Lena Horne, Jenny Lumet

Showtime, Amerikalı ünlü şarkıcı, dansçı, oyuncu, sivil haklar aktivisti Lena Horne hakkında, “Blackbird: Lena Horne and America” adlı bir mini dizi üzerinde çalışmalara başladı. Dizinin adı, Horne’un en sevdiği şiir olan Thirteen Ways of Looking at a Blackbird’ten geldi.

Horne’un torunu Jenny Lumet (Rachel Getting Married, Star Trek: Discovery), Alex Kurtzman ile birlikte dizinin birkaç bölümü yazacak. İki isim ayrıca dizinin yönetici yapımcıları olacaklar.

Dizi, 16 yaşında New York’un ünlü gece kulübü Cotton Club’da revü topluluğuna katılarak müzik dünyasına girmesinden, II.Dünya Savaşı ve MGM yıllarında yıldızlığa yükselmesine, McCarthycilik zamanlarında kara listeye alınmasından, sivil haklar hareketi ve muzaffer bir şekilde Broadway’e dönüşüne kadar, Horne’un hayatının 60 yıllık bölümüne odaklanacak. Ayrıca Paul Robeson, Count Basie, Duke Ellington, Joe Louis, Billie Holiday, Hattie McDaniel, Ava Gardner ve Orson Welles gibi ünlü isimlerle olan en derin ilişkilerine değinecek.

1940’da Lena Horne’un menejeri kendisini Hollywood’a gidip film çevirmeye ikna etti. “Stormy Weather” ve “Cabin in the Sky” adlı tümüyle siyahların oynadığı iki filmde rol aldı. İki film de başarılı oldu. Ama Lena Horne’un daha sonraki beyaz perde çalışmaları dönemin ırkçı yaklaşımları nedeniyle son derece kısıtlandı. Lena, beyazların oynadığı filmlerde sadece gece kulubü şarkıcısı rolü alabiliyor ve öyküyle doğrudan ilişkisi olmayan bölümlerde tek bir şarkı söylüyordu. Filmin bu bölümleri, o zamanlar ırk ayrımının geçerli olduğu Güney Eyaletlerinde gösterilirken kesiliyordu. Bu olay ve diğer bazı ayrımcı davranışlar Lena Horne’un 1950 ve 60’larda medeni haklar hareketine ilgi duymasına ve hareket içinde çalışmasına yol açtı.

Kaynak 12