurtkadını canlandırırken, filmde bir vampiri oynamıştır.
- Ülkemizde kitaplar Artemis Yayınevi tarafından basılıyor. Şimdiye kadar Cehennem Makineleri serisinin tamamı, Ölümcül Oyuncaklar serisinin altıncı (sonuncu) kitabı haricinde geri kalanlarının Türkçe baskısı çıktı.
- Shadowhunters yeni yılla birlikte başlayan diziler arasında izleyiciyi yorumda bölen yapımlardan birisi oldu. Beğenen olduğu kadar beğenmeyenin olduğu da bir dizi olduğunu söylesem abartmış olmam. Bunun için de elbet herkesin kendince nedenleri var.
- Kitap serisinden uyarlanan film, her ne kadar gişede isteneni verememiş olsa da hikaye olarak seriye daha bağlı bir yapımdır. Dizinin izleyenleri en çok karıştıran noktası da zaten tam da bu uyarlama durumundan çıkmış durumda. Burada da her kitap uyarlaması tartışmasında olduğu gibi beğenen olduğu kadar eleştiren mevcut. Sadece ilk kitabı okuyan birisi olarak bazı şeyler benim de gözüme batsa bile eleştirildiği kadar olduğunu düşünmüyorum. Hikaye her türlü zaman ilerledikçe izleyenler için çeşitli açılardan ilgiyi ve dikkati çekmeyi başarıyor.
- Kitabı okuyanların ayrıldığı noktalardan birisi dizinin ‘hızlı’ gidiyor olması. Gerçi Cassandra Clare dizi yapım aşamasındayken her sezonun bir kitaba dayalı olmasındansa bir harman olacağını esasında açıklamıştı. Mesela Camille hikayeye çok ama çok daha sonra katılan, Magnus ise ilk kitapta yer alsa da bu kadar erken katılmayan bir karakter. Lightwood ailesinin ebeveynleri ilk kitap boyunca yüzünü görmediğimiz bir ikili. Ayrıca kitaptaki Enstitü dizideki kadar kalabalık değil. Luke da polis falan değil, işlettiği bir dükkanı var! Bunlar tabii benim spoiler (ispiyon) vermeden yazabildiklerim veya yazmak istediklerim.
- Genel olaraksa diziyi beğendiğimi söyleyebilirim. Tabii bunda kendi açımdan ilk kitabı okumaktan dolayı karşıma nasıl bir yapım geleceğini tahmin ediyor olmamın ve ona göre beklentimin olmasının da rolü var. Ama bundan bağımsız olarak ‘çerezlik’ bir dizi olduğu ve fazla ciddiye almadan sorunsuz izlenebileceği de bir gerçek. Eleştirildiği kadar kötü olduğuna katılmıyorum.
- Karakterler içerisinde en sevdiklerimin Alec, Magnus, Isabelle ve Simon dörtlüsü oldu. Diğer yandan -oyuncunun oyunculuğunun katkısıyla- Clary ise şimdiye kadar gözüme handikap olarak göründü. Ama genele bakarsak, özellikle çerezlik bir dizi olarak düşündüğümüzde oyunculuk takılası bir unsur olmuyor benim için.
Nihayetinde durum böyleyken böyle işte… Kafa dağıtma amaçlı olarak Shadowhunters şiddetsiz olarak denenmesi için tavsiyedir efendim. İyi seyirler.
yorumlar
Dizinin yürütücüsü Ed Decter diziyi bırakmış.
https://twitter.com/nerdypoc/status/766020734133084161
#Shadowhunters Season 2 Casting Announcement Update: If you guessed MAIA, you were correct!
Paul Wesley, New York Comic Con Shoutout | Freeform
Farklı bi tür denicem mi dedi o? Vampirler ve kurtadamları bilmiyo muymuş??? AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAYYYYYYYHHHHHHHHHHHH GÖTÜÜÜM
Yeni tür derken muhtemelen Shadowhunters’ın dünyasını kastetmiştir. TVD ile pek de benzer değiller sonuçta. Paul da deli değil herhalde 7 sezon oynadığı diğer diziden sonra onu diyecek.
Buna mı katılmış?
Shadowhunters Season 2 Official Trailer
Yönetmenlik yapacak.
Daha TVD’nin çekimleri önden gitseler bile bitmemiştir zaten, bittiğinde de zart diye yeni diziye mi girer biraz ara mı verir orası muamma tabii.
Haaaa, e iyiymiş, hayırlı olsun.
Shadowhunters 2. Sezon 1. Fragman
Gayet şık olmuş posterler.
S02E01
Oyuncu kadrosunun çekicilik seviyesi ile CW’ya kafa tutan, konusu ve hikaye akışı ile ise MTV ve Syfy’dan hallice olan, Freeform’da olmasını hala garipsemeyi bırakamadığım dizim döndü. Bu dönüş bölümü için ne iyiydi ne de kötüydü diyebilirim. Shadowhunters standartlarında bir bölümdü.
İlk sezonu izleme sebebim olan 3 ismi özlemişim gerçekten. Simon’ın ürkek ve eğlenceli hallerini, Clary’nin şirinliğini ve Isabelle’nin dibimin düştüğü o seksapalitesini çok özlemişim gerçekten. Simon ve Clary sahnelerini izlemek çok keyifliydi yine. Simon’un ‘Ben bir vampirim. Senin için yavaş koşuyorum.’ repliği süperdi.
Diğerlerini ise pek özlediğimi söyleyemeyeceğim. Özellikle de Alex’i! Alex’in embesil halleri ve Jace’in zırvalıklarına bu sezon Jocelyn’in başına buyrukluğu da eklenecek ve bolca ‘Üfffff!’ dedirten sahne çıkacak gibi bu üçlüden bu sezon ortaya.
Konuk oyunculardan beyazlar içindeki vampir hatun ve beyaz saçlı kurt hatun da şık durdu aslında dizide.
@pirate *Alec.
Evet, adı da kendi gibi cinsti di mi bunun? Alec!
2×01 üzerine:
Sanki sezon açılışı değil de normal bir bölüm gibi dönmüş. Gerçi gidişat gereği pek itiraz edeceğim bir şey de değil.
Zamanla olanı biteni toparlarlar zaten. Jocelyn biraz sakin olsun, yeter. Diğerlerine alışığım ben zaten.
0.38 reyting ve 1.187 milyon izleyici sayısı ile özellikle izleyici sayısı bazında iyi başlamış cidden 2. sezona.
S02E02
Gelen geçen Simon’a kayıyor anasını satayım. Simon’ın suçu ne?
S02E02, 0.28 reyting ve 0.749 milyon izleyici sayısı ile her 2 kategoride de şu ana kadarki en düşük sonuçlarını elde etmiş.
Shadowhunters 1.Sezon Yorumum
İlk ve son bölümler hariç fazlasıyla beğendiğim bir sezon oldu
Oyunculukların bazısı ilk bölümlerde batsa da sonradan düzeldi ve bana göre konu da iyi işlenmiş . Ana karakterleri fazlasıyla sevdim . Anlamadığım tek şey bu kadar seksi erkek ve kadın karakterleri nerden buldukları !
Ama ne yazık ki hiçbir zaman bir çıtır çerezlik fantastik, gençlik Klişe dizi kalıbından kurtulamayacak yani The 100 gibi level atlayacağını sanmıyorum zaten pek istemiyorlar (çabalamadıkları belli ) Ama bu hali de kabulüm .
Aralarda çok saçma bulduğum büyük mantık hataları vardı onları da gözardı ettiğimde ,
Uzun zamandır bi dizi kendini böyle hızlı izlettiğini düşünürsek genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim !!!
1.Sezon Puanı : 7.5 – 8.0
İlk sezonu bu gün bitirdim şuan en son çıkan bölümü izliyorum (2s3b )
Cidden yaptılar mı ya şimdi bunu? İlginç.
Camille’i tekrar görmek güzeldi.
İlk sezonla kıyasladığımda oldukça kötü gidiyor dizi bu arada. Özellikle de 2 bölümdür tat vermiyor.
Sebastian’ı Will Tudor (Game of Thrones, Humans) canlandıracakmış.
SHADOWHUNTERS 2.SEZON İLK 5 BÖLÜM
Kesinlikle ilk sezonun çok altında bir sezon izliyoruz ! Dizinin 2.sezonunda kendini geliştireceğini düşünüyordum şuana dek yanılmışım ! Özellikle 5.Bölüm ekstra kötüydü . Sırf karakterler için sezon sonuna kadar izleyeceğim . İlk sezona göre daha iyi olan tek şey müzikler herhalde . Geçen sezon ortalarına doğru açılmıştı belki buda böyle olur .
İlk 5 bölüm puanı : 5,5 – 6
Ben şimdilik üstteki yoruma bir katılmayayım, belki bir ara detaylandırım.
S02E05
Bizim siyahseverler familyasının tüm üyelerini beyazlar içinde görmek garip bir duyguydu.
S02E06
Benim bu sezon en çok sevdiğim (belki de tek sevdim diyebileceğim) bölüm oldu bu bölüm. Bunda Valentine’i görmemenin ve Jace’i normalin çok çok altında görmüş olmanın payı çok büyük cidden. Bu ikisi dışında beni bayan karakterlerden Alec ise batmadı pek gözüme. Magnus ile kendi hallerinde sempatik muhabbetleri oldu bu bölüm. Alisha Wainwright, Maia karakteri ile, Supernatural’ın Billie’si Lisa Berry de Cleophas karakteri ile iyi bir giriş yaptı diziye. Özellikle Maia-Simon sahnelerini izlemesi çok keyifliydi cidden.
2×06 üzerine:
Bu bölüm sezonun sanırım en hoşuma giden bölümüydü. Alec ve Magnus’un ağırlıklı olmasının payı da olsa gerek.
Clary’ye de fazla yer ayırmadan onun etrafından yeni şeyler çıkarmaları da iyi bir hamle mesela. Enstitü başkanı beyden yıldım yalnız, ölse mi artık?
S02E07, 0.21reyting ve 0.547 milyon izleyici sayısı ile şu ana kadarki en düşük rakamları elde etmiş.
2×08 üzerine:
Ben bu yeni shiplemeyi beğendim. Yapabilirler, no problem. Yalnız aklıma gelmezdi hiç, tebrik ediyorum.
Güzel bölüm olmuş.
Izzy için de bir paragraf açma ihtiyacı hissediyorum bu arada. Hatuna ne yapsa içine seksapalite katarak yaptırdıkları su götürmez bir gerçek (Ben de memnunum bu durumdan bu arada!) ama bu bölüm aynı mantıkla bir şey yaptırdılar ki epey komik kaçtı açıkçası. Evet, o başlardaki bayılma sahnesinden bahsediyorum. Allahım o ne kötü oyunculuktu öyle yahu!
Büyücü kapışması sahnesi de fena olmamış bence.
Kapanışı beğendim, diğer bölümlerden haliyle biraz daha iyiydi.
Ama ben kılıç yok olmayınca Jace’in anlayacağını kurmuştum sadece. Melek kanı konusu sürpriz oldu. Gelcek sezon yavaş yavaş Jace-Clary’ye kayarlar o zaman.
* Sebastian-Izzy durumuna üzüldüm ama Sebastian telefonda gördüğünü söylemediği dakika bunun olacağı ortaya çıkmıştı. En azından ölmedi, bu da bir şeydir.
* Simon’ın güneşi görme durumu bariz Jace’in melek kanını içtiğinden. Onun da etkisi sonsuza kadar sürmez herhalde diye düşünüyorum. Bu halini devam ettirmek için ara ara Clary veya belki Jace’in kanını içmek isteyebilir.
* Kurt klanı bazen beni sahiden sıkıyor. Vampirler daha eğlenceli resmen.
* Sondaki arkadaş da gerçek kardeştir herhalde, kadro haberi gelen kişi oynayacaktır deyip gideyim ben artık.
Şu sahnede iyi güldürdüler beni.
Karşısında her yerinden buram buram seks fışkıran bir hatun var, dediği lafa bak!
Bu arada bölümü pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Tek ilgimi çeken olay,
oldu açıkçası. Sürekli etkisi olan bir durumdur umarım, birilerine bağımlı hale gelmesini istemem.
Season 2B Promo
Season 2B Promo (Every Heart Will Betray)
“Who Will Clary Choose?” Promo
@abidin77 toparlan bakiym, misafir gelecek
Ay kim geliyor, nereye geliyor? Kafam bu saatte durmuş durumda
@abidin77 Senden uygun vakitte fragman videolarını toplamanı istiyor
Ayyy, yorgunluktan anlamadım Hallettim
Hah eferum, eline sağlık. + Terli terli de su içme.
Sarah Hyland (Modern Family), 2B’den bir bölüme konuk olacakmış.
S02E11
Gayet güzel dönmüş. Clary, Simon, Isabelle ve Maia’yı özlemişim özellikle. Yeni katılan 3 karakter de fena giriş yapmadı bu arada. Umutluyum 2. yarıdan kesinlikle.
2×11 üzerine:
Her zamanki gibi bir bölümle dönmüş, izlemesi zevkli gibiydi. Sebastian güzel bir katkı olmuş. Izzie ve Raphael ikilisini izlemeyi özlemişim. Alec ve Magnus’u da. Diğerleri normaldi.
*Cool iblisi çok çabuk harcadılar.
Biraz bölümlük konu tarzında bir bölüm olmuş ama fena da olmamış.
Neyse ki Dorothea ve Magnus kısmını fazla ilerletmeden Alec’e geri bağladılar.
Jace’in asil soyu bu gidişle daha çok sorun olur.
*Jace’e uyuz olduğum için her açıdan yalnız kalmasını istiyorum. Bölüm içinde bariz bir şekilde Maia’yı ona işlediklerini görünce de hoşuma gitmedi haliyle. Desteklediğim bir çift değil lakin bu iki tatlışın mutluluğunun devam etmesi adına görmezden gelebilirim bu durumu.
*Dorothea’nın bu bölüm giydiği elbiseye bayıldım. Magnus ile olan sahneleri de keyifliydi. Ta ki Magnus embesilinin Alex damarı nüksedene kadar!
Kraliçeyi sevdim bu arada.
Ben de yeni bölüm hala niye gelmedi diyorum, meğerse haftayı pas geçmiş bu.